maverick
-
ing. damgalanmamıs buzagı, demektir. mecazi olarak; "icinde bulundugu grupla uyum saglamak istemeyen birey" olarak kullanilir.
-
mel gibson'un süper kumarbazi oynadiği, jodie foster'in çok güzel olduğu, diziden uyarlanmiş bir western... severek izledik... yayinlandiği ilk alti seferin hepsinde...
-
(bkz: tom cruise) (bkz: top gun)
-
-
-
ingilizce'de mecazen, terbiye edilmesi güç, vahşi ve saldırgan atlara verilen addır.
-
counter-strike condition zero'da laf dinlemesi hariç her özelliği tam olan eleman. salacan gidecek *
-
aynı yıl çevrilen (1994) filmlerin (leon, esaretin bedeli, forrest gump vs.) gölgesinde kaldığı gibi şimdi de zamanın ötesinde kaldı
diye düşünecekken iki ay içerisinde iki kez ulusal kanallarda izlediğim, film ve en sevdiğim western. -
filmde çok güzel bir ayrıntı var.
maverick, bankacı arkadaşından alacağını isterken bankaya soygun yapılıyor. bankacıya silah doğrultan suratı maskeli siyahi soyguncu maverick’e tanıdık geliyor ve mavrick eli ile soyguncunun maskesini indiriyor. sonrasında soyguncunun mel gibson’un cehennem silahı’ndaki ortağı dany glover olduğunu görüyoruz. ikisi, birbirlerini bir yerden tanıyor; ama çıkartamıyorlarmış gibi bir kaç saniye bakışıyorlar ve o esnada fonda cehennem silahı’nı çağrıştıram müzik(daha çok efekt de denilebilir) çalıyor. bu bir kaç saniyelik bakışmanın ardından dany glover , yani soyguncu, maskesini kapatıp, paraları alıyor ve kaçıyor. -
sıradışı, asi manasında bir terim. genel kurallara uymayan, çıkıntı politikacılar için kullanılır. hikayesi ilginçtir. samuel maverick denen adam atlarını damgalamazmış. o yüzden de o tür atlara "maverick" denmeye başlanmış.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap