• galatasaray'ın en pahalı transferi olan sopa yutmu$ gibi yürüyerek, elini kolunu sallayarak, burnunu karı$tırırken attıgı gollerle kısa sürede olsa herkesin agzını acık bırakmı$, kaleci korac'a bir macta be$ gol atarak belki de be$ikta$'a transferini engellemi$ olan, taraftarların süper mario'sudur..

    pazartesi geceleri saat 00:00'da yayınlanan ''eurogoals'' programının, o bölük pörcük mac özetleri sırasında portekiz liginin beklenme sebebi olmu$tur bu insanoglu. haftanın macında porto, deplasmanda sikindirik bir takımla oynuyorsa -ki ekseriyetle porto deplasmanda hep sikindirik takımlarla oynar, öyle bir mac görüntüsü vardır ki soyunma odalarında suların akmadıgı, fayansların kirden görünmedigini hemen anlarsınız- jardel illa ya dömi vole, ya röve$ata enteresan bir gol atardı. kaleciler genel olarak jardel'in attıgı gollerde yerinden kımıldayamaz, ancak topu kendi aglarından cıkartan defans oyuncusunun kafasına ekle$tirdigi bir tokatla kendisine gelebilirdi. bu arada porto kendi sahasında da hep önemli maclar yapardı.. vardı bi gariplik..

    i$te bu jardel'in galatasaray'a transfer haberi cıktıgı zamanlarda kimse inananamadı. ''yok olm gelmez'', ''jardel'i almak yürek ister oy yürek ister'' [bu bi $arkıydı sanırım bir arkada$ıma ''galatasaray jardel'i transfer etmi$ olm'' dedigimde bana melodik olarak bu $ekilde siktir lan demi$ti] türü $eyler söylendi.
    cem uzan'ın kulube transfer icin para verdigi söylendi, telsim jardel geliyo diye tarifeye eklemi$ cocugu diye söylentiler ayyuka cıktı. filhalika gene de kimse jardel'in gelmesine imkan vermemekteydi.

    i$te bu dönem de galatasaray'ın kar$ısına portekiz mafyası cıktı, galatasaray ona ragmen transferi sonlandırdı demeyi cok isterdim ama galatasaray'ın kar$ısına cıkan karen jardel adında kımıl zararlısı bir kadın olmu$tur.. bu kadının kafa kagıdında karen matzenbacher yazmaktaydı. jardel sahada süper mario birisiydi ama aynı zamanda kılıbıgın aga babası, hah $imdi bildim george mcfly tarzında bir adamdı.. amma velakin karen fettan bir kadındır ama galatasaray'da zekidir. hemen taffarel'in artık bizden olan karısını üzerine saldı galatasaray.. bayan taffarel karen'e devamlı telefon acıp taciz etti, istanbul'u anlattı, trt yayını kesildigi zaman yayına giren bolu/abant görüntülerini yolladı ve nasıl olduysa oldu kadını turkiye'ye gelmeye ikna etti..

    jardel galatasaray'a geldi, hemen ilk ligin ikinci haftasında erzurumspor'a be$ gol attı, stadyumda taraftarlar artık ''yeter artık jardel, yeter artık -$ak $ak-'' tezahuratı yaptı, ertesi gün gazeteler ''jar - deldi gecti'' ba$lıkları attı, kocası oldugu real madrid'e süper kupa finalinde iki tane salladı, kıcıyla kupa macında fenerbahce'ye bir gol attı, attı da attı..
    ama o da ele$tirildi. böyle futbolcumu olur'dan, kareem abdul jabbar lan bu diyene kadar cok geni$ yelpazede ele$tiriler aldı..

    galatasaray'da cok ele$tirilip leblebi gibi gol atarken karısı karen arıza cıkartmaya ba$ladı.. jardel'de kılıbık oldugundan biraz karısına sözünü geciremedi. karısı apr topar portekiz'e döndü. jardel'de bir gün porto'ya bir gun benfica'ya gidicem derken sporting lisbon'a gitti ve galatasaray'dan koptu..
    sporting'de gene goller attı ama karısı onu terk-i diyar etti. dibe cöktü jardel.. hastaneye yattı, tedavi gördü, en sonunda portekizden kactı gitti. italya, ingiltere, ispanya, fransa, türkiye.. her ülkenin havalimanına bir kere transfer görü$mesi icin indi ancak sıkıntılarından dolayı $utlandı.

