• osmanli donemi esnaf, zanaatkar ve tuccarlarin olusturduklari yapi.
    1638 bagdat seferi oncesinde, sefer hazirliklari dahilinde 4. murad in emri ile cikarilan raporlara gore 46 bolum altinda 743 adet lonca bulunmaktadir.
    evliya celebi seyahatnamesinde bu loncalarin olusturdugu alayin buyuk bir karnaval olusturdugu ve istanbul da yapilmis tum zamanlarin en buyuk alay ini 4. murad in alay koskunden nasil seyretttigi uzun uzun anlatilir. siralamak gerekirse:

    1. bolum
    subaslari, ic oglanlar ve acemi oglanlar, arayicilar, mezar kazicilar, lagimcilar, onculer, kazmali agalar.
    2. bolum
    asesbasi, sehir subasisi, cellatlar, muflisler, gece bekcileri
    3. bolum
    seyhler, imamlar, vaizler, bas imamlar, muezzinler, dervisler, din ogrencileri, sufiler, kadilar, mollalar, kuran tefsircileri, hadis aktaricilari, cami yonetici ve gorevlileri, naatcilar, seyyidler, serifler, hafizlar, dilenciler, sancaktarlar, kuryeler, katipler, sarraflar, sairler, sarkicilar, muneccimler, remilciler, meddahlar, olum habercileri, olu yikayicilari, ogrenciler.
    4. bolum
    hekimbasi ve hekimler, goz hekimleri, goz damlacilari, macun imalatcilari, eczacilar, cerrahlar, deliler
    5. bolum
    ciftciler, bostancilar, ascilar, sebze saticilari
    6. bolum
    firincilar, cadir kurucular, mesaleciler, deve suruculeri, tahtirevancilar, yamaklar, tuzcular, sakalar, degirmenciler, un tuccarlari, supurgeciler, nisastacilar, cuvalcilar, kalburcular
    7. bolum
    karadenizli gemiciler, kalafatcilar, ustupu yapanlar, ustupu satanlar, marangozlar, urgancilar, kandilciler, yelkenciler, ziftciler, katrancilar, serenciler, tulumbacilar, pusulacilar, kumsaatcileri, haritacilar, gemi kurtaricilari, hububat tuccarlari, karadeniz tuccarlari ve dalgiclar
    8. bolum
    akdeniz li gemiciler
    9. bolum
    misirli tuccarlar (misir carsisi esnafi)
    10.bolum
    kasaplar, mezbahacilar, yahudi kasaplar, mandiracilar, agilcilar, egrekciler, sutculer, sigir celepleri, peynir saticilari, cokelek saticilari, barutcular, mumcular, cobanlar, aslan bakicilari, ayicilar
    11. bolum
    ascilar, koyun ve keci celepleri, tutkalcilar, iskembeciler
    12. bolum
    yoksul ascilar(seyyar ascilar), serbetciler, agdacilar, salepciler, karcilar
    13. bolum
    helvacilar
    14. bolum
    balikcilar, istiridyeciler, balik saticilari, balik pisiricileri
    15. bolum
    tuccarlar. esnaflar, zanaatcilar, saray eminleri
    16. bolum
    bakkallar, yagcilar, pastirmacilar
    17. bolum
    meyveci esnafi, bahcivanlar, karpuzcular, cicekciler
    18. bolum
    kiliccilar, zirhcilar, mizrakcilar, hancerciler, bicakcilar, kalkancilar, kincilar
    19. bolum
    tufekciler, tabancacilar, barutcular, kibritciler, havai fisekciler
    20. bolum
    demirciler, nalbantlar, cizme civicileri, mihcilar, kantarcilar, teraziciler, egerciler, burgucular, komurculer
    21. bolum
    cilingirler
    22. bolum
    kazancilar, bakircilar, carkcilar, cam tascilar, tencere esnafi, kalaycilar
    23. bolum
    kuyumcular, cevahirciler, inciciler, saatciler, sikkeci basi, damgaci basi, romatcilar, gumus arayicilari, gumushaneciler, kafesciler, elmas kesicileri, muhur ve tilsim kaziyicilari, altin ve gumus telciler, muhurculer, potacilar, civacilar, kalemciler, divitciler, pirinc kavalcilar, bicak kincilari
    24. bolum
    dokmeciler, kalay dugmeciler, kursun berber koserecileri
    25. bolum
