montsegur
-
fransa'da 13. yüzyılın ilk yarısında inşa edilmiş kalenin adıdır. catharların katolik kilisesine karşı ellerinde kalan son sığınma yeridir. montsegur kalesinin düştüğü 16 mart 1244 tarihinde 225 cathar inançlarını değiştirmeyi reddettikleri için kilise tarafından diri diri yakılmıştır.
-
ayrica bu parcaya konu olmus, 13.yy´da katolik kilisesinin bölge halkini kadinlar ve cocuklarla birlikte atese atlamak zorunda birakmak suretiyle gerceklestirdigi katliam.
-
vokale gitarin eslik ettigi bolumlerde dinleyicinin kan dolasimini hizlandirici etkiye sahip parca
-
girişi the fallen angel'ınkiyle hemen hemen aynı olan şarkı.biraz daha hızlısı.
-
dance of death'in en güçlü şarkısı imiş, bir çok forum mesajında okuduğum kadarıyla.
-
en gaz şarkılar başlığı altına yeni bir entry girilmesine sebep olacak iron maiden şarkısı.
-
iron maiden'ın "dance of death" albümünde yer alan mükemmel ötesi parça:
montsegur
i stand alone in this desolate space
in death they are truely alive
massacred innocence, evil took place
the angels were burning inside
centuries later i wonder why
what secret that they took to their grave
still burning heretics under our skies
religion's still burning inside
at the gates and the walls of montségur
blood on the stones of the citadel
at the gates and the walls of montségur
blood on the stones of the citadel
at the gates and the walls of montségur
blood on the stones of the citadel
at the gates and the walls of montségur
blood on the stones of the citadel
as we kill them all so god will know his own
the innocents died for the pope on his throne
catholic greed and its paranoid zeal
curse of the grail and the blood of the cross
templar believers with blood on their hands
joined in the choruse to kill on demand
burned at the stake for their soul's liberty
to stand with the cathars to die and be free
the book of old testament crippled and black
satan his weapon is lust
as for the knowleadge of god they had claimed
religion's still burning inside
at the gates and the walls of montségur
blood on the stones of the citadel
at the gates and the walls of montségur
blood on the stones of the citadel
at the gates and the walls of montségur
blood on the stones of the citadel
at the gates and the walls of montségur
blood on the stones of the citadel
as we kill them all so god know his own
laugh at the darkness and in god we trust
the eye of the triangle smiling with sin
no passover feast for the cursed within
facing the sun as they went to their grave
burn like a dog or you live like a slave
death is the price for your soul's liberty
to stand with the cathars and to die and be free
at the gates and the walls of montségur
blood on the stones of the citadel
at the gates and the walls of montségur
blood on the stones of the citadel -
o hareketli ritm ve melodinin içinde bolca hüzün ve çok derinlerinde, belli belirsiz bir pişmanlık da barındırır. sözlerinden bahsetmiyorum, melodi bana o duyguyu verdi.
-
4:07'de giren mükemmel melodinin akabinde çift gitara dönmesiyle pek çok kişiyi kendinden geçiren şaheser.
-
13. yy'da gerçekleştirilen kathar katliamı ile anılan fransa'daki kaledir.
katliama dair:
--- spoiler ---
"ölümden ve ateşten korkulmaz, zamanı geldiğinde neşe ile gidilir..."
"kathar şövâlyeleri'nden şeyh bedreddin yiğitlerine ortakların eşit bir dünya düşü:
fransa’da katharizm, balkanlar'da ve makedonya’da bogomilizm diye anılan öğretinin uzun saçlı, az beslenmiş, temiz ama basit giysiler giyen, soluk yüzlü ama müthiş inançlı ‘kusursuz’ları, özel mülkiyete düşmanlıkları nedeniyle yalnız katolik ve ortodoks kiliselerinin değil, tüm feodal rejimin düşmanı ilân edilmişlerdi. özü itibâriyle sınıfsal bir kalkış, bir köylü ayaklanması olan bu ayaklanmalar engels’in belirttiği gibi ortaçağ’da dinsel formasyon altına gizleniyorlardı.
...ve engizisyon ateşi ilk defâ onların 'şerefine' yakıldı."
“16 mart 1244 sabahı, montsegur şatosundaki iki yüz yirmi beş kathar, engizisyonun önünde diz çöküp dinlerini reddetmektense, istisnâsız, ateşte yanarak ölümü seçtiler. şatodan çıkmadan önce, son bir kez birbirlerine sarılarak vedâlaştılar. karı kocalar ayrıldı, çocuklar ebeveynleriyle öpüşüp koklaştı ve mertrand marty önde...
montsegur mağlupları kaleden başları dik çıktılar. iki yüz kathar şövâlyesi, kadınıyla, kızanıyla, gökyüzüne bir isyan gibi yükselen granit tepenin dibine kurulan ateşten çembere tek bir adam birlikteliğiyle yaklaştılar. haçlı ordularının gümüş zırhlı şövâlyeleri gözlerini eğdiler, basit askerler ise büyülenmiş gibiydiler. haçlı seferinin başını çeken, tilkicesine kurnaz narbonne piskoposu havada bir hayranlık soluğunun kokusunu aldı. ölüme gidenlerden hiç olmazsa birine fire verdiremezse eğer, bu olağanüstü manzaranın babadan oğula kalan bir miras gibi yüzyıllarca anlatılacağını anladı. son bir umutla, gerilmiş bir yay gibi fırladı yerinden, koştu, ateş çemberiyle katharlar'ın arasına dikildi:
- durun, durun diyorum size! bir kez daha düşünün. aranızda cayan yok mu hiç mezhebinden? engizisyonun kararına rağmen ben, bir şans tanıyorum nedâmet getirenlere!
katharlar duymadılar. katharlar durmadılar. kâfilenin önünde yürüyen kusursuzlar'dan berttrand marty, bambaşka bir soruya yanıt verir gibi gülümseyerek söylendi:
- biz hepimiz kardeştik!"
(montsegur katliamı-16 mart 1244)
--- spoiler ---
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap