• bizanslı tarihçi ve yazar. 10 kitaptan oluşan eseri bizans'ın son 150 yılına ışık tutar.

    françois-marie arouet de voltaire'in türkler müslümanlar ve ötekiler kitabından:
    "halkokondiles, 'türklerin tarihi' adlı kitabında, rodos'taki başarısızlığı şöyle yorumluyor: 'türkler, açtıkları gedikten geçerlerken, gökyüzünde ışıklar saçan altın bir haç ile beyazlar içinde güzel bir kadın görmüşler. bu mucizeden ürkerek hemen sıvışmışlar.' halbuki, güzel bir kadının türkleri korkutacak yerde, daha çok şahlandıracağı akla yakın gelir!"
  • imparatorlukların kuruluş, yükseliş ve çöküşünü üç soyut unsurun birbiriyle etkileşimine bağlamış tarihçi ve yazar.

    rönesans'ın fikir önderlerinden birisi olacak olan georgios gemistos plethon'un bir öğrencisi olarak hıristiyanlığın mütehakkim bir tarih yazım unsuru olarak değerlendirilemeyeceğini anlamış olan halkokondiles, osmanlı'yı dönemin pek çok diğer doğu romalı ve batılı tarih yazıcısı gibi yerine oturtulması gereken şımarmış ve haddinden fazla büyümüş bir imansızlar çetesi olarak değil, ciddiye alınması gereken erdemli bir bölgesel güç olarak takdir etmiştir.

    başa dönecek olursak; halkokondiles'e göre imparatorluklar tyche* ile doğar, arete* ile tyche'yi harmanladığında yükselir ve arete yerini hybris'e* bıraktığında da çöker. aslında ahlakî ve kronolojik açıdan çok klişe gibi görünen bu ilerleyiş, hakikaten de çoğu imparatorluğun gidişatını öyle ya da böyle yansıtmaktadır.

    halkokondiles'e göre persler, makedonlar, romalılar hep bu şekilde yükselmiş ve yıkılmışlardır. istanbul'un fethi dönemine bizzat şahit olduğu bilinen halkokondiles, osmanlılar'ın da yıldırım bayezid dönemine değin hem arete hem de tyche ile yoluna devam ettiğini, ancak yıldırım'ın kibri sebebiyle timur karşısında çöktüğünü ifade etmektedir. hatta halkokondiles, doğrudan emir timur'un ağzından yıldırım bayezid'e seslendiği bir kısmı da ikilinin konuşması içerisine yedirmiştir. osmanlı padişahını esir alan timur, halkokondiles'i göre bayezid'e şu şekilde hitap etmiştir: "başın bulutların arasında gezmeseydi ve bu kadar kibirli olmasaydın, bu felaket başına gelmeyecekti. tanrı kibirli ve gururlu olanları cezalandırır".

    halkokondiles'in türkçe bildiği iddiaları da mevcut olsa da buna pek itimat etmek mümkün değildir. zirâ, ülkemizin belki de ilk bizantoloğu diyebileceğimiz şerif baştav'a göre halkokondiles, yıldırım bayezid'in lakabını kasırga manasına gelen "lailapa" sözcüğüyle karşılmış ve normal koşullarda "yıldırım" anlamına gelen ve helenistik dönemde yaşamış ptolemaios keravnos başta olmak üzere pek çok lider için yunanca'da kullanılmış olan "keravnos" ibaresini tercih etmemiştir. baştav'a göre halkokondiles bu yanlışı yaparken hem türkçe bilmediğini hem de bizans harici kaynakları araştırmalarında kullandığını göstermektedir.

    doğu roma imparatorluğu ya da popülerleşmiş ismiyle bizans imparatorluğu için helen imparatorluğu ismini uygun görmüş olan halkokondiles'in, romalılar'a dair sergilediği yaklaşım ise kabaca tyche* ve arete* ile etrafındaki uygarlıkları fethettikten sonra kent olan roma'yı başpiskoposa* bırakıp doğuya* göç ettikleri ve bu kibirli eylemlerinin doğal bir sonucu olarak helenler ile kaynaştıktan sonra sayıca az olduklarından tarih sahnesini terk ettikleri yönündedir. bu iddiasını güçlendirmek için kullandığı bir diğer argüman da romalılar'ın doğuya gidişinden sonra papa'nın roma imparatoru olarak cermen* ya da frenk* imparatorlara taç giydirmekten imtina etmemiş ve hatta bunu bir gelenek haline getirmiş olmasıdır.

    bu bağlamda; kendisi, doğu roma'ya bizans ismini uygun görüp roma imparatorluğu'nun kültürel, siyasal ve dinî mirasına sahip çıkma çabasına el veren batılı pek çok 17'nci, 18'inci ve 19'uncu asır tarihçisinden evvel doğu roma'nın bir "roma" imparatorluğu olmadığını iddia etmiş bulunmasıyla da aykırı bir çizgide durmaktadır.
  • atinalı bizanslı tarihçi ve yazar. isim olarak nicolaus'un anagramını kullanmıştır.
hesabın var mı? giriş yap