• futbolla birlikte ingilizlerin bizlere armağan ettiği 2 kutsal olgudan biri.
  • ikinci bir yeni rakı vakası.

    yıl olmuş 2010, 1970'lerde çıkmış akıma hala new wave diyoruz. güzeldir orası ayrı.
  • 70'lerin sonlarina dogru ve 80'lerin ba$larinda (bkz: ingiltere)'de patlami$ muzik akimi. (bkz: saxon) (bkz: iron maiden) (bkz: def leppard) gibi ornekleri mevcuttur, bugunun (bkz: power metal)'inin temelleridir nwobhm..
  • iron maiden ve saxon gibi dev gruplar devam ettiği sürece yaşayacak, hep 'new wave' kalıp hiç eskimeyecek dalga.
  • (bkz: girlschool)
  • son ve son durağım olan müzik akımı.
  • soğuk savaş belirsizliğinin hakim olduğu tüm dünyada, 1970'lerin ikinci yarısında, birleşik krallık sosyal huzursuzluk ve yoksulluğun yaygın olduğu bir ülkeydi. işsizlik oranı özellikle işçi sınıfı gençler arasında özelleştirmeler ve yanlış sosyal politikalar yüzünden son derece yüksekti.

    işte böyle bir iklimde, soyu tükenmiş bir kuşağın güvenli bir geleceğe karşı umutsuzluğu, çaresizliği ve topluma karşı tepkisi, çığlığı olarak olarak doğmuştur new wave of british heavy metal müzik akımı.

    melodik vokaller, gürültülü rifler, yıkıcı davullar, keskin ve hızlı sololar müzikal altyapılarını oluşturur.

    nwobhm, haftasonu sıcak güneşli bir pazar günü kedinizin yanağınızı tatlı tatlı yalayarak sıcacık yatağınızdan uyandırmasıdır.

    nwobhm lise öğrencilerinin hiç bir zaman kullanamayacakları, kullanma ihtimallerinin dahi söz konusu olmadığı cüzdanlarında taşıdıkları son kullanma tarihi geçmiş prezervatif kadar ince, narin ve kırılgandır. new wave of british heavy metal dinlemek erdemdir, yüceliktir, bilgeliktir. az bilinen nwobhm grupları ekmek-hava-su kadar kutsaldır.

    gün gelecek 80'ler nwobhm dünyaya hükmedecek, tüm ülkelerde iktidara yüzde %99 oy ile o geçecek, tüm arabalarda (tofaş kuş serisi dahil) o çalacak, en arka penceresinde 80'ler den kalma, soluk renkli, güneş yemiş hülya avşar resmi olan, uzun yol giden kamyonlarda o çalacak. trafikte sıkışan bir aracın içerisinden son ses ayran meydın (ıron maiden) solosu gelecek, post apokaliptik filmlerde keşfedilmeyi bekleyen "lust" gibi grupların demoları çalacak, davullu zurnalı düğünlerde çalacak, her düğünün olmazsa olmazı olacak , halaylar da halay başı "too young to know" diye iç geçirecek, insanlar ibadet eder gibi nwobhm dinlicek, haçca gider gibi wacken open air a gidecek..anadolununn uçsuz bucaksız bir yerinde, bozkırın ortasında, itin bile ölmeye üşendiği yerde, uzakta bir ışık göreceksin sonra motohead'den "ıron horse born to lose" tınısını kulağın işitecek, işte suyun toprağa değmek istemediği, çekindiği bu coğrafyada bile insanı hayatta tutan bir tek bu varmış diyeceksin.

    yaşasın nwobhm. bir gün herkes ölecek ve bir daha dirilemeyecek. her gece kafanı koyduğun yastığın yerini doğduğun ve öldüğün yılı yazan mezar taşı alacak. ama nwobhm hiç bir zaman ölmeyecek.

    susuz bir yaz gecesi dolapta kalan son bira, gecenin ikibuçuğunda tüm sigaran bitmişken kışlık paltonun cebinden bulduğun buruşuk paketin içindeki kırmızı malboradır nwobhm, geçmişteki anılarının hepsinin mezar taşına yazmak istediğin anda elinde buzlu ıce-tea ile gelen mini etekli hatundur,

    nwobhm kalbimizin en az hasar görmüş yerlerine itinayla altın harflerle kazıdığımız gruplardır.

    nwobhm 80'li yıllara damgasını vuran pop akımının anti-tezidir, nwobhm dinliyor diye küçümsenenler tarih içerisinde yaratılan müzik akımlarında, en geride kalanlar, gerçek müziğin üstünlüğü için pop-kültürü ile sonuna kadar savaşanlar, pop kültürüne karşı kaçmak, geri çekilmek nedir bilmeyenlerdir. nwobhm kaybedilmiş 80'li yıllarımızın milli hatıralarıdır.

    iki birayla iyi gider.
  • (bkz: white wizzard)
  • en tatlı bişey.
hesabın var mı? giriş yap