nazım hikmet ran
-
"memleketin neresi?" diye sorduklarında vatan hasreti çektiğim bir ansa bağırarak "nazım" diyesim gelir. çünkü nazım kavuşamadığım memleketimdir ve çünkü bugüne dek şiirlerini okuduğum hiçbir şair gurbeti nazım kadar kana kana içmemiştir.
işte en çokta şu dizeler ile yüreğimi kuş eder bu ölümsüz dev adam;
"memleketim, memleketim, memleketim,
ne kasketim kaldı senin ora işi
ne yollarını taşımış ayakkabım,
son mintanım da sırtımda paralandı çoktan,
şile bezindendi.
sen şimdi yalnız saçımın akında,
enfarktinda yüreğimin,
alnımın çizgilerindesin memleketim,
memleketim,
memleketim..." -
bunu yazan canım insandır,
su başında durmuşuz,
çınarla ben.
suda suretimiz çıkıyor,
çınarla benim.
suyun şavkı vuruyor bize,
çınarla bana.
su başında durmuşuz,
çınarla ben, bir de kedi.
suda suretimiz çıkıyor,
çınarla benim, bir de kedinin.
suyun şavkı vuruyor bize,
çınarla bana, bir de kediye.
su başında durmuşuz,
çınar, ben, kedi, bir de güneş.
suda suretimiz çıkıyor,
çınarın, benim, kedinin, bir de güneşin.
suyun şavkı vuruyor bize,
çınara, bana, kediye, bir de güneşe.
su başında durmuşuz,
çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.
suda suretimiz çıkıyor,
çınarın, benim, kedinin, güneşin, bir de ömrümüzün.
suyun şavkı vuruyor bize,
çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze .
su başında durmuşuz.
önce kedi gidecek,
kaybolacak suda sureti.
sonra ben gideceğim,
kaybolacak suda suretim.
sonra çınar gidecek,
kaybolacak suda sureti.
sonra su gidecek
güneş kalacak;
sonra o da gidecek...
su başında durmuşuz.
su serin,
çınar ulu,
ben şiir yazıyorum.
kedi uyukluyor
güneş sıcak.
çok şükür yaşıyoruz.
suyun şavkı vuruyor bize
çınara bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze... -
dünyanın en büyük şairi. yani türkçe'yi mecburen öğrenip, mecburen konuşuyoruz bir yerde ama bilmeseydim bu dili sırf nazım'ı anlamak için öğrenirdim.
***
"en güzel günlerimin üç melun adamı var
biri sensin,biri o,biri ötekisi
kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi
sana gelince..
ne ben sezar'ım,ne de sen brütüs'sün
ne ben sana kızarım,
ne de zatın zahmet edip bana küssün
artık seninle biz,
düşman bile değiliz" -
"onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar
çokturlar;
korkak,
cesur,
câhil,
hakîm
ve çocukturlar
ve kahreden
yaratan ki onlardır,
destanımızda yalnız onların maceraları vardır." -
-
"isterdim ki ben,
bir kitap bekçisi olayım
camları güneşli bir kitap evinde.
duyduğum zevklerin en doyulmazıdır
yıldızlı cenup denizlerinin alevinde sabahlar gibi
sevilen bir kitap başında sabahlamak..."
bütün şiirleri, nazım hikmet ran -
normalde 3 haziran günü mezarında anılıyor şairimiz. ama ben 4 veya 5 haziranda genelde giderim mezarına.
bir gün yine gittim mezarlığa (bu arada ihtişamlı bol heykelli bir mezarlıktır)
arkamdan güvenlik geldi hemen ve nereye gittiğimi sordu.
cevabım açık ve netti -dedemin mezarını ziyarete gidiyorum dedim
normalde öz dedem değil tabi ki.
ben böyle bir cevap verince güvenlik hemen sordu - nazım hikmet mi?
evet dedim ve gidip bir karanfil vera için bir karanfil nazım için bırakıp duamı edip geri döndüm. -
ah ah şu adamın kıymetini türkiye bir türlü anlayamadı.
"şimdi sen de herkes gibisin." -
"dilimiz kuruyor dilimizi konuştuğunuz için.
bitten, açlıktan, sıtmadan betersiniz.
yüz türkiye olsa
elinizden de gelse
yüzünü de zincire vurur
yüz kere satarsınız.
milletimin en talihsiz gecesi
ana rahmine düştüğünüz gecedir."
hala geçerliliğini koruyan şiirler yazmayı başarmış ölümsüz şair. -
1902 yılında selanik’de doğmuş ve 1963 yılında moskova’da vefat eden şairdir. komünizmden etkilenmiştir. 1938 yılında şiirleri yasaklanmıştır. türkiye’de hapishanelerde yatmıştır. türkiye komünist partisi üyesidir. 11 ayrı davadan yargılanmıştır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap