• şişli de çeşitli binalarda m & m yazısının bulunmasının sebebi. vergi dairesi başta olmak üzere m.köy osman bey arasında bir çok binanın girişinde metalik m & m görüyorsanız, o binalar genç türk erkeğinin alın terinden yapılmış demektir.
  • çalıştırdığı bayanlardan bir tanesi manukyan'ın sık sık "osmanlı'nın torunlarını satıyorum, bundan büyük keyif olur mu" dediğini iddia etmişti, söz konusu cümle gazete arşivleri taranarak bulunabilir. genelevlerin işleyişinden ziyade yolunu bilenler için kısaca izah edelim; bu sektörde ağa yeni düşürülen kadınlar için pahalı harcamalar yapılır ve bu kadınlara senetler imzalatılır. yıllar yılı sırtından para kazanılan kadın, günü geldiğinde bu senetleri asla kapatamayacağını ve bu işten sahipleri yaşlandığı için kendisini bırakana kadar kurtulamayacağını fark eder. manukyan bu çarkı herkes gibi hatta herkesten daha iyi işlettiği için bu kadar büyük paralar kazanabilmiştir, dolayısıyla sermaye*lerine herkesten daha acımasız davranmış olması gerekir. hal böyle olunca, çok merak ediyorum çekilecek olan filmde acaba nasıl bir matild manukyan portresi çizilecek? şefkatli ve güleryüzlü? merhametli ve dindar? yufka yürekli ama güçlü? eli öpülesi mama, ne yüce insanmışsın sen be..
  • ne sebepten saygı duyulacağını anlayamadığım tüccar(!). çok kazanan insanlara saygı duyulacaksa, saygı denilen olgu çok ucuzlamış demektir.
  • türk'ü türk'e vurduran(!) ermeni casus.
  • bir gazetede "ne zaman bir gayrimuslim geneleve düşse hemen gider kurtarırım" demiş kişidir.

    milliyetçi falan değilim. gayrimuslim yerine de başka birşey yazılması gerekiyor ama onu da yazmıyorum (superim)

    matild manukyan yerine meliha manalibakan olsaydi da ayni seyleri hissederdim. bu kotu hayata insanlari iten, destekleyenin hiç değilse bir kadın olmaması gerekir. mutlu fahise var mı o dünyada bilmiyorum.

    bu et pazarının elbet bir dükkan sahibi olacak. ama bununla övünmek, bunun büyütmek, buna payeler vermek doğru değil. kimse bu pazarın bir suç pazarı olmadığını söyleyemez.
  • bu sektöre girişi tesadüf eseri olamayan kadın. babasının ölümünün ardından babasına ait evler de kendi adına geçmiştir. karaköy'de babasına ait binaları, (zürafa sokağın tamamı yani) genelev işletmecilerine kiraya verilmiş olup, buradan alacağını ödemeyen bir kiracısı vasıtasıyla, geneleve ortak oldu. önce ev sahipliği ile bu işe başladı. yıllar içinde işlettiği genelev sayısı 14'ü buldu.

    dışarıdan bakıldığında kadına bak tek başına neler yapmış gibi görünse de; babasının da kendisinin de pek helal para yemediği göz önünde bulundurduğunda saygı duymaktan çok mide bulantılarına sebep olmaktadır bende. o kadar gayrımenkulun iyilikle güzellikle değil, binlerce kadını bu batağa sürükleyip onlara yapılan işkencelerle kazanıldığını bir düşünün, ondan sonra saygınızı sağa sola dağıtmamayı öğrenirsiniz.
  • sevenlerinin hakkında, ‘‘o bir ermeniydi. ancak, türkiye'yi türkler'den daha çok severdi. fransa meclisi'nin kabul ettiği ermeni yasa tasarısı'na çok üzüldü. hep, nüfus cüzdanını göstererek, 'ben türk vatandaşıyım. şimdiye kadar malıma mülküme kimse el koymadı, kimse ismimi değiştirmemi istemedi.
    namusumla vergimi ödedim. devletime gerekli yardımı her zaman yaptım' diyordu. türkiye'ye aşıktı’’ şeklinde konuştuğu alaylı.

    evet, bundan sonra yazacaklarım ölmüşün arkasından konuşmak, yazmak, çizmek olacak. yazık ki bu atıp tutma yetisini kazanışım hanımefendinin sağlığına yetişemedi. ancak biliniz ki kadın bedeninden para kazanan bu insanın yaptığı hayırlar ne kadar gizliyse kendisinin sağlığında ona ithaf ettiğimiz cümleler de o derece gizlidir. ayrıca kendisine methiyeler dizenlere de atıfta bulunmak niyetinde değilim. hayır yapan birinden hayırsever olarak bahsetmek son derece doğru. buna da diyeceğim yok. tabi hatice değil neticeyse önemli olan. belki de o paranın kirini bilmeyenlere yarıyor, bir kişinin bile o batağa düşmesine bir şekilde engel oluyordur.

