• misket sporuna gönül vermişler bilirler ki, oyun sırasında türlü atraksiyonlarla rakibin morali çökertilmeye çalışılır, elin titremesi gözün seğirmesine gayret gösterilirdi.
    misal "baş"ı belirleyen çocuk, ki ortaya konan misketlerin onemli bi kısmı ona ait olurdu, ilk atışı yapacak kişiye "benden başşşş, vuranın götü yaşşşşş eheoeheoeh" falan diyerek rahatsız ederdi. bunun bi cevabı var idi ama unutmuşum.

    bi de sosyal adaletten sorumlu hasta ruhlu abiler ya da minik çeteler bulunurdu. ne zaman ki bi afacan herkesi ütmeye başlardı, bu abi veya çeteler devreye girerlerdi. önce oyunu izliyormuşçasına bi köşede dururlar, sonra birden "huraraaaaaa!" diyerek bütün misketlerin üzerine atılıp, "kapııııııışşşşşşşş!" diyerek bütün misketleri havaya fırlatırlardı. bu sırada herkes payına düşen üç beş misketi kapar, komün düzene şükrederdi. sırf bu yüzden ilerde sosyalizme komünizme gönül verenler olduğunu adım gibi biliyorum.
  • zamanında baba zula'dan levent akman'ın da ortağı olduğu beşiktaş'taki süper şarap evinin adı.

    beş katlı bir mekan burası ama her katında 10 kişiye anca yer olan, yukarıya doğru uzanan ufak tefek odalar var. beşiktaş çarşının arkasındaki eski sokaklardan birinde eski bir binacık işte. ama uzun süredir bu kadar içinde kendimi mutlu hissettiğim bir mekan olmamıştı. şaraplarını da kendileri yapıyorlar bu arada!
  • ilginc bir kaynaktan okudugum yoresel oyun havasinin hikayesidir bu gun siz sevgili okuyucularim ile payla$mak istedigim. evet.
    yillardan elektrigin direginin beklendigi, aylardan koylerde telefonlarin bile bagli olmadigi, gunlerden harrana suyun ancak ruyalarda ula$tirildigi zamanin birinde bir oglancik ile bir kiz severler birbirlerini. delicesine bir sevdadir bu, hani oncesinde ferhat daglari delip mecnun collere du$memi$ olsa, bizim genclerde de ozentilik kaygisi olmasa bunlar da delecektir daglari, du$eceklerdir collere, oyle bir sevgi. aga bir gun bu delicesine birbirini seven genc ciftten kiz olana goz koyar, benim olacaksin der, malum agadir, sicsa sictigi yere sicilmaz, soz soylese sozunun uzerine kelam olmaz, lakin oglancik sevmektedir kizi ve dikilir aganin kar$isina, benim yavuklumdur aga, yaretmem onu sana der, agaya meydan okur. kizin gozlerinin onunde aga ile oglancik inerler koymeydanina, kizcagizin ici icini kemirmektedir. aga ile oglancik gecerler kar$i kar$iya cekerler kinlarindan bicaklarini, dururlar cenge, donerler bir etraflarinda, bir de palazlanirlar kar$ilikli, lakin yufka yurekli aga oglanciga doner ve " sen bu kiza olan sevdan icin benim kar$ima cikacak yurekliligi gosterdin, tez gidin yapin dugununuzu sen oglumsun o da kizimdir bundan sonra" der babacanlik gosterir ve yeniden kizin evinin oldugu lokasyona dogru yol alirlar, lakin kizin gozune ilk gozuken agadir, oglancik arkadan gelmektedir, sevdiceginin aga tarafindan katledildigini sanan kiz tez intihar eder dayanamayacagini du$unerek bu aciya, tum koy agit olur tufan olur, oglancik bitap aga ise helak olur. boyle buruk bir hikayedir misketin hikayesi. huzunlu, mesaj kaygisiz, bodoslamasinadir (yoksa aganin sozlerinde bir mesaj kaygisi var miydi?). hadi bakalim $imdi kalkip oynayin dercesine aci yukludur.
    evet arkada$lar. bu gunki turku hikayelerimiz programina burada son verirken yapimda emegi gecen tum arkada...
  • sözlerini de yazalım bu ankara havasının, anonim olsa gerek ki çok değişik varyasyonları var bu sözlerin.

