• sonunda bitirdiğim anime. bayağı bir ara verdim izlemeye o yüzden yaklaşık 2 ay sürdü bitirmem. bazı arkadaşlar kötü bitiyor sonu falan yazmışlar ama bana kalırsa güzel bir şekilde noktalamışlar. ben de buradaki yorumlardan etkilenip sonunda çok daha kötü şeyler olabileceğini düşündüm ama kafamda kurduğum kötü senaryolar gerçekleşmedi. hatta beni mutlu eden bir sonla bitti bile diyebilirim.

    animenin sonunda çalan şarkı ve puru puru pururin gerçekten hoşuma gitti. içerisinde yer alan bazı güzel tespitleri de beğendim ve buraya yazmak istedim:

    "...insanlar işe yaramaz olduklarını itiraf etmek istemez. bu yüzden sürekli kendinden değersizleri ararlar. işte bu sebeple internette herkes birbirini aşağılıyor. kendilerinden daha değersiz birilerini bulamayanlar hiç tanımadıkları kişileri sırf başkalarından iyi olduklarına inanmak istedikleri için değersiz görüyor. ne kadar sahte bir yaşam. başkaları hakkında kötü konuşurlarken kendileri düzgünmüş gibi rahatlarlar. ama bu işe yaramaz. düşünsene bir, birisi işe yaramaz olduğunu bir kabul etse her şey daha kolay olmaz mı?..."

    "...soru: bir hikikomori yaşamına nasıl devam edebilir?
    cevap: yemeği, temizliği, kalacak yeri başkası tarafından sağlandığı için.
    bu ihtiyaçları karşılandığı için hikikomori olarak yaşayabilir. hikikomori olarak yaşamak aslında bir lüks. yemek, temizlik ve kalacak yeri sağlanmasa ölmeye karar vermediyse çalışmaktan başka şansı yok..."

    "internette herkes birbirini aşağılıyor. kendilerinden daha değersiz birilerini bulamayanlar hiç tanımadıkları kişileri sırf başkalarından iyi olduklarına inanmak istedikleri için değersiz görüyor. ne kadar sahte bir yaşam." özellikle bu cümle internet aleminin ne kadar sahte olduğunu görmemizi sağlıyor.

    nhk ni youkoso izlemeniz gereken, oldukça güzel bir anime. 24 bölümlük bu animeyi bir hikikomoriyseniz 2 günde bitirebilirsiniz.
  • "herhangi bir markete gidince; yiyecek, içecek, kozmetik ürünler hatta cep telefonu bile satılıyor. ama insan ilişkileri satılmıyor."

    nhk ni youkoso - 5. bölüm
  • düzenli hayatın monotonluğundan şikayet edenler ve fight club ı yere göğe sığdıramayanlara tavsiye edeceğim anime. evangelion , naruto , full metal alchemist süper mi diyorsunuz bir de bunu izleyin. çalış çalış nereye kadar diyenler , sevgilisinden veya hayatından şikayet edenler boş olan bir hafta sonunda önce tutunamayanları okusun sonra bunu son bölümüne kadar izlesin en sonunda da türkçe adı washington kalesinin azizi olan bir film vardı onu izlesin. bunları yaptınız ve hala şikayet ediyorsunuz ya da ben hiç bi şey anlamadım diyorsanız gökten mesih , mehdi ya da ne bileyim uzaylılar inse bile sizi kurtaramaz demektir . bu entry de insanlığa armağanım olsun.

    edit : ha unutuyordum. bunun başlangıç müziği çok dandik. bitiş müziği ise akla havslaya zarar bir şey onları dinlemeyin.

    edit 2 : ha bunda macera öyle süper kahramanlık vs vs hiç bir şey yok. kahramanımızın en fazla yapabildiği şey evinin yakınındaki parka gidebilmek. saatlerce izleyip küfür etmeyin sonra .
  • japon erkeklerinin çok ilginç bir cinsellik anlayışı olduğunu anlamamızı sağlayan anime.

    bir de yamazaki denen fevri piç durup durup bir laf eder, kendini hayatı sorgularken bulursun. piç oğlu piç.
  • adını japonya'nın trt'si olan nhk'den alır ama bu kısaltmanın açılımını "nippon housou kyoukai" ("japonya radyo ve televizyon kurumu" diye tercüme etsek olur sanırım, zira "broadcasting"in türkçesi olan "yayım" biraz fazla genel kalıyor) yerine "nihon hikikomori kyoukai" (japonya hikikomori derneği) olarak verir. bu hikikomori derneğinin olayı da, en azından kahramanımızın algısına göre, hikikomorilerin tedavisine katkıda bulunmak değil, insanları hikikomoriliğe sürüklemek ve mevcut hikikomorilerin hikikomoriliğini derinleştirmektir.

