• lazar çarşamba akşamı antrenman sonrası eve geçmek üzere arabasına binmişti ama yüzünden düşen bin parçaydı.

    antrenman sonrası hocası onu odasına özel bir görüşme yapmak üzere çağırmıştı. rodgers bu görüşmede kendisine talip bir takım varsa değerlendirebileceklerini belirtmiş ve önümüzdeki sezon onu oynatmayacağını söylemişti. lazar elbette liverpool'u kariyerinin zirvesi olarak görmüyordu ama burada daha başarılı olacağını, parlayacağını ve dünya yıldızı olabileceğini düşünmüştü. bunun gerçekleşmediğini görmek, öz güvenini sarsmış ve hayal kırıklığı yaşamasına sebep olmuştu. görüşmenin ardından ilk olarak menajerini aradı. rodgers ile olan görüşmeyi kelimesi kelimesine anlattı. menajeri lazar'ın neredeyse ağlayacak olduğunu anlamıştı. ne de olsa gencecik bir çocuğun gururu kırılmıştı. bu konuda kurt olan menajer de lazar'a üzülmemesini onun için en uygun takımı en kısa sürede bulacağını söylemişti.

    bunu duyan lazar'ın morali görüşme sonrası biraz düzelmişti. yolda giderken ailesi ile konuşmaya ve durumu onlara aktarmaya karar verdi. kafasını toplaması ve fikir danışması gerekiyordu. ailesinin de olumlu desteğini almak moralini epey toparlamıştı. buralara kadar gelmenin bile başarı olduğu, hocasının onu doğru değerlendiremediği, suçun kendisinde olmadığını duymak iyi gelmişti.

    eve geçti, biraz dinlenmek ve kafasını dağıtmak için ps4'ünde fifa 15 oynamaya başladı. liverpool'a karşı karışık düşünceler içinde olmanın da etkisiyle barcelona'yı seçip liverpool'a karşı hazırlık maçı ayarladı. kendisini de kadroya almadı. kendisi olmadan liverpool'un bir hiç olduğunu kanıtlamak istiyordu.

    tam santra yapılıp maç başlayacakken telefonu çalmaya başladı. ailesinin, moral bozukluğunu düzelmek için tekrar aradığını sanmıştı ama arayan numara tanımadığı bir numaraydı. biraz endişe biraz da çekingenlik ile telefonu açtı.

    -alo
    +merhaba lazar
    -merhaba, kiminle görüşüyorum.
    +ben fenerbahçe spor kulübü sportif direktörü terrano. beni tanıyor musun?
    -merhaba mr. terrano, evet sizi tanıyorum. isminiz buralarda son dönemde çok duyulur oldu. (lazar'ın kalbi hızla atmaya başlamıştı. beni neden aradı, neden şimdi, neler oluyor? menajerim mi arattı, ne diyecek acaba?)

    terrano hafifçe gülümsedi ve italyan aksanlı ingilizcesi ile devam etti.

    +lazar, tüm gelişmelerden haberim var. seni uzun zamandır izliyorduk ve hep bu anı kolladık. hatta sana şunu söylemek istiyorum, şu anda ben senden daha heyecanlıyım çünkü sana karşı koyamacağını düşündüğüm bir teklif yapacağım.
    -nasıl yani mr. terrano? tüm gelişmeler derken, benim takımdan ayrılmamı mı söylemek istiyorsunuz?
    +lazar, hem hocan hem de klübün ile iki haftadır görüşüyoruz. seninle çok ciddi ilgileniyorduk ama sana hiçbirşey çaktırmak istemedim. menajerinin de olaylardan haberi var. hatta şu an sana göstermek üzere sözleşme örneği getiriyor. seni sportif direktörü olduğum fenerbahçe'ye, nani ile van persie ile hücum hattını tamamlamaya davet ediyorum. seni inanılmaz bir deneyime, unutamayacağın anılara çağırıyorum lazar. bugün hayatının en mutsuz günü olduğunu düşünüyor olabilirsin ama yanılıyorsun. bugün yeni ve mükemmel hayatının ilk ve en özel günü. ne dersin?

    lazar'ın nutku tutulmuştu. telefonun karşısındaki kişi inanılmaz şeyler söylüyordu. bunca zamandır geleceği için korku içindeydi ama gerçekler yeni ortaya çıkmaya başlamıştı. ona değer veren ve ona inanan insanlar onun yeni yolunu çoktan çizmişlerdi.

    -ben ne diyeceğimi bilemiyorum, gerçekten. menajerim ile ailem ile konuşmam gerekiyor. istanbul, fenerbahçe kulağa hoş geliyor. siz, nani ve van persie ile aynı ekipte olmayı elbette isterim ama şartları görmem gerek. kulübüm ile konuşmam gerek.

    +lazar, kulübün ile anlaştık bile. menajerin sana gerekli belgeleri getirecek.hatta 5 dakikaya yanında olur. cumartesi seni istanbul'a getirmek istiyorum. türkiye'nin en büyük kulübüne geliyorsun. burada inanılmaz bir taraftar ve futbol atmosferi göreceksin ve bu senin tekrar parlamanı sağlayacak. gençsin, yeteneklisin ve önünde uzun bir futbol hayatı var. bu fırsat senin için yeniden doğuş gibi olacak. avrupa ligi'ne katılacağız hedefimiz şampiyonluk. bunun bir parçası olmanı istiyoruz.

    -ben, ben ne diyeceğimi bilemiyorum. bana biraz zaman verebilir misiniz? düşünmem gerekiyor, menajerim ile konuşmam, ailem ile konuşmam, düşünmem gerek.

    +lazar, 5 dakikaya menajerin kapında olacak. ona, sana vermesi için bir fenerbahçe tarihçesi, ismin yazılı bir fenerbahçe forması ve cumartesi kalkacak özel uçağının uçuş bilgilerini verdim.

    lazar tüm bunların çok hızlı geliştiğini düşünüyordu ama bugün yaşanan herşey çok hızlıydı zaten. menajerinin getireceklerini düşünmeye başladı. fenerbahçe'nin ona iyi bir teklif yaptığından emindi. tek düşündüğü teklifi hemen kabul edip etmemekti. etkilenmişti orası kesindi.

    -mr. terrano, beni onurlandırdınız, fenerbahçe'de seve seve oynarım. bana menajerim ve ailem ile görüşmek için bir gün verin. kararımı size bildireceğim.

    +tamamdır lazar. senden haber bekliyor olacağız. bana bu numaradan istediğin şeyi sorabilirsin. seni aramızda görmek istiyoruz. hoşçakal.

    lazar telefonu kapattı ve yavaşça önündeki komidine koydu. kafasını kaldırıp ekrana baktı. barcelona ile santrada kalmıştı. karşısında liverpool hezimete hazırlanıyordu. oyunu başlatmadı, ana menüye geri döndü ve takım seçim ekranına geldi. bu sefer fenerbahçe'yi aldı ve karşısına yine liverpool'u koydu. bu sefer liverpool'un hezimeti kesin değildi belki ama oynayacağı futboldan daha fazla zevk alacağı kesindi.

    kapı çaldı, gelen kucağında devasa bir hediye paketi ile menajeriydi. hazır mısın lazar diye gülüyordu? lazar hiç bir transferinde bu kadar mutlu olmadığını hissetmişti.

    hattın diğer tarafındaki terrano, bu sefer fenerbahçe teknik direktörü vitor ile konuşuyordu.

    +vitor, lazar markoviç ile anlaştık. hayırlı olsun. başka bir isteğin var mı?

    vitor gülme krizine girmişti.

    "guiliana, messi'yi de alırsak bence bu iş tamam," diye dalga geçti ama asıl şoku guiliana'nun buna cevabı sonrası yaşadı.

    +messi'nin menajeri ile haftaya ilk görüşmeyi yapacağım. bu sene olmasa da seneye için neden olmasın. neyse, haberleşiriz. görüşmek üzere.

    vitor ağzı bir karış açık telefon kulağında öylece dakikalarca durdu. lazar'ın transferinin mutluluğunu daha yaşayamamıştı. tam kendine gelip yerinden kalkıyordu ki telefonu tekrar çalmaya başladı. arayan yine terrano'ydu.

    +vitor, sana bir mutlu haberim daha var. duymaya hazır mısın?

    -----------------
    debe edit: beğenilerini paylaşan herkese teşekkürler. ilgi görürse benzerlerini yazarım diyerek yayınlamıştım. e madem beğenildi, devam etmek farz artık. hikaye isteklerine ve önerilere açığım.

    benzer kısa öykülerimi okumak isteyenleri blog'umdaki hikayelerim bölümünde ufak bir gezintiye davet ediyorum.

    sağlıcakla kalın efem.
  • ibneliğine yapıyolar. şerefsizim ibneliğine yapıyolar. biz alamıyoz ya ibneliğine alıyolar. bale'i, robben'i, hazard'i da alın sade kanat olsun takım amk.

    adettendir: bilin bakalım; şampiyonlar ligindeyiz ama transfer yapamıyoz. hangi takım bu.
  • beğenmezsek 15 milyon euro'ya katar'a iteleriz amk.
  • bu transfer resmen terraneo efektidir.

    eskiden josico geliyordu a planı olmayınca.

    şimdi a planı robben, b planı feghouli, c planı lazar. işte bu vizyondur.
  • şu videoda izlediğim kadarıyla tuncay şanlı'nın daha dengeli olanı gibi geldi. kanatta adeta uçak gibi lan adam, sırtına jetpack takılmış gibi. bunun dışında söylemek istediğim şey; terraneo effect midir nedir bilmem ama transfer gününün bitimine 2 gün kala 30 yaşına yaklaşan ve sözleşmesinin bitmesine 1 sene kalan adamı 17 milyon euro'ya gönderip, yerine liverpool'dan gelecek vaadeden bir genci almak.. ne bileyim lan, alışık değiliz böyle şeylere..

    bıyığını yediğimin gulianosu, önceden senna gelmedi diye josico'yu alan takımdık lan biz, şimdi feghouli olmazsa markovic.. bence biz bu adamın açtığı fm kariyerini yaşıyoruz. bu kadar doğru hamle, tek transfer döneminde.. çok acayip..
  • bu cocugun vaftiz babasi, obradovic'mis :)
    hem de halis mulis fenerbahce kocu obradovic.. hani obra reyizin basketbol takimina yaptirdigi transferleri gorup de, "futbol takimina da el ativer reyiz" derdik ya, sanirim hayallerimiz gercek oldu, obra reyiz futbol takimina da el atti :)

    not : bogdan bogdanovic'in da olumune kankasiymis. basket takimiyla, futbol takimiyla tam bir aile kulubu olduk azizim :)
  • bu adam icin bos transfer olur diyenler acil hastaneye gitsinler. yuksek ihtimal beyinleri yok cunku. adam ligi sallamaya geliyor haberi yok. senelerdir takip ettigim oyuncudur.

    sinirlendim edit : ulan 10 tane futbolcu biliyosun piyasadan ikisi fenerde zaten geriye kalan zlatan messi rooney ronaldo robben iniesta arda agüero. bunlar disinda kim gelse taniyip bilmediginden bos transfer. ha siktir.
  • 20 yasında 30 milyon euro (sterlin kuru hesabı 20) transfer olmuş oyuncu.

    tabi ekşici fmcilere sorarsanız kalas. yav he he.. izlemesek inanacağız amk.
  • partizan'da çocukluk yaşlarından itibaren dikkat çeken oyunculardandı markovic. ardından benfica'nın yolunu tuttu. jorge jesus'un aheste ve keyifli pişirdiği takımın etkin parçalarından biri oldu. yalnızca oynamayı sürdürüp, tecrübelenip-güçlenmesi onu bir yıldız yapacaktı. fakat liverpool'daki süreç onun açısından iyi olmadı. markovic ülkeye ve şehre adapte olmaya başladığında brendan rodgers 3'lü savunmaya geçmişti.

    bu açıdan ingiltere bir tüketici ülke. bir portekiz veya bir alman takımının bir oyuncuya kendini gösterecek ortamı yaratmama ihtimali düşük. ingiltere'de ise markovic'in durumundaysanız kısa sürede derhal hünerlerinizi göstermeniz gerekebiliyor.