    güvercin uçuverdi / kanadın açıverdi -yar yandım aman
    el oğlu değil mi -aman aman- sevdi de kaçıverdi
    a benim hacı yarim başımın tacı yarim
    eller bana acımaz sen bari acı yarim
    deniz tuzsuz olur mu dibi kumsuz olur mu
    ben müftüye danıştım yiğit yarsız olur mu
    güvercinim uyur mu / çağırsam uyanır mı
    misket orda (sen orada) ben burda / buna can dayanır mı
    a benim aslan yarim / duvara yaslan yarim
    duvar cefa getirmez / sineme yaslan yarim
    caminin müezzini yok / içinin düzeni yok
    çok memleketler gezdim / misket'ten güzeli yok
    daracık daracık sokaklar / misket şeker topaklar
    pul pul olsun dökülsün / kız seni öpen dudaklar
    caminin ezan vakti / içinin düzen vakti
    ben miskat'i yitirdim / sonbahar gazel vakti
    gökte yıldız sayımaz / çiğ yumurta soyulmaz
    üçer avrat almayan / hiç erkekten sayılmaz

    bir varyasyon da şöyleki:

    güvercinim uyur mu?
    çağırsam uyanır mı?
    misket orda ben burda
    buna can dayanır mı?

    a benim aslan yarim
    dağlara yaslan yarim
    dağlar cefa götürmez
    sineme yaslan yarim

    güvercin uçuverdi
    kanadın açıverdi
    eloğlu değil mi
    sevdi de kaçıverdi

    a benim hacı yarim
    başımın tacı yarim
    eller bana acımaz
    sen bari acı yarim

    caminin ezanı yok
    içinin düzeni yok
    çok memleketler gezdim
    misketten güzeli yok,

    yılan aktı gazele
    gönül düştü güzele
    vallah billah kıyarım
    yarim ile gezene.

    oy farfara farfara
    ateş düştü şalvara
    ağzım dilim kurudu
    kız yalvara yalvara

    caminin ezan vakti
    içinin düzen vakti
    ben misketi kaybettim
    sonbahar gazel vakti.

    üzüm dengi yıkıldı
    şarap suya sıkıldı
    verin benim yarimi
    benim canım sıkıldı.

    ördek gölde süzülür
    inci mercan dizilir
    açma misket göğsünü
    hastamız var üzülür.

    daracık daracık sokaklar
    kızlar misket yuvarlar
    kızlar koca bulmuyor
    kocaman kocaman karılar.

    havuz başı, su başı
    ben istemem yüzbaşı
    olursa müşir olsun
    dosta düşmana karşı

    yılan kaydı kamışa
    su neylesin yanmışa
    mevlan sabırlar versin
    yarinden ayrılmışa.
  • dar sokaklarda kızların yuvarladığı şeye denilir misket. ingiliz halk türküsüdür de bir yandan. sözlerini yazınca tam olur;
    nerrov nerrov dı sitrits
    görlz ar çeyzing dı marbıls

    artık kanıksandığı üzere sözlüğün en kıytırık konular üzerine tartışmalar çıkaran, çay kaşığında tsunamiler yaratan, bildiğiniz objeler üzerinden yine bildiğiniz sonuçlara uzanan yazarı benim. hee şimdi tüm portföyüme ve başlığa bakıp yine bu tip bir entry olacak sanıyorsanız yanılıyorsunuz, çünkü misket hiç de öyle "camdan yuvarlak lan işte" denilip geçilebilinecek bir olgu değildir. bir kere en baştan söylemeliyim ki atomun yapısından gökdelenlerin yapımına, ordan gayzerlerin patlmasına kadar her haltı anladım da şu hayatta o misketin içine o renkli dalgayı nasıl sokuyorlar ve hatta nasıl o kadar yuvarlak lan o misket anlayadım. yani sıf bunun üzerine konuşsam yeridir şu entry boyunca. lakin yook o eski limon kimyon zorro değilim artık. eskimiş limonlarınızı kimyonlarınızı getirin yenisi ile tanıştıralım. görsün itoğluit ne tiksinç bir insanış. milletin zamanını yıllarca nasıl boş şeylerle harcamış.
    neyse efendim değişim değiştim demekle olmuyor tabi, bunu bilimsel bir platformda kanıtlamak gerek. bu minvalden hareketle hiç üşenmedim son yirmibeş dakikamı misket konusu üzerinde titiz araştırmalar yaparak kafa yorarak geçirdim. gogleye misket yazdım.

