• tahminimce insanlığın küresel ısınmaya getireceği yegane çözüm. arkadaşlara güvenim tam.
  • olası bir nükleer savaştan sonra ilk 50 ila 100 yıl arasında gerçekleşebileceği düşünülen hadise* akabinde iklimin nükleer yaza doğru seyretmesi bekleniyormuş.
  • nükleer kış, nükleer savaşın iklimsel etkilerini tanımlayan bir teori için kullanılan terimdir.

    (bkz: nuclear winter)

    "nükleer kış" terimi, science dergisinde yer alan bir dönüm noktası araştırmasının, kıtaların ortasında sıcaklıkların donma noktasının altına düşebileceğinin hesaplandığı 1983 yılında ortaya çıktı. 1983'te richard turco, carl sagan, george w. rathjens, ronald h. siegel, starley l. thompson ve stephen h. schneider, bir nükleer savaşın sonucunda dünya çapında aşırı soğuma dönemi olacağı fikrini öne sürdüler ve bu fenomene “nükleer kış” adını verdiler. fikirleri o zamanlar birçok tartışmaya yol açtı ve halen tartışmalı olmaya devam ediyor, ancak son yıllarda birkaç grup, küçük, bölgesel bir nükleer değişimin bile dünyanın çoğunda en az birkaç on yıllık soğumaya neden olacağını iddia etmek için iklim modellemesini kullandı.

    nükleer kış tehdidi ciddi ve insanlık için varoluşsal bir tehlike olarak düşünülmesi gereken bir tehdittir.

    nükleer bir patlama, güneş'in bir parçasını saniyenin bir bölümü için dünya'nın yüzeyine getirmek gibidir. wires climate change dergisinde yayınlanan bir makaleye göre, bir nükleer bomba patladığında enerjisinin üçte biri anında ısı ve ışık patlamasına dönüşür. bu patlamayı bir artçı sarsıntı izler, patlamanın etrafındaki yapıları düzleştirir ve alev almaya hazır çıra yığınları oluşturur. ardından, yangınlar şiddetlenince, atmosfere dumanlar saçılır. yağmur bu dumanın bir kısmını yıkayacak olsa da çoğu stratosfere sürüklenecektir ve burada bulutların üzerinde kalarak güneşi kapatacaktır. nükleer kışa neden olan şey de budur.

    patlama, dev bir kibrit gibi şehirlerin ve sanayi alanlarının yanmasına neden olur. birçok nükleer kış senaryosunda yapılan varsayım, dakikada santimetre kare başına 10 kaloriden (yaklaşık 7000 w/m2- dünya atmosferinin tepesinde güneş'ten alınan ortalama enerji miktarının 20 katı) fazla enerji alabilen herhangi bir şeyin alevlere dönüşeceğidir ve bu, atmosferik nükleer test yasağından önce nevada'daki gerçek testlerde gösterilmiştir. son yıllarda hindistan, pakistan ve diğer gelişmekte olan ülkelerde mega kentler gelişti ve bu, potansiyel yangınlar için muazzam miktarda yakıt sağlamış oldu.

    ışığın parlamasından sonra, birçok yapıyı parçalayacak ve alevleri söndürecek olan patlama dalgası (şimşekten sonraki gök gürültüsü gibi) gelir. ancak buruşuk yapılar daha kolay yanar ve yanan közler ve elektrik kıvılcımları ile yangınlar yeniden alevlenir. açık gaz hatları olan bir evin veya benzin pompaları devrilmiş bir benzin istasyonunun ne kadar kolay yanabileceğini hayal edin. aslında, binalar ve içindekiler, ağaçlar ve hatta asfalt dahil olmak üzere şehirlerde yangınlar için birçok yanıcı yakıt kaynağı vardır. plastik gibi modern malzemeler sadece isli bir dumanla yanmaz, aynı zamanda yüksek düzeyde toksik kimyasallar üretir.

    nükleer silahların, büyük patlamaların, radyoaktivitenin, yangınların ve yoğun kirliliğin doğrudan etkileri milyonlarca insanı öldürür, ancak, yalnızca hedeflerin yakınında olanları öldürür. nükleer silah kullanımının iklimsel etkileri, üretecekleri duman miktarına bağlıdır ve bu da hedeflere bağlıdır. nükleer hedefleme planları, sadece şehirlerin değil, petrol rafinerileri ve kuyular gibi endüstriyel tesislerin de hedef alınmasını gerektiriyor; askeri hedeflerin etrafındaki ormanlar da yakıt sağlayacaktır. tüm bu hedefler, birlikte atmosfere yükselen siyah isli duman bulutları üretecektir.

