la isla bonita

• melodisini duyar duymaz 80'li yıllara alıp götüren şarkı. madonna'nın gençliği ve kendisiyle tanışmamız.
  
  yıl 1986. daha 10'lu yaşlar ve yeni yeni kızları beğenmeler, camdan bakışmalar.
  
  dünya savaşlardan sonra bir özgürlük dalgasında savruluyor. evlerde videolar, sokaklarda video kaset kiralayan dükkanlar var. filmlerde unutulmayan dublajlar mevcut. alev sezer, ferdi merter, sezai aydın ve adalet cimcoz bu dublajların en iyileri.
  
  müzik dinlemek için ise müzik setleri var. hani sarma mekanizması bozulmasın diye kasedi kaleme takıp çevirdiğin.
  
  televizyon ekranları yeni yeni renklenmiş. trt' den başka kanal yok. o da hafta içi akşam saat 7'de açılıyor. yayın şu şekil mesela; çizgi film, uykudan önce, haberler, hava durumu, huzura doğru, bayern - real madrid maçı, istiklâl marşı ve kapanış. istiklâl marşı okunurken sıkıysa otur.
  
  çoğu evde çamaşırı üstten konulup, dönerek yıkayan ve yıkanan çamaşırı iki silindir arasında elinle sıktığın çamaşır makinesinden var. lavamat.
  
  almanya'dan çikolata getirmek en revaçta hediye. alaman çukulatası. ayrıca kumandalı araba ve game watch (biz gmaç diye biliyorduk) yine ya zenginlerin çocuklarında ya da almanya'dan hediye.
  
  market diye bir kavram henüz yok. sokağın bakkalı var. maçan yiyorsa başka bakkaldan bir şey al. "hayırdır, nereden aldın, bizde de aynısı var" yandın. artık lazım olmasa bile kendini affettirmek için senden sorumlu bakkaldan alışveriş yaparsın. aynı zamanda bakkal sorumlu olduğu bölgede her şeyden haberi olan bir kurumdur.
  
  senenin en revaçta arabası 86 şahin. daha varlıklıysan doğan. diğer arabalar anadol ve murat 124, renault 9 ya da 12.
  
  çocuklar için bisiklet sınıf geçmeye endeksli değerli bir taşıt. pinokyo, sindrella ve bmx var. ne kadar değerli olduğunu (bkz: bisiklet) başlığında anlatmıştım.
  
  misket, saklambaç, yakar top, istop, kukalı saklambaç, filmcilik çocukların en severek oynadığı oyunlar.
  
  insanlar öyle saftrik ki. bir sene sonra tan gazetesi bir sakallı bebek haberi yapacak. bebeğin ne bir fotoğrafı var ne de göreni. doğar doğmaz konuşan ve bayramın 2. günü kıyametin kopacağını söyleyen. insanların büyük çoğunluğu inanacak bu habere. şimdi 5 yaşındaki çocuğa söylesen seninle dalga geçer.
  
  işte bu şarkı ve akla getirdikleri.
  madonna - la ısla bonita
• 1986 yilinda bir grup arkadasimla birlikte ispanyolcada seni seviyorum anlamina geldigini zannettigimiz sozcukler. hepimizin hatira defterinin bir cok sayfasinda alt alta:
  
  i love you
  ich liebe dich
  la isla bonita
  
  yazardi.
• çapdı gıllıii avınlııiiii bölümünde aslında tropical the island breeze dedigini az önce sözlükten öğrendiğim guzel madonna sarkısı.
• madonnanın true blue albumundedir...
  sözlerini de yazayım tam olsun
  
  (spoken:)
  como puede ser verdad
  how could it be true?
  
  last night i dreamt of san pedro
  just like i'd never gone, i knew the song
  a young girl with eyes like the desert
  it all seems like yesterday, not far away
  
  chorus:
  
  tropical the island breeze
  all of nature wild and free
  this is where i long to be
  la isla bonita
  and when the samba played
  the sun would set so high
  ring through my ears and sting my eyes
  your spanish lullaby
  
  the beautiful island
  
  i fell in love with san pedro
  warm wind carried on the sea, he called to me
  te dijo te amo
  i prayed that the days would last
  they went so fast
  
  he told you, "i love you"
  
  (chorus)
  
  i want to be where the sun warms the sky
  when it's time for siesta you can watch them go by
  beautiful faces, no cares in this world
  where a girl loves a boy, and a boy loves a girl
  
  last night i dreamt of san pedro
  it all seems like yesterday, not far away
  
  (chorus twice)
  
  la la la la la la la
  te dijo te amo
  la la la la la la la
  el dijo que te ama
  
  he told you, "i love you"
  
  he said he loves you
• (bkz: la havle ve la isla bonita)
• madonnanın halen temiz kız imajında olduğu ve söylediği en güzel şarkı
• tanıtıcı reklam gibi şarkı. müzik süper, anlattığı şey de güzel ama sözlere konsantre olunca tatil köyü reklamlarını hatırlamaktan alamıyorum kendimi:
  "gelin, san pedro'ya gelin! adamızın tropikal zenginliklerinin, özgür ve vahşi doğasının tadını çıkarın! gündüz ılık meltemin altında siesta yapabilir, akşamları samba yaparak doyasıya eğlenebilirsiniz. romantik bir kaçamak istiyorsanız san pedro'ya gelin!"
  aha böye bir şey sanki.
• gogol bordello ile madonnanın ortak çalışması olan şu versiyonu da kayda değer güzelliktedir:
  
  http://www.youtube.com/watch?v=jbdbbal53ig&ob=av2n
• "i fell in love with san pedro" kısmını "i fell in love with some pedro" anlayıp bir an için dumurdan dumura koştuğum şarkıdır. aslında dürüst olmak gerekirse bir andan fazla süren bu gaflet sürecinde "oha be kardeşim bi toplum da dünyanın geri kalanını bu kadar ötekileştirmez ki!" demişimdir.
  
  pedro medro birine aşık olurum işte; onlar da hep aynı, hep buğday tenli hep hispanik, hep aşk nesnesi zaten...^*
• gelmi$ gecmi$ en iyi $arki yari$masina aday olsa kendisi icin 3335'e sms gonderebilirim. o derece.