• bakkala gidip elimizdeki tüm parayı bakkala uzatıp "amca bununla ne olur" dediğimiz günlerde çocukça bir zevkti leblebi tozu. çocuğun tozpembe dünyasını neşelendiren bir tozdur işte. yarısı ziyan olurdu çoğu zaman. zira asıl mesele leblebi tozu yemek değil, yerken konuşabilmekti. marka yarışına başlamamış saf dimağların masum yarışıydı leblebi tozu yerken konuşabilmek. leblebi tozu, ağzı açar açmaz uçup giden tozlar gibi dağılıp giden günlerde kaldı şimdi. nostalji dükkanında, ticarî değil, nostaljik, sevimli bir eğlencedir benim gözümde hem şimdi hem o zamanlar...
  • bunu yerken boğulup ölmedik. ben hala onu düşünüyorum.
  • 1988 yılında van'da ,narkotik polisininin ısrarla kendisinden eroin istemesi üzerine yarım kilo leblebi tozunu -eroin diye- polise verdiği ve polisin savcılığa başvurarak "dolandırıcılık " suçundan dava açtırdığı vatandaşı hatırlattı.vatandaş,"yasa ,hukuka aykırı eylemi himaye etmez kuralı " uyarınca beraat etmişti...
  • (bkz: yusuf)
  • çocukken bizim bakkalda üzerine pipet dikilmiş minik kaselerde zamanın en küçük demir parasına satılan ve o yüzden de her bakkala ekmek almaya gidişte alınan şeydi. annem kızdığı için de eve gidene kadar bitirmeye çalışıcam diye kaç ölüm tehlikesi atlatmışımdır allah bilir. mahalledeki çocuklar arasında da deli gibi giderdi bu. ta ki bir yaz çocuğun teki 'içine kanser koyuyorlarmış bunların' * diyene kadar. anında bıçak gibi kesildi bunların satışı. kimse almayınca da bir daha getirmedi bakkal amca. bizim mahallenin çocukları için de efsane o yaz bitti.
  • afedersiniz ama yarrak gibi bir komedi filmi. yayinda ve yapimda emegi gecenlerin abv.
  • ankarada, bahçeli civarında bir pastanede, plastik kasede hala satılan yiyecek. şu anda kokain partisinde polis tarafından basılmışım gibi ağzım yüzüm leş, suratımda da mal bi ifade varsa nedeni budur yani. seneler sonra buldum, öyle mesudum ki!
  • broken'in "çocuk kokaini" benzetmesiyle beni koparttigi nostaljik toz...

    (bkz: melahat sefizade ilkokulu) ve ne kadar baksak da bir daha göremeyecegimiz karsisindaki o dükkan
  • yerken ağzını şapırdatabilene çorum ilinin anahtarı verilen besin...
  • beş ölçek leblebi (öğütülmüş) ile bir ölçek şekerden (gene öğütülmüş) oluşan kategori dışı yiyecek (oranlar zevke göre değişebilir tabi). içine bir miktar da limon tuzu (evet evet bu da öğütülmüş) eklenirse muhteşem olur. leblebi ve şekeri toz haline getirmek için kahve değirmeni yerine havan kullanılması daha iyidir.

    çok dikkatle yenilmesi tavsiye edilir. yerken nefes aldığınızda tozları boğazınıza kaçar, boğunulacak gibi.. yok yok boğulunaca..boğulunulac.. boğulın..neyse işte ondan olunulı.. olunul.. olur.. olu.. olunulur. bu uyarıyı yazıyorum ki daha önce uyarı veren kırk küsür entry bir nedenle silinirse, başlıkta bir tek benim entry kalırsa, biriside kalkıp benim tarifime göre leblebi tozu yapıp yemeye kalkarsa, o leblebi tozu da boğazına kaçarsa, vay senin tarifin yüzünden az daha boğuluyordum hatta boğuldum derse, beni mahkemelere verirse, işte o zaman al sana boğazımıza girecek entry tozu.

    yazarın konuyla ilgili diğer eserleri:
    -türkiye’de olup da nikaragua’da olmayan şeyler (baskıda)(bugün yarın çıkar)
    -daha önce yazılmış konuları işlemenin dayanılmaz hafifliği(intihal edildi, baskıya hazırlanıyor)
    -edilgen fiil kullanılmasını öğrenilememenin sosyal nedenleri(çıkacak)(50 harf sınırının kaldırttırılması bekleniliyor)
    -gereksiz(lüzumsuz) parantez(()) kullanımının zararları (yazım aşamasında)
    -amerika’da şahısların büyük firmalara açtığı milyonlarca dolarlık davalar (daha başlanmadı)
    -ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz(iyi fikir bunu da yazalım)
hesabın var mı? giriş yap