• nantes kullanım klavuzu:

    1)yolda yürüme :
    ilk önce boklu kaldırımlar krallığına hoş geldin demek istiyorum...kaldırımlarda yürümek için sek sek oynamanız gereken,özellikle sabahları ve geceleri merkezde (aslında merkez e commerce demesi daha keyiflidir çünkü orası fransadır ve siz fransızca bilmeyen, öğrenmek için çabalamayan ama keyifli geldiği için bonjour,ça va ve commerce kelimelerini sık sık tekrar eden birisinizdir) bir sürü deli olduğu için burada yaşayan insanların genetik yapıları hakkında edişelendiğim şehirdir nantes..sokaklarda yürürken apartmanlara bakmayı unutmayınız çünkü ev partisi görme ve ordan size bakanlar tarafından çağrılma olasılığınız çok yüksektir,aslında üniversite döneminde ordaysanız her gün open bar parti olacağından eve geç saatte yürümek ,derslerden geçmek yerine edinilmesi gereken bir sorundur..amaaa cumartesi 2:30 a kadar olan tramvaylar yürümeye üşenip partiden erken çıkarsanız kurtarıcınız olabilir,diğer günler aynı hizmeti beklerseniz avucunuzu yalarsınız en son 12:30 dadır ki ille bu tramvayı yakalıycam diyosanız bi cafe de oturunuz kahve içiniz daha iyidir parti kimdir siz kimsinizdir .tabi en güzeli merkezde ikamet etmek ve her türlü mekana kolay yürüme mesafesinde olmaktır ki bu şukeladır içimde bir uktedir..

    2)alişverişin mi geldi?:
    şehre ilk defa geldiniz, içinizde fransız modasını takip etme arzusu var ve lakin fransız kazığı yeme isteği yok..benim gibi önünüze gelen her fransıza nereye gideyim nerde alışveriş yapayım demiyceksiniz çünkü onlar zaten kırkta yılda bir alışveriş yapar veya hiç yapmaz,söyleyecekleri yerlerde sizin hergün önünüzden geçtiğiniz küçük mağazalardır,merkezdeki zara,h&m ve bilimum mağazalar küçük,çeşidi az olan yerlerdir ,peki yapmanız gereken nedir?? biliyorum ki sen türk istikbalinin evladı olarak vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmezsin ve yarım saatlik line 1 tramvay yolculuğu sana koymaz! merkezden bindiğin line 1 tramvayıyla son duraga gelmeden bir durak önce inersin ve bütün merkezdeki mağazaların daha büyük ve bol çeşit sunanlarıyla dolu olan atlantic alışveriş merkezine ulaşırsın.

    3)karnin mi acikti?:
    a) turistik amaçla şehre geldim buranın nesi meşhursa tadayım, eşe dosta anlatayım diyorum:
    efendim buraların her çeşit krebi(misal muz ve nutellalı),croissant dedikleri bizim milföye benzeyen ama gerçekten lezzetli olan hamurişisi ve deniz mahsulleri meşhurdur.merkezde indiğinizde ara sokaklardaki krepçileri ve tiyatro civarındaki restoranları tercih ederseniz muvaffak olursunuz,dikkat diyorum bazı restoranlar kılık kıyafette resmilik aramakta, turistim diye çok salaş giyinirsen salyangozdan da kurbağa bacağından da olursun,camdan yiyenleri izlersin..

    b) öğrenci olarak geldim uzun süre burdayım, minimum fiyat maksimum doyum istiyorum:

    i)geldim de boş gelmedim aile yanında kalıyorum sıkıcı ama daha güvenli hem genelde ev sahibi kadın yapıyo yemekleri,ben ne uğraşıcam...:

    sen öyle san kardeşim, bir kere aile yanında kalan biri olarak şunu söyleyim ,sıçtııııııın... kalk git elini yüzünü yıka kendine gel ağlama karşımda,nantes da en güzeli arkadaşlarınla ev kiralamak ya da birsürü arkadaş edinip heryere birlikte gideceğiniz öğrencilerle dolu residence larda tek odada kalmaktır ,çünkü aile yanı hem sıkıcıdır hem de kadının yaptığın her şeye karışmasıyla psikopat olma isteği uyandırır.yemek konusunda da bilmezmisin bu kadın seni sömürmektedir?? üniversite restoranlarının 2.7 euro ya lezzetli ve sağlıklı öğlen (genelde 11:30 14:00 arası)ve akşam yemeği (18:30 20:00 arası)sunduğunu iftiharla söylerim.,ama çok geçe kalma sıra olabilir,ya da türk usulü "aa ilerde bak bizim arkadaş var hu huuuu chriiiiis biz geldiiiik ,pardon..bi sn.. ben geçeyim" denebilir kimse de gıkını çıkarmaz çünkü orası türkiye değildir yaptığın çirkeflik yanına kar kalır (bkz: türkleri ab ye almamak için 9999999 neden)neyse çoğunlukla evde yediğin için sana tek önerim arada mcdonalds ın kaşısındaki istanbul kebab a veya ali babaya gidip türk usulü bişeyler atıştırman olabilir,sanma ki burda milliyetçilik taslayıp kebapçı isimleri veriyorumdur,hayırdır! çünkü buraya geldiğinde göreceksindir ki dünyanın bütün pala bıyıklı,köşe bucak kaçacağın türk kebapçıları buraya akın etmiştir ve burada yaşayan herkes kebap yemektedir...

