nebati yağ

• yarak gibi yağ.
• şu aralar ülke üzerinde lubricant olarak kullanılan yağ çeşidi.
• bitkisel yağ
• şehirlerarası otobüste tanıştığım safi bir anadolu insanımız nebati yağ yazan ürünlerde domuz yağı olduğunu söylemişti geçenlerde. o nedenle hep bir markanın çikolata, kek, bisküvi vs ürünlerini alıyorum diyordu. hayvansal yağ demek olsa neyse de bitkisel^* yağ bu, ah benim güzel insanım seni sömürüyorlar ama farkında değilsin, diyemedim ki...
  yalnızca bak burada domuz yağı ve katkıları kullanılmamaktadır yazıyor, diğer ürünlerde de yazar bu, ona itibar etmelisin demiştim. etmek lazım ona da itiar etmezsek halimiz harap.
• ekonomiden anlamayan yağ
• bürokraside üstlerine yağcılık yapan süper bürokratların yeni yeni kullanmaya başladığı bir yağ çeşidi
  (bkz: nurettin nebati)
• yaşanan ekonomik çöküşten en fazla etkilenen gıda ürünüdür.
• https://twitter.com/…lth/status/1686338519638179840
  
  her gün yalnızca 100 yıl önce endüstriyel makinelerde kullanılan yağları yiyorsunuz.
  seni şişmanlatıyorlar ve sağlığına zarar veriyorlar.
  ve sen bunun farkında bile değilsin.
  1920'lerde amerikan diyetinde "bitkisel" yağlardan elde edilen kalorilerin yüzdesi %0'dı.
  günümüzde kalori yüzdesi
  ortalama bir amerikalının tükettiği toplam kalorinin %7-8'ine yükseldi.
  birincisi, "bitkisel" yağlara başlangıçta bitkisel yağlar denmiyordu.
  “tohum yağları” olarak adlandırılan bu yağlar, 1900'lü yılların başlarından önce yalnızca endüstriyel makinelerde kullanılıyordu.
  daha sonra bunların nasıl "bitkisel yağlar" olarak etiketlendiğini anlatacağım.
  bitkisel yağların elde edilmesi ve kullanılması için bunların hepsinin tahıllardan, tohumlardan veya fasulyeden kimyasal olarak çıkarılması gerekir.
  yukarıda hiçbir sebzenin listelenmediğine dikkat edin.
  bu nedenle abd dışındaki çoğu ülke bunlara “tohum yağları” diyor.
  peki abd neden bunlara "bitkisel yağlar" diyor?
  ürünlerin pazarlanmasında “bitkisel” kelimesi daha sağlıklı göründüğü için “bitkisel yağ” adı verildi.
  
  “tohum yağı”, “tahıl yağı” ve “fasulye
  petrol” pazarlamada kulağa o kadar sağlıklı gelmiyor!
  
  ama sonuçta “bitkisel” yağlar endüstriyel tohum yağlarıdır.
  peki nasıl yiyecek haline geldiler?
  
  bu, 1900'lerin başlarında cincinnati'deki iki sabun üreticisine kadar uzanıyor.
  
  william procter ve james gamble geçmişte işlenmiş domuz yağından sabun yapmıştı.
  
  procter & gamble yenilikçiydi ve tohum yağlarından yeni bir sabun türü yaratmaya karar verdi.
  tohum yağı sabunu yapmaya başladıkları sıralarda pensilvanya'da petrol yağı keşfedildi.
  
  pamuk tohumu yağı uzun süredir lambaları aydınlatmak için kullanılıyordu.
  
  petrol, aydınlatma lambalarının yakıt kaynağı olarak hızla pamuk tohumu yağının yerini aldı.
  girişimci procter & gamble, tüm istenmeyen pamuk tohumu yağının sabun üretmek için kullanılabileceğini fark edene kadar pamuk tohumu yağı hızla "zehirli atık" haline geldi.
  
  ancak iş yeniliklerini cezbeden başka bir bonus daha vardı.
  yağın, domuz yağına benzeyen katı bir yemeklik yağa dönüştürülmesi için "hidrojenasyon" adı verilen bir işlemle kimyasal olarak değiştirilebileceğini öğrendiler.
  
  proctor & gamble, 1908'de amerika'da iki patent başvurusunda bulundu.
  1911 yılında ilk hidrojene yağlı gıda ürününü ortaya çıkardılar.
  
  bu ürün daha sonra adlandırılacaktı
  crisco.
  
  daha önce "zehirli atık" olarak sınıflandırılan bir yağ, 1900'lerin başında amerikan beslenmesinin ayrılmaz bir parçası haline geldi.
  kısa süre sonra diğer bitkisel yağlar da onu takip etti.
  
  soya fasulyesi 1930'larda amerika birleşik devletleri'ne tanıtıldı ve 1950'lerde ülkedeki en popüler bitkisel yağ haline geldi.
  
  bunu kısa bir süre sonra kanola, mısır ve aspir yağları takip etti.
  bu yemeklik yağların düşük maliyeti, tohum yağı üreticilerinin stratejik pazarlamasıyla birleştiğinde, onları amerikan mutfaklarında son derece popüler hale getirdi.
  
  her ne kadar kullanımları insanlık tarihinde benzeri görülmemiş olsa da.
  peki tohum yağları nasıl yapılıyor?
  
  bu hiç de doğal değil!
  
  çıkarılan yağların insanlar tarafından tüketilmeden önce rafine edilmesi, ağartılması ve kokusu giderilmelidir.
  
  temelde 5 adım vardır:
  birinci
  
  tohumların bitkilerden toplanması gerekir.
  
  bunlar en yaygın olanlardır:
  
  •soya
  •mısır
  •aspir
  •ayçiçeği
  •pamuk
  • kolza tohumu (kanola olur)
  ikinci. tohumlar aşırı yüksek sıcaklıklara ısıtılır
  
  bu da tohumlardaki doymamış yağ asitlerinin oksitlenmesine neden olur.
  
  oksidasyon insan ve hayvan sağlığına zararlı yan ürünler oluşturur
  üçüncü
  
  tohumlar daha sonra petrol bazlı bir solvent ile işlenir.
  
  heksan yaygın olarak kullanılır.
  
  bu, tohumlardan elde edilen yağ miktarını maksimuma çıkarır
  dördüncü
  
  tohum yağları çıkarıldığında çok kötü bir kokuya sahiptir.
  
  endüstriyel tohum yağı üreticileri, yağların kokusunu gidermek için kimyasallar kullanır.
  
  koku giderme işlemi, insan sağlığına oldukça zararlı olduğu bilinen trans yağları üretir.
  beşinci
  
  endüstriyel tohum yağlarının rengini iyileştirmek için daha fazla kimyasal eklenir
  
  nihai ürün, kimyasal kalıntılar, trans yağlar ve oksitlenmiş yan ürünler içeren, enerjisi yoğun, besin açısından fakir bir yağ oluşturur.
  peki tüm bu kimyasallara sahiplerse nasıl "kalp sağlığına" kavuştular?
  
  sorduğuna sevindim ;-)
  1940'ların sonlarında küçük bir grup kardiyolog, amerikan kalp derneği adı verilen küçük ve yeni bir örgütün üyesiydi.
  
  procter & gamble'dan 1,5 milyon dolarlık bağış aldılar.
  crisco'nun yapımcılarından gelen bu cömert nakit bağışı sayesinde, aha artık kalp sağlığına adanmış bir doktor kuruluşu olarak ulusal profilini büyütmek için yeterli finansmana sahipti.
  
  aha'nın endüstriyel tohum yağlarını da hızlı bir şekilde onaylaması şaşırtıcı değildir.
  
  artık abd'de "bitkisel yağlar" olarak biliyoruz (daha önce açıklandığı gibi)
  
  aha, tohum yağlarının geleneksel hayvansal yağlara daha sağlıklı bir alternatif olduğunu iddia etti.
  
