• evinize toplama bir nargile alabilir, bu keyfi evinizde yaşayabilirsiniz..

    tütün; öncelikle mümkün olduğunca tekelin tütününden kaçın, belki ilk denemeler için kullanılabilir ama iyisi arap, mısır tütünleridir, deneyip farkı gözlemleyebilirsiniz.. bahreyn* ve nakhla* tütünleri aroma ve kalite açısından başarılıdır.. kişisel olarak ancak nakhla bulabilmekteyim.. (fakat şu son zamanlarda tütünün yasaklanması falan derken bulmak oldukça zorlaştı) tabi ki yerli olmayanlar el altından satılmakta.. tütünü aldınız, paketini hafifçe açıp küçük bir parça çıkarın (lülenin yaklaşık yarısı kadar belki daha az), bir yerde bu tütünü mümkün olduğunca didikleyip birbirinden ayırınız, hafifçe tutarak mümün olduğunca ayrık şekilde lüleye koyunuz.. tütününüzü hava almayan bir kapta muhafaza edin.. en fazla bir, bir buçuk hadi iyi sakladınız iki yıl sonra tütün bayatlar bunu da bilin..
    ~"al fakher'in karpuz, üzüm ve çift elmalısı da iyidir. ama diğer aromaları bayağı boktan" - blackknight

    lüle; küçük ve ucuz bir arkadaş.. tütünün konduğu yerdir.. seramik olanları göze hoş gözükür ama toprak olanları iyidir.. alırken iç kısmının derin olmamasına dikkat etmenizi tavsiye ederim, tütünün üst kısmı ne yaparsanız yapın daha hızlı yanacak, kömürleşecek ve nargilenin tanını acıtacaktır.. çok derin bir lüle çok miktarda tütünün boşa telef olması demektir.. bulabilirseniz, mümkün olduğunca geniş ağızlı ve çok derin olmayan bir lüle iyidir..

    ser; lülede ısınan tütünün çıkardığı dumanın ikinci ve dördüncü adresidir.. duman buradan şişeye uğradıktan sonra tekrar çıkıp marpuca nakledilir.. bunun sağlanabilmesi için serin borusunun altı sadece bir iki cm suyun içinde kalmalıdır.. suyun ne kadar üstünde olursa, fokurdadıkça dalgalanan su ile, filtrelenmemiş ve soğumamış duman alma ihtimali yükselir.. ne kadar suya batırılırsa çekmek de güçleşir.. kısaca şişenin suyu sere göre ayarlanmalıdır.. serler çok farklı şekillerde, desenlerde, uzunlukta olabilirler.. kişisel tercihim uzun ve döküm olanlarıdır.. hem daha sağlam, hem de otururken köz değiştirme gibi işlemler daha rahat olmaktadır.. duman da yolda bir nebze daha soğumaktadır.. ayrıca ser, bazı acemi arkadaşların da nargileyi taşımak için tuttukları bölümdür, şanslı ise ser şişeye iyi sıkıştırılmıştır ve bir şey olmaz.. ama çoğunlukla şişe bir kaç saniye sonra düşer ve kırılır..

    şişe; ser gibi farklı şekil ve desenlerde olabilirler.. şişenin görevi içine konan su ile hem dumanı bir nebze filtrelemek hem de soğutmaktır.. içimi çok çok az etkilesede bilmekte fayda vardır, şişelerde değişebilecek iki büyüklük vardır.. birincisi ser ile suyun arasındaki boşluk.. bir kere nargile içip bu boşluğu az çok kestirmeniz mümkün.. bu kısım zaten tüm şişelerde az çok aynı olsa da bu kısmın büyük olması demek daha çok duman kapasitesi ve nargilenin daha az boğulması demektir.. ikincisi suyun konacağı alan, nargile cafelerde böyle birşey pek göremeseniz de bu alana kendi evinizde soğuk su ve buz koyarak dumanın daha fazla soğumasını sağlayabilirsiniz.. yaklaşık 2,5-3 lt kapasitesi vardır.. bu alanı daha küçük tutmanız buzdolabında belki 1,5 lt su tutmayı yeterli kılacak fakat su daha çabuk kirlenecek ve daha çabuk ısınacaktır.. daha büyük tutmanız ise buzdolabında daha çok yer ayırmanız, fakat daha uzun süreli soğuk ve temiz su anlamına gelmektedir.. bu arada tabi ki nargileyi bir yere taşırken sıkıca tutulması gereken tek mekandır..

    marpuç; şişede temizlenip soğuyan dumanın kullanıcıya ulaşmadan önceki son adresidir.. bir ucu serde diğer ucu eldedir.. deri olanı tercih edilir.. en iyi verim her farklı aromadaki tütün için ayrı marpuç kullanılmasıdır.. kullanıma göre 6 ay ila bir yıl arasında yenilemek sağlıklı olacaktır.. ha siz evde her tütüne aynı marpuçu kullanabilir ve bu marpuçu iki üç yıl değiştirmeden kullanabilirsiniz.. kimseye birşey olmaz..

