• içilmesi veya içilememesi kişinin kendi tercihi olmalıdır.illegal yollardan temin edilmesi yerine devlet kontrolünde olması gerektiğini düşünüyorum.bu tercih devlet içinde yeni bir vergi getirisi olabilir.
  • hakkında çok yanlış bilgiler dolaşan bitkidir.

    evet efendim, birçok hastalığın yan etkisinin geçirilmesinde ve hatta tedavisinde kullanılabilir lakin senin torbacı ahmet'den aldığın esrar kimyasal maddelerle dolu ve direk kansere yol açıyor.

    etrafta abi bu beyne çok iyi geliyor, kanser hücrelerini öldürüyor diye içtiği şeyi yararlı zanneden bi sürü insan var.
    marijuanyı faydalı kılan içindeki thc'dir. amsterdam'da ya da orada burada satılanın içine kafa yapsın diye ayrı ayrı kimyasallar konuyor. saf olarak içildiğinde yararları olabilir ama mucizevi bir ilaç falan da değil.

    uzun lafın kısası medikal marijuana ayrı birşey, içi kimyasal dolu olan torbacıdan aldığın marijuana ayrı.

    ayık olun gençler.
  • yıl 2009 ya da 2010 hatırladığım kadarıyla, beşiktaş'tayım, pena müzik evi'nde cenk abi ile ayaküstü laflıyoruz. içeri genç bir kız girdi sonra:

    k: merhaba
    c: merhaba hoş geldin
    k: sizde marihina tshirtü var mı?
    c: içtiğimiz marijuana mı?
    k: hıı, evet.
    c: yok ya ne yazık ki.
    k: peki, teşekkürler iyi günler.

    c: (bana dönerek) bu gençlik çok bozdu ya!
  • --- spoiler ---

    hint kenevirinin tütün hali olan marihuana, abd’de ‘weed’ ya da ‘pot’ adıyla da anılıyor.

    uzun süren ‘narkotik’ kimliğinden sonra 1996 yılında california eyaletinin ‘tıbbi amaçlı marihuana içimine’ izin vermesiyle başlayan süreç 6 kasım 2012 seçimiyle yeni bir sürece girdi. colorado ve washington eyaletleri, keyif amaçlı marihuana içimini yasal hale getirmeyi kabul eden ilk eyaletler oldu.

    washington eyaleti ile washington dc karşı karşıya

    washington eyaletinde marihuana içilmesi, perşembe günü yasalaştı. yüzlerce kişi çarşamba gece yarısı seattle’ın ünlü space needle kulesinin önünde toplandı ve saatler tam 12'yi gösterip yasa yürülüğe girdiği anda marihuana’larını yakarak içti. ancak, marihuana içmek, washington dc merkezli federal hükümeti’nce hala yasak ve federal bir suç. washington eyaletinin yerel güvenlik güçleri ve şehir polisleri ise, marihuana içenlere, evlerinde ve özel mekanlarında içmeyi tavsiye etmekle yetineceklerini açıkladı. pasifik sahilindeki washington eyaleti ile atlantik sahilindeki başkent washington dc arasındaki hukuk mücadelesi, marihuana tartışmasının bundan sonraki gidişatından belirleyici olacak.

    aslında marihuana abd’de çok da marjinal bir şey değil. abd’nin son 3 başkanı da dahil her 3 amerikalıdan biri hayatında en az bir kez marihuana içtiğini kabul ediyor. her gün içen marihuanakoliklerin sayısı ise 5 milyonu geçiyor. ancak bütün bu yaygınlığına rağmen marihuana, hala gizemini koruyor. uzmanlar, bu bitkinin tıbbi olarak yarar ve zararları hakkında çok az şey bildiklerini itiraf ediyor. işte marihuana tartışması hakkında kısa bir brifing:

    marihuana, içeni nasıl ‘high’ yapıyor?

    amerikan literatüründe marihuana içiminde meydana gelen psikolojik ve biyolojik hal, ‘high’ kelimesiyle ifade ediliyor. marihuana bitkisini içen ya da çiğneyen kişinin kanına tetrahidrokanabinol ya da kısaca thc denilen madde karışıyor. kullanıcının beyninde ve iliğinde proteinleri aktif hale getiriyor ve bu da keyif, yüksek duyarlılık, ve keskin acıkma gibi kısa süreli psikoaktif etkiler gösteriyor. bu etki, yaygın kullanımının en önemli sebebi. halen abd’de 18 eyalette tıbbi gerekçeyle marihauan içimi yasal. colorado ve washington eyaletlerinin keyif amaçlı içimini de yasalaştırmasıyla ana akımda daha rahat konuşulup tartışılmaya başlandı. ve, kısa etkilerinin yanı sıra uzun vadeli etkileri merak konusu. carnegie mellon üniversitesi’nden jonathan p. caulkins, ‘’bu kadar yaygın tüketilmesine rağmen uzun vadeli etkileri konusunda şaşırtıcı oranda az bilgiye sahibiz’’ diyor.

    marihuana, eskiden beri zararlı mı görülüyordu?

    hayır. hint kenevirinin kurutulmuş hali olan marihuana, çin, ortadoğu ve hindistan’da uzun yüzyıllar boyunca ilaç olarak kullanıldı. ingiliz kolonisi döneminde 1830’lu yıllarda east india tea company’nin doktoru william o’shaughnessy tarafından ilk kez batı’ya getirildi. romatizma, tetanoz ve kuduz vakalarında kullanıyordu. abd’de de 1930’lu yıllara kadar ağrıkesici olarak doktorlarca hastalara reçetelerde yazılıyordu. ancak toplumda çok yaygın olarak kullanılınca o dönemde yeni kurulan abd federal narkotik bürosu tarafından ‘narkotik’ listesine alındı. büro, marihuana’nın, deliliğe yol açtığını, intihara sevkettiğini ve kontrolsüz şehvete yol açtığını iddia ediyordu karşı kampanyasında. büro’nun tarifiyle, marihuana içeni ‘mağara adamına’ çeviriyordu.

    bu iddiaların bilimsel dayanağı var mıydı?

    hayır. aksine aynı dönemde american medical association, karşı kampanya olarak marihuana’nın tedavi amaçlı kullanılabilir bir ürün olduğunu savundu. ancak narkotik büro’nun kampanyası baskın çıktı ve 1937 yılında ilk kez abd’de marihuanaya federal yasak geldi. 1970’lerde marihuana’nın medikal amaçlı kullanımı yeniden yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. ve 1996 yılında california eyaleti, medikal amaçlı marihuana kullanımını yasalaştıran ilk eyalet oldu. medikal marihuana hareketinin kurucu babası psikiyatrist tod mikuriya, marihuana’nın uyuşturucuların olumsuz etkilerine sahip olmadığını savundu. aksine, uyuşturucudan farklı olarak yaşam kalitesini yükselttiğini ileri sürdü.

    peki bu iddiaların bilimsel dayanağı var mı?

    onun da yok. sadece bir takım sosyal gözlemlere dayanıyor. ulusal uyuşturucu enstitüsü uzmanı susan weiss, ‘’alkoldeki kadar net veriler yok elimizde’’ diyor ama ekliyor: ‘’marihuana insan sağlığına yararlı bir içecek değil’’ bazı bilimsel araştırmalar, özellikle ergenlik çağı gençlerinde sık marihuana kullanımı ile depresyon, psikoz, huzursuzluk gibi ruh sağlığı rahatsızlıkları arasında ilişki tespit etti. yeni zelanda’da 10 yılı aşkın sürede gerçekleşen bir araştırma, haftada en az dört kez marihuana içen ergenlerin 18 – 38 yaşları arasında en az 8 iq puanı kaybettiklerini belirledi. araştırmalar, marihuana kullananların en az yüzde 9’unun bağımlı hale geldiğini ve marihuana kullananların işyeri kazaları, okula devamsızlık durumlarının kullanmayanlara oranla oldukça yüksek olduğunu da tespit ediyor. isveç’te 46 bin asker üzerinde yapılan araştırmada ise, seyrek kullanıcılarde bile hiç kullanmayanlara oranla iki kat daha fazla şizofreni geliştiğini belirledi. sürekli marihuana kullananların şizofreniye yakalanma oranı ise hiç kullanmayanlara göre 6 kat daha fazla. californialı marihuana hareketi temsilcisi fred gardner ise, ulusal uyuşturucu enstitüsü’nün marihuana ile ilgili sadece olumsuz araştırmaları derlediğini, yararlarını görmezden geldiğini savunuyor. gardner, marihuana ile sinir hastalıkları arasında bugüne kadar somut bilimsel tek bir delil bile bulunamadığını ileri sürüyor.
    santa flying high marihuana nedir? sağlığa zararlı mı? abdde tartışma nasıl başladı?

    colorado eyaletinin ‘keyif amaçlı’ marihuana içimini serbest bırakması, tartışmaya yeni bir boyut getirdi. (santa flying high)

    pozitif etkileri olarak ne dile getiriliyor?

    1999 tarihli institute of medicine araştırmasına göre marihuana, sinir ağrılarını orta seviyede kesiyor. aids hastaların iştahını açıyor. kemoterapi hastalarının bulantı ve kusmalarını azaltıyor. ancak, marihuana’nun diğer tedavilerden daha faydalı olduğunu gösterir bir delil de yok. marihuana karşıtları, adı medikal olsa da marihuana içicilerinin nerdeyse tamamına yakınının hasta kişiler olmadığını vurguluyor. örneğin colorado’da medikal marihuana izni bulunan 104 bin kişinin sadece yüzde 3’ü kanser hastası. yüzde 94’ü ağrılarını kesmesi için kullandığını belirtiyor. uzmanlar, bunların çoğunun, hastalıklarını uyduran ya da abartan marihuana bağımlıları olduğu görüşünde.

    peki neden marihuana’nın etkileri hakkında kesin bir görüş yok

    çünkü, tartışmanın başladığı 1930’lu yıllardan beri savunucuları da karşıtları da, bilimsel olmaktan çok politik bir saikle hareket ediyor. yasağın başladığı yıllarda marihuana’nın zararlarının çok abartılması, savunucularının, en masum bilimsel zarar ihtimali uyarılarına bile mesafeli durmasına neden oluyor. marihuana’nın etkileri hakkında bilimsel araştırmaların karşılaşacağı zorluklar da var. en önemlisi de, narkotik mücadele dairesi’nin (dea), ilaç firmaları ve üniversitelerin sonuçlarını araştırmak üzere marihuana kullanma izinlerini düzenli olarak reddediyor. colorado ve washington’daki yeni yasalar, ilk defa bilimadamlarına bu konuda sağlıklı bazı araştırmalar yapma imkanı sunabilir.

    --- spoiler ---
  • ekonomi bilimine göre yasak olan her madde gibi serbest olması gereken bir maddedir. yer: amsterdam üniversitesi, ders: principles of economics and business 1, konu: monopoli, oligopoli ve kartelleşme. hoca ders sonunda bu maddenin neden yasaklanmaması gerektiğini anlatır: "...sebep çok basit, polis her baskın dalgasında bu malı sokaktan çektiğinde tüketim(talep değil) ve arz bir süre düşüyor ancak daha sonra arz ve tüketim tekrar yükseliyor ve yükselirken fiyat da yükseliyor; denge fiyatının zaten çok üstünde olan malın fiyatı iyice yükseliyor; "tüketici fazlalığı" ve "üretici fazlalığı" düşerek dara kaybı artışına sebep oluyor, bu da ulusun zenginliğini düşürür..." öğrenciler alkışlar ve ders biter.

    edit: bir iki noktalama ve dara kaybı-deadweight loss çevirisi için @jellenmis balik'a teşekkürlerimi sunarım
  • neden bu kadar abartıldığını anlayamadığım bitki. tamam içince kafa yapıyor ama neden bunu içenler kötü damgalanıyor?
    öyleyse o çok gelişmiş avrupa ülkelerinden hollanda'nın yarısı esrarkeş, serseri, kötü aile çocuğu vs.
    hayır öyle değil. amsterdam'da 350'ye yakın coffeeshop var mesela. ben bir kez olsun kriminal bir olay görmedim. polise soru sorarken joint saran insanların olduğu bir yer orası.
    gel gör ki istanbul'da bu kadar coffeshop'u açsan, bir günlük bilanço en az 200 ölü diyorum ben. çünkü bu millet içince başkalarına zarar veriyor. bu yüzden esrar, marijuana vs. kötü bir şekilde yaftalanıyor.
    yoksa önümüzde hollanda gibi bir yer var, kolombiya var, peru var. adamlar sarmadan duramıyorlar, günde beş altı tane içeni var. ama efendi gibi içiyorlar.
    velhasıl, demek istediğim odur ki, marijuana, esrar o kadar da iğrenç bir şey değildir. zararlı mııdr? evet. mc donalds'dan daha mı zararlıdır? benim gözümde eşittirler.
  • türkiye'yi kurtaracak olan bağımlılık yapan maddedir.
    bugün fethiye, çeşme ya da kuşadası gibi pilot bir bölge seçilse ve yasal olarak kullanıma sunulsa, inanılmaz bir turist akınının yanında inanılmaz bir döviz girdisine sebep olacaktır. o ilçeler batılı ve ortadoğulu turistler için amsterdam'dan çok daha iyi bir alternatif olacaktır.

    deniz, kum, güneş.. millet içip içip amsterdam parklarında götü donarak bayılacağına mis gibi ege sahillerinde güneşin batışını izleyerek takılacak. türklere satılmasın arkadaş maksat döviz girdisi olsun dolar 2 liraya düşsün, gavurlar ve araplar zehirlensin bizde iphone 10 alalım, vizyonumuz bu..
  • geleneksel marijuana guzelleme etkinliklerine hosgeldiniz sevgili yazarlar. ılk olarak ben weedin yasal oldugu bir eyalette yasiyorum ve kirk yilda bir hala icerim ama eskiden cok icerdim (bagimlilik yapmaz ya diyenlere burdan siktir git diyorum). fiziksel bagimlilik yapmaz ama psikolojik bagimli yapar. eskiden weed icip oyun oynuyorsaniz o oyun zevk vermez, izlediginiz dizi zevk vermez, kafaniz guzelken yarim kilo paketi bitirdiginiz oreo zevk vermez.

    ben weed duzenli icip tembel olmayan, pasakli olmayan, hayatta basarili insan gormedim. eskiden bizde ot cok iyi kanser hastalari bidi bidi diye konusurduk ama baktik arastirdik bos muhabbet bu isler. anxiety , kanser ,agri kesici icin yararli olan sey cbd ve hic yan etkisi yok. obur taraftan thc kafa yapmaktan baska bir olayi yok ve yan etkisi yok diyenler gene iyi kafadalar *

    marijuana icenlerin icmeyenlere gore sizofreni olma ihtimali 6 kat daha fazla.
    https://www.sciencedirect.com/…ii/s0140673687926201

    erkeklerde ostrojen artisi ve gynecomastia ihtimali

    harmon j, aliapoulios ma. gynecomastia in marihuana users. n engl j med. (1972)
    harmon jw, aliapoulios ma. marijuana-induced gynecomastia: clinical and laboratory experience. surg forum. (1974)

    testosteron azalmasi

    gorzalka bb, hill mn, chang sc. male-female differences in the effects of cannabinoids on sexual behavior and gonadal hormone function. horm behav. (2010)
    list a, et al. the effects of delta9-tetrah

    tembeller icin bir kac kaynak :

    https://www.sciencedirect.com/…pii/0022519383902552

    https://www.sciencedirect.com/…ii/s0960076013002732

    https://search.proquest.com/…1?pq-origsite=gscholar
  • anneannem alzheimer hastası ve artık hastalık çok ilerlediği için iki ay önce annem, köye taşınma kararı aldı. bu sıralarda uzak topraklardan bir arkadaşım annemin nasıl olduğunu sorunca, anneanneme baktığını ancak annemin de çıldırmak üzere olduğunu söyleyerek biraz dertlendim.

    anneanneme kekle marijuana vermemizi önerdi ve bitkinin içerisindeki thc* maddesinin bu hastalığı durdurma veya yavaşlatma potansiyeli olduğunu söyledi. biraz araştırdım ve iş geldi annemi ikna etmeye...

    arayıp bu maddenin beyin üzerindeki etkilerinden biraz bahsettim. bitkinin de hafif sakinleştirip keyiflendirebildiğini ama bir nevi passiflora gibi düşünebileceğini söyledim. bitkinin adını mesaj atmamı istedi ve o gün için konu kapandı.

    meğer güzel annem çoktan ikna olmuş ve ertesi gün o aktar senin bu aktar benim demeden marijuana aramaya çıkmış. günün sonunda benim telefon çalıyor tabii, konuşma şu şekilde:

    b: ben
    a: annem

    b: efendim anne
    a: bana esrar mı öneriyorsun?
    b: neden anne?
    a: aktar söyledi.
    b: aktara mı gittin!?!?
    a: ot dedin, bitki dedin!*
    b: ya anne abartmış o aktarlar...
    a: onu sana öneren arkadaşın kim?
    b: ingiltere'den bir arkadaş anne
    a: bir daha onunla görüşmeyeceksin.
    b: anne güldürme beni.
    a: denedin mi yoksa?
    b: ahah ya anne yok*
    a: doğru söyle?
    b: gerçekten denemedim.
    a: deneyecek misin?
    b: öyle olsa anneannemi mi kobay seçerim?
    a: deneme!
    b: tamam.
    a: söz ver?
    b: söz :))

    annem benim*
  • sanırım sözlükteki tüm başlıklar içerisinde en çok cehalet içeren entryleri bulunduran madde. basit google aramasıyla bulunabilecek sonuçlar hakkında ahkam kesen dallamalarla dolu bu başlık. yalnız hayatında hiç içmemiş ama kulaktan dolma bilgilerle gelip yazanlardan daha çok, “ben x sene içtim, az daha götümü veriyordum çok zararlıdır” diye ahkam kesen dallamalar var ya. bunlar gibi insanları hayatınızın hiç bir döneminde yanınıza yaklaştırmayın gençler. bu hayat deneyimi falan değil, bu o adamın ne kadar dalyarak biri olduğunun kanıtıdır sadece.
hesabın var mı? giriş yap