• modern otomobillerde, normal vatandas olarak kullanimda markanin cok onemli olmadigi yag turudur. aracin ureticisinin verdigi gereksinimlere uygun yag kullaniyorsaniz inanin yag markasinin pek bir onemi yok.

    bir arac ureticisi su spekleri verir:

    * viskozite: 0w-30, 5w-30 vb.
    * sertifikasyon: dexos, 505 01, 9.55535-s1 vb. aracinizin marka ve modeline gore degisir.
    * yag kapasitesi/hacim: yag filtresi dahil belirlenir bu. uretici 5 litre diyorsa lutfen ne idugu belirsiz facebook gruplarina kanip fazlasini dokmeyin. motor bunu yakip atmaz. aksine köpürmeye neden olur ve motorun belli parcalarini yagdan mahrum birakir.

    simdi gelelim genel olarak etrafta dolasan marka mevzuuna:

    * evvela araci normal vatandas gibi kullandigimizi varsayiyorum (bunu okuyanlarin %95'i)
    yani ralli veya pistte kullanmiyoruz; motoru ekstrem noktalara zorlamiyoruz demek bu.

    o yuzden piyasada pahali markalara bosuna para vermenize gerek yok. performans bakimindan hicbir degisiklik olmayacaktir. ha sizin "hissetmeniz" ayri bir psikolojik plasebo konusu. ecnebilerin bu mevzuyu tartistigi motor yagi forumlari var. adamlar ha bire motor yagi degisimlerinde kullanilmis yagdan numune alip laboratuarlara gonderiyorlar. cikan sonuclar kayda değmez*.

    * bir de yag degisiminde **yeni yag** koydugumuzu unutmayalim! neden? abi cunku hangi marka koyarsan koy tabii ki bir "rahatlama" gelecektir motora. yepisyeni yag koyuyorsun cunku!

    * sentetik yaglar eski tip mineral yaglara gore cok daha uzun omurluler. ulkemizde genelde kabul gormus 15.000 km'de bir degisimden cok daha fazla is gorebiliyorlar aslinda. aracimin manuelinde ab'de ikamet etsem 30.000'de bir degistirmem oneriliyor mesela. cevre faktorlerine bagliyorum ve manuelin dedigine uyuyorum...fakat 10.000de bir degistirmek bence gereksiz normal kullanici icin. 15.000'i de gecince motorunuz paramparca olmuyor, korkmayin.

    * bir de ureticilerin tavsiye ettigi markalar var: iste vw, castrol; renault; elf vb. tavsiye eder. hatta yag kapaginin uzerinde yag markasinin logosu bile vardir. tamamen reklam, pazarlama iste ne diyorsaniz artik. mesela vw kullaniyorsunuz diye ölene dek castrol kullanmak zorunda degilsiniz. yazinin basinda da dedigim gibi gereksinimleri karsilayan herhangi bir marka da kullanabilirsiniz.

    -----------------------------------------------------------

    edit:

    arkamdan okudugunu idrak etmede gucluk ceken bazi teresler yalan yanlis bilgi verdigimi iddia eden entryler girmisler. bu algida ozurluler icin ornekli aciklama yapiyorum:

    arac: opel astra k 1.6 cdti 100kw (yani bu arac uzerinden ornek veriyorum. toyota corolla, fiat albea veya ford focus degil! anladik mi buraya kadar?! devam edelim...)

    ne dedim ben? ureticinin verdigi su 3 seye dikkat ederseniz markanin onemi yok dedim. yaaaaaani:

    1- dogru viskozite degeri
    2- dogru sertifikasyon
    3- dogru yag hacmi

    yukaridaki maddeleri saglayan yagi alirsan markasinin bir onemi yok. ve modern araclar icin gecerlidir dedim. 1980 model anadol icin degil!

    teker teker bakalim:

    1- viskozite: eger sicakliklarin en soguk -25 dereceye kadar dusebildigi bir yerde (bkz: istanbul) yasiyorsaniz: 0w-20, 0w-30, 0w-40, 5w-30 veya 5w-40 kullanibilirsiniz. eger daha soguk yaaaaani -25 dereceden daha soguk olan bir yerde yasiyorsaniz (bkz: erzurum) 0w-20, 0w-30 veya 0w-40 kullanabilirsiniz.

