• bitmesine 2 kalmışken, son 1 de yapabilmeyi inş umut ettiğim eylem. lütfen canım beyefendi huzurlu hayatımızın başlangıcı için nerelerdeysen karşılaşalım ailende psikolojik açıdan sağlıklı, nezih bireylerden olsun inş. amin.
  • bunun bir de kırklı yaşlarda kendini hissettiren "neden otuzlu yaşlarda evlenmedim ki??" versiyonu vardır ki dadından yinmez.
  • 20'li yaşlarda evlenip, 30'lu yaşlarda "evlendiğim güne lanet olsun, kafamı skyim" pişmanlığı ile kıyasıya yarışır bu.
  • keşke 18 yaşında evlenseydim dediğim durum.
    keşke.
  • çocukluk arkadaşının oğlunu askere uğurlarken, az sonra kendi oğluna bebek bezi almaya gitmek zorunda olmanın verdiği hissiyatla bir an kapıldığınız ama yaşanan güzel ve özgür gençlik yıllarını düşününce hemen kaybolan pişmanlıktır.
  • saçmalama ve hemen uzaklaş o ortamdan. erken yaşlarda evlilik her türlü pişmanlık getirir. illa mutsuzluk ve ayrılıkla ilgili değil bu tabiki. birey olamamışken aile olmaya çalışmanın getirdiği yükün ve havada asılı kalan acabaların pişmanlığı.
  • insanlar aslında hayatlarında yaşadığı ya da hayatının dönüm noktası olduğu şeylere pişmanlık duyar. maalesef ki kaçınılmazdır bu. 30’larda evlenirsin keşke 20’lerin sonunda evlenseydim dersin. 40’ta evlenirsin keşke 30 larımda evlenseydim dersin. bir başka örnek verecek olursam; x bölümü okudum keşke y bölümünü okusaydım gibi gibi.

    o yüzden can sıkmaya değmez. 20’ lerde evlenilseydi bu sefer tam tersi düşünülebilirdi. kader diye bir şey varsa bazen kadere boyun eğmek gerekiyor.

    edit. çaylağın birisi çok güzel cümle kurmuş onu da eklemek istiyorum.
    “insanlar tatmadığı duyguların özleminden ötürü bir başka kararının sonucunu sebep sayıp onu suçlar”
  • 30'lu yaşların yarısına yaklaştığım şu günlerde açıkçası bir ailem olmasını isterdim. çoluk çocuğum olsun, yalnız yaşamıyım, faturaları ödemeyi unuttugumda bu sadece benim derdim olmasın kısacası hayatı paylaştığım biri olsun yanımda.

    ama geriye dönüp bakınca evlenme ihtimalim olan kişilerle evlenmedigim için pişman değilim. insan sorumlulukları paylaşmak, çoğalmak gibi daha somut kaygılarla evlenmek istiyor ama duyguları da bir tarafa bırakamıyor. sırf bunlar için beraber yaşamaya tahammül edemeyeceği biriyle gözünü karartıp evlenemiyor. yani aslında seçtiğimiz hayatları yaşıyoruz. ben yanlış bir evlilik yapmayı seçmedigim için yalnızım. bunda da bir hayır vardır mutlaka.
  • etrafımdan gördüğüm kadarıyla yirmili yaşlarında evlenenler, otuzlu yaşlarında aynı çatı altında kiminle beraber yaşadıklarını sorguluyorlar.

    o kişi, o kişi olmaktan çıkıyor.

    tanım: herkeste olmayan pişmanlık. evet.
hesabın var mı? giriş yap