ne akilem ne divane

• hoşsohbet, sanatsever yazar..badim.
• (bkz: badim)
  canım benim. çok tatlı, çok şirin.
• simetri takıntısı olan yazar efenim..kendisinin masada yamuk duran kitaplara bile tahammülü yokmuş..ben onun yalancısıyım..zor bir hayat yaşıyor olsa gerek..aynı takıntılarımız olduğundan kendime yakın hissettim..kendisi ayrıca sevilesi bir insandır vesselam..
• yunus emre'ye ait gel gör beni şiirinde geçen bir söz öbeği.
  
  ben ağlarım yane yane
  aşk boyadı beni kane
  ne akilem ne divane
  gel gör beni aşk neyledi
• gel gör beni aşk neyledi
• (bkz: gel gör beni aşk neyledi)
  ne aklım başımda, ne de deliyim anlamına gelen söz öbeği.
  (bkz: akil) (bkz: deli divane)
  aşk'ın yarattığı imkansız hallerden biridir. yunus emre pek kullanır böyle iki arada bir derede, ne tam o, ne de tam bu olan imkansızlıkları.
  
  "yusuf'u kaybettim kenan ilinde
  yusuf bulunur kenan bulunmaz."
  
  "ol ne küfürdür imandan içeru."
  
  "ne şirin derttir bu, dermandan içeru.
  
  "ne varlığa sevinirim
  ne yokluğa yerinirim."
  
  "ister idim allah'ı, buldum ise ne oldu ?"
• yakın zamanda akın gülyurt editörlüğünde lejand kitaptan çıkan nefis kitap. alt başlığı anadolu bilgeliği üzerine felsefi düşünümler olan kitabın temel derdi, anadoludaki bilgelik geleneğinin felsefeye uzak olmadığını ortaya koyarak bunu temellendirecek argümanlar sunmak. arka kapak yazısı ise şöyle:
  
  "dünyanın çeşitli yerlerindeki farklı bilgelik gelenekleri felsefeyle ilişkilendirilebilir mi? önemini koruyan bu sorunun farklı cevapları bulunmaktadır. diğer taraftan tüm kültürlerin bütüncül bir yaklaşımla ve felsefi bir bakışla ele alınması gayet mümkündür.
  
  birçok medeniyete beşik olan ve içerisinden filozoflar çıkaran anadolu, felsefi yaklaşımlarla değerlendirilebilecek bilge ozanların ve dervişlerin de yurdu olduğundan oldukça bereketli bir sahadır.
  
  bu kitap, anadolu bilgeliğinin izlerini farklı disiplinlere ve bakış açılarına da müracaat ederek genellikle felsefi bir perspektiften sürmektedir. felsefeyle özdeşlik kurmak ya da mukayese etmekten ziyade, anadolu bilgeliğini felsefeyle bir arada ele almakta ya da felsefi perspektife açmaktadır. böylece bu bilgeliğin tadımlık ve yeni yaklaşımlara vesile olabilecek bir seyrini okuyucuya sunmaktadır."