• "heterodoks ekonomi" diye firmalara dağıttığı kredilerin, o firmalar tarafından dövize yatırılarak yüzde 773 oranında kar ettiği anlaşılan dahi ekonomi bakanı.

    yani bu zat-ı muhterem, vergilerimizi milyarlık şirketere kredi diye verip 8 kat büyümelerini sağlamış ve bu büyüme hiçbir şekilde ekonomiye de yansımamış.

    tamamı şirkerlerin kasasına dönmüş.

    haber

    bir tek hareketinizin bize faydası olsun... göstermelik bile olsa bi tek hareketinizin ülkeye bir artısı olsun.
  • malumunuz berat albayrak, türkiye cumhuriyeti devleti tarihindeki en kötü ekonomi bakanı (hazine ve maliye) olma ünvanını bileğinin hakkıyla kazanmıştı. seçim öncesi doları anlamsızca baskılamak için ülkenin 128 milyar dolarını yok etmesiyle ve ne işe yaradığı belirsiz sunumlarıyla sonsuza kadar anılacak olan berat albayrak, beterin beterini gösterip kendini tarih sahnesinden düşürmek için nureddin nebati'yi öne sürmüş olabilir. nebati'nin bakan koltuğunu işgal etmesinin akla mantığa uygun tek açıklaması bence bu. akıl ve mantık aramak biraz saflık oluyor biliyorum ama benim kafam da böyle çalışıyor.

    nebati, bayrağı albayraktan devralmak için neler yapıyor? dolar ve türk lirası bazında kur korumalı mevduat çıkararak, dolarını getirenler için merkez bankası'na, türk lirası getirenler için hazine'ye milyarlarca lira ek yük bindirip aynı albayrak gibi seçime kadar doları tutmaya çalışıyor. kkm denen bu ucube için bankaların faiz sorumluluğu sınırlı olduğu için, mevduat sahiplerinin yüzde 14-17'yi aşan faizleri, tüm ülke insanlarının vergilerinden ödenecek.

    eurobond ihracı için 2027'ye kadar dolara ödenecek faiz, dolar bazında yüzde 8,5. abd'de fed yüzde yarım (0,5) faiz artıracak diye kıyamet kopuyor. biz adamların 16 katı faizi 5 yıl boyunca garanti ediyoruz.

    ucuz dış borç bulamayınca, bu sefer de yurt dışındaki mevduat sahiplerine göz kırpıyor ve türk vatandaşı olmayan, yurt dışında yaşayanlara dolar bazında yıllık yüzde 4 mevduat faizi teklif ediyor. ödeme günü geldiğinde döviz bazlı bu borçlar neyle ödenecek? yeterli kaynak olmadığı için basılacak parayla yaratılan enflasyonun hesabını kim verecek? ayrıca anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu için bu uygulamanın iptal edilmesi gerekir.

    merkez bankası'nın sorumluluğu olan faiz politikasını belirleyerek fiyat istikrarını sağlama meselesini tamamen sabote edip, politika faizini yüzde 14'te tutarak, türkiye'yi dünyada en fazla negatif faiz uygulayan ülke haline getirdi. bunun üzerinde biraz duralım. politika faizi yüzde 14 ve mesela bir kamu bankası bu orandan parayı alıp yüzde 20 ile geri hükümete borç veriyor olsa, aradaki yüzde 6 neyin nesi oluyor? halkın parasını bankaya sermaye olarak aktarıyorlar. peki o para daha sonra kime aktarılıyor? bilmeyen var mı?

    resmi enflasyon yüzde 60 civarıyken (ama gerçeği yüzde 90-100 civarıyken), kimin cebine gideceği belirlenmiş olan milyarlarca liralık yeni kredi paketleri açıklanıyor. 2 yıl geri ödemesiz, yüzde 9 faizli bu kredinin esas maliyetini kim ödeyecek? resmi olarak yüzde 50 civarı, gayri resmi olarak en az yüzde 80 civarı bu ek maliyeti kim ödeyecek? tüm ülke halkı elbette.

    özetle, nebati 80 milyonluk türk halkının cebinden parayı alıp yurt içinde ve yurt dışında birkaç yüz bin kişinin cebine koyuyor. üstüne üstlük hiç sıkılmadan çıkıp bunu marifetmiş gibi anlatıp takdir bekliyor. çok ilginç.

    boynuz kulağı geçsin diye bu kadar uğraşmaya gerek yoktu. söyleseydiniz, en kötü ihtimalle albayrak'la nebati'yi gelmiş geçmiş en kötü ekonomi bakanları listesinde birinciliğe beraber koyardık. birer de plaket verip uğurlardık. ekonomiyi dipsiz kuyularda boğmaya gerek yoktu.

    tabii aynı albayrak gibi nebati de seçime kadar ekonomi iyiymiş gibi yapmak için geleceğimize ipotek koyduruyor. gelecekte yaratacağımız bir katma değer varsa bile şimdiden sattık ve bu yüzden önümüzdeki yıllar boyunca, şu an yapılan borçların ödenmesi için çalışacağız. bunu akıl baliğ olan herkesin hatırlaması, kendinden sonra gelenlere de aktarması lazım.
  • öğrencilere çalışmayan buzdolabı, yanmayan fırın, kırık çamaşır makinesi satan spotçuların havasını veriyor bu adam. vallahi aynısını hissediyorum. sanki her an yabancı yatırımcıya "garanti mi? garanatisi benim abi" diyecekmiş gibi
  • öyle sanıyorum ki neslimizin gördüğü ve göreceği en kalitesiz ekonomi bakanı. her sözünden bayağılık akıyor, hareketleri çiğ, karakteri zayıf. berat bunun yanında adam smith kalırmış da değerini bilememişiz.
  • benden kötü cv'ye sahip bakan. sadece benden değil, sözlükteki iibf mezunlarının %90'ından daha kötü bir cv'ye sahiptir. tekstil işi ve akaryakıt istasyonu işletmeciliği yapmış.*
  • lan arkadaş kafayı yememek elde değil!
    fetö ile aynı odada yan yana fotoğrafı olan birinin devlet bakanı olması!
    aklım havsalam almıyor!?
    (yeni değil biliyorum; yazma gereğini yeni duyuyorum).
    uzaktan yakından alakası olmayan insanları fetöcü ilan eden dalyaraklar* var bu memlekette!

    edit: `@cacit'in uyarısı iledalyarak`'ın küfür değil; argo olduğunu öğrenmiş bulunmaktayım.
    o halde bu tanımlamam hafif kalmış olsa da böyle kalsın istiyorum...

    *budalalığı yüzünden her zaman densizlik, küstahlık eden (kimse).
  • geçen hafta yaptığı göz dolduran powerpoint slaytı ile bakanlığı almıştır.
  • bu adamın ekonomi bakanı olması, utanmadan dalga geçer gibi açıklamalar yapması; vasat sevicilikle meşhur olan bizim ülke için bile fazla. bu ülke insanlarının ekseriyeti her şeyin en kötüsünü hak ediyor ancak nebati kadarını değil.

    t: ekonomi bakanı. bakmasa daha iyi olurdu.
  • kamu yönetimi mezunudur. ne hazineyle ne de maliyeyle alakası vardır. zaten şu anki politikanın da ekonomi kurallarıyla bir alakası yoktur. doğru bir atama olmuştur. liyakattan dolayı değil sadakatten dolayı atamistir.
  • öyle boş biri ki adını bildiğine utanıyorsun.
hesabın var mı? giriş yap