• milliyetçi bulgarlar tarafından müstakil bir dil olarak kabul edilmemektedir. onlara göre makedonca diye bir dil yok. zaten onlara göre makedon diye bir millet de yok ve makedonca bulgarca'nın bir lehçesi.

    bu yüzden bulgar milliyetçi siyasetçiler, "hepimiz bulgarca konuşuyoruz. ab'nin resmi dilleri arasında makedonca diye bir dil yer alamaz" bile demekteler.

    ancak bulgaristan ve makedonya 1999'da bir protokol imzalamışlar; bulgaristan makedonca'nın varlığını ve makedonya ab'ye girdiği takdirde makedonca'nın birliğin resmi dillerinden biri olacağını kabul etmiştir.

    ***
    aslında bulgar milliyetçilerinin tezi doğru olmasına doğru. makedon etnik kimliği bulgar kimliğinden ayrılarak kuruluyor 19. yüzyılda. dil de öyle. yani bir tür inşa edilmiş ulus ve dil. bu yaklaşım ise biraz geriye gidince bulgar ve bulgarca'yı da kapsıyor. yani bize, "ya ikisini inkar et ya ikisini kabul et demek" düşüyor.

    yani sözün özü milliyetçilik her yerde aynı: cehalet, çarpıtma, işine geleni kullanma, kibir.
  • alfabetik temeli kiril olan ve balkanlar'da makedon ulusu tarafından kullanılan bir slav dilidir. zaten kiril alfabesini bulan kiril ve metodil kardeşler de bu ülkede ki en güzel yerlerden biri olan ohrid şehrinde yaşamışlar.

    bulgarca ve sırpça'ya benzediği için bu dili konuşarak "eski" yugoslavya ülkelerinde ve bulgaristan'da yolculuk yapabilirsiniz.
  • içinde bol miktarda türkçe kelime içeren dildir.

    önceden okuduğum bir yükseklisans tezinde 4600'e yakın sayıda türkçe kelimenin makedonca'da yer aldığı belirtiliyordu. düşününce gayet normal bir durum. 500 yıldan fazla süre boyunca osmanlı egemenliği altında kalındığından, böyle bir etkileşim kaçınılmaz.

    makedonya'ya gittiğim zamanlarda gözlemlediğim ve duyduğum kadarıyla makedonca'ya nüfuz eden kelimelerin birçoğu vaktiyle günlük yaşamın içinde olan konularda yoğunlaşıyor. örneğin, ev içinde kullanılan malzemeler, yemek ve tatlı isimleri, meyve ve sebze isimleri, giyim eşyası isimleri. bu listeyi olabildiğince uzatabilirim ama fikir vermek adına yastık, yorgan, kaşık, tepsi, masa, cezve, ibrik; patlıcan, musakka, sarma, yufka, börek, ayran, dolma, rakı, kebap; baklava, şekerpare, tulumba; çanta, pabuç, yelek gibi kelimeleri örnek olarak vermek istiyorum.

    işin ilginç tarafı, dillerindeki kelimelerin kökenleri hakkında fazla bir bilgiye sahip değiller. muhtemelen, milliyetçi unsurları ön plana çıkarmak adına osmanlı'nın yansımalarını geri planda tutmaya çalışıyorlar. ortak kelimeleri karşılıklı olarak aradığımız bir konuşma esnasında bir makedon arkadaşımın: "oh god, our language sucks!" demesi halen kulaklarımdadır.

    yalnız şu da bir gerçek ki türkçe kelimelerin kullanımı yeni nesillerle birlikte azalıyor.. bizzat makedonların ağzından: "bu kelimeyi babaannem, annaannem kullanırdı veya annem, babam kullanır ama biz kullanmıyoruz" dediklerini sıkça duydum..

    son olarak, makedonca'da türkçe etkisi hala bu kadar fazlayken, benim gibi makedonya'ya yolu düşenler olur da dertlerini ingilizce anlatmakta zorluk çekerlerse, onlara tavsiyem bir de türkçe'sini denemeleri yönünde.. eminim ki, her 2 durumun 1'inde türkçe sizi kurtaracaktır.
  • makedonlarin dili. uzun bir sure boyunca bulgarcanin bir lehcesi oldugu iddia edilmis, bulgarca ve sirpca karisimi, icinde turkce kelimelere bolca rastlanan dil.
  • konusuldugu cografyanın ismiyle anıldığından yanlış anlamalara sebep olabilen bir güney slav lehçesi. makedonya'da m.ö. 9. yüzyıldan önce konuşulan ve yine aynı isimle anılan dil, aslen eski yunanca ile yakın akrabaydı. ancak, daha sonra yunanca'nın hakimiyetiyle ortadan kalkan bu dilin içerik değil ama isim mirasını, slavlar bölgeye akınca, aslen daha öncekiyle akraba olmayan bu güney slav lehçesi almıştır.
  • 2 ağustos 1944 tarihinde makedonya cumhuriyeti'nin resmi dili olarak kabul edilmiştir.

    başlangıçtan itibaren bulgaristan ve yunanistan tarafından varlığı resmen kabul edilmemiştir. zira, bulgarlar uzun süre makedonca'nın bulgarca'nın bölgesel bir ağzı olduğunu iddia etmiştir. yunanistan ise, makedonca'nın yunanistan'ın kendi toprakları içerisinde makedonya olarak adlandırdığı bölgede konuşulan yunanca'nın ismi olduğunu iddia eder. ancak, yunanistan bu düşüncesinden zaman içinde sapmazken, 1999 yılında bulgaristan makedonca'nın bağımsız bir dil olduğunu resmen tanımıştır. yine de, bulgaristan, makedonya cumhuriyeti sınırları dışında konuşulan dili halen makedonca olarak tanımamaktadır.
  • annemin sular seller gibi konuştuğu dil. hatta 6 yaşına kadar etrafında türkçe konuşan olmadığı için makedoncası daha iyiymiş.
  • dokuzuncu yüzyılda yazı dili olarak gelişmeye başlamasına rağmen, bazı balkan slav ülkeleri tarafından yüzyıllarca inkar edilip; yasaklanmış ya da dillerinin bir ağzı olarak gösterilmeye çalışılmış dildir.
    oysa makedonca; rusça, sırpça, slovence, bulgarca gibi slav grubu dillerinden biridir. bu dil beşinci yüzyılda balkan yarımadası'na yerleşen slav obaları arasında oluşmaya başlamıştır. balkan dillerinin etkisiyle, daha doğrusu balkan dilleriyle ilişki kurarak gelişen makedonca, onbeşinci yüzyılda yazı dili olarak da varlık göstermiştir. osmanlılar döneminde de türkçe'nin etkisinde kalmıştır.
  • dil değil adeta işkence allahın belası. öğrenicem diye kaç sene anam ağladı hala beginner seviyedeyim.
    hacı isimlere cinsiyet vermişsiniz eyvallah. sessizle biterse eril, -a ile biterse dişi, -e ve -o ile biterse nötr. buraya kadar tamam. peki sonu -nost ile biten isimler niye dişidir hacı? "cudiya" -a ile bitmesine rağmen niye eril? çoğullarda niye sonuna sadece -i koyup bitirmiyoruz mesela? yok erilse -a koy hem eril hem tek heceliyse -ovi ya da -evi koy. -o ile bitiyorsa ama erilse -vtsi koy. nötr isimlerde -e ile biten kelime varsa -e düşer -inya gelir ama "dete" kelimesine "detinya" değil "detsa" demen lazım. niye abi? mantığı ne bunun? yine -e ile biterse ama -e harfinden önce -tsı, -i, -št ya da -ny harfleri gelirse -e düşer ve -a gelir falan filan ebenin örekesi bu ne lan?! ben cümle kurarken kelimede -e harfinin yanında ne var diye mi düşünücem sürekli? bak artikellere hiç girmiyorum bile haa. "-ot -ta -to -te"ler beynimde toplanıp birbirine sürterek kıvılcım çıkartıyor. acayip zor yaa.
  • domates'e patlıcan denen fantastik bir dil.

    not: patlıcan'a crno patlıcan * deniyor.
hesabın var mı? giriş yap