• http://wh40k.lexicanum.com/…iki/necron#.uqplcr82myu adresinden biraz özetleyip biraz çevirmeye çalışarak:

    necronlar

    necronlar, necrontyr ırkından türetilmiş, ölümsüz metal savaşçılardır. hareketsiz durdukları mezarlarında milyonlarca yıl uyku durumunda dururlar. ölçülemeyecek kadar yaşlı, eldar'dan dahi eski bir ırktır. uzun yıllar uyuduktan sonra tekrardan necron hakimiyetlerini sağlamak üzere uyanmaya başlamışlardır.

    tarihçe

    necronların hikayesi, kadim bir ihanetin hikayesidir. çağlar önce, 41. milenyumdan 60 milyon yıl önce, necrontyr ırkı galaksiye hükmediyordu. ancak büyük imparatorlukları, daha da büyüyüp, tebaası da çeşitlenince, iç bütünlüğünü kaybetmeye başladı ve 1. ayrılma savaşı olarak bilinen iç isyanlar patlak verdi. triarch, necrontyr ırkının yönetim konseyi, dışardan bir tehdidin bu isyanlara son verebileceğine inandığından, uzun ömürleri dolayısıyla ne zamandır diş biledikleri old ones'a savaş ilan ettiler.

    bu savaş galaktik tarihin en kanlı savaşlarından birisi oldu ve savaş ilerledikçe, necrontyr yönetimi, old ones'ı yenemeyeceklerini anladılar. kesin yenilginin eşiğindeyken, necrontyr arası birlik bir kez daha bozuldu ve 2. ayrılma savaşı başladı. triarch, bir kez daha "milli birlik ve beraberliği" sağlayacak bir dış güç aramaya koyuldular ve bu arayışları c'tan denilen kadim ve tanrısal varlıklar tarafından cevaplandırıldı. kısa ömürlü bedenlerinden çekilen özleri, "canlı metal"den yapılma makine-bedenlerin içine yerleştirildi.

    bu sırada "aldatıcı" olarak da bilinen c'tan mephet'ran, triarch'ın lordu olan szarekh'e geldi. c'tanların da bir zamanlar old ones ile savaşıp yenildiğini, şimdi necrontyr sayesinde hem intikam alacaklarını, hem de onlara ölümsüzlük vereceklerini söyleyerek szarekh'i kandırdı, triarch'ın lordu da c'tan ile ittifak kurup, ırkının kaderini mühürlemiş oldu. necrontyr'ın zayıf bedenleri, canlı metalden yapılma ölümsüz bedenlerle değişildi. c'tan, necrontyr'ın yaşam enerjisini bu makinelerle emmeye başlayıp iyice güçlenirken, "sessiz kral" szarekh, kendisi de bir makine bedenin içindeyken, yaptığı büyük hatayı farketti. necrontyr ölümsüz ve birleşmiş bir ırk olmuştu ancak bu yolda ruhlarını kaybetmişlerdi. böylece, necronlar olarak bilinen ruhsuz makine ırkı doğdu.

    c'tan ve necronlara karşı savaşmak zorunda kalan old ones, ağır bir yenilgi aldı. yıldız tanrılarının gerçekliği bozan güçleri ve webwaylere sızmış olan ölümsüz necron lejyonları, galaksinin her yanında katliama giriştiler. old ones'ın en güçlü kalelerini zapt ettiler, teknoloji ve büyüleriyle başettiler. bu sebeple old ones, kendisine yardımcı olsun diye, eldar ve ork dünyaları dahil pek çok gezegene hayat tohumları ekmeye başladılar. ancak warp'tan çağırıp da kontrol edemedikleri enslaverlar yüzünden tamamen yok oldular.

    bu savaşın son safhalarında, szarekh, c'tan'a saldırmak için en doğru zamanı beklemeye koyulmuştu. old ones'ın kesin yenilgisi sonrasında, sessiz kral kibirli c'tan'a karşı bir necron ayaklanması başlattı. necronlar yaşayan kainatın hayal edilemeyecek enerjilerini c'tan'a saldırırken kullandılar. neredeyse yok edilemeyecek bir varlık olan c'tan, parçalara ayrıldı. old ones ve c'tan'ın yenilgisinin ardından sessiz kral szarekh, şimdilik de olsa, necronların zamanının geçtiğini gördü. galaksi hakimiyeti, bir süre sonra, old ones ile birlikte necronlarla savaşmış olan eldar ırkına geçti. iki ayrı savaştan sonra yorgun olan necronlar, onlara karşı koyamadılar. ancak szarekh, her etten kemikten canlı gibi, eldar'ın da zamanının geçeceğini bildiğinden, geriye kalan necron şehirlerinin, büyük mezar yapılarına dönüştürülüp, kalan necronların buralarda uyumasını emretti. necronlar uyku durumuna geçtiler, 60 milyon yıl boyunca uyudular ve artık yeniden uyanmaya başladılar. ancak sessiz kral, halkına katılmadı. necronları kontrol etmesine yarayan komuta protokollerini yok edip, galaksiyi terketti, halkına yaptıklarından dolayı bir teselli ve ceza bulma umuduyla gitti.