    orospuyu ve orospuluğu bir kenera bırakalım. hadi sırası gelmişken midem alabora olsa da şahane bir cümle kurayım, şenlik olsun: ''kimse isteyerek bu batağa düşmez.'' (ya da benim eksikliğim, isteyeni duymadım ) bunlar apayrı konular. kendisinin diniyle de ermeniliğiyle de ilgilenmiyorum. safkan türk de olsa söz konusu kişi hakkında aynı duygu ve düşünceler dile getirilirdi tarafımdan.

    küçük matild büyüyüp m&m olana kadar mesleğinin hakkını vererek bahsedilen malı mülkü edindi. bu aşikardır. buna karşın bakın siz; nasıl bir milletiz ki kimse peki bu, kilisenin reddedip türk kurum ve kuruluşlarının kabul ettiği parayı kazandıran kimler diye sormuyor, soramıyor. bedeni satılan kadınların hepsi mi çaresizlikten, bahtsızlıktan, şundan bundan senin sermayen oldu ? hep kendileri mi geldi sana? sen çekmedin mi hiç kollarından? bir zamanlar ''hadi kız, kalk x ağa seni bekler'' dediklerinden birileri bir yerlere geldi de engelliyor mu acaba bu soruları? ya da ağalar hala önemli koltuklarda mı? ama yok, manukyan öldü di mi? o ölünce sektör de ölmüş sayıldı. artık kimse genelev patroniçesi değil. artık kadınların bedeni satılmıyor.

    yazdıkça yazası, söyledikçe söyleyesi geliyor insanın ama bunu çok kısa ifade etmek istiyorum ki göte girmesin. günümüzde ve de memleketimizde bir çok şeyin artık para olduğunu hepimiz biliyoruz. pekala, isteyerek orospu olmayan biri para kazandıkça kendini ve hayatını kurtarmak için mi çaba gösterir yoksa kazandığını mesleğine yatırıp başka bedenleri satarak gücüne güç mü katar?

    şöyle bir baktım da yazdıklarıma; profesyonel olamadığım, ticaret deyip geçemediğim için utandım kendimden.
  • kadın işletmecisi. hala da buna saygı duyanlar var, ne diyeyim. allah akıl fikir versin. kendini saklamıyor diye katile , uyuşturucu satıcısına, hırsıza falan saygı duymak gibi. eminim işletttiği, seks yaptırarak para kazandığı kadınlar da çok saygı duyuyordur. hatta o kadınların hepsi kendi istekleriyle " matild abla, bizi sat ve para kazan " diyerek gelmişlerdir ve hiçbiri zorla satılmıyordur. hatta hiçbiri satın alınmamıştır bile. ondan sonra kadına şiddet var, kadın cinayetleri, kadın şöyleleri , kadın böyleleri. işi kadın satın almak ve satın aldığı kadından kar etmek olan bir kadına saygı duyulduğu bir ülkede az bile.
  • arkadaşlar yasal veya değil, vergi ödüyor veya ödemiyor.. bu kadın senelerce fuhuş için zorla kadın pazarladı. gücü elinde tutan kabadayı ve mafyaları kullanarak kendisinin, sokağının ve kızlarının korunmasını sağladı. senelerce mafyayı bunun için besledi. devlete vergisini öderken mafyaya da parasını akıttı.
    elinizi vicdanınıza koyun ananız bacınız o kerhanede satılsa ne hissedersiniz arkadaş?
    yok tüccarmış, türkiye'deki bir çok tüccar gibi ticaret yapmış... ulan nohut satan adamla bu bir mi? hiç mi beyin emaresi kalmadı sizde artık bu nasıl bir duyar kasmaktır. bu kadar bokunu çıkartmanızı lüzumu nedir yahu!
  • yaptığı işin sadece görünür kısmı yasal olan kevaşe.

    anadolu'ya gönderdiği adamları vasıtasıyla henüz yaşı reşit olmayan gariban kızları toplayan bir kısmını rızası dışında zorla kaçıran bir çetenin görünen resmi yüzüdür. bu kızların üstünden kazandığı paralar ile şişli'nin neredeyse yarısını almıştır. zorla imzalattığı senetler ve mağdurların cehalet ve güçsüzlüğü sayesinde kafası rahat şekilde gebermiştir.

    bu kadının yaptığı iş yasaldı diye savunan kanıbozuklar bundan sonra kitabına uydurulan her orospu çocukluğunu koşar adım desteklemelidir.
hesabın var mı? giriş yap