    markovic'in liverpool'da sürekli oynamak için bazı özelliklerini geliştirmesi gerektiği bir gerçek. lakin 4-2-3-1 tam da markovic'in adaptasyon süresinden sonra biraz daha sürse bugün o özellikleri çoktan geliştirmiş olabilirdi. fenerbahçe onun oyununa ekstra hiçbir şey katmasa da markovic eğer geçen mayıs ayından sonra gerilemediyse, liverpool'a daha iyi bir şekilde dönecektir.

    premier league için en önemli eksikliği güç. eğer fiziksel durumu güçlendiğinde markovic'i yavaşlatacaksa, daha da hızlanıp, daha delici hale gelmeli. yani bir tarafa doğru evrilmesi gerekiyor. dediğim gibi bir tam sezon daha oynayıp sadece yaş alması, kendine güvenini benfica'dan ayrıldığı ana getirmesi markovic'i zaten liverpool için yeterli bir oyuncu yapacaktır.

    brendan rodgers bu yıl 4-3-3 deniyor ve belli ki markovic'i arada bir kullanmak istemiyor. elinde kenarlar için philippe coutinho, roberto firmino, jordon ibe, divock origi var. ve yine adam lallana ile daniel sturridge'i kenarlarda kullanabilir (kanımca sakatlıktan döndükten sonra sağda sturridge-solda coutinho'yu kullanacaktır).

    açıkçası üst sınıfın kenarlarında dolaşan sofiane feghouli yerine lazar markovic'in kiralanmasını, o pozisyona yatırılacak paranın önümüzdeki yıla aktarılmasını daha iyi buluyorum fenerbahçe adına. aslında tesadüfi fakat iyi bir gelişme. zira feghouli daha iyi bir oyuncu olacaksa bunun için valencia'da daha iyi bir ortam var. fenerbahçe'de bu ihtimal daha düşük. ve fenerbahçe'nin elindeki oyunculara göre markovic farklı / ayrıksı tipte. feghouli gibi sağlam basan, 4-4-2'nin de kanadında oynayabilecek bir oyuncu henüz tam olarak değil. ancak fenerbahçe bu yıl markovic'i kiralayarak, önümüzdeki yıl kendi markovic'ini satın alabilir. ve markovic liverpool'daki garip sezona rağmen feghouli'den çok şey vaat ediyor.

    feghouli'nin valencia'daki istatistikleri kötü değildi. yine de ben özellikle büyük maçlar ve valencia'nın giderek artan yatırımları sonucu, o tarafta da daha forvet tipli, birçok tehdidi bulunan bir oyuncu denenebileceğini düşünüyordum valencia adına. fenerbahçe seneye o tarafa dusan tadic, riyad mahrez benzeri bir oyuncunun patlama yapmadan önceki halini bulabilirse yahut pione sisto gibi yüksek potansiyele sahip bir oyuncu alırsa daha üst kalite de yakalanabilir.

    tabi bu idealist bir bakış açısı. feghouli elbette fenerbahçe'de yıllarca 11 oynayabilecek kaliteye sahip. ben ütopik bir şampiyonlar ligi başarısı adına konuşuyorum. feghouli'nin tadic'ten daha iyi olduğu da söylenebilir örneğin. fakat iyi kurulmuş bir takımın parçası olarak tadic'le herkesi devirebilirsiniz. çünkü şapkasının altında daha çok numara var.

    velhasıl, yeni kasa bir kanat oyuncusu markovic. belki klasik bir kanat oyuncusu kadar kenara yapışık değil, ortaları o denli iddialı-estetik değil ama çok çabuk, dripling yeteneği gayet iyi ve gerektiğinde en basit seçenekle işi görebiliyor. yalnızca oynamayı sürdürmesi onu daha iyi yapacak. benfica'daki varyasyonlara yatkınlığı, taktiksel uygulamalara katılımı da onun adına epey olumlu. tek handikap liverpool'un beklediği seviye ve premier league uyumu.