    2- sertifikasyon: dexos 2 sertifikasyonu olan yaglar tavsiye ediliyor. eger bulamazsaniz acea a3/b4 veya c3 sertifikasyonu olan yaglar da kullanilabilir diyor. dexos 2 sertifikasyonlari yaglari ureten markalar da nah sunlar. simdi siz linke tiklayamazsiniz da...hepsini asagi bir daha yaziyorum:

    act aerosol chemie technick gmbh
    ad parts, s.l.
    addinol lube oil gmbh
    amalie oil co.
    aral ag
    astris sa
    auto-teile-ring gmbh
    bangchak corporation public co. ltd.
    bp plc.
    bucher ag langenthal
    caltex australia ltd.
    carat systementwicklungs-und marketing gmbh & co. kg
    castrol ltd.
    chevron products
    comma oil & chemicals ltd.
    de oliebron bv
    denicol motor oils nv
    enoc
    eurol b.v.
    exol lubricants ltd.
    exxonmobil oil corp.
    feu vert
    finke mineralolwerk gmbh
    ford motor co. of australia ltd.
    fuchs petrolub se
    gazpromneft-lubricants, ltd.
    general motors
    groupauto
    ıgat german additive technologies ag
    ıgol
    ınterparts autoteile gmbh
    johannes j. matthies gmbh & co. kg
    klobomotive gmbh
    kroon oil
    kuwait petroleum
    liqui moly gmbh
    lpc s.a.
    lubricantes de america s.a. de c.v.
    lukoil
    meguin gmbh & co. kg
    mol-lub kft
    morris lubricants
    motul
    mpm ınternational oil co. bv
    nulon products australia pty ltd.
    nv vroman
    oel-brack ag
    orio ab
    panolin ınternational ınc.
    penrite oil co. pty ltd.
    petrochina
    petrol ofisi (poas)
    petroleos de portugal, petrogal s.a.
    petromin corp.
    petronas lubricants ınternational
    raloy lubricantes, s.a. de c.v.
    ravensberger schmierstoffvertrieb gmbh
    repsol
    rowe mineralolwerk gmbh
    s-oil total lubricants co. ltd.
    shell oil products co.
    sinopec
    sk lubricants
    total lubrifiants
    tritech lubricants & sales pty ltd.
    unıl
    unıl opal
    valvoline, ınc.
    veedol ınternational ltd. (uk)
    volkswagen group uk ltd.
    wolf oil corp. nv
    yacco
    ypf s.a.

    gidip liqui moly veya ne bileyim castrol'a ekstra para bayilinca araciniz aya fezaya ucmuyor. mesela gidip daha uygun fiyatli shell veya gm marka motor yagi aldiginizda da ayni performansi, yakit tuketimini vb. alirsiniz. aradaki fark reel olarak fark edecek bir fark degildir. inanmiyorsaniz siktirin gidin bir ucuz bir de pahali yagdan blackstone'a numune yollayip test sonuclarini karsilastirin. tabii gelecek sonuclari analiz edebilecek beyne sahip oldugunuzu varsayiyorum.

    3- hacim: arac 5 litre yag alir (yag filtresi dahil) mal gibi 4 veya 6 litre koymayin. ya da koyun cok da sikimde. mavi duman ciktiginda "ooo haci arac fazla yagi nasil yakiyor" diye sevinirsiniz.

    bir de kac km'de degisim gerektigine dair:

    ornekteki aracimiz olan dizel motor astra icin 2 tane farkli servis araligi belirtiliyor. bir avrupa ulkeleri ve bunlarin disindaki tum ulkeler. turkiye, avrupa ulkeleri kumesine alinmamis ve 15.000 km'de bir degisimi gerektigi soyleniyor. fakat avrupa ulkeleri arasinda olan komsumuz bulgaristan icin 30.000 km'de bir degisim belirtilmis.

    ayni yag, ayni arac...farkli ulke. bulgaristan ile aramizdaki cevresel faktorler ve akaryakit kalitesi cok mu farkli?! ki zaten gidin kitapciga uyun ve 15.000'de bir degistirin diyorum. fakat bu km'yi biraz gectiginizde de bir bok olmaz diyorum, motorunuzu elinize almazsiniz diyorum sayin aminakoduklarim.

    simdi siktirin gidin hangi yagi koyarsaniz koyun.
  • zaten çok önemli bir şeydir ve aracın üreticisi bakım kılavuzunda her ne diyorsa o yağı koymanız şarttır; fakat diesel particulate filter barındıran yeni nesil araçlarda (2009 ve sonrası çoğu dizel araçta vardır) ayrıca dikkat etmeniz gerekir.

    bazı yetkili servislerde işgüzar insanlar varil hesabıyla aldıkları açık 10w-40 motor yağını bakım kılavuzunu dahi kontrol etmeden öylece doldururlar. "yağ işte ne olacak hepsi aynı" diyen kazmaları da gördüm.

    müsaadenizle açıklayayım. dpf denen alet, motordan yanma sırasında eksoz* gazı ile birlikte çıkan dizel partiküllerini (nox ve diğerleri) çevreyi kirletmesin diye yakalar. bunlar bir süre biriktirilir, sonra siz sabit bir hızda giderken yaklaşık yarım saat gibi bir süre motorun çıkış sıcaklığı yükseltilerek aşırı ısıtılır ve dpf içerisinde yakılır. buna dpf regeneration deniyor. bu işlem yapılırken aracın yakıt tüketimi artar, tüm eksoz sistemi aşırı ısınır. ayrıca dpf'lerin çoğunun belirli bir regen sayısı cinsinden ömrü vardır.

    eğer üreticinin önerdiği genellikle 5w30 gibi ince ve tam sentetik yağların, ayrıca bir de dpf içeren araçlara uygun olanlarını kullanmazsanız bu motor yağı azar azar pistonların içinde yakıtla birlikte yandığı için dpf içerisinde beklenenden kısa sürede ve çok daha fazla tıkanmaya sebep olur.

    bu da dpf regeneration işleminin çok sık yapılmak zorunda kalınmasına ve yakıt tüketiminin aşırı artmasına neden olur.

    3 kuruş yağdan tasarruf edicem diye yakıt tüketiminiz en az %40 artar, üstelik dpf ve eksoz sisteminin de ömründen yemiş olursunuz. eğer yağ çok kalitesiz ise motora da zarar verir. şakası yoktur.

    "arabanın reklamında 4 litre diyor, benim arabam neden 7 litre yakıyor, bu marka dolandırıcı" demeden önce aracınızda kaliteli yakıt ve üreticinin belirlediği normlara uygun yağ kullanıldığından emin olun.
  • hayati öneme sahiptir. kullanımına gelirsek:

    diyelim ki sıfır km araba aldınız hayırlı olsun. öncelikle aracı ilk 1000 km asla ama asla yüksek devire çıkarmayın. benzinlide 4000 d/dk üstü, dizellerde 3000 d/dk üstünü ilk 1000 km içerisinde asla çevirmeyin. ilk 1000 km bittiğinde kullanım kitapçığı ne derse desin motor yağınızı ve yağ filtrenizi mutlaka yeniletin. hatta maddi imkanlarınız yetiyorsa aracın yağ kapasitesinin 2/3'ü kadar aynı yağdan doldurup çalkalatıp, boşaltın. bakın bunu ucuza geliyor diye 10 numara yağ ile yapmayın. aracınızda kullanılan marka ve tür aynı yağ ile yapın. metal döküm, kesim teknolojisi inanılmaz hassaslaşsa da araç hareket etmiyorken bile dakikada minumum 800 devir çeviren, bunu yüksek ısı ve basınç altında yapan, birbirinin içine girip çıkan metaller yeniyken mutlaka çapak bırakır. çapaklar da oluşturacağı kılcal çiziklerle bile kompresyon kaçağına sebep olarak motor gücünüzü kalıcı olarak azaltır ve motor ömürünü kısaltır.

    diyelim ki beni dinlememekte ısrar ettiniz. aracı satan firma: "artık rodaj olayı bitti. cinnah pezevengine inanmayın. o adam yağ lobisinin karanlık bir adamı. erken yağ değişimine gerek yok, ayrıca istediğiniz gibi sürebilirsiniz" dedi. tamam, yağ değiştirmeyeceğim diye ısrar etseniz bile, bari aracı ilk 3000 km üst devirlere çıkarmayın ve her gün yağ çubuğunu kontrol edin. yeni araçlar silindirlerin yoluna alışmalarından dolayı ve koruma amaçlı fabrikada bazen kalın yağ koyulmasından dolayı yağ eksiltmeye meyillidirler. yağ çubuğunu ilk 3000 km sürekli kontrol edin. madem yağı değiştirmeyeceksiniz yeni ekleyeceğiniz yağ, içerideki yağın aynısı olsun. olsun da değil, olmak zorunda hatta.

    yeni araçları geçtik gelelim genel kullanıma.

    downsizing modası artık yayıldı. turbo eskiden benzinlilerde bir semt adıyken şimdi neredeyse hepsinde kullanılan bir parça. bu paragraf her kullanıcı için geçerli ama turbo benzinli motora sahip olanlar daha dikkatli okusun. eğer aracınızı üst devirlerde kullanmayı seven biriyseniz, yağ ve yağ filtresi değişimlerini servisin söylediği periyotlardan daha erken yapın. turbo benzinli araçlar yüksek devirli kullanımlarda yağı çok erken öldürür. turbo benzinli araç sahipleri yağ ve yağ filtrelerini 5000 km'de bir değiştirsinler. turbo dizelciler 8000 km'de bir, atmosferik, supercharged (kompressor) benzinliler 10000 km'de bir yağ, yağ filtresi değişimi yapmalılar yüksek devirde kullanım yapıyorlarsa.

    maddi imkanlar el veriyorsa her değişimde 2/3 miktarda yağ doldurarak çalkalama yapılması taraftarıyım.

    ülkemiz yaz mevsiminde oldukça yüksek sıcaklıklara sahip. yağın en büyük düşmanı sıcaklık. yaz günü yükset sürate çıkıp, radyatöre yeterli havayı çarptıramayacaksınız asla ama asla yüksek devir çevirmeyin. özetle şehir içinde apaçilik yapmayın. hatta mümkünse yüksek süratli kullanımda bile sıcak havalarda asla yüksek devir çevirmeyin. yazın ülkemizin büyük kısmı 35 derece civarında. asla yüksek devir çevirmeyin. çevirdiniz mi? gidin yağ ve yağ filtresini yenileyin.

    araçlarda hiç kullanmayacağınız, ya da bir boka bile yaramayan donanımlara servet ödüyorsunuz ama can alıcı noktalardan kaçıyorsunuz sinir oluyorum. bunlar güvenlik açısından lastik, araç ömrü açısından motor yağıdır. arabanızın marka modeli fark etmez lastiğin ve motor yağının en kalitelisini alın.

    insanlara güvenmeyin. yanlış yağ koyar, fazla koyar, az koyar, karter tapasını düzgün takmaz. bu yüzden kendiniz yapmıyorsanız yağ değişimini mutlaka izleyin. sanayide izlersiniz de yetkili servis sizi o bölüme almaz. o zaman servis danışmanıyla güzel diyalog tutturun ya da harry potter'ın görünmezlik pelerinini giyin mutlaka yağ değişim işi bitene kadar aracınızın yanında olun. kalan işler fasa fiso, hata yapılsa da telafisi kolay. ama motor yağı değişiminde süreç kesinlikle doğru ve kurusuz işlesin.

    hala okuyorsanız yazmaya bile gerek yok da yine de yazayım aspiratörle yağ değiştirenler varikosel olsun inşallah. öyle bir yöntem asla yok. karterden akıtın, günahlarınızdan arınırmış gibi eski yağ aksın gitsin.

    biraz konu dışı olacak ama ufak bağlantı var yazayım. fabrika çıkış karter koruması olmayan bir araç aldıysanız mutlaka taktırın.

    yağ değiştirme işini kendisi yapan tayfanın en büyük hatası: az yağa çözüm kolay diye ekleme yapar ama fazla yağa "aman nolacak sanki. motor iyice yağlanır, fazlasını egzostan atarız" yaklaşımıdır. fazla yağ yanma odasına sızdıysa ve o ölümcül sonuca henüz gelmese bile diyelim egzostan attınız. eğer araç turboluysa yanma odasından çıkan yağlı gaz turbo pallerine yapışır. paller kolayca kurum tutar. gelelim ölümcül sonuca. fazla koyduğunuz yağ miktarı, yanma odasına aşırı sızacak seviyeye geldiyse arabanız ambale kalkar. "ambale ne be?" diyene kadar hayatınızın en çaresiz dakikalarına girmiş olursunuz. biz genç iken söküp toplamayı, aracın bakımını yapmayı çok seven bir tayfaydık. acemilik günlerimizde bir motoru ambaleye kaldırdık. hayatımda yaşadığım o çaresizliği sünnetçi baskınında kirvem kollarımı bastırdığımda hissetmiştim sadece. araç yanma odasına giren aşırı miktardaki yağı yakınca devir yükseltir, fazla yağ yeniden girer onu da yakar, onu da onu da... kontağı kapatsanız da motor maksimum devirde çalışmaya devam eder. artık yakacak yağ kalmadığında zaten motor bitmiş olur geçmiş olsun.
  • 10 numara olanını kamyoncular mazot yerine kullanır yarı fiyatı kadardır çevrenin amına koyar
  • motorun çalışmaya devam etmesi için hayati sıvıdır. motorun kanıdır. günümüzde otomobil motoru üreticileri ekseriyetle tam sentetik 5w-30 önermektedir.

    motor yağının soğukta ince/akışkan, sıcakta ise nispeten kalın/daha az akışkan olanı makbuldür. otomobil kullanırken gerek çevre sıcaklığı gerekse motorun sıcaklığı sürekli değişkendir. bu yüzden hem sıcak hem de soğukta, her mevsim işe yarayacak multi viskoziteli yağlar geliştirilmiştir. yağ bidonunun üzerinde yazan 5w*, soğuktaki viskozite, 30 ise sıcaktaki viskoziteyi gösterir. bu sayılar, sae* standardını belirtir. yani aslında o yağın üzerinde "sae 5w-30" yazar.

    hava sıcaklığının değişken olmadığı fabrika, atolye gibi yerlerde kullanılan bazı makinalar için tek viskoziteli yağlar üretilmektedir. bunlarda da "sae 10"*, "sae 50" gibi ibareler bulunur. "w" harfi var ise "winter" manasındadır.

