lawrence durrell

• şöyle de söyler justine'de: "insan aşık olduğu kişinin aşık olmayı seçtiği kişiye de aşık olur."
  
  bunu da mı yazdınız! bunu da mı bana bırakmadınız!
• soyle der justine'de: "bir kadinla uc sey yapabilirsin: ya onu seversin, ya onun icin aci cekersin ya da onu yazarsin."
• hep büyük bir şair olmayı düşleyip, kötü şiirlerini aralara serpiştirebileceği muhteşem romanlar yazan üstat.
• iskenderiye dörtlüsü ile neredeyse askerliğimi bile çekilir kılmış, askerliğin uzun upuzun gecelerinin anlamı olmuş yazar. kendisine minnettarlığım sonsuz. bir ankara kışında; özlemlerin, sıkıntıların, aşağılanmaların ortasında edebiyat denen büyülü şeyle rahabilite olmama yol açmıştır durrel. zira askerlik denen şeyin doğrularının birkaç ay sonra hiçbir anlamı kalmayacağına ikna etmişti beni. tıpkı iskenderiye dörtlüsü'nün her parçasında bir önceki parçanın doğrularının paramparça olması gibi. askerliği de hayatımın dörtlülerinden biri olarak kabul etmiştim nitekim; bitecekti ve hayat yeniden başlayacaktı. özgürlük, askerliğin dışındaki hayatta da vardı; bir yanılsamadan ibaret olsa da fiziki olarak özgürlükten söz edebiliyorduk. bu yüzden ister oryantalist olsun, ister ajan; lawrence durrel, başucumdaki yazarların en kıymetlilerindendir.
  
  bana bugünün doğrularına aldanıp umutsuzluğa kapılmamayı veya havalara girip kendimi bir bok sanmamayı şık bir şekilde belletmiştir. bu da az şey değildir kişisel maceramda.
• "yazar, insan denen hayvanların en yalnızıdır."
  lawrence durrell
• (27 şubat 1912 – 7 kasım 1990)
  
  tüm zamanların en büyük edebiyatçılarından. edebi kişiliği düşünür kişiliğinden daha önde. ayrıca politika, uluslararası bürokrasi, belki arabistanlı lawrence gibi casusluk, araştırmacılık, tarihçilik gibi özellikleri var. tapınak şövalyeleri tarikatının en iyi edebi cisimleştiricisi gözümde. iskenderiye dörtlüsü tüm zamanların en iyi 50 romanı/edebi eseri içindedir, ölmeden önce mutlaka tanışılacaklar arasındadır, belki ilk 20'yi de zorlar. devamı avignon beşlisi de aynı kişilerin yeni yüzlerini yeni olay örgüleri içinde işler. özellikle clea romanındaki sezgi/önsezi serimi, sanatçı kişiliğini ve sapıklıkları genelde işleyişi, aşk ve ilişkiler resmi geçidi, çeşitlemeler listesi konusundaki başarısı onu çok özel kılar. özlü sözler konusunda kendi başına sandık gibidir. bir etnik/kültür gözlemi ve yakın tarih kitabı görünen kıbrıs'ın acı limonları bile çok güzeldir. az bilinen ama filme de çekilmiş fütürist romanı ise afrodit'in başkaldırısı (the revolt of aphrodite/ tunc ve nunquam). casussa (ajan) da insanlığa çevirmekle, geriye bir şeyler bırakmakla affedilmeyi helallemiş. kıbrıs'ta yaşadığı zamanlardan kalma girne'deki huzurağaç (idleness tree) şimdi bile etkileyici, durrell'ın esintisini, zevkini aktarıcı bir mekandır. özellikle nisan mayıs aylarında susuzluk ve güneş serinliğin önüne geçmeden görülmesini öneririm.
  
  "ruh hastalıkları ısmarlama yapılmıştır." lawrence durrell
  
  (bkz: stratis mirilivis)
  (bkz: the revolt of aphrodite/@ibisile)
  (bkz: alexandria quartet/@ibisile)
  (bkz: the avignon quintet/@ibisile)
• insanın aklına iskenderiye ve avignon gibi şehirleri bir düşüren, pir düşüren. yoldan çıkarıcı. yola düşürücü.
• 1912 de hindistan da doğdu. ölümü:07.11.1990 fransa.
  korfu, mısır, işgal altındaki yunanistan, arjantin, yugoslavya ve kıbrıs da yaşadıktan sonra güney fransa'ya yerleşti.
  iskenderiye dörtlüsü, ve avignon beşlisinden başka the black book,,white eagles over serbia gibi romanları, bitter lemons of cyprus, prospero's cell, gibi gezi kitapları, şiirleri ve henry milllerla edebi yazışmaları mevcuttur
• kızı babasının kendisine yaptıklarına dayanamayarak 1985'te kendini asarak intihar etmiştir. bu konu uzun zaman üstü örtülmüş, ancak lawrence öldükten sonra konuşulmaya başlanmıştır. lawrence durell aynı zamanda ajandır. bu konuda kesin bilgi aşağıdaki kitapta verilmiştir. mı5 koruması altında akdenizin en güzel bölgelerinde (corfu, kıbrıs, iskenderiye) doğru zamanda yaşamıştır.
  british ıntelligence, strategy and the cold war, 1945-51
  editör: richard j. aldrich
• "suçluluk duymadan mutlu olmak" kavraminin mucidi.