    60 milyon yıl boyunca, ölümsüz mezarlarında "büyük uyku"larını uyudular. zamanla pek çok mezar dünyası, ya çeşitli arızalarla ya da başka sebeplerle (eldar yağmaları vs.) yok olup gitti. uyanmaya başlayan necronların da hepsi aynı anda uyanmadı. kimisi imparator'un büyük seferi'ni gördü. kimisi irtidat çağı'nda uyandı. (age of apostasy). çoğu ise 41. milenyumun son yıllarında uyandı. ancak halen milyarlarca necron uykusuna devam etmektedir.

    41. milenyumun 783. yılında (783.m41) eldar farseer'i craftworld ulthwé'den eldrad ulthrar, gördüğü bir kehanetten, imparatorluk'a ait bir keşif ekibinin ölü gezegen maedrex'teki necronları kazaen uyandıracağını öğrendi. bunu engellemek için ani bir baskınla, gezegene inmeye hazırlanan imparatorluk gemileri yok edildi ve gezegen, necronlardan temizlendi. imparatorluk ve necronlar arasındaki ilk çatışma raporu ise, 897.m41'deki sığınak 101 baskını'na aittir. o sırada, saldırgan güçler, imparatorluk tarafından, "bilinmeyen bir uzaylı türü" olarak adlandırılmışlar ancak sonraları bunların necron olduğu anlaşılmıştır. daha sonraki raporlara göre ise saldırganlar yeraltından çıkıp saldırmışlardır.

    genel bakış

    görünüş olarak necron ırkı, yaşayanların bir parodisi gibi durmaktadırlar. otomatik tamirat sistemleriyle, en kritik hasarları dahi kendi kendilerini onarabilen necron bedenleri sayesinde yaşarlar. eğer bir necron onarılamayacak kadar ağır bir hasar almışsa, faz değiştirir. akılları ve bedenleri en yakın mezara ışınlanır. orada tamir edilene veya yeni bir bedene aktarılana kadar beklerler. ancak bu süreç, defalarca tekrarlandıktan sonra necronların hafızalarında onarılamayacak hasarlara sebep olur ve en sonunda akılsız otonomlar halini alırlar.

    necron toplumu hiyerarşik yapıdadır. en üstte pek çok dünyaları hakimiyetinde tutan necron hanedanlarının yöneticileri phaeronlar, onların altında phaeron'larının yönetiminde bulunan mezar dünyalarını gruplar halinde yöneten overlordlar, onların altında her biri bir mezar dünyasını yöneten lordlar vardır. phaeron ve overlordların hizmetini görenler ise asil necron lordları eşrafı ile crypteklerdir. bu eşrafın büyüklüğü sadece bir prestij meselesi değil aynı zamanda askeri gücün de göstergesidir.

    savaşta, necronlar, karşı konulamaz savaş makineleridirler. düşmanlarını moleküllerine ayırabilecek gauss silahlarıyla silahlanmışlardır. aynı zamanda, kendi kendine tamir özellikleri sayesinde saflarını kolay kolay yitirmezler.

    necron filosu, fazla büyük olmayan, ancak ölümcül bir filodur ve çoğu gemiyi kolayca yok edebilecek bir cephaneye sahiptirler. ayrıca yıldızlar arası seyahatte warp kullanmazlar.

    önemli necronlar

    szarekh - triarch'ın son sessiz kralı.
    imotekh the stormlord - sautekh hanedanı phaeron'u.
    trazyn the infinite - solemnace overlord'u, nadir tarihi eser koleksiyoncusu.
    nemesor zahndrekh - gidrim overlord'u.
    vargard obyron - nemesor zahndrekh'in meşhur koruması.
    illuminor szeras - hayatın sırlarını çözme peşinde koşan cryptek.
    orikan the diviner - geleceği tahmin edebilme yeteneği olan crpytek.
    anrakyr the traveller - mezar dünyaları uyandırma amacıyla yıldızlar arasında ordularıyla sefere çıkmış olan overlord.
  • evet, madem warhammer 40k hakkında koşuyoruz, o zaman bu evrendeki hikayenin güzel bir özetini yapma vakti geldi demektir. 40k tarihini 4 parçaya ayırabiliriz.

    1-) old ones'ın ölümü ve necron'ların yükselişi
    2-) insanoğlunun yükselişi, fall of eldar ve age of strife
    3-) horus heresy
    4-) 13th black crusade ve fall of cadia

    4. kısım biraz tartışmaya açık, bazıları necron'ların uyanmasını oraya koyuyor, ki haksız değiller. ama bugün 4. maddeyi değil, 1. maddeyi konuşacağız. bugün, 40k evreninin yaratılışı ve necron'ları konuşacağız.

    ayrıca şimdiden uyarıyorum, çok fazla detayı atlayarak ilerleyeceğim, yazı zaten yeterince uzun. daha fazla detay isteyen kitapları okuyabilir. bu yazdıklarımı sadece özet olarak görün.

    ----------
    the old ones
    ----------

    bundan 60 milyon yıl önce, samanyolu galaksisinde hayat vardı. her gezegende yoktu, fakat bazı gezegenlerde vardı. necrontyr ve the old ones, bu hayatlardan bazılarıydı.

    old ones, doğuştan psyker olan bir ırk. psyker'lar fantezi evrenlerindeki büyücüler ve cadılar gibi düşünün. warp adındaki ruhlar alemi ve enerji denizinden enerjiyi alıp materyal dünyaya yansıtarak güçlerini kullanıyorlar. old ones, kendi evrim sürecini biraz fazla hızlı geçirdi ve çok ileri gitti. o kadar ileri gitti ki, materyal dünyadan kopup direkt ruh halini aldı ve galaksideki en güçlü ırk oldu. bununla beraber, ruhlar alemi olan warp'u keşfettiler. tabi, ölümsüzlüğü de buldular.

    old ones, günümüz 40k ırklarının aksine pek kötü insanlar değiller. güzel şeyler de yaptılar. güçlerini nasıl kullanacaklarını merak ettikleri için mesela deney olarak eldar ırkını yarattılar. eldar, uzay elf'i demek. old ones ve eldar arasında bir çatışma olmadı ve barış içinde yaşadılar. öte yandan, her gezegende olaylar güzel ilerlemiyordu.

    necrontyr ırkı, aşırı radyoaktif bir güneşe yakın gezegende doğmuştu. o kadar zararlı bir gezegendi ki, hayatlarının çoğu yaşamak için yeni yerler inşa etmek yerine kendilerine yeni mezarlar inşa etmekle geçiyordu. ortalama hayatları çok kısaydı, ve yaşadıkları hayatlar acı içindeydi. aşırı depresif, kıskanç ve huysuz bir ırktı.

    necrontyr, old ones'ın yanına gitti. çektikleri acıları bitirmek için old ones'tan ölümsüzlüğün formülünü istediler. old ones, doğal olarak bunu yapmadı ve necrontyr'ı geri çevirdi. bu yanıtı beğenmeyen necrontyr bu sefer old ones'a savaş açtı.

    ve bu savaşı çok feci biçimde kaybettiler. öyle böyle değil hem de.

    ----------
    c'tan
    ----------

    şimdi yıldız tanrıları yani c'tan 'dan bahsetmemiz lazım. bunlar ruhlar dünyası ile materyal dünya arsındaki enerji formları gibiler. kendilerine ait bilinçleri var, necrontyr gelene kadar yıldızların enerjilerini emerek besleniyorlardı. ama tam olarak materyal dünyada da yoklar, iletişim kuramıyorlar, çok arada kalmış ama çok da güçlü varlıklar. en başta ne oldukları belirsiz, ve necrontyr bu problemi çözmek için işe koyuluyor. necrontyr, devasa boyutlarda, yaşayan metalden (kendi kendini onaran ve şekil alabilen bilinçli metal) bedenler inşa ediyor. sonra c'tan tanrılarını bu bedenlere çağırıp maddesel forma kavuşmalarını sağlıyor.

    burada adını ilk hatırlayacağımız kişi the silent king oluyor. kendisi necrontyr'ın lideri. silent (sessiz) denmesinin sebebi halk ile konuşmaması, konuşmak için 2 kişiyi kullanması minyatüründe de bunu görebilirsiniz. hatırlayacağımız 2. kişi ise the messanger. 4 tane c'tan tanrısından biri.

    the messanger, silent king ile konuşuyor ve hikayesini anlatıyor. old ones ile uzun zaman önce savaşa girdiklerini ve kaybettiklerini söylüyor. onlardan intikam almak için sabırsızlandığını söylüyor ve silent king'e bir ittifak teklifi sunuyor. savaşın sonunda necrontyr'a ölümsüzlük hediye edeceğini ve çektikleri acıları bitireceğine dair söz veriyor.

    silent king bu teklifi yaklaşık 1 yıl kadar düşünüyor. ölümsüzlük kendisinin ve halkının en büyük arzusu, doğru. üstelik danışmanlarının hepsi bu teklifi onaylıyor, tek bir kişi hariç. silent king ona nedenini soruyor. danışman ölümsüz olabileceklerini, ama bunun çok ağır bir bedeli olacağını söylüyor. silent king, bu uyarıya rağmen halkının en büyük arzusu olan ölümsüzlüğe ulaşmak için c'tan' ın teklifini kabul ediyor.

    ve bunun ne kadar büyük bir hata olduğunu, halkının terminatör gibi metalden iskeletlere dönüşümünü izlerken fark edecek.

    bütün necrontyr halkı zincirlere bağlandı ve dönüşüm havuzlarına sürüklendi. etleriyle kemikleri birbirinden ayrıldı, ruhları bedenlerini terk etti. bütün necrontyr halkı yaşayan metalden yapılma ölümsüz iskeletlere döndü, ruhları ve özgür iradeleri ellerinden alındı ve hepsi c'tan tanrılarının ve necrontyr, yeni adıyla necron lordlarının köleleri oldular. peki ruhları? sadece önemli necron lordları hariç bütün necrontyr'ın ruhları c'tan tanrılarını besledi ve eşi benzeri görülmemiş bir güce ulaştılar.

    şöyle ki, the messanger'ın anlattığı bütün hikaye yalandı. c'tan ruhlar alemiyle bağlantılı olduğu için materyal dünyadaki canlıların ruhlarının ne kadar güçlü ve doyurucu olduğunu biliyorlardı. old ones'a savaş açmak için necrontyr'ı kandırdı, ruhlarını çalıp onları köleleri yaptı. sonradan the messanger olan adı the deceiver ile değiştirildi.

    peki silent king? o ne yapıyordu? çaresiz biçimde halkının havuzlara çekilmesini izliyordu. elinde c'tan 'ı durduracak gücü yoktu. şimdi ise, kendi elleriyle ruhu olmayan metal iskeletlere çevirdiği bir ordunun lideri olmuştu. ama bir planı vardı...

    ----------
    the war in heaven
    ----------

    bu savaş warhammer 40k'daki en şiddetli savaş ve bir daha bu ölçekte bir savaş olmayacak. tek tuşla gezegen patlatmaktan bahsetmiyorum bile. yıldızları super nova yapmak, güneş sistemlerinde kara delikler yaratmak vs c'tan tarıları durdurması imkansız biçimde old ones'a karşı savaş açtı. çünkü necrontyr ruhlarından daha doyurucu ve lezzetli bir şey varsa, o da old ones'ın ruhlarıydı.

    old ones ise tam olarak buna karşı koyamıyordu. problem sadece güçlerinin c'tan tanrılarına yetmemesi değildi. dediğim gibi, kendilerini direkt ruhlar alemine geçirdikleri için asıl güç kaynakları psychic saldırılardı. gözlerinden şimşek çıkarır gibi smite atmaktan bahsediyorum. lakin, ayak askerleri olan necron'ların bir ruhu olmadığı için bu bu psychic saldırılar bir işe yaramıyordu. bu sefer old ones ruhlar aleminden de saklanmak için webway'in içine saklandılar. bunun ne olduğunu eldar'ları anlatırken açıklayacağım, sadece eldar'ın bunu old ones'tan çaldığını bilin diye yazıyorum. bu arada necrons webway'e de giriş yapmayı başardı.

    old ones'ın hepsi öldürüldü. sağ kalanlar ya warp'ta ve webway'de kayboldu ya da galaksiden kaçmak zorunda kaldı. ölenlerin bütün ruhlarını c'tan tanrıları yedi ve artık enerjiden dolup taştılar.

    bütün old ones'ın temizlendiğini gören the silent king, bu sefer c'tan tanrılarına karşı savaş ilan etti.

