• harbiye semalarında öğlenleri peşinde bi grup hayran kitlesiyle dolaşan yılmaz hukuk neferi.. ve upuzuuuun dilekçeler yazarken, ilginç ötesi algı kırılmaları yaşayan.

    - sana harika bi fragman atıyorum, gözün gönlün açılsın
    - monica belluci bu?
    - evet harika çıkmış di mi?
    - ben seni daha seksi buluyorum..
    - ne yazıyorsun olm sen, bu neyin kafası?
    - evet ya, ayrıca begenmiyorum ya zorla mı? inanmazsan inanma paranoyaksın sen. zaten hep tuhaftın, dolmuşta istediğin yer doluysa binmiyorsun, bi acaip huyların var filan.. sorunlusun yani.. öğrenciyken de böleydin.. niye bölesin sen ya, bu dilekçi neden bitmiyor ya.. sizi bana sayıyla mı veriyorlar ya (söylenir söylenir.. hala söyleniyor.. akar akar billur tuz...)
  • kimseyi aşağılamamıştır, sadece ırkçıya ırkçı dediği için suçlanmıştır. aynen göte göt denince suçlanmak gibi. zira onu da gördü bu ülke.

    ama şimdi durum biraz farklı; "papazın çayırından kanuni'nin memleketine hangi yüzle geldiniz" diye pankart açan ve kendinin hala ırkçı olmadığını sanan/iddia eden bir taraftar var karşımızda. ermenilerden, hristiyanlardan, birçok azınlıktan nefret ederken sadece bir siyahi insanı savundukları için kendilerinin ırkçı olmadığını sanıyorlar.
  • trabzon ve türkiye'nin yapısından bihaber şekilde oraya buraya ırkçı yaftası vuran kişi... kendisine anlatılmalı, muhafazakarlık ırkçılığın temellerinden olabilir ama doğrudan ırkçılıkla bir değildir ve türkiye'deki ırkçılık kişinin ten rengiyle alakalı değildir, hatta hangi ırka dahil olduğuyla bile ilgili değildir çoğu zaman... (bu nedenle türkiye'de faşistlikte kalır, tam anlamıyla sistematik ırkçı bir hareket görülmemiştir bu yüzden) türkiye'de olan şey tamamen siyasi tabanlı ya da dinle ilgilidir. (hatta çoğu zaman ikisi birliktedir)

    trabzon şehrine bu yaftayı vurdu ya bu kişi... anlatalım. trabzon şehrinde bazı kürtleri sevmeyebilirler ama kürtlerle bir sorunları yoktur... bazı kürtler dediğimi anladınız işte, pkk yandaşı vs. kürtler... hıristiyanları-alevileri vs. sevmeyebilirler bu da dinle ilgili olan kısımdır.

    fakat trabzon şehrinin ya da türkiye'nin zencilerle bir alıp veremediği olmamıştır mesela hiç... ya da sarı tenlilerle asyalılarla... türkiye'de ırkçılığa uğrayan-uğradığını düşünen kesim ya siyasi olarak türkiye'nin genel yapısına zıttır ya da gayrimüslimdir... bu kadar basit. bu nefret de karşılıklıdır...

    yani açayım biraz nefret hususunu... şimdi trabzon şehrinin sağcı bir şehir ve solculara tahammülü yok genel olarak... solcunun da sağcıya yok genel olarak. o seni kafir-dinsiz-ecnebi vs. diye yaftalarken sen de onu gerikafalı-faşist olarak yaftalıyorsun anında... o sana şiddet uyguluyor sen de baskın olduğun yerlerde (misal kimi kampüslerde) onlara şiddet uygulanmasıyla övünüyorsun ama... sen de onun kadar ırkçısın eğer olayın altyapısına kafa yormadan bu kadar basit bir şekilde tanımlıyorsan karşını...

    ki bu nasıl bir empatiden yoksun cehalettir ki, didier deguy zokora'nın sırf zenci olmasından mütevellit trabzon'da sevilmemesi gerektiği öngörüsüne sahip olup aksine sevilmesini ikiyüzlülük olarak niteleyebiliyorsun... yazık.
  • nesilsiz oldugu kadar yaşsız olan bir yazar. hem biraz da bahtsız. inek çalarken yakalanmış, otobus şöförü şişko sam ile dalga geçtiği için 19f den atılmış, aynı gun benimle tanışarak hayatı kararmış, üstelik bir de komşu çıkmış, gizlice masa altında gülerken annesine yakalanmış, okulun yokuşundan beni görünce aşağı yuvarlanmıştır. italyanca dersinde anlamadığım tüm kelimeleri iltifat olarak kendisine gönderiyorum. otobus durağında, yeditepe sapağında, elimde terlik bekliyorum*.
  • nesilsizden öte emsalsiz. şahane bir vapur yolculuğunda bana dokunur diye sigara içmeyecek kadar ince, benimle saatlerce kitapçı gezecek kadar sabırlı, uzun yolculuk yapıcak kadar güvenli, sabahlara kadar güldürecek kadar esprili.. upuzun, güzel mi güzel sıfatların biricik karşılığı. saclarına herkes, duruşuna kızlar hasta.
  • bir zamanlar orta okulda* sıra arkadasımken yaptıgı bir takım hareketler yuzunden hocanın bizi escinsel sanmasına sebep olan insan*. bilerek ve isteyerek mi yaptıgını bilmemekle beraber fiziksel olarak buyuyup de zihinsel olarak buyumemesini takdir ettigim, hossohbet, 7. nesil yazar arkadasım. hosgelmis..*
  • kürtlerin, hıristiyanların, ermenilerin türklerce ve trabzon şehrinde öteki görülmesinin temel sebebinin siyasi olduğunu... oysa trabzon şehri nazarında ırkın (etliye sütlüye karışmayan, kürt-rum-ortodoks gürcüler-ruslar gayet rahat yaşayabilmesinden mütevellit) doğrudan nefret edilen şey olmadığını anlamadığı sürece, kendisini bu konuda eğitmeye çalışan insanlar olacaktır...

    muhatap alması da kişisel gelişim sürecinde kendisine yol gösterici olabilir... kendi bileceği iş yine de.
  • kılıbıklığın bu kadarı:

    nesilsiz:
    kız arkadaşım seni tanısa seni de yasaklar.
  • "böyle bir yazar yok" diyor kendisi için. üzüldüm. takip etmeye çalışırdım kendisini.
  • kürtleri sevmeyip, hristiyanları sevmeyip, ermenileri sevmeyip sadece zencileri ve japonları sevince ırkçı olmadıklarını sananlarla muhatap oluyor lan :)
hesabın var mı? giriş yap