• (bkz: misirlou)
  • bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır,yani o derece bir millettir...
    bir kere araplarla ilgili duyduğunuz her türlü önyargıyı beşle çarpsanız bu adamlarla ilgili gerçeklere ancak ulaşırsınız...
    pislik,düzensizlik,şark kurnazlığı ne ararsanız fazlasıyla vardır bu adamlarda..

    kesinlikle iş yapması en zor milletlerden biri hatta birincisidir.
    trilyonluk adamlar 1 dolar için sizi kazıklamaya kalkarlar ve bunun için her yolu denerler..
    elinizi verseniz kolunuzu kurtaramazsınız,iş konusunda kesinlikle taviz verilmemesi gereken bir millettir.

    arap dünyasında da hiç sevilmezler hatta "arapları mısırlılarla bir tutmayın" derler (o derece yani!!!)
    hatta mısırlılarla ilgili bir çok aşağılayıcı atasözleri vardır: "mısırlı çalacak birşey bulamazlarsa sol cebinden çalıp sağ cebine koyar" gibi...

    bir de iş için mısıra gitmiş ve piramitleri ziyaret etmiş bir arkadaşımdan şöyle bir yorum gelmişti;
    "bir piramitlere baktım,bir yanımdaki adamlara baktım ve uzaylıların varlığına inandım;ya bu ülkede zaman tersine işliyor ya da gerçekten uzaylılar var"

    işte böyle bir millettir mısırlılar,mümkün olduğunca uzak durulasıdırlar...
  • yun kazaklarini elde yikadiginizda (pek hos bir sey olmasa da) koyun hayvaninin o yun kokusunu alirsiniz. o derece % 100 yundur.
  • etraftaki karı kızı etkilemek için sürekli kendini öne çıkarmaya çalışan boş goygoycu bir tipler.
  • çalıştığım yerde bir arap bu grup insan nedensiz yere çıkarları için afedersiniz anasını her şeyini satar demişti . faşist değilim ama etrafımdaki tüm berbat insanlar bu gruptan çıkıyor . yalancı çıkarcı gereksiz ego ve beyni az kullanma .
    edit 1: bugün toplantı sırasında türkçe oruspu çocuğu dedim ona meğer türkçe anlıyormuş . berbat rezil oldum ama anlamamazlıktan geldim .
  • işim gereği iletişime geçtiğim arap ulusları içinde en temkinli yaklaşmam gerektiğini öğrendiğim gruptur. suudlardan bile daha tehlikelidirler çünkü suudlar kendilerini ve aymazlıklarını belli edecek denli nobrandırlar. ama mısırlılar sinsilikte ve riyakarlıkta zirveyi bırakmazlar. en başarılı takiye yapan araplar da mısırlılardır zira ingiliz sömürüsü olmalarının etkisine bağlıyorum ben bunu.

    yukarda bir yazarın yazdığı gibi türklerden gerçekten nefret ederler. hele hele atatürk, okullarda islam'a zarar veren, ortadoğu'nun bu hale gelmesinden sorumlu kişi olarak anlatılır. tipik ingiliz fitneliği...

    bugün de dahil olmak üzere yüzyıllardır bağımsız bir devlet/millet olmanın ne demek olduğunu bilmedikleri için komplekslerini itici güce devşirmek yerine gıybet ve kumpas yapmakta pek ustadırlar.

    hijyen değildirler. ihvan hareketinden de gözlemlendiği gibi birbirlerini bile gammazlayacak denli ihanet duygusuyla nefes alırlar.

    eğer bir mısırlı ile tanışırsanız, iş ya da keyfi her hangi bir iletişim türü içinde yer aldığınızda, her an sizi yarı yolda bırakıp ortadan kaybolacak tıynette olduğunu unutmayarak hazırlık yapın.
  • cok yonden turk insanina cok benzeyen ama turklerin yirmi yil gerisinden gelen misirda yasayan nufusa verilen ad.

    ozellikle erkekler turk erkeklerine cok benzemektedir. mesela elleri butun gun seylerinde 'hala orada mi lan' kontrolu yapmaktadir, adamin suratina bakip yavsak yavsak gulup laf atmaktadir.

    ingilizcelerinin berbat olmasi dolayisiyla turkce+arapca anlasmanin daha iyi oldugu insan toplulugu. alis-veris edilmesi halinde assagidaki diyalogun kullanilmasi ingilizceden daha hayirli olur:
    *selamun aleykuum
    *aleykum selam
    *muslim kardessss
    (fiyati sordun elle goster o anliyo ve hesap makinesine fiyati yaziyoo)
    *oooooo, muslim tenzilatttt, ikramm ikramm
    (hesap makinasini alip onun dedigi fiyati gostererek)
    *its namumkun (onun dedigi fiyatin yaklasik ucte birini yaziyorsun)
    *its mumkunnnn.
  • 1980'li yıllarda, çocukluğumda rumelihisarı'nda gittiğimiz pizzacının adı. pizza ile ilk tanıştığım yerdir muhtemelen. ilk gidişimizde çok ufaktım ama sonra beşiktaş'ta oturduğumuz dönemler, özellikle ben ilkokuldayken çok gitmiştik. o zamanlar daha ikinci köprü yoktu.