    makina ve kimya mühendisi yazarların daha ayrıntılı bilgi verebileceği muhakkaktır.
  • çok küçük ve önemsiz bir ayrıntı gibi görünsede çok önemli bir olay

    boşvermişlik ve acelecilik yüzünden speedol marka yağ koydum kendi başıma. filtreyi falanda değiştirdik , iyi hoş 2000-2500 km gittim gitmedim 180 - 190 kmde da tık demeyen araba 150 de anırmaya ve bayılmaya başladı . siz siz olun , bunun kalitelisi olanın dışına çıkmayın.
  • performanslı arabalarda doğru kullanımı çok ama çok kritiktir. iyice bitmesi beklenmeden hep taze tutulmalıdır. özellike küçük motorlardan aşırı besleme ile yüksek beygir çıkaran araçların pistonları korkunç yorulduğundan üçün beşin hesabını yapmadan gidip en iyi yağlardan almak akıllıcadır. zaten bidonla 5 litre falan alıp depoya attığın zaman bayağı ucuza geliyor. castrol, mobil 1, shell ve total piyasada isim yapmış iyi yağlardır.

    yukarıda da denmiş, aracınıza keko servisin noname saçma sapan yağlar koymasına asla izin vermeyin.
  • şöyle aydınlatalım;

    eksikliği sıkıntı yaratır motor yağının.
    karterde hazır bekleyen yağ, motorun çalıştırılması ile birlikte, yağ pompası sayesinde karterden emilerek, motor içindeki damarlara gönderilir.

    parçaların arasın gezerek görevini yapar. sürtünmeyi azaltır, yüksek ısının dağıtılmasını sağlar, temizler.

    sonra yine kartere dökülür. oradan pompaya ile geri çekilir ve bu durum, motor çalıştıkça devam eder.

    motor yağı eksikse, aynı yağ moleküllerinin çalışma sırası daha erken gelecektir. yani motorda 4 litre yağ olmalı iken 2 lt yağ kalırsa, aynı yağ daha hızlı döner motor içinde ve daha çabuk yorulur. eksiklikten dolayı, kartere dökülen yağ daha erken geri çekilip basınç altına girer.

    yağınızı eksik bırakmayın.

    nasıl yağ kullanacağız;

    yıkarıda bazı entrylerde ''artık 5 w30'' yağ tavsiye ediliyor'' gibi söylemler var, itibar etmeyiniz.

    her araçta, kullanılması gereken yağların no'ları etiketlenmiştir.

    eski araçlarla, aracın yüksek km'sinden dolayı, motor parçaları arasındaki aşınma ve artan yağ boşluğu aralığı, işten az çok anlıyorsanız siz, anlamıyorsanız ustanız tarafında varsayımsal olarak hesaplanır ve biraz daha kalın yağ kullanabilirsiniz.

    yağ değişimine nasıl yapılır?

    yağ, araç altındaki karter tapası açılarak boşaltılır. üstten emdirerek boşaltılan yerlerden kaçın. o durumda, karter dibindeki tortular kalır. tapa açılırsa, dip tortusu kalmadan eski yağ dökülür.

    yağ filtresi, yağ değişimi esnasında değişmelidir. filtre içinde bir miktar eski yağ kalır. filtre değişimi ile o artık yağdan da kurtulursunuz.
  • asfalta dökülmesinin kötü sonuçlar doğurabileceğini düşünmeme bugün itibari ile sebebiyet veren ve bu konuda dikkatli olmamı gerektiren kimyasal.
    saat 22 suları, şehrin en işlek caddesinde arkadaşımla motosiklet ile 15-20 km hızla seyrediyorum. düz yolda motosikletim bi anda altımdan kaydı, ne oldu ne bitti anlayamadım bile. arkadaşımın ve benim ufak sıyrıklarla atlattığımızı anladıktan sonra motosikletimi kaldırdım ve yere yol boyu dökülmüş olan motor yağını farkettim. evet, o hızda düz giden motosikletin altından adeta asfaltı çekti bu meret. neyse motosikleti çektim kenara etrafımıza toplandılar bir şeyiniz var mı falan, o arada bizden öncede bir kaç kişi daha düşmüş lafını duymamdan yarım dakika sonra bir motosikletli daha kaydı ve düştü. son anda yavaşla uyarısı sayesinde ucuz yırttı sürücüsü, üzerinde çocukta vardı küçük.
    sözün özü asfalta dökülmüş motor yağı ve türevlerine dikkat edin. hızım 50 civarı olsaydı belki şuan bu entry giremiyor dahi olabilirdim.

    asfalta dökülmüş yağa dikkat!

    edit: yola dökülen mazotta aynı şekilde bu gibi kötü olaylara sebebiyet verebiliyormuş, heleberibak nickli yazar arkadaşıma bu konuda beni bilgilendirdiği için teşekkür ederim.
  • özellikle motosikletler için daha önemli bir konudur bu yağ. çünkü;

    1. motorlarının sıkıştırma oranları otomobile oranla daha yüksektir ( 1 birim karışım otomobilde 9 kat sıkıştırılırken en dandik motorda bile 12-13 kat sıkıştırılır.)

    2. seyir halinde iken devir sayısı otomobile oranla daha yüksektir. (otomobille 100 ile giderken 2000-3000 devirde giderken aynı hızda özellikle küçük hacimli bir motosiklette 6000-9000 devir arası çalışır motor.)

    facebookta bir grupta yazdığım uzun yazıyı buraya da kopyalayıp sözlüğe bir iki bilgi ekleyeyim dedim:

    körün değneği bir kaç motosiklet yağı var. motul, ipone, castrol (ki castrol kötü bir yağ bence).

    bunların modelleri arasında bile dağlar kadar fark var.

    tam sentetik deyince hepsi aynı olmuyor. formülleri farklı olduğu için yağ testlerinde aldıkları sonuçlar farklı oluyor.

    yağ testleri derken, sertifika alımı sırasında on küsür tane farklı koşul-şart için test ediliyor. misal 40 derecedeki viskozitesi ayrı, 100 derecedeki vizkozitesi ayrı hatta "htts" değeri olarak geçen yağın 150 derecedeki vizkozitesi farklı sonuçlar oluyor.
    şimdi peki bunca detayın içinde son kullanıcı olarak biz ne halt edeceğiz??

    yanaşın yanıma iyice;

    1. öncelikle "api sn ", "api sl" gibi ibareler arıyoruz aldığımız yağda.
    burada son kullanıcı olarak dikkat edeceğimiz şey "api sn" ibaresinin sonundaki harf alfabetik olarak z harfine ne kadar yakın ise o yağ o kadar iyidir. şu an en yüksek sertifika api sn.

    2. şimdi iki farklı marka model yağa bakıyoruz. hatta aynı markanın aynı model numaralı ama değişik isimli modellerini karşılaştıracak kadar manyağız. misal olarak motul 8100 serisi. bunun eco ve x serisi var. x serisinin bile en az 5 çeşit yağı var. motul 8100 x clean, motul 8100 xcess gibi.

    burada son kullanıcı olarak yapacağımız şey google destekli olacak.
    her yağın teknik dökümanı internette mevcut.
    yapmamız gereken şey "motul 8100 xcess tds" diye google'da aratmak.

    çıkan dökümanda normal kullanıcı olarak en çok dikkat etmemiz gereken şey htts değeri. yağına güvenmeyen bu testi yaptırmıyor çünkü.

    bu değer yukarıda da yazdığım gibi 150 derecedeki vizkozitesi. bunun değeri 3500 üstü ise (bazen 3.5 olarak de veriliyor) bu yağ gayet iyi bir yağdır. çünkü motor içindeki yağın sıcaklığı yanlış hatırlamıyorsam 130-150 derecelerde.
    motul 8100 x clean ile motul 8100 xcess ya da daha kaliteli olarak motul 8100 x power arasında bile çok fark var. güya 3 yağ da aynı gözüküyor ama değil işte.

    bizim motosikletlerin motorlarının araba motorlarından farkı 1. sıkıştırma oranı 2. devir sayısındaki fazlalık 3. soğutma sisteminin küçük olması sebebiyle yağ motosikletler için daha kaliteli olmak zorunda.

    gidip de araba yağını motura koyarsan, hatta çinli motosiklet sahiplerinin yaptığı gibi açık satılan dandik mineral yağı koyarsan moturu 10-20 bin kmde eline alıyorsun.
    en son arabam için araştırdığımda mobil 1 esp 5w-30 ve motul 8100 xcess yağları araba için çok iyi yağlar. arabamı aldığımda 1400 kmde 1200-1300 gr yağ yaktı, kafayı yedim. meğersem eski sahibi petrollerde satılan açık yağ ile eksildikçe üstüne ekliyormuş şuursuz.

    ben arabanın bakımında orta kalite motul 6100 10w40 ile yağı değiştiğimde yağı takip ederek yol aldım. 4200 kmde sadece 450-500 gr yağ eksiltmişti.
    bu seneki bakımda ise motul 8100 xcess koydum. 3 bin km oldu, yağ yakma çok az.
    özet olarak : son kullanıcı olarak yapacağınız 2 şey var.

    1. api sertifikasına bakacaksınız, api sm, ve api sn sertifikalı yağ alacaksınız.
    2. teknik dökümanda htts değeri yazan yağlardan tercih edeceksiniz. değer 3.5un (3500 üstü ya da) üstünde ise mis gibi yağdır o.
    ------------------------------------------------------------------------------
    üşenmedim, ki normalde fena yorgunum ama yazı okumaktaki tembelliğiniz beni kamçıladı:
    şu koyduğum capste yukarıda bahsettiğim yağlar ve deniz'in bugün moturuna koyduğu eni i-ride var.

    vizkozite akışkanlığa karşı direnç demek. biz ise yağın akışkan olmasını, dolayısıyla moturun daha iyi yağlanmasını istiyoruz. çünkü en yukarıda dediğim gibi moturun sıkıştırma oranı yüksek ve devir sayımız otomobillere göre çok fazla.

    capsin en sağ üstteki değerleri motul 5100

    aralarında çok fark yok gibi. normal kullanıcı şu yağlardan hangisini kullanırsa kullansın kağıt üstünde bariz bir fark göremeyecektir.

    yalnız motul 8100 xcess şuradaki tüm yağların eline veriyor bence

    moturda arabaya aldığım 8100 xcess mi kullansam ne yapsam??

    son kullanıcı olarak nasıl karşılaştırırsın onu merak edenler için, bildiğim kadarıyla açıklayayım gene de:

    --100 derecedeki en iyi akışkanlık motul 7100'de. akışkanlık ile vizkozite ters orantılı.
    motul7100>motul5100>eni i-sint=iponer4000rs>eni i-ride> motul 8100
    motur soğukken en iyisi motul 8100

    --önemli testlerden biri de viscosity index. nedir bu viscosity index? (damata selam) sıcaklık karşısında viskozitenin ne kadar bozulup bozulmadığı diyim. motul 8100 170, diğerleri 150-154 falan. yani motul 8100 sıcaklık değişimlerinde daha az bozuluyor.

    --son olarak parlama noktası (alev alma sıcaklığı) en yüksek motul 7100. bu daha geniş bir sıcaklıkta çalışma anlamına geliyor.

    özetle: motul 7100 motosiklet yağı olarak en iyisi ama bence kağıt üstünde motul 8100 xcess (yukarıda dediğim gibi on tane çeşidi var 8100'ün, xcess için konuşuyorum) en iyi yağ.

    neden 8100 xcess? vizkozitesini daha iyi koruyor ve soğuk motorda daha akışkan.

    son kullanıcı için bunlar çok detay konular tabi. motul 5100 ile 8100 arasındaki farkı normal kullanıcı çok farkedemez. en fazla debriyaj kaydırır falan...

    gidip de 8100 alıp "debriyaj kaydırmaya başladı" derseniz herhangi bir sorumluluk kabul etmem tabi :d

    tez yazdım amk ya. niye bulaştım ki şu konuya :d
hesabın var mı? giriş yap