    kömür; iki ucu boklu değnektir.. en rahatı hazır nargile kömürleridir.. yaklaşık olarak bir baş parmak kadardır.. kolayca bulunur, kolayca yanar, tamamen kül olana kadar sönmez, boyutları kullanım için uygundur.. bunun yanında baş ağrısı yapabilir.. diğer seçenek yanlış hatırlamıyorsam meşe kömürüdür.. açıkçası evimde nargile kömürü kullandığımdan dersin bu aşamasını pek çalışamadım lakin hiç içmedim de değil.. öyle her köşe başında bulunmadığını, nispeten daha pahalı olduğunu tahmin ediyorum. içimi daha güzeldir, baş ağrısı yapmaz, nargileye daha bir tat verir lakin yakması sanırım zordur* ve harlanmadığı taktirde çok kolay söner, taş gibi olur.. tabi nargile için malzeme alındığı sırada nargile kömürü de satıldığı için genellikle hazır nargile kömürü tercih edilir..

    maşa; eldiveninizdir.. köz koyma, köz değiştirme, külleri temizleme, lüleyi tutup çıkarma, rüzgarlığı kaldırma gibi daha pek çok konuda sizin sağ kolunuz olacaktır..

    ekstra;
    küllük; nargileyi içmek için şart değil ama kullanım ve güvenlik için şart diyebiliriz.. lüleyi sere takmadan hemen önce serin üst kısmına takılır.. öncelikle küllük alırken ser ile uyumlu olmasına (renginin, deseninin, vs) ve mümkün olduğunca büyük olmasına özen gösterebilirsiniz.. büyük küllük hem nargileye çarpıldığı zaman düşen közleri ve külleri daha yüksek oranda kurtarır, hem de şimdi sayamayacağım çeşitli zamanlarda daha geniş hareket imkanı sağlar.. bu arada sakın maşayı küllüğe takmayın, küllükte genellikle köz durur ve bu nedenle de sıcak olur, temel fizik, maşa ısınır ve elinizi yakar.. alışkanlığınız olsun, maşayı asla küllüğe takmayın..

    sipsi; hijyen aracıdır.. nargile cafelerde karışmaması için renkli renkli sipsiler verilir nargilenin yanına.. normalde her kişi için ayrı bir sipsi verilir ve herkes kendi sipsisinden içerek ağız sağlığını korumuş olur.. ha nargile içerken ne sağlığı diyip hiç kullanmayabilirsiniz, ev için hiç gerekliliği yoktur ama cafede hiç kullanmamak yerine en azından bir tane takılması iyidir, zira o nargileyi sizden önce sadece arkadaşlarınız ve garson içti diye sakın düşünmeyin.. bunun dışında bahsettiğim renkli renkli plastik olanları oldukça ucuz olarak sanırım yüzlü paketler halinde satılıyor, ancak ev için almanın pek bir anlamı yok, gelen arkadaşlarınız kullanmayacaktır, çok isterseniz nargile cafelerde verilenlerden üç beş tanesini cebinize atıp evinize gelen arkadaşlarınıza sunun.. ancak bir de kişisel sipsiler vardır ki sanırım ucu seramik ya da sert bir plastik, marpuça takılan kısmı ise metaldir.. şahsen kendi evimde kendi nargilemi bile içerken kullandığım, direkt marpuçtan içmekten ziyade kişisel sipsimle içmenin daha keyif verdiğini söyleyebilirim.. nedeni dudağa değen kısmıdır..

    rüzgarlık; belki kırk yılda bir kullanırsın.. balkonda içerseniz veya evde camlar açıksa, kısacası rüzgarlı bir ortamda iseniz, küller uçmasın, közler hem harlanmasın hem de düşmesin diye kullanıldığı gibi sakar arkadaşlarınız yakındaysa düşen közleri tutabilme gibi yeteneklere de sahiptir.. serle uyumlu seçilmesi önerilir.. kullanım sırasında kaldırmak gerekirse bilin ki sıcaktır, maşanızı göreve çağırın..

    nargile zararlıdır.. dışardan gelince veya tuvalete girince ellerinizi yıkamadan yemek yemek de zararlıdır.. ama bağımlılık başka şeydir.. insanlar sigaraya bağlanır, içkiye bağlanır, cep telefonuna bağlanır, bilgisayara bağlanır.. bağlılık bu zarara sürekli uğramak demektir, bu durumda bağımlılık, o nesnenin içeriğinden daha çok zararlıdır..
    nargile bağımlılık yapar mı?
    tabi ki hayır.. en azından çok çok çok zor.. pek çok kişi bağımlı olduğunu söyleyebilir.. çoğu, gerçek nargile severleridir ancak zararlı bir bağımlılıkları yoktur.. otobüste yada alışveriş merkezinde "nargile nargile nargile" diye tutturmuyor, öğle arasında şirkette çekmecesinden nargilesini çıkarıp kurup içmiyordur.. en azından böyle kişilerle henüz tanışmadım.. kısaca nargilenin öyle korkulacak bir bağımlılık etkisi yoktur.. insan aylarca, yıllarca nargile içmeden yaşayabilir.. ben bir yaz denizde yüzmezsem sıkılırım, bunalırım ama bir yıl hiç nargile içmezsem en fazla arada aklıma gelir, biraz o nargile sohbetlerini özlerim..
    (bkz: nargilenin zararları/@p.shadow)

    lüleye alüminyum folyo kaplanır.. evde kaplamadan neler olduğunu kolayca gözlemleyebilirsiniz.. ama deneme imkanı olmayanlar için çok küçük tarif edeyim; normalde çektiğiniz havanın dörtde birini çekerek, normalde çıkardığınız dumanın iki katını çıkarırsınız, bu dumanın bi kısmı da tütünün kendisinden dirket çıkmaktadır.. ve tütün en fazla 5 dakka dayanabilir, sonra kömür olur.. tadı da oldukça ağırdır..

