• bu adamın ismini duyunca aklıma iki anı gelir. nedense anlatasım geldi.

    birincisi sanırım young boys maçıydı. izmir'de bir kahvehanede izliyordum. 0-1 gerideyken bu adam fırlayıp ceza sahasının içine girdi. sanıyorum fenerbahçe'nin ilk ciddi pozisyonuydu, kahvedeki herkes 'düş yere', 'atla ulan' diye bağırmaya başladı. stoch sanki bizimkileri duymuş gibi bıraktı kendini yere. ardından ikinci sarı kartını alıp oyun dışına atıldı. kahvede atla diye bağıran adamlar bu sefer ana avrat sövmeye başladı. çok ilginç bir manzaraydı.

    ikincisi gençlerbirliği maçını antalyada bir otelde izliyordum. stoch ceza sahasının dışından birkaç şut denedi ama isabetli olamadı. önceki maçta türkiye milli takımına güzel bir gol atmıştı. izleyenler 'ulan anca türkiye'ye atarsın, bize gelince böyle vurursun' minvalinde bir şeyler söylemeye başladı. birkaç dakika sonra stoch fifa puskas ödülünü alan, yılın en güzel golünü attı.
  • aykut kocaman'ın yediği futbolcu. kendisine yeteri kadar şans verdiğini belirtmiş hazret. bu adam geçen sene fenerbahçe'yi taşıyanlardan biriydi. şimdi adamın üstüne oynadığı oyunu anlatalım da aykut'un tam olsun.

    alex'in gideceği vakitler hepinizin aklındadır. aykut ilk oyunu alex'e oynamıştı. emre'yi saymıcam emre kendi kendini yaktı çünkü. her neyse... alex bir maçta oyundan alındığında tribüne gidip izlemişti maçı. hatırlıyorsunuzdur. o gün yanında olan futbolculardan biri serkan kırıntılı, diğeri de miroslav stoch'tu. serkan kırıntılı'da kadroya giremiyor zaten. ha çok iyi kaleci değil, sansasyonel bir oyuncu değil. o yüzden göze de batmıyor. ama o süreçten buraya nasıl işlemiş aykut görelim şimdi. 3 temmuz süreci diyor ya kendileri, her yenildiğimizde 3 temmuzdan dem vuruyor ya... lan ne 3 temmuzmuş be.

    yine devam ediyoruz. o hareketten sonra alex'in ipini kesti aykut. yok tüwüt attı, doğru mu samet gibi cümlelerle adamı harcayıp gönderdiler. sırada kim vardı peki? fenerbahçe'de geleceğin yıldızı olacak olan stoch. alex'in yanına geçip oturmuştu. tarafını belli etmişti. aykut kendine rakip istemiyordu takımın içinde. sonrasında da stoch'u gönderme çabaları. güzel güzel işledi en başta. sikimsonik dakkalarda stoch'u oyundan almalar, boş alan bulabileceği çoğu maçta ve süper oynaması muhtemel olan maçlarda kulübede oturtup yerine caner'i oynatmalar. daha niceleri. stoch'ta sabır taşıymış hakkaten uzun süre sabretti. bir ara sakat dediler oynatmadılar. sakatlığı geçti caner oynadı uzun süre. fakat uzun süre stoch'un ayağı topa değmedi. kondisyon gitti. formunu kaybetti. işte tam bu zamanlarda sahaya sürmeye başladı stoch'u. genç futbolcu, yeterli kondisyonu yok, futbol bilgisi her ne kadar iyi olsa da, iyi oyuncu olsa da, tecrübeli bir alex gibi kondisyonunu kullanamaz. sonuç olarak da kötü form başladı stoch için.

    ve şimdi de yeteri kadar şans verdim lafı. fenerbahçe'de yeteri kadar şans verilenlere bir daha bakalım.

    bekir irtegün, cristian baroni, raul meireless, selçuk şahin, semih şentürk. bir de bunları stoch'la kıyaslayalım. şans vermenin ne demek olduğunu anlayamayan aykut kocaman yemiştir stoch'u. bu kadar basit. umarım başka bir takıma gider sezon sonunda. çünkü böyle iyi futbolcular zor yetişiyor. kendini toparlar ve harikalar yaratır diye umuyorum. ve bir fenerbahçe taraftarı olarak, kulübümün bu futbolcuya yaptıklarından utanıyorum.
  • önceden de tahmin edildiği gibi aldığı ödüle çemkirmeler var, en basitinden falcao kıyası.

    falcao'nun "hemen hemen" aynı yerden röveşata golü niye seçilmemişmiş. (linklerden hemen hemen aynı yer kavramını sorgulayabilirsiniz, bir arkadaş hemen hemen aynı yerden röveşata atmış falan demiş de). ben size söyliyim, falcao'nun attığı golde ne markaj var, ne defans anlayışı var, ne de rakip savunmada en ufak bir ciddiyet var. ulan koskoca athletico, hücum hattı çok çok iyi olan athletico korner kullanıyor ve ceza sahanda 5 defans var. üstelik athletico da 5 kişi gelmişken. ceza sahası harran ovası. pozisyonu kolay, üstelik penaltı noktasının 1 bilemediniz 2 metre önünden vuruyor topa. 2 metre yoktur bile muhtemelen. ve bomboş bir pozisyonda. buyrun ben bir ss aldım ve sizle de paylaşayım; top ayaktan çıktığı anda ceza sahasındaki durum ve falcao'nun attığı gol;

    http://i45.tinypic.com/2rztmvo.jpg

    bir de stoch'u inceleyelim, ceza sahasında 9 rakip futbolcu artı olarak da kaleciyi sayarsak, sadece 10 kişi rakip var. bu ne demek? rakip takımdan sadece 1 kişi ceza sahasında yok demek. içerdeki fenerbahçeli diğer futbolcuları da sayarsak 15 kişi ediyor... panayır yani, yani 50 defa denense bir daha gol olmaz o şut. bildiğin panayır. falcao ile aynı yerden atıyor diye savunan arkadaşlar paylaşacağım stoch ss'i ile paylaştığım falcao ss'ni karşılaştırabilirler. arada nerden baksanız en az 6-7 metre ve 5 fazla rakip futbolcu var. üstelik bu rakip futbolculardan 2 tanesi de vuruş anından hemen önce, stoch'un üstüne koşmakta, buyrun;

    http://tinypic.com/r/262te8l/6

    şimdi objektifliğinizi konuşturun. aradaki asist farkını da göz önünde bulundurun ve maçlar arasındaki ciddiyeti de.

    tamamen vicdanınıza kalıyor gerisi.

    artı ödül sonrası verdiği röportajda stoch da golün zorluğunu şu şekilde anlatmıştı dün; "top bana doğru gelirken 2 kişi de üstüme koşuyordu, topu kontrol edecek kadar vakit yoktu, kontrol etmeye kalksaydım kaybederdim ve kontra atak yerdik, vurmaya karar verdim"

    şimdi ödülün haklı olduğunu savunan sadece fenerbahçeliler de değilken hepsini birden "fenerli kafası ehehh" diye genellemek neyin nesi oluyor, gerçekten bilmiyorum. fenerli kafası ne zaten?

    ek: bu farkları göstereceğim diye deliye döndüm. tam 10:45'ten beri bunun için uğraşıyorum, külüstür bir bilgisayardayım ve sürekli explorer hata verip sayfaları kapıyor. bu sefer de hata verirse kafama sıkıcam, ödül falcao'nun hakkıymış sikerim futbolunu da pozisyonunu da golünü de deyip kendimi alkole vereceğim.
  • yunanistan'a itelenmiş.
  • bildiğin denge bilekliği, resmen geri zekalı mıknatısı lan, türk bayrağı olduğu için gs formasını şortunun içine sokmaması lazım imiş, kardeşim banknotta da türk bayrağı atatürk resmi falan var, cüzdanına koyup götünün arka cebine sokmuyor musun? tamam hobi olarak salak olun ama dozunda bırakın, yaşam biçimi edinmeyin.
  • 2012 yilinin en iyi golu odulunu onca efsane onunde almasi bir galatasarayli olan beni bile gururlandirmis futbolcu.
  • bugün "skerim ızdırabını ben slovenya'ya gidiyorum" dese, "oğlum, slovakya'ya, memleketine gitsene, ne işin var sloven gurbetinde" derim. vallahi de derim, billahi de derim.
  • galatasaray başkanı ve galatasaray taraftarlarının etikten söz etmelerine sebep olmuş oyuncu. dehşete düşmemek elde değil çünkü galatasaray bu mevzuda ağzını açabilecek en son kuluptür belkide, işte buz dağının en tepesini şöyle gösterebiliriz;

    haziran 2007:
    gs schalke 04´un yildiz futbolcusu cassio lincoln ile gorusmeye baslar. schalke 04 ilk olarak surekli ilk 11´inde oynayan bu oyuncunun bonservisi icin 8 milyon euro ister. gs sonra oyuncuya bizzat giderek o anda schalke´de aldigi maasin 3 katini onerir. lincoln de "beni gs´ye yollayin yoksa sahaya cikmam" diye tehditte bulununca lincoln oyuncuyu 4.5 milyon euroya satmayi kabul eder. olayda basrolu oynayan haldun ustuneldir.