    son olarak duyduk ki gene portekiz'de bu sene yeni birinci lige cıkmı$ beira-mar takımda golleri atıyormu$, süper mario'lugu kalmamı$ ama ..

    her ba$arılı erkegin arkasında bir kadın vardır sözünü duymak istemeyenlerdendir bugun.
  • pascal nouma s.kini tutarken, mario jardel altın ayakkabı alıyordu.
  • "koşmuyor, bundan forvet mi olur yaaaa" diyenlere 5 gol attığı erzurumspor maçında sahada cevap verdiğini sanıyordu ama yanılıyordu.

    erzurumspor teknik direktörü jardel'in 5 golünü "o atmadı, biz yedik" diye özetledi. akşam telegol benzeri programlarda da "5 değil, 10 gol atsa ne yazar? adam koşmuyor" şeklinde değerlendirildi.

    sanıyorum ki, bu duruma tepkisi ise şu oldu : ?!?!?!?!

    daha da ilginci ise, galatasaray'ın milan'ı 2-0'la geçtiği maçtan sonra, hagi'yle beraber türk basınının kendi kendisine ayar vermesini de sağladı.

    fotomaç'ın manşeti

    "hagi çok yaşlı 1-0, jardel çok yavaş 2-0"
  • aziz üstel'in kendisi ile ilgili anılarını lig tv nin futbol gündemi programında anlattığı isim. ilk geldiğinde antrenmanın birinde santraya oturup kocaman toblerone çikolatasını yemekle uğraşmış. bir metre önünden giden topa bile hamle yapmadığını gören yöneticiler "biz ne yaptık , futbolcu bile değil bu " demeye başlamışlar. kısa süre sonra lucescu jardel için bir italyan takımı bulduğunu onların da 5 milyon dolar vermeye hazır olduklarını söyleyip hemen satalım demiş. yöneticiler de: "deli misin 16 milyon dolar verdiğimiz adamı 5 e satarsak bizi topa tutarlar" diyerek bunu kabul etmemişler.

    işin daha ilginç boyutu ise şu: jardel ilkokul ikinci sınıftan terk olduğu için aziz üstel in tabiriyle tam bir cahilmiş. imza ve gol atmaktan başka hiçbir şey bilmiyormuş. bu yüzden takım içinde de çok fazla arkadaşı yokmuş. sonra da avukatı ve karısı bir olup adamı kandırarak neyi var neyi yoksa alıp onu dolandırmışlar.

    anlayacağınız o'nun hikayesi sadece gözden düşmüş bir golcünün dramı değil, en görkemli zamanlarında bile yalnızlık çeken bir adamın hikayesi.
  • sahadaki duruşu adeta "lan oğlum siz topu bu yana bir gönderin hele ben sokacak kaleye, amma da panik yaptınız yaa" der gibiydi.
  • kendisinde de bir mantık hatası söz konusuydu.

    kaslı bir vücudu olmasına rağmen, göbekliydi. nasıl oluyorsa, oluyordu, amk.
  • lucescu'nun ikinci senesinde "takimda yildiz futbolcu istemiyorum, takimin dengesini bozuyor, satmazsaniz oynatmam" diyerek zorla gonderttigi futbolcudur. yerine kimsenin oyuna girdigini bile hatirlamadigi spehar, horvath ve mbo mpenza ve bir miktar para alinmisti sporting'den.

    zaten birinci senesinin ikinci yarisinda da dogru duzgun oynatmamisti.

    galatasaray'daki ilk sezonunun yarisinda 40'a yakin gol atmisti lig, kupa ve sampiyonlar liginde.

    guclu degildi, hic olmadi. hatta bir fenerbahce macinda ceza sahasi disindan sut cekebilmek icin topu ileri ittirdikten sonra iki adim geri atmisti hizli sut cekebilmek icin de dalga konusu olmustu.

