mürit

• (bkz: çük öpen mürit)
• irade sahibi.(bkz: mürid)
• dini bir kurumun amaclarina hizmet eden insanlara verilen isim..
• bir insan otuz yaşından sonra ait olduğu grubun hakim görüşünü papağan gibi tekrar ediyorsa, görüşü ne olursa olsun o bir mürittir. bunların en tehlikelileri, mürit deyince aklımıza ilk gelen tarikat üyeleri değil, kendini çok zeki ve bilgili zanneden sol tandanslı cahil topluluklardır. dün kılıçdaroğlu'na laf edene alevi düşmanı derken bugun hep birlikte kılıçdaroğlu istifa diyebilirler ve bunda bir tuhaflık görmeyecek kadar mürittirler.
  
  türkiye'de özgün bir fikri, yorumu, tarzı, yaklaşımı olmayan müritlerden uzak durmak demek inzivaya çekilmek anlamına geliyor. inziva da iyidir, ama yaşamak da gerekli. zerdüşt de otuz yaşına gelince mağarasına çekilmişti. sonrasında dayanamadı, insanın aşılması gereken bir şey olduğunu duyurmak için mağaradan çıktı.
• sözlük ve sosyal medyada anlamı çekiştirilip duran arapça kökenli sözcük.
  irade ve murat ile akraba. tdk şöyle veriyor anlamını: "bir tarikat şeyhine bağlanarak ondan tasavvufun yollarını öğrenen, onun doğrultusunda ilerleyen kimse."
  tdk'ya göre bu sözcüğü dinden/ manevi bir sistemden ayıramıyoruz. dini bir lider var, dini konularda önderlik ediyor, dini bir öğretiyi paylaşıyor, bu mürit de onun öğretisine talip oluyor, o öğretiyi murat ediyor, bu sebeple de mürşide tâbi olarak, bu yola öğretinin işaret ettiği yola intisap ediyor.
  
  "mürit" bugün sosyal medyada -bazen yazılı ve görsel ulusal medyada da- takipçi, follower anlamında kullanılmaya başlanmış. beğendiğim bir paylaşım, (paylaşanı birden fazla kere beğendiysem) beni hop diye gönderi sahibinin müridi konumuna sokuyor. gönderi sahibi de mürşit oluyor tabi, böyle bir talebi olmaksızın.
  atlanan nokta şu: bir sürü durumda ortada bir öğreti yok! (dini/manevi zaten yok) e öğreti yoksa ben bu beğenip, kalp koyduğum gönderinin sahibinin nesine intisap edeceğim? yol yok. sadece "gönderiler" var.
  
  bir hesapta sıklıkla vilhelm hammershoi resimleri paylaşılıyor, resim analizleri yazılıyor, sevdiğim bu ressama ilişkin bir sürü bilgi veriliyor, doğal olarak ben de sıklıkla "like" ediyorum. şimdi ben müridi miyim bu hesap sahibinin? hangi ülkede yaşadığını bilmem, dinini, mezhebini bilmem, politik düşüncesi var mıdır bilmem, tırnaklarını yiyor mu bilmem, kendisi resim yapar mı bilmem, hatta burada paylaştığı analizler kendisine mi ait, onu da bilmem. ben bir içeriği faydalı bulduğum, sevdiğim, o an için bende pozitif bir etkisi olduğundan "beğenirim."
  
  sözlükte debe konusu da böyle. sıklıkla debeye girenlere "müritlerince debeye sokuluyor" gibi bir şikayeti dile getiriyorsanız, - böyle bir şikayetimiz neden olur, bilemiyorum- o zaman debe denen yeri uhrevi bir mertebe olarak tanımlamışsınız demektir. sizin de beğenip sıkça oy verdiğiniz kimseler varsa onlara tâbi olmuşsunuz demektir.
• kendi başına bi sik olamayan kişi
  bunlar kendilerinden büyük her türlü cemaate kul olmak isterler
  siktiklerim
• kendini hiçe sayan bir yaradanı tanıyan onu bilen kişi.
• hayranligi inisiyatif sahibi olmasini engelleyen, dusunce yetisi kilitli, fanatik turevi insan.
  (bkz: follower)
• kökü iradeden gelir.
• (bkz: bende)
  
  '' aleme padişah olmak bir kuru kavga imiş.
  bir veliye bende olmak cümleden ala imiş. '' ^*