• radiohead'in big band sarkisi ve dogal olarak da en ayriksi calismalarindan biri. uflemeli kullanimi ile dikkat cekiyor. uflemeli fikri jonny greenwood'dan cikmis dogal olarak. trompeti humphrey lyttleton'a caldirmislar.
    yamali bohca amnesiac'a pek yakisiyor bu haliyle..
  • radiohead'in trompet, klarinet ve trombon gibi üflemelileri kullanarak new orleans cazına göz kırptığı başarılı çalışması. öte yandan klarinet bazen öyle bir tınlar ki sanki tom waits şarkısı dinliyor gibi olursunuz ya da tompet ve trombonlara kulak kabarttığınızda parçanın yükseldiği noktalarda "atom heart mother" gelir bir an için kulağınıza. ama vokalde thom yorke, her zamanki gibi en iyi yaptığı şeyi yapmaya devam eder: sinirlenir, hüzünlenir, isyan eder ve derdinin ne olduğunu dinleyiciye tüm gücüyle hissettirir.
  • aktor olan kocasi hakkinda bir film cekimindeyken ba$ka biriyle a$k dedikodulari cikan kadinin evinden fotograf almak isteyen paparazzilere kar$i evini kocasinin cikan fotograflariyla kaplamasi,sonuc olarak gazetecilerin sadece kendi fotograflarini cekebilmelerinden bahseden,based on a true story bir $arki.

    thom yorkeun "iyi anla$ilmasini cok istiyorum" dedigi $arki.
  • gitmeler müzigi..
  • hep kendi cenazemi aklıma düşürür bu şarkı. bütün arkadaşlarım orada, bir de küçük bir nefesli sazlar grubu, bu şarkı çalıyor ve ben bir şekilde izliyorum, nedense mutlu oluyorum.
  • hayatimin en onemli anlarinda calmasini istedigim sarkidir. cocuklar gibi kahkaha attirabilecek, veya bogurene kadar aglatabilecek potansiyele ayni anda sahip olan, tanimlanamaz nota birlesimi.
  • bu şarkıyla amnesiac'ta ilk karşılaştığımda radiohead'in yine ve her zaman olduğu gibi yeni bir şeyler denediğini düşünmüştüm. bu şarkıyı beğenirken, özümserken de ister istemez bu deneyselliği kutsuyordum içten içe.

    şimdilerde ise tam bir klasik duyuyorum bu şarkıda. ya ben büyüyorum, ya da radiohead eskiyor dinledikçe... değişmeyen ise her durumda bu şarkının çok güzel olduğu gerçeği.
  • en basit tabiriyle, tuylerimi diken diken eden nice radiohead $arkisindan biridir.
    tuylerin diken diken olmasi bir bayrak acmaktir goklere.
    dalgalanip duran kirmizi ve siyah renkli bir bayraktir.
    temasi aci midir co$ku mudur bilemem ama.
  • post-apocalyptic atmosferiyle yakın gelecek zamanlardaki olası binlerce çaresizlikten sadece birine değinmiş ve izleyiciye gerçek bir film izletmiş alfonso cuaron'un children of men'inde duyulan bir radiohead senfonisidir. jasper (michael caine) ve theo (clive owen), jasper'ın botanik evinde sohbet etmektedirler ve arka fonda life in a glass house süzülür. alfonso cuaron, theo ve jasper'ın keyif dolu sohbetine parçayı öyle iyi kanalize etmiştir ki; sanki film içinde radiohead'e bir saygı duruşu istemiş gibidir. thomas edward yorke'un vokali hemen içerideki boş odadan geliyor hissi verir. life in a glass house'un hakkını da sanırım böyle hoş bir sahne verebilirdi.
  • ingilizceye kısıtlı bir biçimde vakıf olan bir arkadaşımın 'umut saçan cenaze marşı' olarak nitelediği sanat eseri.aynı arkadaşım radiohead kelimesinin telaffuzunu da yapamaz.
hesabın var mı? giriş yap