    animesi değme animeseveri anime seyretmekten soğutacak kalibrededir. nasıl ki kemal tahir okuyan kişi artık orta halli roman okuyamaz hale gelir, aynı şekilde bu animeyi seyreden kişi de evvelce bayıla bayıla seyrettiği bir bakumatsu kikansetsu irohanihoheto'yu, ne bileyim, bir rozen maiden'i, hattâ bir chobits'i beğenemez hale gelebilir (bkz: kendimden biliyorum). on numara senaryosunun yanı sıra güçlü bir anlatımı vardır. öte yandan hikikomoriliğe sunulan çözümde ucuza kaçılması, not kırma nedenidir. bir fullmetal alchemist değildir, 10 üzerinden 9 alır.

    komedi tarafı kuvvetli olmakla birlikte özünde ciddi bir animedir. güzel güzel seyrederken birdenbire baş karakter satou gibi bi "hassiktiiiiir" ifadesiyle hayatınızı sorgulamaya başlamış halde bulabilirsiniz kendinizi. dinç kafayla, ışıklar açıkken, ekrana fazla yaklaşmadan seyredilmelidir. günde üç bölümden fazlası bünyeye zararlıdır; bir fate/stay night gibi cumartesi başlanıp aralıksız seyredilerek pazar akşamına bitirilecek dizilerden değildir.

    müzikleri genel olarak idare eder ile iyi arasındadır. arkaplan müziklerinden ziyade şarkıları bilinir.

    bu şarkıların en meşhuru olan "fushigi purupuru pururin rin" yapışkan özelliğe sahip bir anime içi anime müziği parodisidir. şurada dinlenebilir, kısa versiyonunun eşlik ettiği uydurma anime başlangıcı videosu şurada seyredilebilir, polifonik cep telefonu melodisi versiyonu da mp3 olarak şurada dinlenebilir ve ayrı adresten indirilebilir.

    ilk 12 bölümün kapanış şarkısı olan "odoru akachan ningen" kinniku shoujo tai grubunun yan projesi olarak kenji ohtsuki & fumihiko kitsutaka imzasıyla yapılmış iki şarkıdan biridir. piyano katkılı heavy metal tarzında gaz bir şarkıdır. kısa versiyonunun eşlik ettiği akla ziyan güzellikte anime kapanış videosu mesela şurada seyredilebilir, tam versiyonu ise mesela şuradadır, dileyen dinler, dileyen indirir.

    şarkılarının kanımca en güzeli ise yine kenji ohtsuki - fumihiko kitsutaka ikilisinin elinden çıkma, mmorpg temalı bölümlerden birinde çalınan "odoru dame ningen 2006" başlıklı şarkıdır. kinniku shoujo tai grubunun "odoru dame ningen" başlıklı şarkısına piyano eklenip gitar solosunun kısaltılmasıyla elde edilen bu harika şarkı mesela şurada dinlenebilir, önceki versiyonunun gayet eğlenceli klibi ise şurada seyredilebilir.

    son olarak, hikikomori sorunu ilginizi çekiyorsa, soruna sadece satır arasında yer vermesine rağmen daha yaratıcı bir yaklaşım sergileyen higashi no eden animesine bir göz atmanız tavsiye olunur.

    edit: linkler güncellendi.
  • nhk ni youkoso adlı 10 numero capon animesinin ingilizce adıdır efendim. ne zaman bu anime ile ilgili entry okuyasım gelse, caponca adını hatırlayamadığımdan mütevellit bayağı tırmalarım. işbu entry de, ben tırmaladım başkaları tırmalamasın deyu yazılmıştır.

    animemizin muhteşem bitiş müziğini de eklemek ister bu deli gönül. sebepsizce hunharca...

    yıl olmuş 2013 hala entry taşıyosunuz olm editi: şimdi sevgili okuyucu kardeş eskiden bu başlık, welcome to nhk idi. tabii sedet ve adamları başlığı taşıyınca, böyle garip kekremsi bir entari ortaya çıkmış. işte bunlar cehape zihniyetli adamlar. aman neyse idare ediverin işte. bu arada entariyi oylayan kardeş, sana da teşekkür ederim bana bu entariyi görüp bu eklemeyi yapma fırsatını verdiğin için. fırsatını buldun ya fırsatını
  • kitabın yazarı takimoto tatsuhikonun yazdığı mangası, animesinden 10 kat daha depresiftir, karanlıktır, hatta daha derindir denebilir. ama ben animesini tercih ederim, hikaye çok daha güzel toparlanmış. ancak animedeki olaylar manganın sadece çeyreğini kapsıyor, manga biraz da burdan kaybediyor. çok fazla şey oluyor! ve hep aynı patterni izliyor olaylar, bir yerden sonra oeeh diyor insan. olayların gelişimi de biraz farklı sonuçlandığından mangası da tavsiye edilebilir ama animede içiniz karardıysa mangada depresyona gireceksiniz benden söylemesi.