    *bir de başka bir konu var:

    fenerbahçe'ye transferinden sonra hakkında girilen entry'leri okumadığımı peşinen söyleyeyim. yalnızca, geçtiğimiz günlerde sözlük'te ve etrafımda jason denayer'e dair yorumlara maruz kaldım; aynıları markovic konusunda yapıldı mı bilmiyorum ama türkiye'de oyuncu kiralamak konusunda bir algı çarpıklığına şahit oldum kendi çapımda.

    oyuncu kiralamak, "muhtaç" veya kiraladığınız takımdan daha küçük bir takım olduğunuzu göstermez. real madrid, barcelona gibi kulüplerin transfer geleneklerine bakınca bu algının nereden geldiğini anlayabiliyorum fakat bu, oyuncu kiralamakla hususunun bir yanlış olduğunu, prestij kaybı olduğunu işaret etmiyor.

    örneğin galatasaray 4'lü savunmayla oynuyor. ve mali açıdan oldukça sıkışık durumda. financial fair play konusunda galatasaray'ın durumunu, uefa ile görüşmelerinin iç yüzünü bilmiyoruz. şöyle bir gerçek var: en sübjektif değerlendirme ile denayer galatasaray'ın elindeki 3. en iyi stoper olur (kanımca 1-2 arası). bu galatasaray'ın gruptan çıkma şansını arttırır mı? galatasaray gruptan çıktığında daha fazla kazanacak mı?

    kısaca, denayer galatasaray'da oynarsa, manchester city onun durumunu görecek (maaşından da tasarruf ederek) ve kulüpteki geleceğine karar verecek. galatasaray da stoper pozisyonuna 1 yıl geç transfer yapacak, aceleye gelen bir transfer yapmayacak (yapmama ihtimalini arttıracak / bu yılki opsiyonlardan daha da iyisini alacak belki), galatasaray üst tura çıkma, yarıştığı kulvarlarda daha ileri gitme, daha fazla gelir elde etme şansı yakalayacak. böylece bu yıl denayer'i alamasa da, seneye denayer'i yahut x'i alacak parayı biriktirebilecek.

    örneğin thibaut courtois, atletico madrid'de 3 sezon chelsea'den kiralık olarak forma giydi (her sezon başı yeniden kiralandı). atletico madrid böylece o pozisyonda satın alabileceğinden daha fazla kalite elde etti, pozisyona yapacağı transferin parasından tasarruf etti. zaten courtois gittikten sonra, büyük bir bonservis ücretiyle (16 milyon euro) jan oblak alındı (aynı kalitede olmasa da potansiyelli bir genç). ve 2011 yılında, courtois kiralanmadan evvel, oblak'a ayrılan parayı atletico o gün bir kaleciye yatırsa, bugün bu durumunda olamazdı. zaten atletico'nun 2011'de bu denli transfer bütçesi mevcut değildi. finansal açıdan rahatlama avrupa'da gelen başarılarla sağlandı.

    bu arada kiralık kalecisiyle atletico madrid'in 1 uefa kupası, 1 süper kupa, 1 copa del rey, 1 la liga şampiyonluğu, 1 de şampiyonlar ligi finali var. atletico madrid bu süreçte chelsea'yi süper kupada 4-1'le, şampiyonlar ligi yarı finalinde içeride 0-0, deplasmanda 1-3 ile geçti. courtois tek örnek değil, en basit örnek. hiç örnek olmasa da oyuncu kiralamak mantıksız / yanlış olmazdı. algıya hizmet etmesi açısından konuyu örnekledim...

    şartlar oluştuğunda maddi açıdan elit kulüplerle baş edebilmek açısından oyuncu kiralamak gayet mantıklı bir yöntem. atletico madrid, porto, juventus, roma gibi kulüplerin, 30 milyon euro'luk bir bütçeyi 2 pozisyon yerine 1 pozisyona ayırarak, 2 pozisyondan da daha iyi kalite almasını garipsemiyorum. bu, söz konusu kulüpleri, oyuncuyu kiralayan kulüpten sportif anlamda daha başarısız yapmıyor; yukarıda görüldüğü üzere.
hesabın var mı? giriş yap