• öyle bir kişi veya topluluk düşünün ki,
    ezilen, öldürülen, baskıya uğrayan olsun.

    eline sopayı geçirince aynısını o yapsın.

    çelişkiler yumağı bir kelimedir mağdur.
  • ceza hukuku bağlamında terazinin bir kefesi. öbür kefe için faile, teraziyi elinde tutmuş olan içinse justinianus'a uğramak gerekiyor...
  • ceza hukukunda suçun pasif süjesi. ayrıca, suçtan zarar gören ile karıştırılmaması gereken kişi. (bkz: szg)
  • haksizliga ugramis..
  • mağdur demek haksızlığa uğramış insan demek. gaddar birinin kötü muamelesine maruz kalmış, kendisine acımasızca davranılmış kişi demek. özlük hakları göz göze çiğnenmiş kişi demek.

    bu aralar kim mağdur kim değil tartışılıyor ve birinin mağdur olarak kabul edilmesinin geçerli ölçütleri. hatta yarışma açılacak durumda: kim daha fazla mağdur? hangimiz daha çok acı çekti? kim daha çok tahakküme katlanarak bugünlere geldi?

    28 şubat sonrası mağdurun zalimleşmesi, mazlumun psikopatolojisi minvalinde bir makale yayınlanmıştı. zamanında haksızlığa uğrayanın şimdi haksızlık yapmayı kendinde hak bulmasından ve mazlumken güç ele geçince zalim olmasından, mağdurken yine güç eline geçince gaddar olmasından bahsediyordu. hatta yazı kapalı biçimde iktidarın öğrenilmesine getiriyordu işi.

    lakin benim aklıma takılan bir şey var. diyelim ki biri zamanında haksızlığa uğradı. sonra başka zamanda bu biri haksızlık yaptı. ikinci hali birinci halini değiller mi? artık onun haksızlığa uğradığı durum geçerli sayılmaz mı?

    ve bu biri bir topluluk olduğunda o topluluğun güç kazanmışları diğerlerine haksızlık yaptığında o topluluğun bireylerinin yaşadığı haksızlık artık dikkate alınmaz mı?

    diyelim ki 3 kadına tecavüz edildi. bu 3 kadından biri bu tecavüzü merkeze alarak kendinin yapmadığı pek çok şeyi gerekçelendirdi. primer olumsuzdan sekonder kazanç elde etti. bu durum bu kadının tecavüze uğradığını değiştirir mi ve yine bu durum diğer kadınların tecavüzleri hakkında artık haksızlık iddiasında bulunmalarını mı getirir?

    türkiye kamusal alanında bol bol kullanılan bu mağdur öznesinin özneliği acep bir gün akıllara gelir mi? yoksa kim haklı olmak istese bu özneyi nesneleştirir mi? yoksa bireylerin hak ve özgürlükleri her daim toplulukların çıkarlarına göre yeniden tanzimlenir mi?

    (bkz: tanzim)
  • evinden balya balya para çıkabilendir. kıyamam
  • "bazı insanlar mağdur olur; çünkü mağdur edilmelerine ses çıkarmazlar..." bazı insanlar mağdur olur; çünkü mağdur olma halini iyi kullandıklarını zannederler.
  • gadre (zulüm ve haksızlığa) uğrayana denir.

    tüm zulüm ve haksızlıklar yüce zât'ın celal tecellileridir. bu bakımdan mağdur kişi celali bir tecelliye uğramış demektir.

    zalim ve cahil attığı taş ile aynayı (özdeki ilahi bütünlüğü) kırmıştır. bu sebeple o gerçek anlamda ilahi öfke ve gazaba uğrayacaktır.

    bu dünyada mağdur olanlar ise uğradıkları celal tecellisine sabır etmek ile ahirette zararları tazmin edilecek ve cemal-i ilahi ile taltif edileceklerdir.

    arif kişi zulme uğramaktan değil zulmetmekten korkar. zalim ve cahil ise geçici bir tecelli karşısında ebedi bir cezaya mahkum edilir.

    bu âlemde ne yapılırsa ayniyle sonsuza kadar yankılanır. bundan kaçmak mümkün değildir.

    ek:

    gadre uğrayan kişinin hakkını araması ve zalime karşı harekete geçmesi (özü tekrar birlemeye ve bütünlemeye çalışması) ise ilahi bir emirdir. kişi gücü nispetinde bununla vazifelidir. ancak haddi aşmamak ve aslında gerçekte kimin tarafından ve ne için gadre uğradığını bilmek kaydıyla.
  • mevzu ne olursa olsun, mağdur olmadığını bile bile sırf bir takım şahsi tatminleri ve dengesizliklerinin gerekçesi gibi görünmesi için mağdur olduğuna inanan, etrafındakileri buna inandıran, kendisini mağdur ettiğini iddia ettiği insanı dahi şekilden şekle sokup yapmadığı şeyleri üstlenmeye sevk eden, özür dileten, yalvartan insanın elinden o mağduriyeti alsanıza bi.
    sonra da izleyin geriye ne kalıyor.
  • hiç bir kabahati olmadığı halde itin götüne sokup çıkarılan kişidir.
hesabın var mı? giriş yap