    gelecekten gelen edit: bu arada animenin orjinali bir romandır, mangası da bu romandan uyarlamadır ancak anime versiyonu orjinal romanın izinden gider hikaye olarak. manga uyarlamasında da kitabın yazarının parmağı vardır ama hikaye başka noktalara gider orada, esas hikaye anime/romandaki yani.
  • adam siken anime. şöyle bir replik barındırır içinde. aradım buldum amına koyayım.

    "people like us aren't qualified to be involved in a dramatic incident such as a suicide. no matter how depressed you are or how much pain you're in, you have to return to your routine, daily life. even if you don't come back, you'll just end up dying in vain. a dramatic death isn't befitting of us."

    depresyondayken izlemeyeceksin. ne sikime yaptıysam ikinciye izliyorum.
  • şimdiye kadar izlediğim en "ciddi" animelerden biri. işlediği konu ve anime genel olarak geyik ve komedi ağırlıklı olsa da zaman zaman yapılan psikolojik çözümlemeler, işlenen ciddi konular izleyeni zaman zaman altüst edebilecek sertlikte olabiliyor. kesinlikle çoluk çocuk animesi değil, psikolojik durumu düzgün olmayanlar, depresyondakiler hiç izlemesin bile. hikikomoriliğe meyilli (hatta belki de yarı hikikomori sayılırım) her daim depresif bendenizi bazı bölümler çok kötü etkiledi açıkçası, pis koyuyor adama, ona göre. işte bütün bu sebeplerden dolayı da, izlediğim en iyi animelerden biri olabilir. animasyonları ve bilhassa müzikleri çok iyi zaten. bunun dışında hafif genshiken-vari oyun yapım süreci de ilgi çekici olabilir. izlenmeli, ama herkes tarafından değil.
  • müzikal açıdan bölümlerde verilmek istenen duyguyu gayet güzel parçalarla aktaran,
    açılış parçasının
    (puzzle - roud table feat. nino)
    melodisini, kapanış parçasının da
    (odoru akachan ningen - kenji ootsuki)
    sözlerini sevdiğim,
    içinde yaşadığımız, bizzat bulunduğumuz durumu "yaşamdan eşzamanlı bir kesiti" yansıttığı için
    hem "ben de böyleydim" veya "ben de böyle mi oluyorum" dedirtip kara kara düşündüren
    sırf bu sebeple de kahkahayla gülmenize sebep olan gonzo animesi.

    şu güne kadar iyi kötü gonzo'nun nasıl bir çizgisi olduğunu biliyorum, yine o tatta eğlendirici, kimi zaman insan psikolojisi üzerine epeyi düşündürücü (tabii büyük felsefî cümleler beklemeyin, bir serial experiments laindeğil) gayet de sürükleyici bir anime.

    çizimleri, lain'i de çizen yoshitoshi abeye ait.
    lain'i hatırlatan birşey daha var animede, onu da spoylır olarak aşağıda söyliyeyim ki buyrun:

    --- spoiler ---

    lain'de olduğu gibi sıradan sıcak bir yaz gününü anlatmak için cırcır böceğinin sesinden yararlanılmış.
    --- spoiler ---

    editasyon mutasyon: bu anime, gelişmiş veya bizim gibi "gelişmekte olan" ülkelerde, modern sanayi toplumunda yaşayan gençlerin karşılaşması muhtemel pek çok sorunu önümüze seriyor.
    bu animede ana karakterlere bakıldığında kimse tümüyle iyi, mükemmel veya tümüyle kötü, rezil değil. karakterler bu sebeple sevilesi.
    bir de herşey toz pembe değil bu dünyada, bazı şeyler var ki, tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi biz istesek de düzelmeyebilir. sıradan insanın gitgelleri, aklındaki soru işaretleri de burada var.
    kısaca insan kendini sato'ya ve onun yaşadığı dünyaya yakın hissediyor. çünkü o da bizimle aynı dünyada yaşıyor.

    yazanın, çizenin, animasyon haline getirenin ellerine gözlerine sağlık diyelim.
hesabın var mı? giriş yap