• aslinda laptopla arasinda pek fark olmayan ama amerikalilar icin uretilen alternatif isim. zira adi laptop olan bu bilgisayari amerikali amcanin teki "bu alet kucakta kullanilir, eh yani adi ustunde" seklinde dusunmus ancak bu aletlerin cok fazla isindigini goz onunde bulundurmamis ve kucagini yakmistir. bu sebepten oturu laptop kelimesi yerine notebook kelimesi kullanilmaya baslanmistir. (bkz: amerikalilar salak)
  • sıçarken sözlük okuma aparatı.
  • mubi’den üst üste mail gelince haberdar olduğum sinema dergisi. ne zamandır dergi işlerini bırakmıştım, mubi’yi de sevdiğim için bi an heyecanlandım aa ne güzel kaliteli bir dergi aboneliğimiz olur içeriği de güzel olur diye. siteye girip baktım neyin nesiymiş, nasıl abone olunuyor filan diye ve o da ne. senede sadece 2 kere gönderiliyormuş dergi ve de toplam senelik fiyatı 350 tl! yani 1 dergi, bir tane dergi sayısı, bir adet dergi sayısı tam 175 liraya geliyor. haliyle hemen uzaklaşmak zorunda kaldık.

    tabii ki suç mubi’de değil, zaten bu dergi bölgesel değil küresel çıkmış, dili de ingilizcedir haliyle. biz gözümüzde 350 lirayı büyütüyoruz ama dolara vurduğumuzda 25 dolar bile etmiyor lanet olsun. 25 birim para senede iki kere yayınlanan dergi aboneliği için gayet uygun oysa ki. iş tl’ye gelince ise psikoloji bozuluyor.

    ama yine de mubi’ye önerim sadece türkiye’ye özel küçük çarplı bir sinema dergisi çıkarsınlar ve sayı fiyatı da 15-20 lirayı geçmesin mümkünse. maceraya da gerek yok, derginin adını da mubi yapar geçersiniz, isminden dolayı da satış bakımından zarar olmaz en azından.
  • avmlerden birinde bulunan kaliteli görünümlü ama gerikafalı kırtasiyemsi minik dükkancık.iş görüşmesindeki güzel geçen muhabbetin sonunda ama sakal ve küpe istimoyoruz biz diyerek beni dumur etmiştir.oha dedim yaa sanki nasaya astronot olucam kritere bak. hani yaparsin da verdigin maasa deger ver ayda onbin tl maaş kafamıda kazıtırım.
  • yetişkinlere özel verilen ingilizce dersinden bir anekdot iletmek gerekirse;

    leda: mini vocabulary quiz i; arkadaşlar aşağıda yazılı kelimelerin türkçelerini karşılarına yazınız.
    xxx: notebook????
    leda: notebook!
    xxx: notebook, notebook yani, türkçe karşılığı yok ki. bilgisayar mı dicem?
    leda: arkadaşlar notebook bir zamanlar not defteriydi, hala da öyle aslında.
    xxx: hımm, doğru.
  • (bkz: the notebook)
  • hala alışamadığım bilgisayar boku. yeni sistem denen win 7 ile kullanılırsa ömür törpüsü olur, biten pil uyarısı, alman hastanesinde üç ay ömrün kaldı diyen doktor etkisi yapar. kahreder o ses o uyarı balonu. amk bi fiş ucu tak derken deryaları dolandırır insanın zihninde, nasıl bir boksunuz siz ya, nası insansınız??
  • matlab 7 versiyonunda kullanılan bir komut. matlab'in windows üzerinde çalışması gerekmektedir.
    command window'a notebook yazılınca, * m-book olarak bir ms-word dökümanı açılır.
    burada yazdığınız kod satırını ctrl+enter ile geçerseniz normal compile işlemlerini word üzerinde yapar*. kullanım alanı olarak, keşke okulda ödev yaparken olsaydı diyorum. özellikle matlab'de çizdirilen plotların rapor için word'e atılması gereken durumlarda, işi oldukça kolaylaştırıyor. yan etkileri ve yeni kullanım alanları ilerleyen zamanda meydana çıkar elbet.
  • benim gibi işi için, zevki için gezen adamların eli ayağı oluyor bir süre sonra bunlar. 2 günlük seyahat için gardrobunu yanında taşıyan kadınlar gibi nereye gitsem yaşam prototipimi de yanımda götürebiliyorum sayelerinde.

    geçen hafta iş için ankara’ya gittim.uzun zamandır görüşemediğim arkadaşımı da görmek bahanesiyle seyehati biraz uzatıp onda kaldım. ilk gün gezdik tozduk. ikinci gün de öyle böyle geçti. üçüncü gün oldu yapacak bir şey yok. ankara’dayız sonuçta, yapacak ne olabilir? neyse... patladık sıkıntıdan. film izleyelim dedik. arkadaşımın film arşivine baktım ya elli kere izlediğim filmler ya da çıtır çerez. kolpaçino izleyecek kadar sıkılmamıştım yani. neyse... internetten izleyeyim dedik. aradım, seçtim film falan. derken baktım arkadaşın led tv’si de samsung, benim laptop da (bkz: samsung chronos). hemen bağladım ikisini birbirine. (bkz: all share) filmi laptop üzerinden led tv’de izledik yayıla yayıla.

    bu laptop’u ilk aldığımda isteyerek alsam da “çok para verdim lan!” diye kendimi yemiştim oysa ki. şimdi bakıyorum da hak ediyor kerata!

    teknoloji, sen bizim her şeyimizsin!
  • powerbook'tan bi farkı yok sanırım...
hesabın var mı? giriş yap