    haziran 2007:

    gs kulubu kayserispor ile sozlesmesi devam eden gokhan unal´i kulupten izinsiz renklerine baglamak icin harekete gecer. basrolde haldun ustunel vardir. gokhan unal "%90 gs´ye imza atacagim‚ biz anlastik‚ kulubumden bonservis icin kolaylik gostermesini umuyorum" aciklamasini yapar. kayserispor oyuncuyu satmayacagini aciklamasina ragmen haldun ustunel oyuncuyu ayartmak icin haftalarca baski yapar. amac oyuncuyu ayartip bonservisinin indirilmesini saglamaktir.

    haziran 2009:

    manisaspor´un yukselisteki iki oyuncusu sezer öztürk ve kaleci ufuk sozlesmeleri devam ederken gs tarafindan ayartilir. iki oyuncu da kuluplerine rest ceker. manisaspor olaydan dolayi sert tepki verince gs geri adim atar. sonunda manisaspor once iki oyuncuyu da kadro disi birakir‚ sonra da ufuk´u gs´ye vermeyi kabul eder. sezer ozturk de "gs bana verdigi sozu yerine getirmedigi icin onlara gitmeyi kabul etmiyorum" der.

    ocak 2010:

    galatasaray kayserispor´lu ali turan´i sozlesmesi devam ederken ayartmaya calisir. oyuncu da gs´ye gitmek istedigini aciklar ve bonservisinde indirim yapilmasi gerektigini aciklar. kayseripor olayi siddetle kinar ve gerekirse oyuncuyu kadrodisi birakacagini aciklar. gs tum spor dunyasinin tepkisini ceker.

    haziran 2010:

    gençlerbirliği kulübü menajeri cem onuk‚ sarı kırmızılı yönetimin futbolcuları mustafa pektemeki ayarttığını ve etik dışı davrandığını belirtir. olayda gs´nin pektemek´e "sen sadece gs´ye gelmek istedigini israrla belirtirsen yonetim de senin bonservisini dusurur" sozu verir. genclerbirligi oyuna gelmez ve gs´yi aciktan kinar.

    haziran 2010:

    gs trabzonspor´da kontrati devam eden ceyhun ve selçuk´u alabilmek icin takas onerir. trabzonspor ise buna sicak bakmaz. bunun uzerine bu iki oyuncuyla gorusmeye devam eden gs "siz kulubunuze baski yapip bonservisinizi indirmeye calisin" mesaji verir. olay ortaya cikinca trabzonspor´dan ozur diler. trabzonspor yoneticisi hayrettin hacısalihoğlu "bu isten ozurle siyrilamazlar" diyerek olayin vehametini ortaya koyar.

    sadece futbol da mi? hayir. mesela 2009 yilinin subat ayinda gs fenerbahce bayan basketbol takimi antrenorlerinden zafer kalaycıoğlu´nu sozlesmesi devam ederken ayartmaya calisir ve hakettigi cevabi alir.

    kaynaklardan sadece birkaçı için şöyle buyurun;

    ali turan ve gökhan ünal

    selçuk inan ve ceyhun gülselam

    mustafe pektemek
  • bir galatasaraylı olarak alamamış olduğumuza fena halde üzüldüğüm futbolcu. fiziksel zayıflığı dışında her açıdan iyi bir oyuncu. sürat var, bitiricilik var, devamlılık var, baya baya iyi bi futbolcu. alamadık diye bok atmaya gerek yok açıkçası. türkiye'deki kasaplara alışabilir ve dos santos gibi fiziksel açıdan ezilmezse çok iş yapar. yaklaşık 10 senedir boş olan fenerbahçe kanatları ilk defa adam gibi dolmuş olabilir şu an.

    bizimkiler serdar özkan'ı alsın hala, sonra "stoch elde kalır rerörerö".

    yok öyle dava.
  • borussia mönchengladbach maçı sonrası aykut kocaman belediye maçı için kenara aldığını söylemişti. adam haklıymış, oynamamaya alıştırıyor.
hesabın var mı? giriş yap