    nükleer savaşın potansiyel küresel atmosferik ve iklimsel sonuçları, daha önce volkanik patlamaların etkilerini incelemek için geliştirilmiş modeller kullanılarak araştırılmaktadır. çok çeşitli olası senaryolar ve fiziksel parametrelerdeki belirsizlik nedeniyle sonuçlar kesin olmamasına rağmen, en olası birinci derece etkiler ciddidir. tüm bu etkiler, güneş radyasyonu akışının önemli ölçüde yarı-küresel olarak zayıflaması ve donma-altı arazi sıcaklıklarının meydana gelmesinden, yüksek verimli nükleer yüzey patlamalarında yükselen ince tozdan, tüm verimler hava patlamasıyla ateşlenen şehir ve orman yangınlarından çıkan dumanlardan kaynaklanabilir. toz ve dumanın üretildiği ve 1 ila 2 hafta içinde dünyayı çevrelediği birkaç bin megatonluk birçok simüle edilmiş değişim için, ortalama ışık seviyeleri ortamın yüzde birkaçına düşürülebilir ve ve böylece arazi sıcaklıkları -15 ila -25 derece santigrata ulaşmasına sebebiyet verilebilir.

    nükleer kış, yüzey sıcaklıklarını düşürmeye ek olarak, okyanus akıntılarından jet akımına kadar her şeyin üzerinde büyük bir etkiye sahip olacaktır. nükleer bir kış sırasında, okyanustaki biyolojik çeşitliliğin büyük bir kısmı da yok olacağından, azalan mahsulleri desteklemek için okyanuslara yönelen insanlar hayal kırıklığına uğrayacaktır. son olarak, sanki iklim üzerindeki etkileri yeterli değilmiş gibi, kurum*, ozon tabakasında devasa delikler açarak dünya yüzeyini ultraviyole radyasyonla bombalayacaktır.

    tüm bu tehlikeler göz önüne alınarak nükleer silahları ortadan kaldırmaya yönelik uluslararası kampanyalar düzenlendi ve nükleer cephanelikler zamanla azaldı. cephaneler azalmış olsa da nükleer bir kış yaratmak için hâlâ yeterli.

    araştırmacılara göre abd ve rusya'nın tüm nükleer cephaneliklerini birbirlerine fırlatması durumunda, partikül ve dumanlar atmosfere doğru sürüklenecek ve güneşi aylarca hatta yıllarca kapatacaktır. kuzey yarımküre'nin büyük bir bölümünde sıcaklıkların yıl boyunca sıfırın altına düşmesiyle birlikte yazlar geçmişte kalacak, büyüme mevsimleri %90 oranında kesilecek ve dünyanın çoğu kıtlık ile karşı karşıya kalacaktır.

    nükleer bir savaşın nükleer bir kış yaratabileceği fikri, nükleer patlamaların neden olduğu yangınlardan çıkan dumanın, gezegeni önemli ölçüde soğutacak ve yağış düzenlerini değiştirecek kadar büyük miktarda, güneş ışığını engelleyen aerosoller yaratacağı fikrine dayanmaktadır. bazı varsayımlara göre güneş ışığının daha düşük seviyelere gerilemesinin veya yüzeye ulaşmasını önleyecek atmosfere eklenen aerosollerin neden olduğu nükleer bir kıştan sonra, yanma sonucu açığa çıkan karbondioksit nedeniyle bir sera etkisi meydana gelecek ve bu da "nükleer yaz" yaşanmasına sebep olacaktır.
  • sanirim basladi.
  • nem in güneşte yalnız albümünün üç numaralı parçası.

    gökyüzünde kızıl bulutlar
    tutuşmuş erirken
    yanmış yıkılmış bu şehrin yollarındayım

    parlak ışıklar düşleyip yürüyorum
    yıldızlara bakıp yönümü arıyorum

    terk edilmiş şehrin kaybolan güneşini ararken
    gözlerimde renk renk ışıklar parlarken
    burda kal...
    yanımda kal

    burda kal
    yemyeşil düşler için
  • çok zaman geçmiş üzerinden. ne nem kaldı geriye, ne de 00'lar... hoş bir seda bırakıp kayboldular. ama depresifmiş gibi görünen, distopik özüne/klibine rağmen aslında umut veren bu güzelim şarkı hâlâ burada, uzanmasını bilene yıldızlar kadar yakın. zaman zaman semaya yayılıyor. ne güzel...

    güzel bir şarkının galaksi rehberi, 2018.
  • patrolling the mojave almost makes you wish fpr a nuclear winter
  • cükleer savaşı niye yapıyoruz ki? bir avuç sapık pedofil boomer insanlığın sırtında daha keyifle tepinsin diye mi?
  • mor ve ötesi ile coldplay karışımı bir şey yapmaya çalışmışlar güzelde olmuş bakalım tutunabileceklermi.
hesabın var mı? giriş yap