    folyoyu kapladınız, küçücük delikler açtınız (bunun nedeni parçalanan közlerin içeri kaçmaması ve mümkün olduğunca az külün gitmesidir) közleri de ortaya değil, kenarlara koydunuz.. (közleri de abartmayın, çok köz koymak iyi değildir..) özellikle en başta kolay kolay duman gelmeyecektir, hemen dumanın gelmesi için kasmayın, çok hızlı ve aralıksız çekip közü aşırı harlamayın.. normalden daha sık ama sakin sakin nargileyi çekin, kendisi yavaş yavaş demini alıp dumanını verecektir..

    ancak keyifini çıkarmak yerine dumanın yoğunluğu ile hava atmaya çalışan, kendini tren zannedip havayı ne oranda çekeceğini bilmeyen toy bir arkadaşınız var diyelim.. közü harladı, tütünü yaktı.. marpucu size verdi, çektiniz ve boğazı yakan acı bir tat.. öncelikle közlerin tamamını küllüğe indirin.. burada yapabileceğini iki eylem mevcut; eğer açık havadaysanız lüleyi, maşa yardımı ile dibinden sıkıca tutup çıkartabilir, altından üfleyebilirsiniz.. yoğun bir duman çıkacak, lüle bir nebze soğuyacak ve içeri düşen küllerin de bir miktarı çıkacaktır ancak nargilenin tadını etkiler, yanma olayı çok yoğun olmadıkça başvurulmamalıdır.. lüle çok sıcak olacağından, bu sırada lüleyi düşürüp kırma ihtimali de yüksektir.. ikinci eylem ise birinci aşamayı atlayın veya atlamayın, köz olmadan nargileyi çekmektir, şişede hapsolmuş dumanı boşaltırsınız.. bazen yanma yerine dumanın boğulması durumunda da bu yapılabilir.. bunaları yaşadıkça siz keşfediceksiniz.. şişedeki dumanın tamamının boşaldığına emin olmak için bir iki nefes fazladan çekin, ve lüleye sadece bir köz veya küçük bir parça ekleyin, hemen harlamayın, yavaş yavaş çekin.. biraz sonra gerekli miktarda közü ekleyin..

    tamamı kişisel gözlemlerim, araştırmam ve denemelerimdir*..

    edit: tütün..
    yuh ya tütünden bahsetmeyi unutmuşum.. hatırlattığı için nicotinell sakizli muhallebi'ye çok teşekkürler..
  • bi fikraya malzeme olmuslugu da vardir.

    ***

    berberin biri dukkaninda calisirken radyodan bir anons duyulur: "dikkat! akil hastanesinden bir deli kacmistir,cok tehlikeli ve saldirgan oldugundan sakin tartismaya girmeyin, ne derse yapin..."

    berber "hay allah neler oluyor" derken birazdan iceri biri girer koltuga oturur.

    adam: beni tras et...!
    berber: nasil olsun efendim?
    adam: kafamin tam tepesini tras et, yanlar kalsin...

    berber "amma cins adam" der ama trasi yapar, bitirir. adam "simdi git biraz tütün ve köz getir" diye emir verir, berber iyice korkmustur artik. ciragi gonderip, getirtiler... adam bu kez de "simdi tutunle kozu tras ettigin tepeme koy" der berbere. berber "eyvah, anons edilen deli bu galiba" diye dusunur ama caresiz denileni yapar.

    deli: simdi nargileye benzedim mi???
    berber: (biyik altindan gulerek) "evet efendim."

    deli bunun uzerine ayaga kalkar, fermuarini indirir...

    "...oyleyse, cek bakalim..."
  • sigarayi puro, puroyu pipo, pipoyu nargile, nargileyi olum biraktirirmis..
  • hakkında birden bire öldürür, gebertir, götten işetir haberlerinin çıkmasını tophanedeki nargile kafelere ve galataport'a bağlıyorum. yoksa bunlar durup dururken halk sağlığını önemsemez.
  • 4 ana element olan hava, toprak, su, ve ateşi bir araya getiren muhteşem huzur ve muhabbeti bir arada sunan geçmiş kokulu nane..
  • dünyanın kendi etrafında döndüğünü düşünen tiplerin "ben sevmiyorsam, seven liselidir aga" diye atar yaptığı şey.
  • yıllardır piyasada cafelere nargile tütün ve malzemeleri dağıtımı yapan toptancı bir kardeşe sahip olduğum için ister istemez içine girmiş ve a dan z ye ne var ne yok öğrendiğim alet.

    ben bu işe girmeden önce "nargile alt tarafı ne olacak, tütünü koy kömürü koy, suyu koy vur gitsin" şeklinde düşünüyordum ki aman allahım bir iş olur da bu kadar mı detayı olur.

    kullanılan her malzeme, her tütünün bir ton detayı var.