    misket pasta

    türkü dostları-misket

    misket köfte

    kubat misket free mp3

    misket oyunları

    görüldüğü gibi ilk sonuçlar pek tatmin edici değildi. sonuçta ben istedim ki gogle misket arayan birini gördüğünde gözleri dolsun, cicoz hüseyinin, dombili yunusun, köktüm metinin resimlerini çıkarsın karşıma. çünkü misket köfteden, pastadan, havadan önce dostluk kardeşlik, arkadaşlarının misketlerini gizlice çalıp kavanozda biriktirmek demektir. çamura çukur açıp kuyu oynamak sadece çamura çukur açıp kuyu oynamak mıdır sorarım sana. şimdi pleysiteyşın yazsam ben oraya kaçyüzmilyon sonuç gelir dimi benim biricik okurum. hoş öyle yazarsam gelmez ama düzgün yazsam kesin gelir. amaçları çoluğu çocuğu eve kitleyip moron etmek zaten bu emperist ülkelerin. goglede bunların arkabahçesi. bak misket yazyorum köfte diyo bana. sensin lan köfte andaval. yarım akıllı seni. ben senin eşine dostuna telefon edip "sizin o küçükken oynadığınız oyun var ya mitbol" desem hoş olur mu lan it. düz yazıdan anlamadığını düşnerek bir de duygusu yoğun şiir yazdım spontane olarak

    kendine çekidüzen ver gogle
    çok gözüme batar oldun son dönemde
    ben öteki kullanıcılara benzemem
    köfte olmayan misketi sokarım götüne

    lütfen kaba üslubumu maruz görün, bir an kendimi kaybettim. sonuçta bu benim çocukluğum okur. benden başka kimse gelip gogleye bu ayarı vermez. verir gibi yaparlar iki gün sonra bir bakarsın kalkmış goglede ders notu araştırıyor ödev araştırıyor. ben yekden ilişkimi kesmiş bulunmaktayım artık kendisiyle. deyil misketi araştırmak kaybettiğim çorabımın tekini aramam ben burda şu sattten sonra. sittirsin gitsin pezevenk. osman yağmurdereli kadar bile yoksun gözümde pispisbok
  • buzlukta tuttuğum siyah üzümler ile küçük bebelerin teklerini takas ettiğim bir tür oyuncaktı benim için. üzümün buzu çözülüp bebeler kapıya dayanınca aldığımın daha fazlasını iade ederdim eşşolueşşeklere, annemin zoruyla tabi. sonra mecburen aşağı mahallede falan devam ettim ticaretime bi süre evimi bulamasınlar diye. sokağa çıkamaz hale gelince yavşaklığı bıraktım ve bütün misketlerimi dağıtıp özgürlüğümü geri aldım.

    napiim lan hiç beceremiyodum oynamayı, bi şekilde kazanmam lazımdı.
  • çocukluğa götüren küçük küre.
    eğlenceli kuyulara sokan, kapıştıran, kırpışan, minik, şeffaf top.
  • araştırmalara bakıldığında; m.ö. 1400lü yıllarda oynanmaya başlanmıştır.
    topaç ve çemberle hemen hemen aynı zamanda bulunmuştur.
  • misket, cicoz, bilye, bilya, gülle, kemik gibi bissürü adı olan türkçenin en çok eşanlamlısı olan sözcük
  • misscat sozcuklerinin okunusu oldugu da dusunuldugunde disi kediler icin en ideal isimlerden bir tanesi..
hesabın var mı? giriş yap