• ben hayatımda bu kadar net ve standart bir şekilde iyi oynayan futbolcu hatırlamıyorum. (son 20-25 sene) mevkisinin en iyisi olmayabilir ama adamın sürprizi yok. her maç belli bir seviyede kendinden emin bir şekilde oynuyor. yıllardır çok iyi denen benzer oyuncular bir maç iyi oynayıp üç maç sıçışlarda oynarken modric hep bir çizgide asla altına düşmüyor. ve bu adam şu an 37 yaşında. hırvat değil ispanyol olsaydı çoktan heykeli dikilmişti.
  • futbolculuğunu bilmem ama kendisinde tam bir matematiğe kafası basan fen lisesini kazanamayıp anadolu lisesi okuyan bir tip var. her an "mat2'den kaç net yaptın kanka" diyecek gibi bakıyor.

    edit: şunu da iliştireyim madem (bkz: volkan babacan/@zanozan)
  • luka modric olmak fazlasıyla güzel bir duygu olmalı…

    37 yaşındasınız. mevkinizde oynayan ve efsane diye nitelendirilen tüm oyuncular bu yaşa geldiklerinde ya para için çin'e, katar'a gitmişler, ya da futbolu bırakmışlar. siz ise türkiye ligi için bile yaşlı sayılan bu yaşta dünyanın 1 numaralı turnuvasında sahadaki herkesi “outclass” ediyorsunuz. sizin dışınızdaki oyuncular sizden bir sınıf aşağıda gözüküyor. varlığınızla ve izlemeye doyum olmayan performansınızla domine ettiğiniz maçta dakika 87'yi gösteriyor. numaranızı değişiklik tabelasında görüyorsunuz ve kenara yöneliyorsunuz. anfield gibi bir deplasmanda siz çıkarken liverpool taraftarları 2-5 yenildikleri maçta sizi ayakta alkışlıyorlar.

    luka modric olmak işte böyle bir şey. çoğu futbolseverin babası veya dedesi tarihteki özel futbolcuların özel anlarını anlatmıştır ya hani, ben de modric dendiğinde bu anı anlatacağım.
  • az önce öyle bir pas attı ki yarın akşam 11-12’ye halısaha maçı ayarlamak zorunda kaldık.
  • sanki ansızın köşeyi dönüp bana; “ya amcaoğlu işte bizim de giresun’da 10 dönüm fındıklığımız var allah’a şükür mahsül iyi geldi bu sene de.” diyecek gibi duran futbolcu.
  • uzun saçlı ve eşarplı hâli babaanneme, kısa saçlı ve eşrapsız hâli yine babaanneme benzemektedir. kendisi babaannemdir.
  • futbol modrice bir dünya kupası borçlu. messi yarrağımı yesin.
  • 2011 yılında istanbul atatürk havalimanı'nda free shop'ta kasiyerlik yaparken türkiye'yi deplasmanda 0-3 yenen hırvatistan milli futbol takımı, teknik direktör slaven bilic dahil alışverişten sonra benim kasamda ödeme yapmışlardı.

    modric para üstü olarak verdiğim 8 avroyu bahşiş olarak bana vermişti. bahşiş almamızın yasak olduğunu söylediğimde de "o zaman sana borç olarak veriyorum" demişti. m&m's paketini açıp yarısını bana vermişti. fm'den tanıdığım genç bir yetenekti ve o anda inanılmaz bir sempati duymuştum ki hala duyuyorum. mağlubiyeti unutturmuştu bu hareketi.

    8 avro borçlu olduğum futbolcudur.
  • dinamo zagreb'de oynarken sinan engin modric'i izlemeye gitmiş, sonra da bunun gibi türkiye'de dolu topçu var diye geri dönmüştü. bu iş asıl modriç için hayırlı olmuş. yolu buraya düşse transferin son günü ibb'ye bedelsiz kiralandığını okurduk bir gün. o dönem modric'in yerine delgado gelmişti beşiktaş'a. girdik konuya hadi onu da anlatalım. basel başkanı biz delgado için 1.5 m euro'ya mönchengladbach ile söz kesmişken türkler gelip 5 m euro nakit teklif yaptılar demişti. başkan teklif acaba 500 bin euro mu yanlış mı yazmışlar diye sordurtup teklifin gerçekten 5 m euro olduğunu duyunca apar topar buraya yollamış delgado'yu. hey gidi 1 günde batmadı beşiktaş.
  • bugün futbolun zirvesinde bir maçı 36 yaşında domine ettiğini görünce aklıma istemsizce arda turan geldi.
    euro 2008'in genç yetenekleri olarak birlikte parlamışlardı. modric arda'dan bir yaş kadar da büyüktü. bugün arda nerede o nerede. profesyonellik ve iş ahlakının ne demek olduğuna dair çok hoş bir örnek.
    edit : imla.
hesabın var mı? giriş yap