• "merkez bankalarının elinde sihirli değnek yok.
    merkezlerin elindeki araçlar sürdürülebilir ve sağlam bir büyümenin gerçekleşmesi için yeterli değil. elindeki araçlar kısıtlı. asıl büyümenin potansiyelini artırmak, sürdürülebilir olmasını sağlamak yapısal reformlarla gerçekleşir. merkezler yapısal reform yapamaz. bu hükümetlerin görevidir."

    ali babacan
  • dünya tarihinde ilk kez cep telefonunu almak için peşinde onlarca oğlanın dolaştığı bir genç kız gibi davranıp, önce vermeyeceğim sonra çok sıkışınca :

    tamam tamam vereceğim ama kime vereceğimi * yarın gece yarısı açıklayacağım olayına girmiş merkez bankası'dır. net.

    heyecanla bekliyoruz. du bakalım ne olacak.
  • cenazemiz var asmışlar kapıya tl'yi gömüp gelecekler.
  • staj yapacaklar: her gün bir birime gönderiyorlar orası hakkında bilgi ve muhabbet dönüyor.haberleşme,muhasebe,idari işler,kambiyo böyle dönüyorsunuz.rahat yer ama girilmesi çok zor.kpss 95 le kapatmış.maaşlar 3500 le başlıyor.
  • bilinen sanilan bilinmeyenlerin basinda gelen seylerden birisi bence merkez bankasi ve dolayisiyla hemen pesi sira gelen rezerv denen sey.

    bankanin ne oldugunu az cok anladik gunluk hayattaki isleyisinden fakat ya merkez bankasi? "ya iste bankalarin merkezi, butun bankalar merkez bankasina baglidir" gibi bir duz mantik calisabilir hemen akillarda. isin tehlikeli kismi da o zaten. oyle duz sekilde calisan mantigin onunu kesmeden yanlis yere varsin diye bu dunyada cogu sey dizayn edilir. kisi o seyi biliyorum sanirken aslinda sonuna kadar bundan zarar gorur. onca yilin somurulmuslugunu de kabul edecek degil ya gunun sonunda, buna ses etmez. bu bir nevi duzenli sekilde cebinizden para calan birini yakalayamayip yakaladiktan sonra da ses etmemek ile ayni seydir. insanlarin nelere nelere razi geldiklerini ve bunun neredeyse sinirinin olmadigini da aklimizin bir kosesine koymak ve bunu kabul etmek bize buyuk faydalar sagalar diyip konumuza biz geri donelim.

    merkez bankasından once bence rezerv nedir konusuna deginmek istiyorum. merkez bankasinda neden para kalmamis demiyoruz da rezervler dusuk diyoruz? hadi gunluk hayatta finans kafe muhabbetleri yaparken diyebiliriz belki parasi bitmis merkez bankasinin diye de bu peki literaturde neden rezerv olarak addediliyor? sadece fancy bir laf olsun diye mi? tabii ki hayir.

    iste burada yine geliyoruz paranin tanimina. paranin en temel duzeyde uc tane islevi vardir. bunlardan birincisi takas esnasinda kullanilmasidir. ilk ozelligi budur yani paranin. ikinci ozelligi de deger biriktirmenin, servet biriktirmenin bir yoludur. ucuncusu de mobilite saglamasidir. pesinizde gezdirebilirsiniz paranizi. para olmasaydi butun mal varliginizi sirtinizda tasimaniz gerekecekti. bugunlerde parayi bile tasimak artik basli basina bir dert. dijital para bu yonuyle de bir gereksinim. sadece bu haliyle degil, yurtdisina temelli tasinanlar bilecektir, bir ulkedeki varliginizi baska bir ulkeye tasimanin tek yolu vardir o da swift. buda abd'nin elinde temel olarak. uluslararasi eft gibi bir sey yani ve bu da cok pahali. ciddi masraflari var. sacma sapan da bir olay. o yuzden bu kripto paralar tedavule tamamen girdigi zaman herkesin parasi her yerde gececek ve cok kolay bir sekilde esanj edilebilir.- sanziman, sanjman, changer, heat exchanger esanjor-

    rezerv denen sey ozu itibariyle paradir fakat paranin bu uc islevinden birinin eksik oldugu turde bir paradir. yani tedavuldedir fakat dolasimda degildir. yani rezerv ile taksit odenmez, rezerv ile mal alinmaz. rezerv aslinda zahiri olarak vardir aslinda o para dolasimda olan paranin teminatidir. paranin asil olanidir. bunu da soyle anlatmak mumkun:

    bankacilik denen seyin temelinde bankaya para yatiranlarin hepsinin ayni anda paralarini hicbir zaman istememelerinin farkedilmesi sonucunda ortaya cikan bir is alanidir. benim en son bildigim turkiye'de bankalar parasal olarak yapacaklar her turlu hacmin yuzde onunu merkez bankasinda rezerv olarak tutmak zorundadirlar. yani soyle, siz bir bankasiniz ve merkez bankasina koydugunuz paranin on kati kadar islem yapabiliyorsunuz. nedir bu islemler? en basit manada kredi dagitmak, borc vermek gibi seyler.

    simdi buradaki mantik ile de merkez bankasinda devlet rezervleri aslinda o ulke icerisinde butun ekonomik aktivite esnasinda ve sonucunda dolasan ve dolasmis olacak olan paranin teminatidir. cunku para boyle bir seydir. para aslinda yoktur. paranin arkasinda guven vardir. o guven de merkez bankasidir. merkez bankasinda rezerv olmamasi demek kafeinsiz kahve gibi bir seydir. anlamsizdir. c vitaminsiz c vitamini tableti gibi bir seydir. merkez bankasinin tek gorevi piyasaya "siz oynayin ben buradayim" demektir. bunu da evet bir yere kadar lafla yaparsiniz bir yerden sonrasinda da lafa bakilma ainesi kisinin istir hesabina, kasasinda gercekten ne kadar para var piyasada olasi bir problem oldugu zaman kullanablecegi diye bakilir. bu rezerv de ister doviz ister altin, altin zaten doviz demektir, olarak tutabilir. bunun brutu ve neti var bir de. bunu baska bir yazimda yazmistim ama burada da tekrar edelim sorun degil. kendi parasi ile merkez bankasinin elinde tuttugu bu onun net rezervidir. bir de iste sagdan soldan baska turlu teminatlar ve swap araciligi ile filan biraz daha para olabilir bu da toplamda onun brur rezervi olacaktir kendi parasi ile yekun aldigimiz zaman.

    merkez bankasinda para yani rezervdir ve aslinda piyasadaki paranin dolanan o anlamsiz dijital sayilarin aslidir, teminatidir. rezerv bu yuzden onemlidir. rezerv ozu itibariyle gercekten emek harcanarak kazanilmis para olmasi gerekir filan filan. merkez bankasi rezervleri ile o yuzden al sat yapilmaz. bitcoin aldi cikti satti, altin aldi cikti satti para kazandi degil. asil olan para degil zaten mal sahibi olmaktir. mal satilmak icin yoktur almak icin vardir. mal ama zamanla eskir buna da depreciation yani amortisman denir. o malin omru bittiginde yerine yenisinin konulmasi icin kenara aktarilmasi gereken paradir. fakat gunumuz kredili sisteminde mal daha resmi sekilde sahip olunmadan ele alindigi icin ilk once kredisi odenecek de ondan sonra amortismanina kaynak aktarilacak. adi ustune amortisman yani yerine yenisini koyma islemi demek. amorti edecek, kendi kendini kurtaracak. o yuzden turkiye'de insanlar borc harc luks araba alirlar bunun taksitleri eger odeyebilirlerse o da guc bela oderler ve o araba orada kalir. yenilenemez hicbir zaman. cunku amortismani icin aktarilacak kaynaklari kalmaz. dolayisiyla ekonomilerinin carklari donmez, borc batagina duserler ve olurler. turk insaninin tuketim anlayisi tamamen budur.