    öncelikle, cafede tütün içen birisine göre evet en kaliteli tütün al fakher dir. ancak şuan türkiyede tüm illere dağıtım yapan ve türkiyenin en büyük nargilecileri ile iş gereği içli dışlı olunca gördük ki tek bir al fakher içen sağlam nargileci yok.

    biraz araştırma yaparsanız işi bilen nargilecilerin hepsinin nakhla çift elma tütününü içtiğini görebilirsiniz. sağolsun bizide alıştırdıkları için, elimde 10-15 çeşit tütün olupta nakhla olmadığı zamanlar tütüne dokunmadığımı bilirim.

    cafelerde içtiğiniz tütünler bahreyn adı altında geçer ancak kalitesizin ötesinde bir tütündür bunuda söyliyeyim. al fakher kullanan cafeler iyidir biraz kaliteye önem verirler, bahreyn tütününü pek önermiyorum.

    al fakher içeceksenizde eğer size şöyle söyliyeyim; piyasada en çok talep alan çeşidi üzüm ve sarı sakızdır ve tadı muhteşemdir. gold üzümü deneme gibi bir şansa nail olursanız gerçekten bambaşka bir tadı olduğunuda fark edersiniz.

    evde nargile içen arkadaşlar alıyorlar sıvama ser, ufak dandik bir marpuç hiç işe yaramayan kömürleri evde içiyorlar sonra ben neden tad alamadım.

    evde nargile içecek arkadaşlara bir kaç öneri vermek gerekirse;

    - nargile takımı alacağınız zaman ser kısmı kesinlikle ama kesinlike döküm ser olsun. sıvama ser alırsanız nargileden tiksinirsiniz.

    -marpuç deri olacak yada yeni çıkan cam marpuçlardan alın kesinlikle dağlar kadar fark var. teknoloji nasıl çok çabuk gelişiyorsa, nargile sektörüde aynen öyle. şuan cam marpuçta içiyorum ve diğer deri marpuçları bırakmış durumdayım.

    -yeni başlayan arkadaşlar sıkma kömür kullanabilir çok uğraşmak istemiyorlarsa, bir kaç ay önce olsa kefo kömürünü önerirdim kesinlikle mükemmel bir kömür.

    yarısını yakıyosunuz geri kalanını hiç bir müdahale olmadan kendi yakıyor ve tütüne iyi hükmeden bir kömürdü ancak suriyede çıkan savaştan ötürü şuan gelişi durduruldu bizde bekliyoruz.

    çelik adı altında küba kömürü mevcut, zor yanar ancak yandığı zaman hiç sönmez ve kesinlikle piyasanın en kaliteli kömürlerindendir. ancak evde yapan birisi için uğraşması zor ve acemiler bulaşmasın nargileden soğutur adamı.

    meşe kömürü çok tozlu ancak çabuk yanar ve pratik güzeldir. bir iki yapıp alışırsınız. şuan yeni ortaya çıkan coco adı altında hindistan cevizinden yapılan küp şeklinde kömürler var. 3 adet yakıyorsunuz tüm nargileyi içiyosunuz, 10 dakika yakmanız yetiyor ve kömür inanılmaz şekilde 1 saat hiç sönmüyor.

    evde içmek için tütün alacak arkadaşlar, sıradan bir nargile kullanıcısı olmak istiyorsanız paketlenmiş hazır tütünleri kullanabilirsiniz ancak onları içen adam ben nargile içtim demesin.

    al fakher ve nakhla dan başka tütünü asla kullanmıyorum ki ben al fakher dahi kullanmıyorum. piyasadan al fakher almak isterseniz çoğu yerde bulamazsınız yada sahtesini verirler anlamazsınız bile.

    nakhla çift elma deniyecek arkadaşlar olursa, ilklerde biraz boğaz yakabilir ağırdır alıştıktan sonra hiçbir tütünü içmiyeceğinizi ve ömürlük şekilde bağımlılık yaratacağının garantisini verebilirim.

    sözlükçü arkadaşların yardıma ihtiyacı olursa, yardım sağlarım özel yolu ile. daha ölmedik.
  • basinda cikan bir takim haberlere gore bir icimi 50 adet sigaraya denk gelen keyif araci..

    http://www.ntvmsnbc.com/news/256417.asp

    haber kaynagi olan hacettepe universitesi'nden prof. dr. nazmi bilir'e yaklasik iki ay once attigim, bu arastirmasiyla ilgili tereddutlerimi iceren elektronik postaya henuz yanit gelmedi.. iste efendim, bu haberle ilgili kusku duydugum noktalari izah eden elektronik posta:

    "sayin prof. dr. nazmi bilir,

    ulusal basinda nargile uzerine cikan sizin agzinizdan yazilmis haberi okudum ve amerika'da doktora yapmakta olan bir cevre muhendisi olarak fikirlerimi paylasmak, mumkunse anlayamadigim birkac noktada bilgi almak istedim.

    haberde oncelikle dikkatimi ceken nokta "50 sigaraya esit" ifadesi oldu. sigaranin icinde 5000'e yakin katki maddesi oldugu soylenmisti bize, acaba hangisini referans alarak bu esitligi kurdugunuzu merak etmistim. haberi okuyunca karsilastirdiginiz maddenin "nikotin" oldugunu, bir nargile icimi sonucu alinan nikotin miktarinin 50 adet sigara icimiyle alinan nikotin miktarina esit oldugunu belirttiginizi gorunce sasirdim.. bildigim kadariyla nikotin, sigaranin yapisinda bulunan en masum madde.. bagimlilik yapmasindan baska bir zararli etkisi oldugundan haberim yoktu (sigara yuzunden basinda olusmus kotu ununu saymiyorum). hatta patlicanin icinde de nikotin var, bir patlican kac sigaraya esittir gibi bir calismaniz oldu mu acaba?

