• kurulduğu dönemde dünyanın en büyük uluslararası topluluğu idi.
    türkiyenin bu kuruluşa katılması için öneride bulunulmuş,

    atatürk "başvurmayı düşünmüyoruz,fakat davet ederlerse katılırız"demiştir.

    milletler cemiyeti,başvurma zorunluluğunu uygulamaktan ilk defa vazgeçti ve 43 üyenini oybirliği ile türkiye'nin topluluğa davet edilmesine karar verdi.
    bu davet üzerine,türkiye milletler cemiyetine katılmayı kabul etti.yıl 1932 idi.

    uluslararası kuruluşlara katılmak için adeta yalvaranlar düşünüldüğünde,atatürk'ün tavrı ve yeri daha iyi anlaşılıyor...
  • baskan wilson'in tum cabalarina ragmen yapilan uc oylamada da abd bu orgute girmeye senatoyu ikna edemedi hatta wilson bu ugurda yaptigi binlerce millik yolculuk sonucu felc gecirdi fakat yine de sonuc alamadi.

    bu noktada dikkati ceken sudur; gunumuzde abd senatosunun sava$ yanlisi $ahin kanadinin arkasindaki cumhuriyetciler bu birlige abd'nin katilmasina en cok karsi cikanlardir ve gerekceleri abd'nin dunyanin jandarmasi olmamasi gerektigi, bu birligi olusturacak olan anlasmasinin 10. maddesinin yani "uye herhangi bir ulkeye yapilacak saldiriya tum uyelerin cevap verecegi" maddesinin abd icin uygulanamayacagi zira abd'nin arap collerinde isi olmadigidir.

    ayrica cumhuriyetciler versailles anlasmasinin ingiltere ve fransa'nin almanya'yi ezmek icin hazirlanmis son derece agir ko$ullar icerdigini ve abd'nin bu anla$manin kabul edilmesine katkida bulunarak haksizliga* ortak olacagini savunuyorlar ve almanya icin ko$ullarin hafifletilmesini istiyorlardi. bu konudaki abd'nin taraf olmasinin monroe doktrini'ne tamamen karsi oldugunu avrupa'nin sorunlarinin avrupa'yi ilgilendirdigini savunuyorlardi. gunumuzdeki cumhuriyetciler cizgisinden oldukca uzak olan bu nokta bana sadece bir zamanlar amerika kelimelerini dusunduruyor.
  • milletler cemiyeti (cemiyet-i akvam ya da orjinal adiyla league of nations) bugunku birlesmis milletlerin buyuk babasidir. optimist insan woodrow wilson'un fikriyle ortaya cikmistir, ancak milletler cemiyetine katilmayi reddeden ilk ulke de amerika olmustur (ne ironi ama!) barisi saglama amaciyla kurulsa bile yaptirim gucu olmadigindan, buyuk devletlerin kuklasi konumuna dusmustur. realpolitik ilkesini benimseyenler, milletler cemiyetini utopyacilikla suclamislardir.
  • kurulma aşamasında amerika birleşik devletlerinde yapılan seçimleri cumhuriyetçilerin kazanması ile bu ülke kapalı bir dünya siyaseti izlemeye başlamış ve bu örgüte girmeyi reddetmiştir, aynı dönemde devrimler mevsimini yaşayan sscb ise dış dünyadan soyutlanmış olduğunda örgüte kurulma aşamasında girmemiştir, zaten birbirini yemekte olan avrupa devletlerinin dizginlenebilmesi amacı ile kurulan bu örgüt, denge unsuru olan büyük devletlerin üyeliğinden mahrum olduğu için başından kaybedilmiş bir oyundan başka birşey olmamış ve üyesi olan habeşistanın italya tarafından haksız işgaline "abi yapmasan ne güzel olurdu ya, ay ay ay" şeklinde seyirci kalmış ve yokolup gitmiştir. ardılı birleşmiş milletler çok mu menem birşeydir... olumlu birşeyler söylemeyi çok isterdim ama maalesef.
  • mustafa kemal:”başvurmayı düşünmüyoruz, fakat davet ederlerse katılırız” dediği ve “başvurma zorunluluğu” ilkesinden ilk kez türkiye için vazgeçen topluluk.
    atamın diplomasi erkine ne kadar vakıf olduğunu ve 20. yüzyılın en büyük siyasi dehası olduğuna müşahit oluyoruz. milletin karar ve azmine atamın da azmi eklenince sonsuza dek payidar olan cumhuriyetin temelleri atılmış oluyordu.
  • 1. dünya savaşı sonrası almanyanın yenilgisi ile beraber büyük devletlerin kurduğu ittifak, 2. dünya savaşının başlamasına sebep olan etmenlerden biridir.
  • 1. dunya savasi sonrasi tamamen idealist temeller uzerine olusturulmus, kinama gibi cok etkili yaptirimlari olan uluslararasi bir organizasyondu(r).
    bu iyi niyetten deliye donmus cemiyet hitler in yaramaz, ilgi cekmek isteyen bir cocuk olduguna inanmak istemis, agresifligini cocukluguna vermis ve genisleme istegini hafife almistir. ustelik ona guvenmis, hitlerle anlasmalar imzalayip onlarin gecerliligine inanmistir.
    hatta ve hatta aglamasin cocuk tepemizde verelim cekoslovakya nin bi parcasini oynasin, oyalansin, susar, unutur mantigiyla bir yere varacagini ummustur.
    ben daha ne diyeyim..
  • etkisiz ve başarısız olduğunu kanıtlayan olaylar sırasıyla;

    japonya'nın mançurya'yı işgali,

    italya'nın habeşistan'ı işgali,

    ispanya iç savaşı,

    almanya'nın avusturya'yı ilhak etmesi,

    almanya'nın çekoslavakya'yı topraklarına katması,

    italya'nın arnavutluk'u işgalidir.
  • 1919 da kurulan milletler cemiyeti'ne türkiye'nin 1932 yılına kadar girmeyişinin nedenleri arasıda:

    ingiltere ile musul, yunanistan ile nüfus mübadelesi sorunlarının yaşanması

    cemiyetin emperyalist politikalara hizmet eder nitelikte olması

    türkiye'nin rusya ile ilişkilerini bozmak istememesi sayılabilir.

    türkiye'ye kaıtlması için davet gelmesinde,türkiye'nin izlediği barışçı politikanın önemi verdır.türkiye'nin milletler cemiyetine davet edilmesi aynı zamanda saygın bir konumda olduğunu gösterir.
    ingiltere'nin çıkarları doğrultusunda hareket ettiği için dünya barışını sağlayamamıştır.
hesabın var mı? giriş yap