    yaycilar, okcular, zemberekciler, sapancilar, talimhaneciler, okcu pehlivanlar, zirhgirciler, degnekci pehlivanlar, gonculer, avcilar, yelpazeciler, sorguccular, kuscular, tavukcular, serceciler, bulbulculer
    26. bolum
    terziler, kapamacilar, dolamacilar, hallaclar, kadin basligi terzileri, tulbentciler, kelle puscular, yorgancilar, utuculer, gomlekciler, kenar susculeri, dokumacilar, iplikciler, kemer ve kusakcilar, yahudi ibrisimciler, ipek dugmeciler
    27. bolum
    cadircilar, tinabcilar, kolancilar
    28. bolum
    kurkculer, samur tuccarlari, samur kalpakcilar, su kusu avcilari, parscibasi, aslancibasi
    29. bolum
    tabaklar, kececiler, tiresciler, yeniceri kececileri, semer kumasi yapanlar, tabak tuccarlari, mesin tuccarlari
    30. bolum
    saraclar, semerciler, sadakcilar, semer kececileri, yularcilar, sandikcilar, kamcicilar
    31. bolum
    pabuccular, devsirmeler
    32. bolum
    kavaflar, kadin terlikcileri, kavaf aleti yapanlar, cizmeciler, mestciler, eskici kavaflar, hamam ayakkabicilari, kavaf tellallari
    33. bolum
    aktarlar, amberciler, buhurcular, fincancilar, fincan tamircileri, comlekciler, kibritciler, kibrityagi tuccarlari, siseci tuccarlar, cerciler, ciniciler, esrarcilar, afyoncular, tekneciler, sifali otcular
    34. bolum
    berberler, sunnetci berberler, piyade berberler, ustura carkcilari, ustura sapcilari, sarikcilar
    35. bolum
    hamamcilar, tellaklar, natirlar, lekeciler, camasircilar
    36. bolum
    nakkaslar, altin dokuculer, tezhipciler, ciltciler, sahaflar, kagitcilar, divitciler, balmumundan kus yapanlar, yastik basmacilar, sirma nakkaslar, nehilciler
    37. bolum
    eski bedesten esnafi
    38. bolum
    yeni bedesten esnafi
    39. bolum
    sedefkarlar, cikrikcilar, hilalciler, kasikcilar, varilciler, nalincilar, zerdestciler
    40. bolum
    mehteran, muzikciler
    41. bolum
    pehlivanlar, cambazlar. atesbazlar
    42. bolum
    mimarlar, marangozlar, insaatcilar, keresteciler, bickicilar, sivacilar, alcicilar, kirec yapicilar, kursun dokuculer, mermer kesiciler, kaldirimcilar, oyuncakcilar, mezar kazicilar
    43. bolum
    hanendeler
    44. bolum
    sazendeler
    45. bolum
    calgicilar
    46. bolum
    mukallitler
    47. bolum
    bozacilar, subyacilar, balsucular, arakcilar, musellesciler, meyhaneciler
  • 16 yy. da osmanlı da, toplumsal dayanışmayı sağlamak ve iç rekabeti engellemek amaçlı kurulan, devlet kontrolü altında tutulan bi sistem.
  • ayni is gurubundan insanlarin kudugu orgutlenme..
  • (bkz: loncacilik)
  • kapitalizmin ters sistemidir. miktarlar, üretim teknikleri ve çalıştırılacak işçi sayısı loncalar tarafından belirlenir.
  • dürüstlük ve itaat ilkeleri uzerine kurulu mesleki orgutlenme.kalfa-usta-cirak iliskisi vardir.kalfa isveren ,usta isi yapan ve ogreten , cirak ise isi ogrenen ve ayak islerini yapan konumundadir.bu sistemein yikilmasinin iki sebebi vardir. birincisi lonca ici cekismelerle durustluk ve itaat ilkelerinin cignenmesi. ikincisi ise isverenlerin uretimi kirsal kesime tasimalari. (bkz: putting out sistemi)
  • aynı meslek dalında faaliyet gösteren esnafın karşılıklı yardım ve destek için bir araya geldiği meslek birlikleridir.
  • dünya deming sayesinde öğrenmiş olabilir ama osmanlı zamanında toplam kalite yönetimi esaslarını zaten yıllar önce uygulamış teşkilattır.
  • okuldayken de hep iyi bir teşkilatlanma gibi anlatılırdı. yok ahlak, standart, edep falan filan hikaye. ben geçmişte bir esnaf olarak yaşasam kesin başıma şöyle bir senaryo gelirdi:

    -bir ürünü daha hızlı üretecek bir yöntem veya alet bulurum. çünkü hayat kalitemi arttırmaya çalışan, her şeye eleştirel bakan bir kafadayım.

    -bu küçük icat sayesinde işim hafifler, eve daha çabuk gitme imkanım oluşur. ama çevreye çok da çaktırmamaya çalışırım. çünkü biliyorum ki içinde bulunduğum kasabadaki orospu çocuğu esnaf rakiplerim bundan hoşnut olmayacaklar.

    -bir süre sakladıktan sonra rakiplerim yeni bir yöntem bulduğumu anlarlar. icat sayesinde eve daha erken gidebilmeye başlamışımdır.

    -rakipler önce gırgır geçer, gırgır önce yarı hayranlık yarı biz niye fazla çalışıyoruz style ezik bir yakınma şeklindedir. bir süre geçince rakiplerin en orospu çocuğu olanı kendi aralarında bana karşı yürütecekleri muhalefetin argümanlarını doktrine etmeye başlayan bir iki tane sözler eder ve grubun hissiyatına tercüman olur. mesela "esnaf dediğin akşam dükkan kapatmamalı" der, mesela "halk bizi görecek ki işi düştüğünde yapabilmeli" der. bir şeyler der. bu anı bekleyen diğer esnaf kardeşler gırgır modundan ciddi moda geçerek "aaa evet" falan der hak verirler. hatta bu sikimsonik bahanelerine başka bahaneler de eklerler "allah, devlet, kitap, halk, esnaflık, düzen" bir şeyler bulurlar. argümanlarının çok tutarlı olmasına gerek yok, amaç bu muhabbetleri bir süre aralarında döndürüp gırgır moddan ciddi moda geçebilmek ve zırva bahanelerine birazcık da olsa kendilerini de inandırıp grupta söylem birliğini sağlamaktır.

    -grupta söylem birliği sağlandıktan sonra belki bir kez benimle ciddi şekilde konuşurlar. bak kardeş lonca liderine gitmeden önce esnaflık ahlakı, bilmemnesi gereği sana geldik şeklinde "biz aslında ahlaklıyız" nutuğu çekerler.

    -tabi asıl dert bu adamların sadece daha iyi bir yöntem bulan kişiye gıcık olmalarıdır. ortalama bir insan olarak rasyonel insanlar değillerdir. desem ki "lanet olsun gelin bu yöntemi size de öğreteyim, siz de üretim hızınızı daha arttırın" kabul etmeyeceklerdir. çünkü adamların kafa rasyonel bir kafa olmadığı için kendilerinden daha iyi olan kişiyi engellemenin ve statükoyu korumanın onlara verdiği psikolojik haz benim onlara öğrettim yöntemi benimsemeleri sonucunda onlara verilecek nesnel faydadan daha büyük olacaktır onlar için.

    -konu lonca başkanına açılır. lonca başkanı ile tüm üyelerin katıldığı toplantı yapılır. lonca başkanı "amına koyyim, elemanın teki çıkıntılık yapmış, 5-6 üye şikayetçi, şimdi çoğunluğun isteklerini bu çıkıntı elemana kabul ettirmeliyim" düşüncesiyle toplantıya girer. bu adam için kimin haklı olduğu önemli değildir. kimin haklı olduğunu bulmaya çalışırsa liderliği elden gidecektir. 5-6 üyeye karşı olursa aynı kasabadaki bu adamlar daha sonra kendisine çıkıntılık yapacaktır.

    -çevrede saygı duyulan lonca başkanı davudi sesiyle biraz "allah, düzen, ahlak, din" bir şeyler zırvalar. argümanlarının mantıklı olup olmaması mühim değildir, çünkü orada ben 1 kişiysem karşı cephe 8 kişidir. hakem de karşı taraftadır. lonca başkanı ne derse bu elemanlar onaylar ben ne dersem karşı çıkarlar. hatta adam zeki birisiyse "peygamberimiz çalışırken düşen her damlada esnaf müminin sevap pointi artar" gibi irrasyonel bir söz bulup beni çileden çıkarmaya çalışır. "ne alakası var aq" falan dersem şimdi bir de 7 kişinin şahitliğinde hadisi falan inkar etmiş olurum. kadıya giderken argümanları daha da güçlenmiştir. bu illa dinle alakalı bir şey olmayabilir. o zamanki ideolojik hakimiyet neyse tema o olabilir. mesela komünizm varsa, stalin'in işçinin emeğinin değeri ile ilgili söz olabilir, veya padişahın konu ile ilgili bir sözü vardır. amaç beni zıvandan çıkaracak hakim ideolojiye ait bir argüman sunup beni hakim ideolojiye karşı söz söyletmektir.

    -lan gelin size de bu icadı öğreteyim hepimiz eve erken gidelim önerim kabul görmez. lan zaten bu adamlar ilerlemek için istek duysalar kendileri yeni yöntemler bulurlardı. içlerinden "şimdi bozma düzenimizi, rutinimizi aq" düşünceleri geçer.

    -olayda israr edersem konu kadıya gider. kadı dediğin nedir? pembe osmanlı romantiklerinin zannettiğinin aksine adaleti değil düzeni sağlamaya çalışan adamdır. bugünkü adalet sisteminin bile amacı adalet değildir. düzen dediğin nedir? biz padişahın köleleriyiz. kadı dediğin de kölelerin arasındaki düzeni sağlamaya çalışır. şimdi 8 kişi 1 kişiye karşı, hatta bunlar kasabadaki diğer elemanları da etkilemişse 1 kasaba 1 esnafa karşı birleşir. kadı da bakar bir tarafta 8-10 köle veya 1 kasaba halkı, diğer tarafta bir tane esnaf köle. %90 ihtimalle düzeni bozduğumdan bana ceza keser.

    %5 ihtimalle başta selim 3 gibi bilim, teknik tarzı fantastik işlere meraklı bir padişah vardır. kadı da yükselmek için ne yapmak gerektiğini bilen çakal biraz da risk alan bir yapıya sahiptir. der ki bu elemanın bulduğu sistem iyidir. mesela ayakkabı üretim hızını arttırmaktadır. bunu da bu kasabada böyle bir yöntem var deyip başkente raporlayıp yollar.

    %5'in %48 ihtimali padişah beni istanbul'a falan aldırır, bir şekilde kasabadan kurtarır. diğer %48 ihtimal ise biraz ödül verirler. bu round'da bana karşı maçı kazanamayan kasaba halkı bana gıcık olur, ikinci bir fırsatı bekler ve en küçük açıkta işimi bitirirler.

    %5'in geriye kalan %4 ihtimalinde ise kadı hem çakal hem de orospu çocuğunun önde gidenidir. kadı esnaf lonca başkanına "siz merak etmeyin, siz davadan vazgeçin başkente öyle bir rapor yazacağım ki hem bu icadı yayacağız hem bu elemanı sizin elinize teslim edeceğim" der.

    -kadı esnaf lonca üyelerini toplayıp konuşma yapar. "yav bu arkadaşınız güzel bir yöntem bulmuş. arada böyle şeyler olur, kardeşçe anlaşın der, benim tarafımı tutmuş gibi davranır." sonra istanbul'a icadı raporlar, buradaki esnaf kardeşler bir araya gelip esnaf lonca başkanının liderliğinde böyle bir yöntem bulmuşlar" der, beni de kasaba halkı ile karşı karşıya bırakır.

    oturup lonca sistemi hakkında makaleler okumadım. ama çeşitli konular hakkında çok okuduğum için bazı yemeklerin tadını daha tatmadan doğru tahmin edebiliyorum. hay sizin lonca sisteminizi şeytanlar götürsün. yaşasın gaddar kapitalist sistem.
  • esnaf gruplarının denetlenmesi, dayanışması ve sistemli bir faaliyet yürütmesi için kurdukları teşkilat, örgüt.
    genelde bu sisteme biz "osmanlı lonca sistemi" ile aşina olduk ve öyle tanıdık. ancak tarihi çok daha eskilere dayanan bir organizma olan lonca köklü bir birikimin ürünüdür.

    ancak bize geçmişten günümüze kadar öğretilen şey, lonca teşkilatının tamamen osmanlı'ya has, osmanlı bürokratlarının ürettiği bir sistem olduğuydu. ancak bu yanlıştır. lonca sistemi bizans imparatorluğu örnek alınarak geliştirilmiş, türk-islam formlarıyla desteklenmiş, geliştirilmiş bir organizmaydı. hatta osmanlı'nın çoğu kurumu da bizans imparatorluğu'nun kurumlarının devamı niteliğindeydi. bu durum kötü değil bilakis önemli ve güzeldir. zira osmanlı imparatoluğu hükümdarları kendilerini roma caesar'ı olarak görüyorlar mümkün olduğunca resmi belgelerinde bu ünvanı kullanıyorlardı. kanuni döneminde habsburg imparatorluğu ile olan çekişmede bu ünvan sultan'ın en büyük iki kozundan biridir. ki osmanlı imparatorluğu'nu imparatorluk yapan da bu özelliğidir. kendisini roma'nın devamı olarak gören bir imparatorluğun ve evrensellik imparatorluk iddiasında bulunan bir hanedanın kurumları devam ettirmesi pek tabidir.

    peki bizans lonca sistemi nasıldı? esasında osmanlı lonca sisteminden pek farklı değildi. bizans lonca sistemi, roma'daki collegialara benzemekle birlikte tabii ki ondan farklı ve geliştirilmiş bir versiyonudur. tıpkı osmanlı lonca sistemi gibi.
    bizans lonca sistemi imparatorluğun ticari ve ekonomik yaşantısında oldukça önemli bir yere sahipti.

    başkentte önemi büyük 22 lonca bulunuyordu. bunların en önemlileri tabii ki ipek, dokuma ve boyacılık ile uğraşan loncalardı. bu dönemde bizans ipeği ve dokumaları büyük bir devlet denetimine sahip olduğu için bu loncalara ayrı bir önem verilmekteydi. ve bu loncalar devletin gözetimi altında olup bir devlet görevlisi tarafından sürekli denetleniyordu.

    bu loncalar ilk başta devlet yönetiminde etkisiz olsalar da 10.yüzyıldan sonra haçlı seferleri ve ticaretin gelişmesi ile güçlerini arttırmışlar: imparatorlar ve yüksek rütbeli memurlar çıkarmışlardır.

    biz bizans lonca sistemi ile ilgili bilgileri daha çok eparkhion biblion adlı eserden almaktayız. türkçe tercümesi vali'nin kitabı şeklinde. bu eserde loncaların durumları, işleyişleri ve başkent için önemleri anlatılmaktadır.

    lonca sisteminde esas olarak ürün kaliteleri, satın alma, arz-talep, satış fiyatları, iaşe gibi önem arz eden konular devlet-lonca işbirliği ile belirlenir, ve piyasa şekillenirdi. aynı zamanda imparatorluktaki ticari rekabet de bu işleyişe bağlı olarak gelişirdi.
    kısacası bizans lonca sistemi bizans imparatorluğu'nun 1000 yıl kadar ayakta kalmasının en önemli sebeplerinden birisiydi.

    bu konu hakkında ayrıntılı bilgileri bu konunun ustası merhum hocamız prof.dr. ışın demirkent'in yazı ve makalelerinden bulabilirsiniz. aynı zamanda osmanlı-bizans kurumları konusuyla ilgili de prof.dr. fuat köprülü'nün makalesi mevcuttur.
hesabın var mı? giriş yap