    mekan tek katlıydı, ön cephesi mermer kaplamalıydı, dizi dizi, sera gibi pencereleri vardı sanırım. iki sıra camlı kapılardan giriliyordu. girişte mermerden bir süs havuzu vardı, içine para atılırdı. kenarlardaki kısımları bir basamak daha yüksek olan ve orta kısımdan ortası açık pencereli ahşap kaplamalı duvarlarla ayrılan üç bölmesi vardı. masalar üç bölmede de vardı. en önde malzeme ve tatlıların bulunduğu büfeler yer alırdı. mobilyalar o zamanlar evlerde de görülen eski tip mobilyalardandı. çok sakin bir mekandı, aşırı kalabalık olmazdı.

    pizzaları güzeldi cidden. en çok karışık pizzasını severdim. etli ekmeği de vardı ayrıca, pizzadan önce muhakkak ortaya bir tane alır, paylaşırdık. tatlı olarak sadece sütlü tatlılar vardı ve hemen her çeşit sütlü tatlı bulunurdu. menüde "k. çukulata" olarak yazan krem şokolası favorimdi. onun dışında ilk defa tavukgöğsü ("tavuk göysü" olarak yazardı) ve kazandibiyi de orada yemiştim. keşkülü de güzeldi. çocuktuk ama hiç artırmadan bitirirdik yemeklerimizi orada.

    en son 1989 sonlarında bir gidelim dedik. ancak kapanmıştı mekan. o zamanlar 2.köprü yapılalı bir sene olmuştu ve mekan, köprünün tam altına denk geliyordu. yıllar sonra orayı oto galerisi tarzı bir yere dönüşmüş gördüm. çocukluğumun bir mekanı artık anılara karışmıştı.

    daha sonra, bu pizzacının 1962 yılında açılmış olduğunu, türkiye'nin ilk pizzacısı olarak belirtildiğini, yakın zamanlarda eski sahibi tarafından beykoz konakları karşısında villa pizzeria adı ile yeniden hizmet vermeye başladığını öğrendim. nasıl acaba merak ediyorum.

    edit: villa pizzeria adlı yeri geçen sene, benim gibi çocukluğunda ailesi ile mısırlı'ya çok gitmiş ve unutamamış bir iş arkadaşımla görev esnasında arada yemek için gidelim dedik o bölgede işimiz varken ama maalesef o mekanı bulamadık...
  • yalancilari boldur. bir saat verirsiniz butun grup 1 misirliyi 3 saat bekler ve plan altust olur. kadinlara saygilari sifirdir. ozellikle turk bayanlara yavsarlar ve sonra "nasil muslumanlik bu" deyip arkadasliklarini bile keserler. ilginc cinstirler ama onlari da boyle kabul edip kendi hallerine birakmak gerekir. (bkz: yine ekildik hepimiz) (bkz: gruptan atilmak)
  • görüp görebileceğiz en büyük üçkağıtçılar bu milletten çıkar. ticaret hayatında mısırlılarla yapacağınız her işi belgelemeli ve yapılmaması durumunda cezaya bağlamalısınız. kesinlikle bir mısırlının sözüyle bir iş yapılmaz. yenilmesi muhtemel kazıklar için sürekli teyakkuzda bulunulmalıdır. bir mısırlıdan daha kötü bir şey nedir diye sorulsa iki mısırlı derim. biz türkler yurtdışında sürekli birbirimizin kuyusunu kazarken bu adamlar inanılmaz bir biçimde birbirlerini tutarlar. arap ülkelerinde bir söz vardır. bir şirketi batırmak istiyorsan, muhasebe müdürünü mısırlı yap derler.

    yurt dışında bir projede çalışıyordum. şirketimiz çok ulusluydu. ortaklardan biri de mısırlıydı. dolayısıyla mısırlı personel de vardı bayağı. projede çalışan araçların ve tamir, bakım atölyelerinin sorumlusu da bir mısırlıydı. bayram tatili oldu, bizimkiler tr'ye, umre'ye filan gittiler. dönüşte bir baktık kimsenin aracı yok yerinde. aracının akıbetini soranlara senin araç bakımda filan diyor mısırlı. bir iki gün böyle geçti ama şantiyede ciddi bir araç sıkıntısı baş gösterdi. millet sahaya çıkamıyor o raddede yani. sonra bir araştırma başlatıldı, meğer bu pezevenk bizim araçları tatilde araplar'a kiraya vermiş. arapların tatili bizden uzun olduğundan araçları getirmemişler geri. daha bu mısırlılarla ilgili pek çok şey anlatabilirim. hayatımda bu kadar yalancı, bu kadar düzenbaz adamlar görmedim. bu ibneler yüzünden yurtdışında kaçak işçi durumuna düştüm. polis yakalasa hapse girebilir ve sınır dışı edilebilirdim.
hesabın var mı? giriş yap