  1950'lerin başında ancel keys adlı bir fizyolog ve araştırmacı diyet-kalp hipotezini ortaya attı.
  
  doymuş yağ ve kolesterol alımı ile kalp hastalığı arasında bir bağlantı olduğunu öne süren verileri sundu.
  
  key'in yedi ülke çalışmasındaki veriler onun hipotezini destekledi.
  
  daha sonra öğrendik ki, hipoteziyle bağdaşmayan 15 ülkeyi dışarıda bırakmış.
  
  bilimin bu şekilde işlemesi gerektiğini düşünmüyorum!
  
  hayvansal yağlar, diyetteki doymuş yağ ve kolesterol açısından zengin bir kaynak olduğundan, kısa sürede key'in hipotezinin nesnesi haline geldi.
  
  hayvansal yağların "sağlıksız" olduğunu belirten keys, bunun yerine çoklu doymamış yağ asitlerinin (pufa'lar) tüketimini önerdi.
  
  ayrıca şöyle bilinir:
  
  tohum yağları
  
  keys'in hipotezi ve önerileri endüstriyel tohum yağı endüstrisinin amaçlarıyla uyumluydu: insanların daha fazla tohum yağı yemesini sağlamak!
  
  kısa süre sonra "kalp sağlığına yararlı" margarin (bitkisel yağın katı bir formu) reklamları ortaya çıktı ve diğer tohum yağları yaygınlaştı.
  
  sağlıklı, geleneksel yağlar şeytanlaştırıldı.
  
  doymuş yağlar "kalbin tıkanması" olarak etiketlendi.
  
  ve daha sonra kamuoyu bu "gerçeği" bilim adamlarından ve ulusal kuruluşlardan geldiği için kabul etti.
  
  son 100 yılda toplumun daha az doymuş yağ tüketmesi, karbonhidrat alımını artırması ve tohum yağı tüketimini büyük ölçüde artırması nedeniyle kalp hastalıkları ve kanser oranları arttı.
  
  obezite oranları da aynı önemli artışı yansıtıyor.
  
  artık her 3 amerikalıdan 2'si fazla kilolu.
  
  bunların yarısı klinik olarak obez!
  
  batılı beslenme alışkanlıklarımızı takip eden her ülkede hızla kilo ve hastalıklarda aynı artış yaşanmaya başlıyor.
  
  neyse ki sağlığınızı iyileştirmek ve korumak için bu konuda bir şeyler yapabilirsiniz.
  
  artık bu tür yağları tüketmemeniz gerektiği yönündeki araştırmalar çok yoğun.
  
  ve doymuş yağ içeren geleneksel yiyecekleri tüketmelisiniz.
  işte tüketmeniz gereken sağlıklı yağlar:
  
  •hayvansal yağlar/domuz yağı/donyağı
  •balık yağı
  •hindistancevizi yağı
  •zeytin yağı
  •avokado yağı
  •avokado
  •makadamya yağı
  •fındık ağacı
  
  bunlar binlerce yıldır insanlar tarafından tüketilmektedir.
  
  ayrıca elde edilmeleri ve tüketilmeleri için kimyasal olarak ekstrakte edilmelerine gerek yoktur.
  
  bunlar da tohum yağları gibi vücutta iltihap oluşturmaz do.
  
  aslında yukarıda sıralanan sağlıklı yağlar vücuttaki iltihabı azaltır ve düzenlemeye yardımcı olur.
  
  edinmenizi şiddetle tavsiye edeceğim dönüştürücü bir alışkanlık var:
  
  => tohum yağlarını diyetinizden çıkarın.
  
  sağlığınız üzerinde en büyük etkilerden birine sahip olacak!
  
  ayrıca 2 hafta içinde nasıl hissettiğinizde bir fark göreceksiniz.
  
  garantili.
  
  sadece dene.
• gözleri parlatır.
• sağlığa zararlıdır, kanser yapar, yaklaşmayın yaklaştırmayın zeytinyağına devam.