• isminin türkçesi "akdağ kalem ve hediyelik eşya ihracat ticaret limited şirketi" olan firma.
  • mürekkep almak için girdiğim mağazadaki satış görevlisinin renk seçimimde yardımcı olmak için "tayyip bey bütün önemli notlarını bu kırmızıyla alır" diye muhteşem bir pazarlamacı hamlesi yapmasıyla kalbimden vurarak beni 10 koli kırmızı mürekkep sahibi yapmış olan marka.
    şaka lan şaka, çok tatlı bir gri aldım, mürekkebi test ederken de van minüt karalamalarıyla tüm ekşiciliğimle başbakana "selam çaktım".

    ulan her yerde kaydırdınız şu ekseni, helal olsun valla.
  • "şu markanın kalemlerinden birini alsam mı, almasam mı diye düşündüğüm zamanı başka bir şeye harcasaydım atom mühedisi olmuştum."

    imza sermayeyi kediye yükleyen kahvegibi

    (yok lan daha almadım, belki hediye filan gelir önümüzdeki on yıl içerisinde)
  • 1909 yılında daha çok insanlara uygun fiyata altın uçlu kalemler satmaya yönelik kurulan dolmakalem firması. ismini avrupa'nın en yüksek dağından alır. dağın yüksekliği pek çok ucunda görebileceğimiz üzere 4810m. bu marka ilk başta bahsettiğim şekilde daha uygun fiyatlı ürünler üretmeye çalışsa da, bir noktadan sonra dolmakalemin zirvesine ismine uygun bir şekilde oturmuştur. özellikle 20-50 arası üretimleri inanılmaz nitelikli kalemler. benim şahsi favorim 13x serileri olsa da, üstadın söylediğine göre en eski safety( ucu içine girip çıkan dolmakalemler) bir golf parası…
    türkiye'deki acemi dolmakalem kullanıcıları boklamayı çok seviyor ama benim tecrübe etmediğim modern dolmakalem yok gibidir. ve gönül rahatlığıyla söylüyorum ki, montblanc ve diğerleri söz konusudur. writer serilerine bayılıyor, eninde sonunda bunlardan oluşan bir koleksiyon yapmayı hayal ediyorum…
  • babamdan nedir ne değildir bilmeden hacıladığım, bir de utanmadan sağda solda unuttuğum, buna rağmen geri beni bulan dolma kalemimin markası. ben sadece tipini ve yazımını beğenmiştim, babamdan alırken "onu alma bak kutusunda açılmamış crosslar var istediklerin al" diyerek engellemeye çalışmıştı* bundan dolayıymış demek ki.
    hakkaten güzel yazılıyor, ağırlığı muazzam, yazdıkça yazası geliyor insanın. tüm kalemleri boşverdim not tutma olsun, kızıma çiçek böcek çizme olsun hep bununla yapıyorum.
  • efendim, dag olani le mont blanc'dir. hatta fransizca bir ansiklopedide blanc basliginda bulursunuz mont blanc basliginda degil, yani m küçük* , b büyük* yazilir. (fransa'dadir ya tepesi, onun için isminin fransizcasini kullanmak uygun düser). kalem olani da montblanc seklinde yazilir. samimi olanlar sadece meisterstück diyebilirler.
  • kalemden öte bir arzu nesnesidir. bir sosyal statü göstergesidir. ama roller ya da fineliner kullanıyorsanız o kadar etkili değildir, montblanc her zaman bir dolmakalem olmalıdır.

    sıralama şu şekilde: dolma kalem > fineliner > roller

    statüsünü şöyle anlatayım,

    elinizde herhangi bir kalem olması ile montblanc olması arasında fiziken bir fark olmamasına karşın, o kelemin tepesindeki cam sanki odanın içinde üzerinize bir spot yanmış gibi sizi aydınlatır ve gözleri üzerine toplar.

    montblanc kalemi olan bir insanın kendisine inanılmaz bir saygısı vardır, bunu herkes bilir ve bunu görenler de size o saygıyı gösterir.

    kalem farklı bir nesnedir, başka şeye benzemez. mesela bir rolex sizi görgüsüz de gösterebilir, çok zengin de; nereye gideceğini bilemezsiniz. çakma bile diyebilir insanlar, bilemezsiniz. ama kaleme özellikle de bir montblanc'e para vermişseniz bu sizi görgülü ve güçlü gösterir.

    karşınızdakini ezmek isterseniz kalemi karşınızdakine doğrulttuğunuzda montblanc bir silah kadar etkilidir. defterin üzerine bırakıp onsuz konuşmaya başladığınızda gerçekten çok ciddi bir şey anlatıyorsunuzdur, beni dinleyeceksiniz demektir. karşınızdaki kaleme bakmamak için gözünüzün içine bakar.

    toplantı masasında birden fazla montblanc sahibi varsa, deli deliyi görünce sopasını saklar, toplantı o iki kişi arasında yürür.

    hiç konuşmadığınız bir toplantıda normalde insanların aklında kalmazsınız ama montblanc bir dolma kaleminiz varsa ve sakince kapağını açıp bir kaç satır not alırsanız, herkes sizi hatırlar. bunun bir tık üzeri ise toplantı sonunda kalemi kılıfına koymaktır. montblanc kalem kılıfı gerçek bir kılıç kınıdır. ayrıca bu hareket sizi çok özenli ve titiz gösterir, ek puan ve son intiba olarak güzel bir kapanış.

    kendinize bir tane montblanc dolma kalem alın. gerekmedikçe de kullanmayın. sizde olduğu herkes bilinsin ama yersiz de görünmesin. bu arada diğer kalemleriniz de üzerinde marka basılı promosyon tükenmez kalem olmasın, her zaman kaleminiz güzel olsun, faydasını görürsünüz.
  • oyster grey mürekkebinden sonra milano havalimanında uçağa yetişmeye çalışırken, lavender purple isimli lavanta renkli mürekkebini kaptım. öyle güzel bir mor ki, şişeyi açınca çiçekler fışkıracak gibi geliyor içinden / içimden.
  • 100 yillik hamburg kökenli bir dolma kalem firmasi, adini alplerin en yüksek dagindan almistir, kalem kapaginin tam tepesindeki amblemi de her daim karlarla kapli bu dagin sembolüdür.
    1924 lerden beri üretilen meisterstück-serisi ögrencilik yillarinin klasik bir sinif gecme hediyesidir. kusaktan kusaga birakilabilecek en anlamli seylerden biridir.
  • adını duyduğumda her seferinde gözlerimin dolmasına sebep olan kalem markasıdır.

    uzun yıllar önce, henüz montblanc markası ülkemizde pek bilinmezken, ergenler için söyleyeyim, bilgiye ulaşılabilecek en önemli kaynak ilçe kütüphaneleri iken bir kamu görevlisi yakınım bana bu kalemden hediye etti. muhtemelen ona da hediye gelmişti.
    bildiğimiz en kaliteli kalem scrikss olduğundan bu kalemin değerini bilemedim. hor kullandım. bozuldu. attım.
    yıllar sonra acı gerçekle karşılaştım.
    artık ne zaman bu markayı duysam gözlerim dolar.
hesabın var mı? giriş yap