    nikotin uzerine yaptigim bir arastirma bu maddenin bir cok faydali etkisinin oldugunu, kardiyovaskuler sistem uzerinde olumlu etkilerinin goruldugunu, hatta ve hatta alzheimer hastaliginin tedavisinde kullanildigini gosterdi. ogrenme ve bellek uzerinde de (ogrenme ve bellegin temel sustrati olan ltp surecini hizlandirdigindan ve kolaylastirdigindan dolayi) pozitif etkileri oldugunu okudum. sonuc olarak, nikotinin kotu bir madde olmadigina ve sigaranin zararinin baska maddelerde oldugu yolunda bir dusunce olustu kafamda. bu durumda nargilenin sigara esdegerini hesaplarken niye bagimlilik yapmasi disinda zararli bir etkisi olmayan "nikotin"i referans aldiginizi ogrenmek istedim.

    sanirim basina yansiyan (daha dogrusu basini ilgilendiren) kismi kisitli oldugundan dolayi bir takim ayrintilari da degerlendiremedim kafamda. ornegin arastirmaniz sirasinda kullandiginiz tutunun cinsi ve markasi neydi, aromali tutun mu yoksa "tombeki" denilen orijinal nargile tutunu muydu? uc gram tutun yakildigini soylemissiniz ve bunun olusturdugu partikuler maddelerin 242 miligram oldugunu eklemissiniz. acaba dumanin suyun icinden filtrelenmis halini mi degerlendirmeye aldiniz, ya da acik konusmak gerekirse deney duzeneginiz hakkinda ayrintili bir rapora ulasma imkanim var mi? cunku 3 gramin tutunun yakilmasi sonucu cikacak toplam partikuler madde hesaplanmis, bu rakamlar oradan gelmis gibi gorunuyor gazetedeki haberi okuyunca. eger hakikaten bir deney duzenegi varsa (ayrintili rapora ulasamayacagimi varsayarak) bunu kabaca tarif edebilir misiniz?

    bir de merak ettigim "prof. dr. bilir, nargile dumanındaki arsenik, nikel, kobalt, krom ve kurşun miktarının, sigara dumanındaki düzeye göre oldukça yüksek bulunduğunu ifade etti" seklindeki beyanatiniz. nargile tutunune hangi asamada ve ne amacla arsenik, kobalt, krom ve kursun gibi maddeler eklendigine mana veremedim. bu konuda da beni aydinlatirsaniz cok memnun olurum."
  • nargileyle ilk tanışıklığım 2003 yılında közcü olarak çalışmaya başladığım kafede oldu. o zamandan bu zamana seviyeli bir ilişkimiz var. nargile ile ilgili tavsiyeler vermek ve bildiklerimi aktarmak isterim. kafelerin çok bozması ve nargile içenlere barzo gözüyle bakmaları sebebiyle yıllardır evde içerim nargilemi. şimdi gelelim biraz nargileye dair konuşmaya.

    nargile içmek için öncelikle ekipmanınız olması gerekir, öyle sigara gibi bir ateş bir tütün olmuyor. temel olarak elinizde şunlar olması gerekiyor:

    1. nargile takımı
    2. tütün
    3. marpuç
    4. lüle
    5. kömür

    hadi gelin biraz detaylandıralım.

    1. nargile takımı

    gövde, ser ve cam kısmı olmak üzere 3 parçadan oluşur. piyasada 50 60 liradan başlayıp binlerce liraya kadar çıkan nargile takımları görebilirsiniz. öncelikle belirtmeliyim ki 70-80 liraya satılan süs nargile takımlarından uzak durmalısınız. adı üstünde süs bunlar. nargile zaten sağlıksız bir şey bir de üstüne daha sağlıksız yapmayalım.
    gelelim nargile takımında alternatiflerimize:

    a. kahveci takım
    nargile kafelerde sıkça gördüğümüz şuna benzeyen bir takımdır.
    bunların iki türlüsü var genelde. sıvama ve pirinç döküm. sıvamadan kesinlikle uzak durmalısınız. piyasada en iyi kahveci takımları şu an izmir elmas nargile'de bulunabilir.
    150-250 lira civarında bulabilirsiniz. bu takımlar tat tutar, yıkasanız bile tütünün tadı siner içine. eğer tek tat tütün içecekseniz şiddetle tavsiye edilir. özellikle al fakher anason, nakhla capi gibi karakteristik tütün içenler tercihlerini kahveciden yana kullanır. takımda birden fazla tütün içecekseniz almanız tavsiye edilmez. ayrıca bu arkadaşların zaman içerisinde pirinç boruları oksitlenebilir. böyle bir durumda hemen değiştirilmesi gerekir.

    b. konya tipi takım
    buna niye konya takım demişler pek bilmiyorum. sanırım ilk üretim yeri konya. neyse tipi şöyle bir şeydir. ser kısmı aliminyumdan oluşur. bunlar da piyasada 200-300 arası bir şeye alınır. kahveci takıma nazaran kolay kolay paslanmaz. bir çoğunun ser kısmı eloksal kaplamadır. kahveci takım kadar tat tutmaz, birden fazla tütün içilecekse tavsiye edilir. bazılarında camın içindeki kirli dumanı tahliye etmek için hava tahliyesi de vardır. hava tahliyeli modeli tercih etmeniz faydanızadır. fiyat / performans olarak beğendiğim takımlardır. ilk nargile takımım konya takım, hala arada eski günleri yad etmek için içerim. bir de modern takımların aksine ses kesen bir difüzörü olmadığından çıkardığı ses bile zevk verir adama.

