mammoth
-
çok hüzünlü bir dimitri vegas şarkısı.
-
bünyede 21 grams ile babel tadı bırakmış film.
yani farklı yer/konumda birçok insanın ortakyazgısı...
doktor, fahişe ya da bakıcı da olsan; aynı eşiklerden, benzer acılardan geçiyorsun.
annelik içgüdüsü. yetersizlik hissi. -
interpol'den gelsin. paul banks'in "ooh, right on" dedigi yerde genc kizlar ucer beser bayiliyorlarmis, ben bilmem. stella da kanalizasyona dusmus zaten.
spare me the suspense
spare me the suspense
i got the current suit, but i’m heaven sent
so spare me the suspense
just spare me the suspense
hey lady, wait
i so hope you try
you’re late, baby froze in the night
below that, you said bye
so call in the kid night
alone, you can’t make amends
now won’t let you sit by
so call in the kids
now we should dance like two fucking twins
just spare me the suspense
there are seven ancient pawn shops along the road
and the seven aging daddies you may want to know
ooooh, right on
lady rain
oh baby, i can’t deny
i gotta taste, a taste, a taste and it’s time
but i won't let you sit by
so call in the kids
now i’m alone, you can’t make amends
now i won't let you sit by
but so call in the kids
now that’s enough with this fucking incense
just spare me the suspense
there are seven ancient pawn shops along the road
i know seven aching daddies you may want to know
when you’ve played your heart out
it paid eternal route
ooooh, right on
wait, baby froze in the night
lay, there’s a hole in the sky
no haste, no lesson to lie
gotta taste that i can’t deny
and you wait 'til you know that it’s time
you wait ‘til you know that it’s time
you wait 'til you know that it’s time
you wait ‘til you know that it’s time
you say that you said black lies, do you know?
you say that you said black lies -
bu film önce gael garcia bernal in varlığından ötürü mü babel i çağrıştırdı bana diye düşünürken baktım ki aynı ögelerin çoğu bu filmde de mevcut. velhasılıkelam fena film değil. çoğunlukla diken üstünde oturma pozisyonunda kötü bir şeyler olacağı beklendiğinden, "zevkle izlenebilecek bir film" denilemez yoksa film de müzikleri de gayet başarılı kanaatimce.
--- spoiler ---
"birlikte uyuyorlar sadece."` :anneannenin söylediği bu ya da buna benzer cümle`
ah be anneanne... ah be kadın... hemen öncesinde ettiğin onca adamakıllı sözden sonra bu oldu mu şimdi... bir sinema salonu dolusu insan anladı akabinde neler olacağını... ah be...
--- spoiler --- -
-
adını şarkının başında cıyak bir şekilde gelen mammoth mammoth maaa mammoth seslerinden alan dimitri vegas & like mike şarkısı. tomorrowland 2012'nin en çok dikkat çeken ve en gaz şarkıları arasında yer almaktadır. zaten internet üzerinde tomorrowland'de çalınan kaydı dışında başka bir versiyonu da yoktur. özellikle "that's? right tomorrowland.. you are young, you are beautiful and you deserve all the fasc around this festival." sözlerinden sonra şarkının girişi efsanedir.
insanı delirten canlı videosu:
http://www.youtube.com/watch?v=ey0vgxyxwzk
extend versiyonu:
http://www.youtube.com/watch?v=xqflwjgj9xq -
bu film üç başlık altında değerlendirileiblir.
öncelikle; moodysson'ın hollywood'a kaydığı yönündeki görüşler bu film için geçerli değildir. zira yapımcılar avrupa hatta isveç vatandaşıdır. ayrıca amerika senaryo gereği kullanılmıştır. amaca hizmet amaçlı.
ikinci olarak, moddyson'un sinemasının olgunlaşması. ses, görüntü kalitesinin artışı ve prodüksiyonun nispeten büyüklük açısından hollywood kalitesindedir. ama önemli olan olgunlaşmasıdır. asiliğini bir kenara bırakıp "herkesin" anlayacağı dilden çekmeye karar vermiştir filmini. ama belirtmek gerekir ki fucking amal, together, lilja 4 ever, a hole in my heart ya da conteiner değildir bu film. tokat gibi çarpmıyor. ani değil. sert değil. ama sindire sindire anlatıyor. size iyi gelir mi bilmem. ama bu filme "carrier killer" diyenlerin a hole in my hearta "carrier killer" diyenlerden az olduğuna eminim. tüm filmlerini izlediğim bu adamın bu kadar çabuk durulmasını beklemiyordum yine de.
üçüncü olarak; arriaga, innarutu benzerliği aşikar bir hikaye var karşımızda. nesli tükenmek üzere olan insan nesline bir çağrı niteliğinde film. diyor ki : herkes kendi evinde. herkes kendisine ait olanların yanında iyidir. bu öyle olmalıdır. başkasına anne olmamalısın, başkasının kollarında sıkıntını gidermemelisin. ama amerikalıysan problem yok. nasılsa herşey sonunda düzeliyor. ispanik ya da filipinliysen telaş et.
ben fazlasıyla sevdim filmi ama moddyson'un bakışının değiştiği aşikar. ama bu beni rahatsız etmedi. -
--- spoiler ---
uzun bir aradan sonra bana gael garcia bernal'ı hem de yanında michelle'le* izletip sevindiren film olmuştur. müzikleri harikadır. sophie nyweide nasıl tatlı bir kızdır, bana tip itibariyle suri cruise'u hatırlatmıştır ve aynen öyle bir kız doğurma isteği uyandırmıştır.
filme gelince en başından itibaren bir gerginlik oluştu nedense izlerken, baştaki mutlu aile, bir şeyler olacağı belliydi.. ama ortalara doğru filmin akışına alışmışken bir anda her taraftan vurmasını beklemiyordum. bir de hepsini geçtim çocuk olmak ne kadar acayip, ne kadar hassas, hele bir de çocuğunun olması, o sorumluluk duygusu daha da acayip.. filmdeki çocuklara üzülmekten ne olduğumu şaşırdım.
arada açıp izlemek lazım bu filmi, sonra şöyle bir silkelenip yeniden hayata dönmek lazım. gerçekleri daha iyi görebilmek adına, belki görüp daha iyi kararlar alabilmek adına..
--- spoiler --- -
(bkz: ne diyem mahmut mu diyem)
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap