• moe japon otaku kültüründe seksüellikten uzak bir beğenidir, mesela kızın gözlüklü olması daha moe birşeydir otakular için, ya da çıplak olmasındansa giyinik olması. moe kültürünün esip geçtiği otaku camiiasında sadece anime ve manga karakterlerine aşık olunur, o yüzden fiziksel ilişki pek hoş birşey değildir. hatta kaçınılacak birşeydir, tedirgin edicidir. oldukça aptal bir video olmakla birlikte moe'nin ne menem birşey olduğunu anlatan şöyle birşey vardır:

    http://www.youtube.com/watch?v=vtftlh_afxe
    http://www.youtube.com/watch?v=ty5hdi7oh_c

    maid cafe'de geçer tanıtım. bu avrupa'nın geçmişindeki ev hizmetçisi olayının japonya versiyonudur. cafe'de aynı şekilde giyinmiş garson/hizmetçi gibi kızlar vardır ve gelenlere ev sahibi gibi davranır. japon otaku milletinin çok hoşuna gider bu durum, moe'den beslenen bu kültür baya iş koludur japonya'da.
  • asıl adı momar'dır. barının tabelasına yanlış isim yazılınca, tabelayı değiştirmektense adını değiştirmeyi daha ucuz ve makul bulmuştur.
  • (bkz: moe syzlak)
  • the conch isimli 2007 çıkışlı bir albümü olan grup..
    tam olarak "moe." şeklinde tanınıyorlar..

    müziklerini tanımlamak gerekirse, (ki hiç beceremem saçmalamak üzereyim hazır olun) sakin sakin, kafa dinletircesine ritmine uyduran.. ya da şöyle anlatayım. tereyağından kılı çekerken, kılın sanki hissetmediğimiz ama bildiğimiz ufacık tefecik bir pütüre takılıp zorlanması gibi..
    dinlerken akıp gider gibi ama hafiften zorlayıcı..
    verdiği hazzın tanımını "yok oluyor gibi ama arkasında tadını bırakıyor" diye düzeltebilirim belkide..

    aslında şu an parçaları arka arkaya tekrar dinlerken fark ediyorumda, bir bütünün parçası gibi hepsi.. tad bırakmasının sebebi beraber dinlenirken çok uyumlu olmaları olabilir..

    (bkz: the conch)

    eklemeden edemeyeceğim tacizime katlanan sevgili kişi:
    (bkz: ne dedim lan ben)
  • demin 19. sezon 10. bölümünü izlerken, zaten bildiğimiz cimri, abuk subuk huylu, marge'a platonik vs. vs. nin dışında nasıl bir mankafa ötesi olduğunu tekrar farkettim ve o derece basit bir mankafa ki 5 dakika boyunca gözlerimin sabitlenip içimden kısık sesle gülmeme sebep oldu.
    olay şu:
    tipin teki moe's a girer.
    tip: internet var mı?
    moe: var tabi, mouse pad. 10 bucks!
    (parayı alır, barın altından telefon aletini çıkarıp kablosunu çekerek söker,
    açık tellerin ucunu yalayıp, tipin laptopu'nun lan girişine tıkıştırır)
    moe: knock yourself out!
  • bunun oylamayla yıllık kraliçesini seçen international saimoe league diye bir topluluk/websitesi var: http://www.internationalsaimoe.com/
  • soundpicnic’teki şu performanslarını her izlediğimde kanımı donduran superband.
  • http://420.moe/

    artık bir domain.

    (bkz: dafuq did i just watch)
  • japonlar cesitli diktatorlerin moe hallerini yapmis:
    http://www.amazon.co.jp/…07/akibablog-22/ref=nosim/

    ilk 5'im random sekilde:

    hitler - http://i.imgur.com/i6cx2.jpg
    tito - http://i.imgur.com/dgcjd.jpg
    lenin - http://i.imgur.com/dzafk.jpg
    ataturk - http://i.imgur.com/nbqye.jpg (gerci sarisin yapmamislar, oradan cok puan kirdim)
    esad - http://i.imgur.com/pu9sr.jpg

    oldu.

    butun resimler icin:
    http://www.mediafire.com/?ztt1ypxplrt0f78
  • amerika kontinentinden son 20 sene icinde cikan en buyuk 3 jam band'den biri (digerleri widespread panic ve -tabi ki, ne sandin yarraaam- phish*). diger butun jam band'ler gibi zaman zaman funk, zaman zaman jazz, zaman zaman blues, zaman zaman bluegrass, zaman zaman rock.... ne ararsan var mina koyim. the conch, sticks and stones, no doy, tin cans and car tires falan gibi sukela studyo albumleri vardir, lakin grubun tam olarak ne yaptigini anlamak icin live albumlere goz atmak gerekir ki warts and all serisi bunun icin idealdir.
hesabın var mı? giriş yap