    c. cam takım
    biraz şekile kaçıyor cam takımlar. 200 liradan 2000 liraya kadar geniş bir fiyat aralığı var. tat ve koku tutmaz, cam olduğu için paslanmaz. ancak çok narindirler, kişisel ev kullanıcısına hitap etmez. kafeler çoğunlukla dekoratif amaçlı tercih eder. muvo shisha, türkiye'de cam takım konusunda iyi yerde olan markalardan biridir.

    d. çelik takım
    hah geldi işte gönlümün efendisi. nargile takımlarının reisidir kendisi. çelik takım paslanmaz (tabi paslanmaz çelikse swh), düzgün yıkanırsa tat koku tutmaz. sağlamdır, gövdesini kavgada kullansan karşı tarafı öldürürsün o derece. benim takımın cam haznesi de geniş, 3 litre su alıyor öyle olunca takımı alıp odadan odaya götürmek bile efor istiyor. ömürlük takımlardır. piyasada 600-700 liradan başlıyor, 3-4 bin liraya kadar çıkıyor.

    nukro, ajia, posedion, muvo kaliteli türk çelik nargile takımı üreticilerindendir. dünyada ise steamulation (ödüllü bir markadır), amy, mamay, aeon, mig gibi markalar iyiler arasında sayılabilir.

    nargile takımı konusunu burada sonlandıralım.
    en az takım kadar hatta takımdan daha karışık bir konu olan tütün konusuna geçelim.

    2. tütün
    nargile takımlarında olduğu gibi tütün konusunda da her bütçeye göre alternatif var. ben alt, orta, üst segment olarak değerlendireceğim

    --alt segment tütünler--
    bunlar genellikle yerli üretim tekel bandrollü ürünlerdir. yanlış anlaşılmasın tütün konusunda aslında başarılı bir ülkeyiz ama iç piyasaya sürülen bandrollü tütünlerin kalitesi içler acısı. kötüden iyiye geçelim

    a. mavra
    benim içtiğim en kötü tütün buydu. ara ara internette bedava tütün dağıtarak yandaşlarına kendilerini övdürüp kaliteli bir tütünmüş gibi pazarlarlar ama işin aslı öyle değil. almaları gereken çok yol var.

    b. mmc
    mavra kadar kötü bir tütündür.

    c. rosanna
    şubat 2019'a kadarki ürünleri çok kötüdür. sonrasında düzelttiler kendilerini. şubat 2019 sonrası içilebilir ürünler çıkardılar piyasaya. mamma mia, ruby ve şeftali ürünlerini beğenmiştim.

    d. pls
    bazı aromaları içilebilirken bazı aromaları kötüdür. buz, pipo, maracuja, şeftali aromalarını severek tüketmiştim. limon, nane aromalarını ise sevmemiştim. yurtdışına dozaj markasıyla ürün satar

    e. şerbetli
    yurtdışına üst segment üreten yerli bir firmadır. türkiye'deki ürünleri yurtdışı ürünleri kadar kaliteli olmasa da alt segment ürünler arasında en performanslısıdır. pişmiş şeftali, nane, love 66 tütünlerini sevmiştim. gıda boyası biraz fazladır, yaparken elde iz bırakır.

    f. revoshi
    alt orta arası bir yerdedir benim için. tütünleri fena değil ama fiyat politikaları çok kötü. çok uygun fiyatlarla çıkan tütünün şu an (27 mayıs 2020) 250 gramı 60 lira falan. jibiar'ın 75 lira bir dönemde revoshi'ye o fiyat kesinlikle verilmez. yine de sert anason, üzüm ve pancho villa'sını sevmiştim. fresh tatlar seven kişiler pancho villa'yı deneyebilir.

    dipçe: uzun süredir bu tütünlerden almadığım için güncel fiyatlarından haberdar değilim. en son reis kızdı da fiyatları bayağı arttı diyorlardı.

    --orta segment tütünler--

    a. fez
    fez aslında alt-orta arasında bir yerdedir. bir yıl kadar önce bu markayı adalya satın aldı ve kendi tütünlerini bu marka adı altında iç piyasaya satmaya başladı. kilosu 160 lira gibi bir rakamdır. bu fiyatı hak etmiyor.

    b. adalya
    madem üstte adını andık hemen geçelim adalya'ya. izmir kemalpaşa'da kurulmuş bir türk firmasıdır. özellikle avrupa'da çok sevilir. adalya markalı ürünlerin 2020'nin ilk çeyreğine kadar yurtiçine satışı yoktu. diğer markalar gibi yurtiçine verdikleri tütünle, yurtdışına giden tütün arasında kalite farkı var ne yazık ki. piyasası 160 - 180 tl / kg civarıdır. amiral gemisi love 66 aroması olmakla birlikte lady killer, tarçın sakız, izmir romantic aromaları da gayet güzeldir.

    c. nakhla
    mısırlı bir markadır kendisi. türkiye’de bandrollü satışı yoktur. yine bu da çeşitli yollarla giriş yapar ülkemize. suriye'de savaşın patlak vermesi ve mısır'daki fabrikalarının bazı sorunlar yaşaması sebebiyle ülkemize az sayıda girer. bu da fiyatını etkilemiştir doğal olarak. şu an (4 ağustos 2020) kg fiyatı 360 lira civarıdır ama bu markanın yaptığı şeftali ve cappuccino aromasını başka hiçbir marka yapamaz. onun için üççüz beşşüz neyse verip alıyoruz. ağır ve sert bir markadır. içimi diğerlerine nazaran daha zordur.