    turk insani boyle ise merkez bankasi avrupa standardinda yonetilecek degil ya iste o da turk usulu yonetiliyor. rezervler sanki paraymis gibi kullaniliyor ve bugun iste net rezervleri negatif olan yani aslinda kasasindaki paranin sahibi olmadigi bir merkez bankasi ile karsi karsiyayiz. normal sartlar altinda ekonomik faaliyetlerin teminati yok su an turkiye'deki. yani birinin ceki patlasa bunun karsiligi yok. "ohoo bu zaten oyle ki heo turkiye'de" denebilir. iste o yuzden zaten kayit disi ekonomi cok buyuk bir pat tutuyor turkiye'de bu ayri bir sorun. ortaya cek yaziliyor. kimse patlatmiyor ceki ve sonra sahibine geri donuyor. ekonomik aktivite gerceklesiyor ama kimsenin eline para gecmiyor. bu mumkun mu? mumkun tabii ki.

    ornegin dolar, diyelim ki turkiye para birimi dolara gecti ve piyasada da hic dolar olmasin. ne olacak yani dolar diye millet ac mi kalacak? sutu olan pirinc almak icin sut verecek otekisi bulgur karsilginda cikolata alacak filan. iste dolarsi da basit al-ver tarzi takas duzeyinde bazi transactionlar yani islemler execute edilebiliyor yani isleme alinabiliyor. fakat bazi islemler de yapilamaz. ne gibi mesela? mesela yatirim yapamazsiniz. yani siz benden demir cimanto ve parasi almayin ben fabrikayi kurayim buradan uretim yoluyla para kazaninca veririm demek olmuyor. bu manasiz cunku. cunku bunu herkes yapar o zaman. e yapsin ne var bunda? olmaz iste, bu sefer kit kaynaklar verimli kullanilamaz. zaten ekonominin ilk cumlesi budur, kit kaynaklari idare etme sanatina ekonomi denir.

    bir de isin fed tarafina gelirsek son kertede, fed biliyorsunuz sahibinin devlet olmadigi bir merkez bankasi. fed para arzi yapabilen bir kurum. bu arzi da amerikan devleti tahvil ile karsiliksiz basilan parayi sisteme sokar. aslinda bu bildiginiz kara para aklama yani. fed kafasina gore para basiyor gunun sonunda, abd de bunu devletin gucunu ve o devlete duyulan guveni kullanarak borclanma kagitlariyla o parayi akliyor ona yani o karsiliksiz basilan paraya ruhunu bahsediyor. ortada deger meger yok. birinin bastigi tahvil var otekisinin bastigi para. bunlar ile al gulum ver gulum yapiliyor. aradaki fark faiz olarak odeniyor. iste o faiz aslinda gercek paradir. bunu da abd iste topladigi vergilerle oduyor. cunku insanlarin odedigi vergi gercek bir ekonomik aktivie sonucu olusan bir degerin haracidir. ne guzel dunya degil mi? devlet tahvili demek aslinda bildiginiz senet. nasil eskiden buzdolabi alirken borc senetleri imzalanirdi. devletin senedi de tahvildir. borc veren karsiliginda tahvil alir. borcunu odeyen de geri tahvili alir. senet de ayni sekilde calisir. seneti elinde tutana yasal yukumlulugu vardir borclunun. onun bu yukumlulugu de borcunu odeyip senedi geri satin aldiktan sonra biter. senedin kendi basina bir degeri yoktur. nominaldir. uzerinde bir sayi yazar. buna karsilik bir degeri vardir. bunu oderseniz o kagidi geri alirsiniz. tahvilde bunun uzerinde bir tahvilin kendi fiyati var bir de zamana bagli bir faiz kuponu vardir. senetin icinde bu faiz bastan hesaplanir installment taksit halinde taksim edilir her senede.

    iste arkadaslar insan emegi boyle somurulur.
  • bu konuda kafam karışık. kimi anlamadığım temel sorularım var. her türlü makale teklifine, tartışmaya ve yardıma açığım.

    keynes ekonomide mali politikaları göklere çıkarıyordu ve temelinde iki pedallı bir mali politika öneriyordu. resesyon zamanlarında hükümet, alımlarını arttırmalı ya da vergi indirimi yapmalı ve ekonomiye can vermeli, bütçe açıklarına göz yummalı; ekonominin istikrarlı çalıştığı dönemlerde hükümetler, harcamalarını minimize etmeli ya da vergileri arttırmalı, bütçe fazlası vermeye çalışmalı diyordu. direksiyonda hükümetin olduğu fren ve gaz pedallarının olduğu bir ekonomi yönetimi. denklemlere girmeyelim hiç.

    sonra milton friedman liderliğinde parasalcılar çıktı piyasaya. keynes'in mali politikaların etkinliğini en azından abarttığını iddia ediyorlardı. bedava öğle yemeği yoktur (bkz: bedava öğle yemeği yoktur/@kahvevotka) devletin harcaması özel sektör harcamalarını kısıtlar bu sebeple de mali politikalar etkinliğini kaybeder diyorlardı (bkz: crowding out). bir de koskoca keynes'in para politikası için ciddi bir çalışmasının olmamasını da garipsiyorlardı. parasalcılar mali politikanın etkin olmayacağını bunun yerine para arzı yönetimi ile ekonominin idaresini öneriyorlardı. yine iki pedalı bir sistemdi önerdikleri. resesyon olup olmamasına göre para arzını arttırıp azaltan bir sistem. yalnız bu sefer koltuğa hükümet değil para politikasını yönetmek üzere merkez bankalarını oturtmuşlardı. denklemlere girmeyelim hiç.

    şimdi uzun bir süredir bu iki yaklaşım da eş zamanlı kullanılmaya çalışılıyor. para politikalarını yöneten bağımsız merkez bankası. mali politikayı belirleyen hükümet.

    kafamı karıştıran konuysa para ve mali politikaların koordinasyon sorunu! ortak para birimi konusunda da sıkça konuşulmaya başlandı ya da başlanacak. yani ülkeler para politikalarını dışarıda bir avrupa merkez bankasına teslim etmişken kendilerinin sadece mali politikaya sahip olmaları ilginç bir durumdu. e işte avrupa'da da bunun patladığını gördük.

    sorumu bile netleştiremiyorum. sanırım bu dört pedallı iki şoförlü ekonomi yönetimi fikri bana garip geliyor. anlamakta zorlanıyorum. merkez bankasının neden bağımsız olması gerektiğini de biliyoruz. hükümetin potansiyel suistimallerini de tahmin edebiliriz. dahası kamu tercihi teorisinin de geçerli eleştirileri var hükümetlerin suistimal ihtimalini inceleyen.

    bir süre daha kafam karışık kalacak sanırım.
  • gerçek anlamda ilk merkez bankası 1694 yılında kurulan ingiltere merkez bankası bank of england' dır.
  • sabit kur sisteminde doviz kurlarini belirleyen banka. bu olusum piyasadan doviz alarak ya da dola$ima yeni doviz sokarak piyasada dengeyi korumaya cali$ir. ab icinde merkez bankalari epey a$mi$ durumdadir, kesinlikle devletten bagimsiz yapilardir, devletlerin bunlara mudahalesi yasaktir falan.
  • başkanı erdem başçı 2014 enflasyon tahminini % 5,3'ten ~ % 6,6'ya yükseltmiş.
    evet katılıyorum enflasyon %6.6 onun için 1 tl olan patates 3 tl oldu. 1.70 olan dolar 2.50'ye doğru durmadan koşuyor.

    hangi yüzle çıkıyor milletin karşısına. yeteneksiz eksik tahminlerle iktidar yalakalığı yapmak değildir çözüm. piyasa ne isterse vereceksin. istekler de uygulanan politika ile ilgilidir. sıkmak çözüm değildir.

    edit: imla.
  • (bkz: #102330992)
    bu entri konuyu çok doğru şekilde açıklıyor ama değinilmemiş bir husus var ki o da tl'nin değer kaybını engellemek için kamu bankaları aracılığıyla yapılan döviz satışı. bakınız uğur gürses bu konuyu çok anlaşılır şekilde izah ediyor. geçen sene merkez bankası bilançosundan buharlaşıp, yerleşiklerin döviz hesaplarına geçen 32 milyar dolar var. https://ugurses.net/…karanin-alla-turca-kur-rejimi/

    dolayısıyla blöfü aslında kimse yememiş durumda. bu bahsedilen rakam döviz mevduatın %10'dan fazla büyümesi anlamına geliyor. bunun da ötesi zaten paniğe yol açacak bir kriz olur.
hesabın var mı? giriş yap