• organ bağışı ile alakalı bir programda "hepsini bağışladım ama kalbimi bağışlamadım, o allaha mahsus" demiş bir insan.
    o allah seni pinpon topu yapsın, masalarda sek muazzez.
  • bodrum migros'ta kendisini gorup "aa merhaba nasilsiniz?" demistim. yaklasik 15 saniye sessiz sekilde bana baktiktan sonra "siz de mi deterjan aliyorsunuz?" diyerek mavi ekran verdirtmisti bana.
    (bkz: bu da boyle bir animdir)
  • klasik televole geyiği olan "1 milyon dolarınız olsa ne yaparsınız?" sorusuna tüm ünlüler "fakirlere dağıtırdım, dünyayı gezerek, yerdim. emlak alırdım, çocuklarımın geleceğine yatırırdım" cevabı verirken o "bir tane michelangelo tablosu alırdım" demişti.

    en az ibrahim üzülmez'in fransızca konuşması kadar şaşırtıcı bir cevaptı ama daha şaşırtıcı olan şeyse, benim tepkimdi. "ninja kaplumbağalar'daki mikelanjelo'ya bak, tablo yapmış, hem de milyon dolarlık, hey amına koyayım" demiştim.

    bir kaç sene sonra gerçeği öğrenince de üzüldüm tabii. gönül isterdi ki, o tabloları bir pizza sonrası ninja kaplumbağa mikelanjelo yapsaydı ama hayat işte, her şey istediğimiz gibi olmuyor.
  • genç mi yaşlı mı olgun mu bir türlü anlaşılmayan bir kadın.
    kafasındaki kaka sarısı rengi saçlar bile saç mı onu da bilemedim. yatarken miğfer gibi çıkarıyor gibi gelir bana.
    yeni eşini bişey defilesinde yanlız bırakmama görüntülerinde iyice belli oldu bu kadının gariplik kontrastı.
    teyze gibi oturuyodu. yazık yaa.
  • recep tayyip erdoğan kendisini çok sever.
  • twitter'da adı nadire içkale ile birlikte anılan solist. ha bir de tayyip deyip duruyorlar aynı tweetlerde, ben bilmem. elçiye zeval olmaz.
  • fifa gibi kadındı, senede bir albümü garantiydi:

    nostalji 8

    nostalji 9

    nostalji 10
  • sesinde türk sanat müziğindeki duygusallıktan eser olmayan, erkek sesi karakterini gösteren ve donuk bir havası olan ama buna rağmen "türk sanat müziğinin büyük assolisti" kalıbında bize sunulan sarkıcı. "yine neşe-i muhabbet" şarkısını arabesk gibi okumuş olması yalnız dede efendi'nin değil benim de kemiklerimi sızlatmaktadır. kendi anlatımıyla bir mağazada tezgahtarlık yaparken tanıdık gazinocunun assolistinin gelmemesi üzerine annesine "senin kız iyi söylüyor,yapar bu işi" deyip kolundan tutarak sahneye çıkarılmıştır. bir dönem itiraf.com'da kendisi hakkında seri itiraflar yayınlanmaya başladı. anlatılanlar bu kişinin günlük hayatta yaptığı davranışlarla , çıkardığı olaylarla, insanlara ettiği hakaretler ve kaprisleriyle ilgiliydi..kendisi bir süre evine kapanmıştı. basın pek üstüne gitmedi bunların nedense. kendisi de çıkıp "bunların hepsi yalan, peeh bana ne" deyip hayatına aynen devam etmek yerine bu yazılanlardan ciddi ciddi moral bozukluğu yaşayınca kafamızda bazı muhasebeler yaptık tabi ki..herşey bir yana türk sanat müziği ile gönülde bağlı ve uğraşan biri olarak bu insanın türk sanat müziği okumasını hiç sevmem. aksi gibi ne zaman biriyle tanışsam da tsm ile uğraştığım söylesem hemen bana ağzından salyalar saçarak "ay ben de çok severim, hep muazzez ersoy dinlerim" der, beni deryalara salar.
  • kendisinden adeta tiksiniyorum. türk sanat müziğinin içine sıçmış bir kıro. maalesef azalarak bitemedi.
  • uzun yıllar süren çabalarım sonucu oluşturup düzenlediğim mp3 arşivimin arasına,, babamın bir gün getirdiği 9-10 cd ile girmiş kalın sesli kadın.. üşengeçlik ve alışkanlık dolayısı ile,, mp3 directorysini olduğu gibi winamp'e atıp shuffle modda dinlerken,, dire straitsile bb king arasına biraz önce "dert ortağım benim" adlı şarkısı ile girip beni ürkütmüş insan..
hesabın var mı? giriş yap