    d. al fakher
    yine türkiye’de bandrollü olarak satışı olmayan bir başka marka. bildiğim kadarıyla dubai menşeili bir tütün. ülkemizdeki kg fiyatı 200 lira civarıyken döviz kurlarındaki esneklik ve yurtdışı seyahat yasakları sebebiyle fiyatı çok esnek bir hale gelmiştir. en son 350-400 liraya af anason satan gördüm. bazı aromalarda bu markanın üstüne yoktur. anason (aslında çift elma), üzüm, okyanus gibi aromaları meşhurdur.

    e.true passion
    kimileri true passion’ı üst segmente koyabiliyor ama kesinlikle ortada olan bir tütündür. üretim yeri türkiye olan alman markasıdır, aromaları yapaydır. parfüm içiyormuşsun gibi bir his yaratır ve boğazı gıcıklar. pek tercih etmiyorum, ama okolom gibi bazı aromaları karışımlarda iyi gidiyor. kg fiyatı 300-350 tl civarı.

    f.jibiar
    bu segmentte yer vereceğim son markadır. ateşe fazla dayanımı olmayan, ilk çıkan aromaları müthişken sonradan aynı kaliteyi tutturamayan türk menşeli bir firma. fabrikaları antalya'dadır. ilk çıkan ürünlerden dejavu ve turkish mastic'ini çok sevmiştim. şimdi iki tütün de tatsız tuzsuz bir şey olmuş. elbette yine de alt segment tütünlerden iyidir.
    (dipçe: jibiar deneme fırsatı buldum, kesinlikte üst segment bir tütün değil ama orta segment bir tütün de değil. süleyman demirel gibi ortayolcu konuştuğumun farkındayım ama orta üst bir tütün. şu anki etiket fiyatını hak etmiyor. kilosu 600 değil de 300-350 lira civarı eder.)
    (dipçe2: son zamanlarda el altından piyasaya epey tütün verdiler. karantinayla birlikte oluşan talep fırsatından yararlanmak istediler sanırım. hem fiyatları epey düştü hem de kaliteleri. şerbeti düzgün emmemiş, yeterince beklememiş ürünleri sattılar hep. insanlar alıp her gün çevirerek birkaç hafta tütünü dinlendirmek zorunda kaldılar. tecrübelerim sonucu jibiar'ı premiumdan orta segment tütünlere düşürdüm. belki de orayı hiç hak etmiyordu.)

    bu alanda denemediğim için buta, aqua mentha ve aklıma gelmeyen diğer markalara değinmedim.

    --üst segment tütünler—

    bunlar artık tütün olayının en tepe noktasıdır. burada saydığım markaların hiçbirinin türkiye içerisine bandrollü satışı yoktur.

    a. starbuzz
    amerikan markasıdır. ben çok beğenmiyorum ama sanırım ülkemize giriş yapan mallarda da sıkıntı var. pink aroması bilinen ve tercih edilen bir aromadır. kg fiyatı 400 – 500 lira civarındadır.
    sonradan ekleme: bu marka türkiye'ye de bandrollü ürün vermeye başladı. yalnız yine tahmin edersiniz amerika malı ile tr malı arasında büyük farklar var. premium kategoride olan amerikan malıdır. türkiye'deki bandrollü ürünler orta segment ürünlerdir.

    b.social smoke
    amerikan markasıdır. kg fiyatı 550 – 650 lira civarıdır. gerçek manada kaliteli ürünler üretirler. özellikle bir absolute zero tütünü vardır ki akıllara zarar. absolute uzun süredir piyasada bulunmuyor. salatalığın bile tütününü yapan aşmış bir markadır.

    c.fumari
    yine amerika markasıdır. kg fiyatı 550 – 650 civarıdır. çikolata nanesi belki de dünyanın en iyisidir. iki saat içersiniz of demez.

    siyah tütün sevmediğim için bu kısmında tangiers, darkside, adalya black gibi markaları denemedim.

    3. marpuç

    nargile keyfimizi etkileyen bir başka unsur marpuçtur. marpuç ağzımıza aldığımız swh, dumanı çektiğimiz kısımdır. marpuç olayını 3 ana başlığa ayıracağım

    a. deri marpuç
    genellikle keçi derisinden yapılır, yıkanamadığı için hijyen sorunları vardır ama keçi derisi çok güzel tat tutar. dolayısıyla deri marpuçla içtiğiniz aromadan dibine kadar tat alırsınız ama dediğim gibi her tütüne ayrı marpuç almak gerekir. adalya love 66, nakhla şeftali ve adalya tarçın sakız için üç ayrı marpucum var. güzel bir deri marpuç 60-70 liradan başlar 200 liraya kadar çıkar. yine piyasada en kaliteli deri marpuçları izmir elmas nargile'de bulabilirsiniz.

    b. vinneks marpuç
    çakma deri marpuçtur, suni deriyle yapılır. yıkanamaz, tat tutar (ama hiçbir zaman bir deri marpuç kadar tat tutmaz). piyasası 20-40 lira arasında değişir.

    c. silikon marpuç
    yıkanabilen, zor tat tutan marpuç çeşididir. tat tutmadığı için deri marpuç kadar yoğunluklu tat alamazsınız ama yıkayıp yıkayıp istediğiniz tütünle kullanırsınız. gıdaya uygun silikondan yapılmış olması lazım. 30-80 lira arası satın alınabilir.

