• gregorio allegri`nin en cok taninan ve hikayesiyle müzik tarihinin en büyük efsanelerinden biri haline gelen eseri miserere mei, deus`un ünü, yazildigi dönemde ve sonrasindaki yaklasik140 yil boyunca seslendirilme tekelinin sistine sapeli`ne ait olmasindan dogar. hikayeye göre, 14 yasindaki mozart italya turnesi sirasinda sistine sapeli`ni ziyaret edip, notasi disariya verilmeyen bu eseri dinler ve daha sonra hafizadan notaya gecirir. bir ikinci ziyaretinin ardindan ise son düzeltmeleri yapar. her ne kadar eser kendi basina son derece degerli olsa da hafizalarda asil yer eden ve bir anlamda eserin hak ettigi ünü gölgede birakan, bu cift korolu (biri dört, digeri bes sesli) a capella eseri notaya gecirerek müzikal dehasini ortaya koyan mozart`la iliskili kismidir. elbette, bu hikayede tartismaya acik unsurlar bulunsa da, dönemin kompozisyon kurallarina hakim olan ve ortaya cikarttigi eserlerle müzikal dehasi tartismaya yer birakmayan mozart`in bunu basarmis olmasi akla yatkindir. duyuldugunda insani saskinliga sürükleyen bu hikayenin yarattigi etki, armoni kurallariyla biraz hasir nesir olunduktan sonra önce büyüsünü kaybeder gibi olsa da aslinda bir baska takdir ve hayranliga birakir yerini.
  • lat. "tanrım bana merhamet et". paskalya öncesi kutsal çile haftasında*** okunan, kendisi de hikâyesi de meşhur katolik ilahisi. katolik kutsal haftası geçen haftaydı, gerçi ortodokslarınki bu hafta. roma, bu konudaki aforozu kaldıralı çok olduğu için rahatça dinleyebiliriz*. ödüllü koro şefi nigel short ve korosu (ismini kutsal haftanın son üç gününde okunan duadan alan) tenebrae'nin yorumunun tamamını bulan kaçırmasın, bir kuple.
  • "less is more" değil, "less is universe" diyen müzik.

    "tanrım beni günahlarımdan arındır" derken soprano'nun tepeye vurmasıyla kullaklardan aşağıya arınıyoruz. buradaki arınma ve temizlenme işlemini sağlayan sopranonun, 2 aşamalı şekilde climax'a ulaşıp süzülerek aşağıya inmesi dinleyici üzerinde elektriksel bir boşalma yaratıyor. evet climax dedim evet boşalma dedim. hadi daha net söyleyeyim; orgazm'ın, tarihteki en güzel müzikal karşılıklarından biriyle haşır neşir olduğumuzu sanıyorum. genelde dinsel kirlenmenin tetikleyicisi olarak görülen cinsellik, "dünyevi olan"ın temelidir. kirlenme her zaman cinsellikle başlar. bu külliyatta bulup bulacağımız en uhrevi ve saf eserlerden birindeki -dünyevi şeylerden- arınmayı sağlayan şeyin dönüp dolaşıp yine orgazm'a dayanması enteresan.

    kirlendiğimiz suda arınıyoruz..

    http://www.youtube.com/watch?v=fcwo1hkhu40
    (kaçırılması imkansız olduğu için climax'ların saniyesini belirtmiyorum. yüksek sesle dinleyiniz. bu arada o balkondaki sopranoyu* yirim, yirim : ) )
  • yakın zamanda çok özel bir mekanda canlı dinleme fırsatı bulduğum eserin hikayesi gerçekten etkileyicidir.sistine şapeli dışında söylenmesi bile afaroz edilme nedeni olan bu eserin şapel dışında okunmasına neden olup notalarını çıkarmış olan ve bunu sadece 14 yaşında yapan wolfgang amadeus mozart daha sonradan 14. papa clement tarafından huzura çağrılmıştır.bunun ne demek olduğunu anlayan mozart isteksizce de gitse çok şaşıracağı bir övgü almıştır.bununla beraber eser zaman içerisinde çok büyük değişiklere uğramış türlere de sahip olsa orjinaline genel anlamda sadık kalınır.ufak tefek müzikal çıkışlar dışında neredeyse allegrinin yazdığının aynısı bir eser dinleriz.bazı efsanelere göre ise sistine şapelinin baş şarkıcılığını yıllardır elinde tutan kişiyle mozartın yolları londrada kesişir ve eserin asıl hali oradan gelir.miserere mei deus un elimize ulaşmasını sağlayan belki mozarttan sonraki en önemli kişi ise felix mendelssohn dur.
  • hiç bir şeye değilse de, çoksesli müziğin mucizeviliğine taptıran parça.
  • 1638'de yazılan eser.

    parlak bir kristal kadar saf,
    insanın ruhunu parçalayan, unutulmaz bir çığlık.

    yazıldığı günden itibaren kopyasının çıkarılması yasaklanmıştı. çünkü vatikan, bu eserin mistik aurasını korumak istiyordu. lakin 1770 yılında, 14 yaşındaki wolfgang amadeus mozart, roma yolculuğu esnasında bu eseri 2 kere dinleyip tamamını zihninden kağıda dökmüştü. miserere'nin ilk izinsiz kopyası bu şekilde çıkarılmış oldu. akabinde 1771 yılında londra'da çoğaltıldı ve bunun önüne geçemeyen vatikan, yasağı kaldırmak zorunda kaldı.
  • buraya türkçesini bırakayım bende.

    acı bana, tanrım
    büyük iyiliklerine göre
    ve merhametinin çokluğuna göre
    beni bütün kötülüklerimden yıka
    ve beni günahlarımdan arındır
    kötülüklerimi bildiğim için
    ve günahlar her zaman benden önce olduğu için
    yalnız başına, günah işledim
    ve senden önce kötülük yaptım
    konuşmanda adil olabilirsin
    ve yargında haklı çıktı
    bak, ben kötülük içinde düşünmüştüm
    ve annem beni günahta düşündü
    bak, iç kısımlarda gerçeği arzuluyorsun
    ve bana gizli yerlerde bilgelik öğretiyorsun
    zufaotuyla arındır beni ve temiz olayım
    yıka beni, şimdiden daha beyaz olayım
    ve mütevazi kemiklerim sevinçle
    yüzünü günahlarımdan çevir
    ve bütün kötülüklerimi sil
    bana saf bir kalp yarat, ah, tanrım
    ve içimdeki sağ ruhunu yenile
    beni gözünden defetme
    ve kutsal ruhunu benden alma
    bana sevincini ve kurtuluşunu geri ver
    ve beni istekli bir ruhla tut
    sana yolundaki günahkarları öğreteceğim
    ve onlar sana döndürülmüş olacaklar
    beni kandan kurtar
    tanrım, kurtuluşumun tanrısı
    dilim dürüstlüğünden övgü alacak
    tanrım, aç dudaklarımı
    ve ağzım senin şanını söyleyecek
    çünkü sen fedakârlıklar istemedin
    çünkü fedakârlıklardan zevk almıyorsun, yoksa bunu yaparım
    ne de yanmış kurbanları arzuluyorsun
    tanrının fedakârlıkları kırılmış bir ruhtur
    kırılmış ve mütevazi bir kalbi tanrı hor görmez
    rabbinin huzurunda iyilik yap
    zion'a zevk ver ve kudüs'ün duvarlarını inşa et
    o zaman sen dürüstlüğün kurbanlarını kabul ediyorsun
    adaklarda ve yanmış kurbanlarda
    sonra sunağına boğalar sunmuş olacaklar
  • ruhu bazen herhangi bir ibadeti yerine getirmekten daha fazla arındıracağına inandığım, sihirli müzik.
    başka bir mucize için, (bkz: spem in alium).
  • youtube'da yeni çok iyi bir kaydına denk geldim, o da bu başlık altında mutlaka bulunmalı :

    miserere mei, deus - tenebrae choir
  • ilgilisi ve araştırmacısı olduğum ortaçağ avrupasına dair ne varsa okunurken, fonda çalabilecek tanrısal eser...

    hiçbir şeyiyle bu dünyadan değil, orası kesin. tamamen saf, berrak. duru...

    yalnızca dinî mekânlara da özel değildir, aynı zamanda ve aslında uçsuz bucaksız mekânlarda da dinlenebilir. abant gölü'nün ücra köşelerinde de olabilir. carcassonne'da olabilir.

    kudüs'te olabilir. aslında en güzeli, kudüs'tür... bütün dinlerin merkezine barış geldiği gün, şehrin ortaçağ zamanları hayal edilerek şehirde dolaşırken dinlenebilir...

    bbc'nin konserinde soprano elin manahan thomas'ın zirveye çıktığı anlar, hakikaten aşkın anlardır... neredeyse ruhun bedenden ayrılmasına, neredeyse saf ruhsallığa ulaşılan anlardır.

    dinleyiniz, dinletiniz
hesabın var mı? giriş yap