    şimdi soracaksınız, warhammer'da tanrıları öldürmek mümkün mü diye. değil, tam olarak öldürmek mümkün değil. fakat, tanrılar bir nevi kolektif ruhlar topluluğu oldukları için (slaanesh örneğinde göreceğimiz üzere) eğer yeterince sert vurursan onu parçalara ayırabilirsin, sonra o parçaları kendin kullanabilirsin. ve silent king tam olarak bunu yaptı. c'tan tanrılarına öyle şiddetli bir savaş açtı ki, c'tan binlerce küçük parçaya bölünüp galaksiye dağıldı. necron'lar ise bu parçaları tek tek topladılar, ve bir zamanlar onları köleleri yapan c'tan tanrılarını parçalayıp onları kendi köleleri yaptılar ve güç kaynağı olarak kullanmaya başladılar.

    ----------
    the great sleep
    ----------

    silent king sonunda savaşı kazandı. hem old ones yok oldu, hem de c'tan tanrılarını kendi köleleri yaptı. fakat halkına çok ağır bir bedel ödetti, ve bundan utanç duydu.

    silent king, galaksiyi hala necron'ların hakkı olarak görüyor. fakat karşısında eldar gibi bir problem var. old ones yenilmiş olsa da eldar ayakta kalmayı başarmıştı, ve şu anda onlarla mücadele edebilecek gücü yoktu. şu anda galaksinin hakimiyet hakkının eldar'a geçtiğine inandı.

    fakat, eldar'ın hakimiyeti uzun sürmeyecekti. milyonlarca yıl sonra, eninde sonunda kendi ırklarının sonunu getireceğine, ve galaksinin fethetmek için daha kolay bir yer olacağına düşündü. bu yüzden yeni planını ortaya koydu.

    eskiden kendi gezegenlerinde yaptıkları gibi devasa mezarlar (bkz: tomb world) inşa ettirdi ve necron'ları burada uykuya aldı. galaksi yeniden ele geçirilmeye müsait olduğu zaman tekrar uyanacaklar, ve hakları olanı geri alacaklar.

    ----------

    evet, warhammer 40k'nın ilk hikayesi bu. sonraki hikaye fall of eldar ve age of strife dönemleri. bu dönemlerde insanoğlunun hikayesi başlıyor, ardından the great crusade ile beraber the emperor mankind'ın hikayesi başlayacak.
  • oyunun en düz ordusu, şöyle bir karşılaştırma yaparsak, nekronlarda;

    1 hq, 3 elit, 1 troop, 3 fast, 3 heavy seçeneği vardır. hq olan necron lord'un 2 silahı arasından biri seçilebilir. diğer bütün her şeye de isterseniz "distruption field" alabilir ya da almayabilirsiniz. bir de heavy slotunda tomb spyder'ların 3 seçeneği vardır.

    örnek olarak bir ordo malleus chapter'i olan daemonhunters'e(a.k.a. grey knights) bakacak olursak;

    3 hq, 5 elit, 8 troop, 6 fast, 10 heavy seçeneği vardır. hq'larının, 10larca silah, pek çok özelliğe erişimi vardır, bütün trooplarının silahları değiştirilebilir, ek olarak patlayıcı, ağır silah taşıtılabilir, her şeyi söküp takılabilir bir ordudur.

    ha bi de kural olarak warhammer 40k'da 1 hq ve 2 troop almak zorundasınız.(aynı tipte olabilir).
  • wimbledon'da* bir andy murray-roger federer finali öngörmüştük kendisiyle birlikte. tabi o zaman nadal elenmişti o kadar da anlamıyoruz bu işlerden. yalnız finali ben kazandım, sevgili necron kaybetti. fedex'ten bile daha mutluyum şu an.
  • warhammer 40k dünyasında kendilerini hertürlü yaşayan varlığı yok etmeye adamış mekanik aksamlı ırk.ayrıca eldar ların kadim düşmanları.dawn of war dark crusade seçilip oynanabilirler.
  • kendisi, the international dota 2 championship maçlarını izleyen yazar. çinlilerin oyun tarzını sevmediği aşikar.
  • we will be back kuralına sahip warhammer 40k ordusu.
  • yeni bir yazar. hoşgelmiş.
hesabın var mı? giriş yap