• allahimdan baska bir sey istemiyorum, bana sadece mithat korler azmi versin yeter.. yani yillarca bu piyasada bulun, hic bir albümün 100 (yüz) ün üzerinde satamasin, sen yine albüm cikar, sen yine klip cek, sen ne zaman milli bir takimimiz bir turnuvaya katilsa, bas sarkiyi.. merak ediyorum nasıl eşi ve dostu var.. nasil gazliyorlar veya mani olmuyorlar, coluk cocugu falan gelip de "baba yeter artik, insan icine cikamiyoruz" demiyorlar mi yahu? bize de yazik ediyorlar, kendilerine de yazik ediyorlar..

    ingiliz olsak coktan kampanyayi baslatmistim
    "lets kick mithat korler out of the music!"
  • parklarda ciceklerin boceklerin icinde aheste aheste yuruyerek ve bir yandan da kameradan gözlerini ayirmayarak klip cekme ekolunun son kalesidir. baba t shirti olarak da adlandirilan tek gogus cepli yakali penye tshirtlerden de bir turlu vazgecememistir.
  • sanıyorum türkiye'nin en ünlü yarı ünlüsü. çocukluğumun sünnet düğünlerinde yahut eskişehirspor sezon açılışlarında neyse hala o. sanki 80'lerin ikinci yarısında sahne aldığı bir sünnet düğününün çıkışında zaman makinesine binmiş ve bugüne gelmiş gibi. her an geri dönecekmiş gibi de 80'lere hazırlıklı.

    bir de bu adam trt'de çıkacağı vakit eskişehir'de evlerde evin küçük oğlu adam olmuş gibisine bir gururlanma yaşanırdı. güner ümit'le ikisi bir de eskişehir muhabbeti koydu muydu şerefine rakı bile açılırdı. apartmanımızda yaşlı bir teyzenin sevinçten ağladığını bilirim aynı teyze naim süleymanoğlu halter kaldırırken tv başında naklen kuran da okumuştur o ayrı dava tabii.

    hafife almayın trt'de hava durumu'nda eskişehir hava tahmini söylendiğinde bile alkış kıyamet kopardı. zira ankara'ya yakın olduğu için her gün söylenmezdi. hava durumunda eskişehir çıkınca alkışlayan bir efraddan mithat körler ile gururlanmamasını bekleyemezsiniz.

    eskişehir ile ilgili her şey değiştiği, şehir bambaşka bir yer olduğu için mithat körler'in hiç değişmemesi beni bile rahatlatıyor. kaybolan bir şeylere dokunmak gibi işte. saçma da olsa insan özlüyor. tıpkı gönülçelen'in son paragrafı gibi, sakın kimse hakkında kötü bir şey söylemeyin. herkesi özlüyorsunuz sonra.
  • çektiği kliplerle en azından tutarlılık sağlamış bir şarkıcıdır mithat körler. ne vakit böyle 3-5 tane dans eden kız görüyorum ekranda "tamamdır" diyorum "mithat körler çıkacak yine". ki hemen çıkıyor kendisi bir yerlerden. geçiyor kızların ortasına, o tombul yanaklarını esneterek gülümsüyor pozunu verirken. bir yandan da birtakım salınımlarla(ona figür demek biraz zor olur) dansını icra ediyor. lakin dikkat etsin, birkaç figür eklesin kompozisyonuna, yoksa fatih erkoç fena geliyor,alıverir tüm imajı elinden maazallah...
  • 5 yılda bir, gece 3'te uyurken su içmeye kalkıldığında akla gelen insanlar grubunun en önde gideni.

    diğerleri için:

    (bkz: dr bilal)

    (bkz: ankaralı turgut)

    (bkz: aldo)

    (bkz: yıldo)

    (bkz: fedon)

    (bkz: grup laçin)
  • eskisehirli hafif müzik sanatçısı. pek hayranı yoktur ama inatla senelerdir şarkı soyler. casus olduğundan şüpheleniyorum. bu değirmenin suyu nereden geliyor?
  • dünya üzerinde kalan tek hafif müzik sanatçısıdır.
  • kendisine burdan bir çift sözüm olucak:

    abi etme eyleme gel bırak bu işleri, olmuyo görüyosun. niye bu kadar inat ediyosun. bak herkes illa müzikle uğraşcak değil ya. başka şeyler denemelisin. belki çok iyi bir golf oyuncusu olacaksın, ya da briçte harikalar yaratacaksın.

    bak hüseyin çimşir’le de konuştum, ikna ettim. o da futbolu bırakacakmış.

    saygılar.
  • rtük, mithat körler şarkılarının haberlerde fon müziği olarak kullanılmasına karar vermiş :

    "...yetkililer, hiç kimseye bir anlam ifade etmeyen ve dinleyenlerde olumlu ya da olumsuz herhangi bir duygu uyandırmayan müzikler bulunabilmesi için 7 ay boyunca titiz bir çalışma yürüterek sonunda doğru isme ulaştıklarını açıkladılar. 8 ayrı ilde her yaş grubundan 2400 kişi üzerinde yapılan deneyler sonucu mithat körler isminde karar kılındığını belirten rtük yetkilileri, zorlu süreci şu sözlerle anlattılar: "araştırmalarımız gösterdi ki neredeyse tüm denekler mithat körler ismini bilmelerine ve hayatları boyunca bu sanatçının en az bir adet şarkısını dinlemiş olmalarına rağmen hiç kimse tek bir şarkıyı bile hatırlamıyor. klinik ortamlarda yaptığımız testler sonucu mithat körler şarkılarının deneklerin duygu durumlarında herhangi bir değişikliğe yol açmadığını da kesin olarak gözlemledikten sonra kafamızda hiçbir soru işareti kalmadı."

    kaynak: zaytung
  • aslında şeker gibi bir adamdır. ama o akşam neden öyle hırçınlaştı bilmem.

    öğrencilik yıllarında geleneksel bilmem kaçıncı bıçakçılık festivalinin organizasyonu üstlenen şirkette çalışıyordum. gelen sanatçıların valizlerini alıp kalacakları misafirhanelere kadar eşlik ediyor, gazoz, sigara, ciklet falan isterlerse bi koşu gidip alıyorum, böyle sikindirik bir iş; ama parası cillop.

    işte bu festivale gelmişti mithat abi. güleryüzlü, kaprissiz, sevimli bir adamdı. dahası, onun kadar bile ünlü olamayan bir takım kendini bilmez mahalli sanatçılar "odalarda minibar, klima, fön makinası falan neden yok" diye sızlanırken, mithat abi " zahmet etmeyin gençler, ben taşırım valizlerimi" diyecek kadar alçakgönüllüydü. sevmiştik mithat abiyi. hatta ağaç gölgesinde çaktırmadan içtiğimiz biralardan bile ikram etmiştik. nazikçe reddedip "siz de içmeyin gençler" gibi bişeyler demişti.

    akşam olunca sanatçılar bir bir sahneye çıkmaya başladı. en sonda tabiki festivalin yıldızı mithat körler sahne alacak. düşün yani festivalin halini. ortalık yıkılıyor, mithat mithat diye. sonra bu öyle bir gazla çıktı ki sahneye aman yarabbi. aynı gazı milliyetçi birkaç cümle haykırarak seyircilere de verince halk bir anda galeyana geldi. biz de sahneyle seyircilerin arasında bodyguardlık yapıyoruz. seyirciler sahneye akın etmeye çalıştıkça "hüüop sahneyi gıracanız amına goyim" diye kibarca uyarıyoruz. derken mithat abiyle gözgöze geldik. sahneden inip tekme tokat dalacak gibi bana öfkeyle baktı bana. gündüz sohbet ettiğimiz o şeker adam sahnede bambaşka bir kimliğe bürünmüştü. dr. jekyll ve mr. hyde misali.

    ardından mithat abi mikrofona öyle bir hönkürdü ki karşıki dağlar inledi "benim dünyalar güzeli halkımla arama girmeyin ulan! çekilin sahnenin önünden"

    biz çekilirken seyirciler "nooldu?" der gibi yüzümüze baktılar. biz de "sahneyi kırın da görün ebeninizinkini" der gibi baktık onlara.

    çok şükür ki o gece sahne çökmedi. gecenin ikisine kadar tepinip halay çektiler. ben de mahalli sanatçılarımızdan birine* sabaha kadar minibar, klima ve fön makinası hizmeti verdim.
hesabın var mı? giriş yap