• umut sarıkaya'nın bu haftaki sayfasında bir karakterin verdiği muhteşem öğüt. kız arkadaşınızdan mı ayrıldınız? iş hayatınız kötüye mi gidiyor? ders notlarınız mı düşük geldi? hemen bulabildiğiniz en kalın ve uzun montu giyip tuvalete koşun, bir anda yaşadığınız zor anlar karşısında bütün diğer sorunlarınızın önemsizleştiğini göreceksiniz.
    ahanda karikatür:
    http://karikaturistan.files.wordpress.com/…kaya.jpg
  • fight club 2 adli filmde, felsefesine gonderme yapilmi$ muthi$ kavram...

    travis: uykusuzluktan olmek uzereyim, bana sakinle$tirici bir$eyler vermelisin...
    doktor: senin uykuya ihtiyacin var, saglikli dogal uykuya...
    travis: lutfen cok aci cekiyorum...
    doktor: aci mi gormek istiyorsun? montla sic.
  • geçen gün 5,5 yaşındaki yeğenimle konuşurken ona montla sıç'ın ne olduğunu anlatıyorum.

    -derin sen hiç montla sıçtın mı?
    -yoo niye?
    -işte montla sıçmak zor ya, o yüzden birine kötü bişey demek istediğinde montla sıç diyebilirsin (mükemmel bi teyze, eğitimde kalite)
    -hee...

    15 dakika sonra gitmek üzere kapıdalar, annesi üstünü giydiriyor. derin gitmek istemediği için annesine kızgın, patlatıyor:

    - anne paltoyla kakanı yap.
  • allah beterinden saklasın.

    ekim ayı başı olmasına rağmen gavur a.ı gibi yanan tahran'da geçiyor olay. tuvalete girmem lazım. o sıcakta üstümde t-shirt, onun üstünde kollarımı ve kıçımı kapaması için uzunundan bir ceket, altında kot, kafamda başörtüm, sırtımda kameramın olduğu çantam, belimde paramı (ki iran'da kredi kartı sistemi olmadığından iran dışındaki bankaların kredi kartları, debit kartları geçmiyor ve yolculuk süresinde harcayacağın paranın tamamını üstünde taşımaktan başka çaren yok) ve pasaportumu koyduğum bel çantam, hepsinin üstünde de çador. bizdeki belden büzgülü etekli, üstü kollu siyah çarşafa benzemiyor. onu vücuduma sabitleyen tek şey, kafamda alnıma denk gelen lastik. gerisine kendim sarınmak zorundayım.

    iran hakkında çok şey söylenebilir ve söyleyeceğin hiçbir şey net olmayabilir. iran'da x şöyledir diyemezsin rahat rahat. çünkü aksini ispatlayacak zibilyon tane örnek vardır. bunlara istisna da diyemezsin çünkü genelle başa baş gelen şey istisna olmaz. ama tek bir şeyi net olarak söylemek mümkün: hiçbir umumi tuvalette kapının arkasında çengel olmaz. bu en fena otogar tuvaletinde de, en lüks otelin umumi tuvaletinde de böyledir.

    çadoru topla, ceketi kaldır, kotu indir, eğil (evet, alaturka tuvalet), dikkat et ki açtığın bel çantanın kenarları yandan ve başörtün önden yere değmesin, çador tuvalete girmesin...

    öyle bir anda bile aklıma gelebiliyorsan, çok büyük adamsın umut sarıkaya. ama beterini yaşamamışsın.
  • muhtemelen merak ediyordur sevgili umut sarikaya bu montla sicma mefhumunun nerden ortaya ciktiginin fark edilip fark edilmedigini. pek tabii on binlerce okur var, muhakkak ki fark eden birileri vardir, ancak biz yine de yazalim; kendisinin ici rahat etsin.

    "montla sicmak", zorunluluk baglaminda sadece ve sadece ki$in otobus yolculugu yapan kimsenin dinlenme tesisinde ba$ina gelebilecek bir hadisedir. kabin icinde montu asacak yer yoktur; di$arda da yoktur muhtemelen, varsa da astiginiz vakit dakikasinda calinir montunuz. illa ki montla sicarsiniz. ve cidden eziyettir. buyuk eziyettir.
  • askerlikte bu durumun adı parkayla sıç'tır. memleket hasreti, nişanlı özlemi, anne yemeklerinin burunda tütmesi gibi güzel hülyalar anında yok olup gider kış aylarındaki loş ışıklı helâlarda. geceler ve parkalar uzundur.
  • benzer bir tavsiye de yün eldivenle ayakkabı bağcığı bağla olabilir. aynı derece yaşamdan soğutur.
  • umut sarıkaya tarihçesini düşünürsek bu "montla sıç" diyen adam ibrahim erkal dan başkası değildir.
  • bunu başaranlar için bir üst levelı vardır ki insanlık tarihinde yapabilen görülmemiştir:
    (bkz: gelinlikle sıç)
hesabın var mı? giriş yap