misyoner pozisyonu

• lezzetli pozisyonlarımızdandır.
  
  kadın sırtı üstüne uzanır, bacaklarını cömertçe ayırır, arasına erkeği davet eder.
  
  erkek de sağlamlık kazanmış zekerini tükmüğüyle ovalayıp ferce nişan alır ve sıkletini vererek içeri daldırır.
  
  kadın, bacaklarını şehvet kemeri gibi herifin beline dolar, içerüsüne hapseder.
  
  şu halde vuruşlar yörüngeden sapmaz, dibe değmek mümkün hale gelir.
  
  erkeğin dalga dalga kıyıya çarpıp geri çekilmesiyle kadın bedeni yılankavi kıvrılışlar gösterir, zevk içinde sarsılır. göbeciği titrer, memeleri başıboş savrulur, alnı terler.
  
  şu konumda kadının boynuna öpücükten gerdanlık takması pek hoştur. kulağını emip dillemesi pek lezizdir.
• (bkz: entry ve nick uyumu)
• çokça aşağılanan pozisyon. kezban - kamil pozisyonu. muhafazakar varoş pozisyonu. doggy yapıyorsan çok cool uuuu... kendisi seksin kitabını yazmış ya amın feryadı cool ve residance sakini.
  
  en sevdiğim pozisyondur. bir beden ya da bir et parçasıyla değil, bir insanla, sevdicekle seks yapmaktır. hazzın doruğundayken, birbirinizi tamamlarken, tek vücut olmuşken göz göze, yanak yanağa, dudak dudağa, nefes nefese ve en önemlisi kalp kalbe sevişmektir.
  
  örnek vermek açısından doggy bir götle seviştiğinizi düşündürüyorsa misyoner bir sevgiliyle seviştiğinizi düşündürür. bu ikisi ve diğer pozisyonların birbirine göre iyi veya kötü tarafları vardır illa ki. de "ııyyyy misyoner, çok bayık, tü kaka" demek nedir lan ergen bozuntuları? sevişin de gelin.
• bu pozisyonda bayan altta, erkek üsttedir.
  
  mantıken hiçbir cinsel deneyimi olmayan bir çift güdüsel olarak bu pozisyona yönelir, yani pozisyon cinsel bir doğallık içerir. ayrıca spermlerin yerçekiminin yardımıyla kadının rahmine ulaşma ihtimali, dolayısıyla çocuk doğma ihtimali bu pozisyonda daha fazladır.
  
  bu yerçekimi teorimden destekli olarak bir teori daha yazmak istersek bir dönem kilisenin neden sekste sadece bu pozisyona izin verdiği anlaşılabilir. kilise cinselliğin kötü olduğu yargısına varmıştır fakat üremeleri için gerekli olduğunu da kabullenmişler." bari işi uzatmasınlar, mümkün olduğunca sekste hazdan uzak dursunlar, pozisyon zenginliğine gitmesinler. "demiş olabilirler.
  
  ayrıca kilise erkeğin üstte olma gerekliliğini de statüsel bir mesaj olarak vermiş olabilir.
  
  ve tabii es geçilmemeli ki araştırma imkanımız sınırlı olsa da dünya nüfusunun yaklaşık yarısının bu pozisyonun, türkiye'nin de yarısından fazlasının bu pozisyonun eseri olduğu bit tabii varsayılabilir.
• partnerimin yüzünü görüp, öpüşebildiğim için çok severim.
• bu pozisyonun bu ismi almasinin sebebi, yeni dunyaya hristiyanligi yaymaya calisan misyonerlerin, oradaki yerlilere bu pozisyonu ogretmeleridir.
• default seks pozisyonu. fabrika ayarı da olabilir, bilmiyorum.
• (bkz: on bir pozisyonun sultanı)
• seks hayatına yeni başladığım günlerimde severek tatbik ettiğim.
  profesyonelleştikçe paçası dama atılmıştır.
  bugünlerde kapısından geçmez oldum, ben gelmez oldum ahhhh.
  
  kadınların orgazma ulaşması için en iyi pozisyon olduğu söylenir.
  dogi gibi erkek hegomanyasını ilan etmez, bu pozisyonda erkek kadının yüzüne baka durur.
  eller birbirine kenetlenir, bu kenetleniş kadının erkeğe olan güvenini pekiştirir.
  iki kişi birbirlerine ne kadar çok sık dokunur, derileri temas ederse o kadar misli birbirlerine olan güvenleri artacak, cape canaveral'ın kenetlenmesi tamamlanacaktır.
  misyonerde iki vücut misli fazlası ile birbirine temas eder, er kişinin vücudunun her santimetre karesi kadın vücuduna kese atmaktadır.
  partnerler arasında tam bir güven ve işbirliği işte tam bu anda başlayacaktır.
  erkek kişi pelvise topları ile güçlü bir taarruza geçebilir, mancınık etkisi ile kalenin duvarlarını yıkana kadar gel gitlerine devam eder.
  
  er kişinin kamışı bu pozisyonda içine girdiği kaygan deliğin en karanlık noktalarına ulaşmak konusundan dogi ve eş benzer pozisyonlara göre ciddi derecede avantaj sağlar.
  hattı zatında bir kadın en kolay misyonerde hamile kalır.
  en önemlisi partnerinizi o ateşli buseleriniz ile kanatsız uçurabilirsiniz.
• ilk çağları anlatan "quest for fire" isimli filmde kahramanımızın iki arkadaşı ile ateş bulmaya çıktıktan sonra karşılaştıkları daha uygar kabileden öğrendikleri üç şeyden biridir: ateş yakmak, gülmek, misyoner pozisyonu. her üçünün de öğrenilme aşamaları seyredilmeye değer.