    ama bitiriciligi kusursuzdu. ceza sahasinda top jardel'in cevresine geldigi anda gol olurdu. kafa, vole, plase, sag ayak, sol ayak... kaval kemigi... her sekilde atardi golunu.

    yanlis hatirlamiyorsam 16 milyon dolar'di bonservisi. cem uzan'in telsim'i forma sponsorlugu karsiliginda karsilamisti bu gideri.

    takimi 1 kisi eksik oynatirdi, bugunun futbolunda asla yer bulamazdi. ama bundan 20 sene once, bu kadar fiziksel bir mucadele degildi futbol ve o zaman 10 kisinin oynayip 1 kisinin atmasi gayet makul bir oyun planiydi.

    sirf kendisinin oyun tipine bennziyor diyen washington'u almisti fenerbahce iki sezon sonra. (bkz: sabin ilie)

    1 sezonluk galatasaray macerasinda real madrid'le yapilan 3 resmi macta real madrid'e 3 gol atmis futbolcudur. bunlardan biri de kupayi getiren altin goldur.
  • kendisi öyle dehşet bir golcüydü ki, şu an beşiktaş 40 yaşındayken bu adamla anlaşsa, "olabilir lan aslında" derim. ve 40 yaşındaki jardel'in gol atabileceğine olan inancım eneramo'nun gol atabileceğine olan inancımdan daha fazla olabilir.
  • pik dönemi olan 1996-2003 yılları arasında porto-galatasaray-sporting lizbon kariyerinde (içinde çok sayıda şampiyonlar ligi maçı olan) çıktığı 198 maçta 205 gol atmış bir hayvandır. şimdi maç başına 0.50 gol ortalaması tutturan bir golcü görünce uzaylı görmüş muamelesi ediyoruz.
  • son vuruş konusunda dünyanın en iyilerinden biriydi şüphesiz. "ceza alanı içinde sandalyede otursam yine gol atarım" vecizi vardır, kendine ne denli güvendiğini buradan çıkarmak mümkün.

    ateş ünal erzen'in galatasaray'a başkan yapılmaya çalışıldığı dönemdi yanlış hatırlamıyorsam, dediler ki jardel gelecek. o dönem denilson'un falan da adı geçtiği içün pek fazla ihtimal vermedik başta. portekiz ligini kasıp kavuruyordu, şampiyonlar ligi'nde fırtınalar yaratıyordu, kolay mıydı bu adamı ali sami yen'e çıkarmak? kolaymış meğer marka galatasaray olunca.

    başarılıydı, başarısızdı, koşmuyordu, götünü kaldıramıyordu, futbolcu vücudu yoktu falan.. bunlar teferruat ve göreceli ifadeler. milan'a deplasmanda 2 gol atan; real madrid'i uzatmada yıkan adama başarısız demek içün üzüm salkımı gibi taşşak da lazım ya neyse.. geçeyim. dönemin en popüler golcülerinden biriydi jardel, dedim ya portekiz'de ilah gibiydi, leblebi gibi gol atıyordu. ki türkiye'de de durmadı: ligde 24 maçta 22; şampiyonlar ligi'nde 12 maçta 5 gol attı. basın yemeseydi başını devamı da gelirdi muhtemelen, olmadı. gönderdiler memleketten. karşılığında sike sürülecek değeri olmayan 3 adam aldılar, şimdi ne adlarını hatırlayan var ne yüzlerini.

    kısa süren türkiye macerasında aklımda kalan ne milano'da dida'ya yaptığı bacak arası, ne glasgow rangers kalesinin köşesine ceza alanı dışından taktığı vole, ne de real madrid'e attığı skoru 2-2'ye getiren gol var.. erzurumspor maçıydı yanlış hatırlamıyorsam, 5 gol atmıştı o gün süper mario. hepsi güzeldi gollerin fakat sol kanattan yapılan ortaya arka direkte uçarak vurduğu bir kafa vardı ki al izlet altyapıdaki forvetlere; nerde durulur, nasıl, ne zaman ve nereye vurulur deyu.. ders verdi resmen. golcü benim deyu haykırdı.

    velhasıl, güzel adamdı bu karaoğlan. hatırası yeter.
hesabın var mı? giriş yap