    ii)geldim hem de boş geldim.. çok param yok ama ev kiraladım veya aile yanında kalıyorum ama yemeğimi kendim yapıyorum:
    o zaman en iyi arkadaşlarınla tanışma zamanın geldi "top budget" bu ekşi okuru, ekşi okuru bu "top budget"..."1" bu bizim yeni nantes insanı ,nantes insanı bu "1"

    bu iki marka şu an için sana hiçbişey ifade etmese de ilerde ne kadar kaynaştığınıza ,yediğinizin içtiğinizin ayrı gitmediğine inanamayacaksın ,lakin sen bir öğrencisin hem de yemeklerini kendin yapmaktasın.hatta partilerden ve alışverişten sonra beş parasız olan senin "intermarche" adlı bayağı büyük olan markette bulabileceğin hayat kurtarıcın reçeteyi almaktasın...
    10 yumurta:1 euro ,1 kutu top budget gerçek portakal suyu:0.37 cent,1 kg domates:1,5 euro ,1 marka(yanlış duymadınız markanın adı 1)500 gr ekmek: 0.50 cent, 1 marka 500 gr ketçap: 0.47 cent, 1 marka 400 gr peynir:1,50 euro ,top budget pizza: 0.92 cent, top budget bolonez spagetti sosu : 0.54 cent..... artık ben daha ne diyeyim hepsinde de satisfaction guranteed dir ,ürünler çok ucuz olmasına rağmen benim gibi şoka girmemek altında bi pislik aramamak gerekir,adamların canı istemiş ucuz yapmışlardır ,afiyet olsundur.
  • şarkıda fransızca bir diyalog yer alır ve türkçe mealiyle birlikte şöyledir:

    - oh non je t'en prie, nous ne sommes pas chez nous. (hoop dur napıyosun, aile var!)
    - oh je t'assures que ce n'est pas grave. (önemli değil güzelim, gel bakayım yamacıma)
    - non laisse moi ! (bırak beni uleyn!)
    - mais qu'est-ce que tu as aujourd'hui ? (dün gece böyle demiyordun ama!)
    - je sais que les hommes me dégoutent. vous ne pensez qu'à ça ... (erkeklerden nefret ediyorum, aklınız fikriniz şeyinizde!!!)
  • uzuntulu bi aninizda, hele ki sizi uzun suredir uzen bi iliskinin (nihayet) bittigini idrak ettiginizde, bi anne sefkati veren sarkidir. uzun zamandir gulmedin bebisim, bak hersey gecicek hissiyati verir, eski acilariniza huzunlenirken bi yandan da bilirsiniz ki bi yila kalmaz hersey duzelecektir. yarali kalbin biraz yakan tenturdiyotudur, yarayi temizlerken biraz da zarar verir.
  • dün nantes şehrinde, kabaca, tarım alanlarına yapılması planlanan havaalanına karşı neredeyse isyan çıktı. polisle çatışan yaklaşık 20 bin kişi, sokaklarda barikatlar, polis saldırıları ne ararsanız. kent savunmaları gittikçe yayılıyor.

    https://twitter.com/…tus/437247970426515456/photo/1
    http://www.reuters.com/…rport-idusbrea1l0yb20140222
    http://www.france24.com/…-airport-protests-ayrault/
  • beirut'un the flying club cup adlı ikinci albümünün iki numaralı, şimdiden gönüllerin bir numaralı şarkısı.
  • çıkar nantes'i, yerine geceleri sessizliğe bürünen o şehri koy; üzül önce çok uzun zaman oldu gülüşünü görmeyeli diye, sonra, bir yıl sonra belki... yok "unut, boşver gitsin" demeyeceğim, yine söylen dur kendi kendine : "well it's been a long time, long time now, since i've seen you smile" diye.

    o mu? o çoktan unuttu gülüşünü, başka şarkılar söylemekte şimdi.
  • abdurrahim albayrak'in "nantıs" olarak yorumladığı şehir.
  • herkesin bilmesini istemediğim beirut şarkısı, böyle de bencilim.
  • kendisini sürekli dinlettiren bir beirut şarkısı.

    http://www.youtube.com/…ture=player_embedded#at=190
  • fransada bir şehir..aynı zamanda futbol takımı ismi..bi zamanlar deli gibi alkışlıyordum.."nant" diye okunur..
hesabın var mı? giriş yap