müsademe
-
eşkıya jargonunda, bilhassa eski dönemde kullanılan ve günümüzde "çatışma" olarak ifade edilen tabir.
(bkz: eşkıya jargonu) -
halen deniz kuvvetleri'nde de kullanılan bir kelime. genelde başka bir gemiyle çarpışma ve akabinde geminin su alması ilgili durumu anlatır. örneğin;
"müsademe müsademe, makine dairesinde müsademe" -
(bkz: skirmish)
-
mec. uğraşma*..
-
(bkz: sadme)
-
-
silahlı iki grup arasındaki kısa çatışma. kaynak: türk dil kurumu.
-
yeni vali ibrahim hakkı paşa'nın muavini hatıralarında, kapı açılır açılmaz bir müsademe olacağını hissettiğini ve belindeki nagant tabancayı çekip ateş etmeye başladığını söyler.
orhan pamuk, veba geceleri, s. 317 -
silahlı çatışma, çarpışma anlamına gelen arapça kökenli bir kelime.
"müsademenin hiç durmadan sürdüğü o birkaç dakika boyunca içerideki misafirler silah seslerinin cehennemi gürültüsünden çıldıracak gibi oldular."
veba geceleri
müsademe-i efkar olarak fikirlerin çarpışması, farklı fikirlerin karşılıklı söylenmesi anlamına gelir.
(bkz: barika-i hakikat müsademe-i efkardan çıkar)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap