napster

• kapatılmadan önce dünya çapında 26.4 milyon kullanıcıya ulaşmış efsane program. şu dünya üzerinde efsane olmayı hak edecek bir program varsa o da bu programdır.
  mp3 indirirken indirdiğiniz kişiyle sohbet edip arşivinden size yeni mp3'ler açması ve tavsiyelerde bulunması muazzam bir olaydı.
  kapatılmasının müzik sektörüne gram faydası dokunmadı, yerini onlarca değişik ve kalitesiz versiyonu aldı. olan bu güzelim programa oldu. arkadaşla beraber napster'ın kapatıldığını öğrendiğimizde yaşadığımız hayal kırıklığı ve üzüntüyü ancak o programı kullanmış olanlar bilir.
• bağlantı tipini 14.4k ya da unknown olarak gösterenlerin çoğu aslında sağlam bağlantı sahibiydiler. geçmişe dönüp, programı kullanırsanız onlardan indirin.
• yıllar önce bu programla ilgili bir geyik vardı. napster'da biri sizden dosya indirirken (elbette o zamanlarda dial-up vardı) yüzde 90'lara geldiğinde sizden download yapan kişiye chat penceresinden "en büyük cimbom yazmazsan iptal edicem" diyerek tehdit edilirdi. karşı taraf başka takımı tutsa bile mecburiyetten en büyük cimbom yazıp size gönderirdi. diğer takımları tutan kişiler de kendi takımları için yapardı tabi.
• baskalariyla mp3 alisverisi yapmaya yarayan hakkaten faydali program (bkz: aptal mp3 siteleri)nden kurtulcaz
• şimdi düşünüyorum da baya baya zamanın ötesinde bir programmış bu
• bir rapçi ile yapılan röportajda okumustum "bir kasabada gençlerin her gun bir parkta biraraya gelip cd leri falan degis tokus yapmaları ile napster kullanmaları arasında fark yoktur aslında "
• eski komsuluklar gibiydi. dosya paylasilan kisiyle muhabbet edilirdi.
• korn mp3 leri indirdiğim adamın listesinde seda sayan mp3 leri de vardı nasıl yer etmişti hala unutmam
• müzik ufkunu açan ve cd satın alışımı ciddi şekilde etkilemiş bir müzik değiştokuş programıydı. cd alış oranım lars ulrich gibi ununu elemiş müzisyenlerin düşündüğü gibi azalmadı, bir hayli arttı. hiç bilmediğim grupları öğrendim bu program sayesinde.
  
  açardım arama ekranını, yazardım sevdiğim bir grubu. çıkanlara bakardım. aralarından bir adamı seçip koleksiyonunu incelerdim. "aa bak bunu seven bunu da seviyor demek" gibisinden aciz çıkarımlarla o ilk defa gördüğüm grubun bir iki şarkısını indirirdim ("godspeed you black emperor mu? bu ne mına koyim."). cdlerini satın almaya kadar giden bir hadiseydi bu benim için. zaten arşivci ruh elektronik ortamda yaşanacak bir şey değil. alacaksın o cdnin konseptiyle sleeve'iyle ve özellikle kapağının rengiyle yaşayacaksın o anları.
  
  şimdilerin peer to peerlarında aynı tadı almak mümkün değil.. bi kere teknoloji gelişti. artık herkesin harddiski yüzlerce gigabyte... içinde de ne ararsan var. britney spears'tan tut, my dying bride'a kadar.. ben burada nasıl seçici olacam, nasıl ortak müzik zevkine sahip olduğum insanları bulacağım, nasıl yeni grupları keşfedecem. öff yani..
• müzik endüstrisinin çöküşünü izliyorum sanki bir taskbardan bu programın büyüyüp yayılışına bakarken.koca bir endüstri çatırdayacak dile kolay?
  no more rock and roll, no more gigs...