• fantastik çabalar sonucu üretilmiş fantastik bir film. the wizard of oz ile alice's adventures in wonderland'i az muppet show'la bir güzel harmanlamışlar. ortaya labyrinth çıkmış. david bowie'nin karizması gözlerimden yaş getirtti. jennifer connelly'nin güzelliği yüreğimi yomuşattı.

    inside the labyrinth diye bir saatlik kamera arkası belgeseli var bu filmin dvd ekstralarında. insan izledikçe harcanan emeğe önce saygı duyuyor, sonra şaşırıyor, daha sonra yok artık diye hayranlıktan küfretmeye başlıyor. bilgisayar teknolojisinin olmadığı bir dönemde (85-86) inanılmaz ayrıntılara sahip yüzlerce kukla, kukla-cüce, kostüm, dekor vs. üstelik bunların hepsi mekanik-mühendislik çalışmalarla, buluşlarla, icatlarla hayata geçirilen sayısız komplike düzenekler vasıtasıyla kullanılıyor. yani diyeceğim, adamlar film çekeceğiz diye üşenmeyip yeni bir dünya, paralel bir evren yaratmışlar. star wars falan hava gazı. fantazi dediğin böyle olur, böyle olur, böyle olur.

    yıllarca birbirimize sorduğumuz en ünlü zeka sorularından biri olan, özgürlüğe ve ölüme açılan iki kapı ile hep doğru ve hep yalan söyleyen kapıcıları fenomeninin kaynağı meğerse bu filmmiş. bu da hoş bir süpriz oldu.

    keşke küçükken izleyebilseymişim bu filmi.

    biraz da trivia:

    * jareth'in baykuş hali, bir filmde kullanılan ilk cgi karakterdir (yukarda anlattıklarım yetmiyormuş gibi buna da el atmışlar).

    * terry jones'un orjinal script'inde, filmin sonunda sarah jareth'e tekme tokat dalıyormuş ve jareth küçülüp sümüklü bir goblin'e dönüşüyormuş.

    * ve en bombası: goblin king jareth için aday diğer iki aktör şunlarmış: sting ve michael jackson!
  • yedi sahnesine david bowie'nin yüzünü gizleyerek "easter egg" cinliğini sinemaya taşıyan 1986 yapımı jim henson şaheseri masal.

    saklı yüzlerin bulunduğu video için tıklayınız.
  • zamanının teknik* imkanları nedeniyle bir çok kuklanın hakikaten üretildiği hoggle gibi elemanların içinde cüce kadınların, kuyudaki eller için gerçek ellerin, kafalarını atıp tutan pembe yaratıklar için siyah fon önünde dans eden akrobatların falan kullanıldığı, konuşan tırtıl, gözlü yosun gibi minik detayların gözden kaçmadığı film.

    david bowie de film çekildiği sıralarda olgun bir yakışıklılık sergilemektedir ama yine de goblen kralı olarak 15 yaşındaki kıza sarkması hoş değildir.
  • kurgusu , ustaca tasarlanmış , teknolojinin eksikliğini hissettirmeyen başarılı görüntü ve efektleri , müzikleri ve david bowie si ile en iyi filmler kategorisinde üst taraftaki yerini alan , çıktığı zamanda izleyen dönemin çocuklarının hayalgücü ve bilinç altını derinden etkileyen şaheser film. ilk izlediğimde aldığım hasarlardan biri ilk arızamı yasamıs ve bowieye asık olmus olmamdı.
  • soyle de bir replik vardir:

    jareth: you remind me of the babe.
    goblin: what babe?
    jareth: the babe with the power.
    different goblin: what power?
    jareth: the power of voodoo.
    goblin: who do?
    jareth: you do.
    goblin: do what?
    jareth: remind me of the babe.
  • filmn en sevimli karakteri köpeği olan binekle dolaşan şövalye (ehem) köpektir.
  • cok kucukken izlenen, aklimiz erdikten sonra yeniden izlenmek istenen ama bize sadece hayal kirikligi veren butun yapimlarin aksine, 27 yasimda tekrar seyrettigim ve en az ilk seyrettigim zamandaki (muhtemelen 10 civariydim) buyuk bir hayranlik ve keyif veren film olmustur.

    muzikleri (tesekkurler bowie), kurgusu ve atmosferi (saygilar lucas), kuklalarin guzelligi (hayranlik ve saygilarimla henson), kalin kaslar ve guzel oyunculugu (connelly) ve hala guldurebilen esprileri (bunun icin kuklalara tesekkur etmek istedim ama nasil olacak bilemiyorum); herseyiyle cok guzel bir filmdir.

    tabi cocukken habersiz oldugum ancak sonradan takdirle takipcisi oldugum butun bu isimlerin de bu yapimda bulundugunu ogrenmis olmam da sempatimin en ust duzeye cikmasini sagladi.
  • filme uyarlanan fantastik masallar içinde, neverending story'den sonra şapka çıkardığım ikinci eser bu olabilir.. keşke böyle kadayıfa döndükten sonra değil de çocukken izleyebilseydim bunları..

    filmin görsel zenginliğine şaşırmaktan konuya ve oyunculara odaklanamadım.. hayatımda izlediğim en sanatsal nesne olabilir bu.. dijital efektlerin olmadığı bir dönemde büyük bir emek ve sanatsal teknik uygulamaların yarattığı bir şaheser..! bununla yarışabilecek düzeyde bir büyülenmeyi 1933 yapımı king-kong'u izlediğimde yaşamıştım sanırım.. zirve odur gözümde..

    sevgili jim henson; büyüksün..! gerçekten başka bir adamsın sen.. dinince dinlenmeni dilerim yattığın yerde.. ardında bıraktığın bu güzellikler için sana borcumuz var hocam..

    bu filmi bu kadar geç farkettiğim için rahmetli jim henson&david bowie biraderlerden ve 16 yaşındaki güzeller güzeli jennifer connelly'den özür dilerim..

    ___
    edit: (bkz: outside over there)
  • labyrinthe.1986 yapımı film.herşeyiyle mükemmel bir çalışmanın ve yaratıcılığın bütünleştiği çok fantastik ve başarılı bir yapımdır.yaratılan dünyanın fantastikliği,çocuksuluğu,çekiciliği ve sıcaklığı anlatılamaz.bu filmdeki müzik,görüntü,kuklalar,oyunculuk,ses,kostüm,mekan tasarımı,dekor müthiş bir bütünlük içindedir.insan,bu labirentin içine çekilmeyi arzulamaktan kendini alamaz.ama ya çocukluğu kaybetmemek ya da doğru zamanda izleyip içine girmek gerekir.
    ve evet müzikleri çok güzeldir..
  • scott derrickson'ın yöneteceği devam filmi geliyor!muş.jennifer connely yetişkin sarah olarak olurmu filmde,kardeşi toby olurmu? yada goblin kralı jareth olarak david bowie karizmasında biri bulunabilirmi ? yoksa jareth siyahi bir kadın olabilirmi ?https://kayiprihtim.com/…scott-derrickson-yonetmen/
hesabın var mı? giriş yap