    4. lüle

    nargile tütünün içine konduğu aparattır. genelde 5 liralık kilden yapılanları bilinse de 250 liraya kadar lüle bulabilirsiniz. iyi bir lüle tütünün ömrünü uzatır. tabi burada kullandığınız tütün de önemli alt segment ısı sevmeyen bir şerbetli marka tütünü ısıyı iyi yayan alpaca veya mit gibi üst seviye lülelerde kullanırsanız tütün hemen cortlar.

    yani kısacası alt segment tütünler için 5 -10 liralık kil lüleler tercih edilmeli.
    orta segment tütünler için ks appo gibi 100 liralık lüleler
    üst segment tütünler için alpaca, mitluxury, hookahjohn gibi ısı yalıtımı iyi, çanak haznesi az tütün alan (malum üst segment tütünlerin fiyatı ortada) lüleler tercih etmelisiniz. 150-250 tl arası.

    bu kısımda aslında hmdlere de değinmek istiyordum çünkü herkes nargileyi sadece alimunyum folyo ile yapılan bir şey zannediyor ama öyle değil. çeşitli ısı dağıtım araçları mevcut. ilerleyen zamanlarda aklıma gelirse güncellerim burayı.

    5. kömür

    kömür artık bu işin son kısmı. piyasada nargile kömürü diye birçok kömür satılıyor ama ben size sadece iki çeşit nargile kömürünü öneririm. diğerlerine bulaşmanızı asla tavsiye etmem. karbonmonoksit zehirlenmesine sebep olan şey kalitesiz ve iyi yanmamış kömürlerdir. mangal kömürüyle asla nargile içmeyin. bir kere bir şey olmaz iki kere bir şey olmaz üçüncü de hık diye gidersiniz. neyse gelelim benim kömür konusunda önerdiklerime

    a. meşe kömürü
    en çok bilinen kömür çeşididir ama meşe kömürü evde nargile içenler için ideal değildir. hem geç tutuşur, hem de çok fazla kül bırakır. ayrıca içtiğiniz müddetçe ocakta meşe kömürü yanmalı mutlaka. bir tane kömür yaktım bitince bir tane daha yakarım diye bir şey diyemiyorsunuz çünkü sık sık köz değiştirmeniz gerekir. yalnız meşe kömürü nargilenin tadını çok az bozar ve kaliteli bir içim sunar size. bahçede veya piknikte nargile içecekseniz tavsiye ederim. kg fiyatı toplu alımlarda 7-8 lira civarı.

    b. küp kömür
    şimdi küp kömür deyince aklınıza çakmakla yanan küp kömürler gelmesin. onlar berbattır. aşağıda sıraladığım markalardan nargile küp kömürü alırsanız mutlu olursunuz. ev kullanıcıları için en ideali budur. tabi bunu yakmak için bir de köz ocağı alın, ocakta uğraşıp etrafı batırmayın. bir kömür ortalama 1 saat randıman veriyor. dolayısıyla lülenizin boyutuna ve tütününüzün yapısına göre 2 ya da 3 tane yakar hazır edersiniz ve bir saat kesintisiz nargilenizi içersiniz. kg fiyatı 20-25 lira arası değişiyor.
    tavsiye ettiğim markalar:
    kefo gold
    one nation
    cocosoul
    blackcocos

    uzun bir yazı oldu, tavsiye isteyen olursa mesaj atabilir. ayrıca yaz aylarında ücreti karşılığında açılacak olan kafelere nargile tezgahı için danışmanlık yapıp ürün tedariğinde fikirler veriyorum.

    çok bahsettim canım çekti, gidip bir nargile içeyim.

    edit2 (27 mayıs 2020):
    jibiar üst segmentten orta segmente düşürüldü.
    alt segment tütünlere revoshi eklendi.

    edit3 (4 ağustos 2020)
    bazı tütünlerin fiyatları güncellendi.
    starbuzz'a bandrol bilgisi eklendi.
  • huzur
    trendy olması ne acı

    <edit>

    ulan hiç adetim değildir yazdığım bi'şey kötülenince arkasından yorum yapmak ama
    tahminimce yukarıdaki entry'yi kötüleyen arkadaşlar 15-16 yaşlarında ve "ben seviyorum kardeşim nargile,
    trendy de değilim tamam mı?" diye çıkışan arkadaşlar. yoksa herkes hatırlayacaktır ki 1999 öncesinde nargile
    sultanahmet ve tophane başta olmak üzere bir iki kıyı köşe noktada içilebiliyordu. 1999 sonu 2000 başı gibi öyle
    bi patladı ki aktüel dergisinde yayınlanınca salı pazarı* nargileciden geçilmez oldu. lise mezuniyetlerinden
    çıkan çocuklar smokin ve tuvaletleriyle, nispet ve benzeri "hadi eller havaya" kulüplerinden çıkan etiler tayfası gece
    kıyafetleriyle nargilecilere akın etmeye başladı. o noktada daha öncesinden beri gecenin bi yarısı çay ve muhabbet
    eşliğinde nargile keyfi yapıp "huzur" (bakınız orijinal entry) bulmaya gelenler hali ile biraz sıkıldılar. yapacak bi'şey yok.
    onlar da zaten "buraların havası bozuldu anacım" tribine girmediler. çekebilen oturdu fokurdattı çekemeyen gitmedi
    bi daha, evinde oturdu. nargile 2000 başının trend'i idi anlayacağınız. nitekim ben de bu işi 2001 de yazmışım bakın.
    kadıköyde apartmanların alt katındaki 30 metrekare
    genişliğinde mekanların bile nargile cafe olmasından daha iyi işaret mi olur?
hesabın var mı? giriş yap