• şehrin tüm trafiği, trafiğindeki kornaları, insanların küfürleşmesi, gürültüsü, pisliği, kalabalığı, sahteliği içinden marinaya girildimi bi anda dünya değişir. öncelikle en güzel tarafı tüm yukarda saydıklarımın yaşandığı yerde şehrin içinde olmasına rağmen bambaşka bi yermiş gibi olmasıdır.
    sakindir, sessizdir, yelkenlilerin ıskota halatları direklere vurdumu terapi sesi çıkartır. insanlar büyük tekne sahibi küçük tekne sahibi ayrımı olmadan birbirlerine her konuda yardım ederler. hırs gibi insan özellikleri mevcut değildir, herkes sakindir. kısacası marinalarda hayat sakindir. sessizdir.
    kendine has deniz kokusu vardır, yosunla birleşir fiber ve ahşap kokusuyla bütünleşir.
    iş stresinden vb kurtulmak için yüzlerce kilometre yol gitmeye gerek kalmamasını sağlayan yaşam alanıdır.
  • rocco granata'nin meshur sarkisi. sozleri icin bakiniz:

    mi sono innamorato di marina
    una ragazza mora ma carina
    ma lei non vuol saperne del mio amore
    cosa faro' per conquistarle il cuor
    un girono l'ho incontrata sola sola
    il cuotre mi batteva mille all'ora
    quando le dissi che la volevo amare
    mi diede un bacio e l'amor sboccio'

    marina, marina, marina
    ti voglio al piu' presto sposar
    marina, marina, marina
    ti voglio al piu' presto sposar

    o mia bella mora
    no non mi lasciare
    non mi devi rovinare
    oh, no, no, no, no, no

    o mia bella mora
    no non mi lasciare
    non mi devi rovinare
    oh, no, no, no, no, no
  • t s eliot'ın wasteland isimli eserini okumaya üşenen bezgin şiirseverler için yazdığı, kısa ve öz bir şiirin de adıdır. eserine bu ismi vermesinin sebebi gençlik yıllarında yatçılıga, yelken sporuna gönül vermiş olması değil, shakespeare'in pericles isimli oyunundaki marina (ki kendisi pericles'in sevgili kızı olmaktadır) karakterinden aldığı ilhamdır. bir de, t s eliot'ın ismini tersten yazıp son iki harfin yerini değistirirseniz, karşımıza "toilets" (ingilizce'de "tuvaletler") sözcügü çıkıyor, ama bunun konumuzla bir alakası yok, sadece benim ilkokul seviyesindeki mizah anlayışıma hitap eden gereksiz bir bilgi. e, buyrun, hep beraber şiirimizi okuyalım o zaman:

    marina
    (quis hic locus, quae regio, quae mundi plaga?)*

    what seas what shores what grey rocks and what islands
    what water lapping the bow
    and scent of pine and the woodthrush singing through the fog
    what images return
    o my daughter.

    those who sharpen the tooth of the dog, meaning
    death
    those who glitter with the glory of the hummingbird, meaning
    death
    those who sit in the sty of contentment, meaning
    death
    those who suffer the ecstasy of the animals, meaning
    death

    are become insubstantial, reduced by a wind,
    a breath of pine, and the woodsong fog
    by this grace dissolved in place

    what is this face, less clear and clearer
    the pulse in the arm, less strong and stronger--
    given or lent? more distant than stars and nearer than the eye
    whispers and small laughter between leaves and hurrying feet
    under sleep, where all the waters meet.

    bowsprit cracked with ice and paint cracked with heat.
    i made this, i have forgotten
    and remember.
    the rigging weak and the canvas rotten
    between one june and another september.
    made this unknowing, half conscious, unknown, my own.
    the garboard strake leaks, the seams need caulking.
    this form, this face, this life
    living to live in a world of time beyond me; let me
    resign my life for this life, my speech for that unspoken,
    the awakened, lips parted, the hope, the new ships.

    what seas what shores what granite islands towards my timbers
    and woodthrush calling through the fog
    my daughter.

    (what is this place, this province, this curtained earth?)
  • marina rus asıllı alman. evliydi. tamamen sıradan bir hayatı vardı. boşandılar. sorunları neydi bilmiyorum. boşandıktan sonra self-destructive işler yapmaya başladı. gizli gizli içiyordu, el çantasında saçma sapan içkiler oluyordu. sonra işini de bıraktı. bir gün öğrendik ki, münih'te, pavyon ayarı bir yerde konsomatris olmuş. müşterilere içiriyor, kendi de bu bahaneyle rahatça içiyor, bir de üstüne para kazanıyor. bu gidiş gidiş değildi, ama almanya’dayız, kimse kimseye müdahale etmiyor; bu onun menfaatine olsa dahi. biraz daha zaman geçtikten sonra öğrendik ki, ara ara hayat kadınlığı da yapmaya başlamış. bir haftasonu yanımıza geleceğini söyledi. bir diğer arkadaşım da buyur etti. gelir gelmez yemekler yapıyor, neşeli sohbetler ediyor. normal davranıyor, yalnız arkadaşım bunun çantasında yine şişe vardı dedi. alkol sorununu çözememiş. daha da beteri var ama. o haftasonu için buradaki bir genelevle anlaşmış. kerhanenin ismi de yusuf. akşam kalamıyor, çalışmaya gideceğim diyor. ciddi ciddi gönüllü olarak kadroya katılıyor haftasonu için.

    görüntüsü de değişiyor zamanla. intihar eder gibi içiyor. teni soluk, kansız, bembeyaz. çok yıpranmış bir yüzü var, bezginliği her halinden dışarı yansıyor. kısacık saçlarını bakır kızılı boyamış. teni daha da soluk görünüyor.

    marina, bazen gülme krizine girip, bazen hüngür hüngür ağlayarak bir hikaye anlattı:

    geçen zaman içinde bir sevgilisi oluyor bunun. adam polis üstelik. herif, bunun ne işle iştigal ettiğini biliyor. yasalar gereği gayri meşru faaliyetlerde bulunan biriyle birlikte olması yasak. adam marina’yı saklıyor herkesten. bir gün nasıl oluyorsa marina, adamı bir yerden almaya gidiyor, adamın da iş arkadaşları da orada. mecburen onlarla tokalaşıyor, tanışıyor ve muhabbeti uzatmadan oradan uzaklaşıyorlar sevgilisiyle. marina bu, hayatını bok etmeye and içmiş, boş durmuyor. bir sevgili daha yapıyor. yakışıklı, genç bir mühendis. bu, bizimkinin ne iş yaptığını bilmiyor. aşkları zaman içerisinde daha da kıvamlanıyor. marina, hem polisten ayrılmaya, hem de malum işlerinden uzaklaşmaya karar veriyor. alkol için tedavi görecek, arınacak ve mühendis sevgilisinin karısı olacak. hayalleri ışıl ışıl.

    mühendis ve marina bir akşam arabada sohbet ederlerken öpüşmeye başlıyorlar. sokak tenha. marina da afacan. işi ilerletiyor biraz. oynaşırlarken mühendisi kafa yana düşüyor, hırıltılar çıkarmaya başlıyor. kapılar kilitli. bir yandan adamı ayıltmaya çalışıyor, bir yandan kilidi açmaya çalışıyor. nevrotik de zaten. panik içinde çırpınıp, çığlıklar atıyor. bunu gören-duyan birileri oluyor, hemen yardım çağırıyorlar. yardım ekibi geliyor, arabanın içinde deli gibi çırpınan marina ile hareketsiz mühendisi çıkartıyorlar. mühendis kalp krizi geçirmiş. ölmüş gencecik adam oracıkta. adli olay sayılabilir diye polis de geliyor. bununla konuşmak için bir polis yanına yaklaşıyor, adını, doğum tarihini, işini, olayın nasıl olduğunu falan soruyor. bu da hem ağlıyor hem yalansız cevaplıyor. bir ara başını bir kaldırıyor bu, karşısındaki polis önceden sözünü ettiğim kısacık görüp tokalaştığı bir iş arkadaşı diğer sevgilisinin. birbirlerini tanıyorlar, adam marina’nın ne iş yaptığını falan öğreniyor orada. hiç bozuntuya vermiyor, tanışmıyorlarmış gibi davranıyor.
    ama tabii bu öğrendiklerini kendine saklamıyor. polis arkadaşına, yani marina’nı diğer sevgilisine de anlatıyor.

    polis bunu terk etmiş.

    haftasonu yine geldi. yine çantasında bir şişe, yine haftasonu çalışacak…
  • ancient dreams in a modern land adını verdiği yeni albümü 11 haziran 2021'de gelen prensesim. bir önceki albümüyle bilindik soundundan bir miktar uzaklaşmıştı fakat gerek man's world gerekse de bugün yayınladığı purge the poison şarkısına bakacak olursak baya the family jewels + electra heart karışımı bir albüm geliyor. yılın 4. ayı neredeyse bitmesine rağmen hala daha doğru düzgün albüm çıkmamıştı, marina 2021'i kurtarmaya geliyor diyebiliriz. *umarım lorde, rihanna, adele, beyonce, nicki falan da dönerler artık, özledik 2016 - 2017 zamanlarını mis gibi her hafta albüm çıkıyordu neredeyse.
  • yeni albümü görücüye çıkmış... tam bir electra heart ve froot ayarında bir albüm ile gelmiş yeniden. aynı hisler, aynı vibe. mükemmel. çok seviyorum bu kadını.
  • ancient dreams in a modern land albümü için sabırsızlandığım, libra queen.

    13 haziran'da albümün tanıtımı için online konser düzenleyecekmiş ve ben ön sıralarda yerimi alacağım.

    17 haziran'da ise totalde 4 seanstan oluşan bir meet & greet etkinliği var ancak biletler anında tükenmiş...

    kendisine yeni albümü için şimdiden tebriklerimi sunuyor, chart başarıları diliyorum.
  • denizlerin mavisi gözlerinden,
    dalgaların köpüğü tenine düşen sıcak,
    yine gülebilmek için akacak.
    inciler eteklerinde bebeğine sarılacak.

    bazı şeyleri hiçbir zaman hiç kimseye anlatmasam bile,
    unutmam...

    bildiğin gibi değil bu ömür,
    düşlerin içinden gerçek görünür.

    (bkz: gecegece)
  • hafta ici her sabah show tv de yayinlanan bir dizinin adi. trt1 in ana haber kusagi bu kadar dakik yayina giremez oylesine dakik ki insan killanmadan edemiyor bu diziyi hangi hatirli insan izliyor diye.
  • yabancı uyruklu öğrenci statüsündesbf uluslararası ilişkiler 2. sınıfta okuyan, dehşet güzel hatun. tipik rus. sarışın, yeşil gözlü... koridorda bununla yan yana yürürken insan komplekse kapılıyo "al bak bunlar ders notları. sen çektir fotokopisini bunların, ben kaçıyorum." diyesi geliyo insanın. yine de çok şeker ve tatlı bi insan.
hesabın var mı? giriş yap