• savaşta her şeyin bir illüzyon olduğunu gösteren jean renoir başyapıtı. illüzyon hayattır.
  • askerden hava değişimine geldiğimde izlediğim ilk film oldu. soğuk mevzideyken, sıcak yatakta savaş filmi izlemeyi, savaş oyunları oynamayı özledim orda. arşivden ilk bunu seçtim. çünkü ismi çok güzel. subayları, rütbeli milletini anlatıyor bu film. bir rütbeli, karşısındaki rütbeli düşman da olsa, terörist de olsa, birbirini koruyor kolluyor. çünkü biri diğerinin var olma nedeni, ekmek kapısı, gerektiğinde de günah keçisi. şan, şeref, ülkesini en çok seven görevini en iyi yapandır, cart curt. bunlar da erata gazlanan grande illusion işte. aklı başında insan askerliği meslek edinir mi ulan?
  • 1937 yapimi filmin orjinal baskisi 2. dunya savasi ve sonrasinda turlu badireler atlatmistir. once fransa'nin isgaliyle naziler tarafindan ele gecirilen film, muttefiklerin bombardimani ile kul olur. sanilir ama aslinda bir nazi subayi filmi berlin'e kacirmayi basarmistir. daha sonra 1945'de ruslar berlin'e girer ve film moskova'daki rus arsivine katilir. orjinal baski oldugu farkedimediginden, bu buyuk arsivde arada kaynamis olur. 1960'larda jean renoir elindeki boklu, camurlu kopyayi restore etmeye karar verir. tam bu siralarda fransiz ve rus film arsivleri arasinda buyuk bir degis tokus yasanir. orjinal kopya da fransa'ya geri doner ancak o siralar mevcut sayisiz kopya arasindan farkedilmesi 30 yil surer...

    filmde almanlarla, esir aldiklari fransiz, rus ve ingiliz askerleri arasindaki iliski, esir alan-alinan iliskisi seklinde degil de, evsahibi-misafir iliskisi bicimde tasvir edilir. ancak yonetmeni jean renoir, naziler tarafindan ''public enemy number one'' ilan edilir!

    filme ismini veren ''grande illusion'' aslinda nedir? ne degildir? hep tartisma konusudur. icimde bir uktedir.
  • renoir trademark'ı, çerçeve içinde çerçeveler:

    görsel
    görsel
    görsel
  • la régle du jeu ile birlikte jean renoir'nın en ünlü iki filminden birisi. savaştan çok savaşçı kavramı üzerinde duran, savaşı dışardan algılayanlar kadar kopuk, cephede çarpışanlar kadar da subjektif olmayan esir askerlerin gözünden inceleyen ve savaşı her şeyden ayrı bir olgu gibi değil, yaşandığı günlerde gayet yaşamın içinde olan bir olay olarak resmederek, insan ilişkileri üzerindeki etkisinden hareketle -tıpkı rüzgarın kendisini değil de devirdiği, bozduğu şeyleri gösterirmiş gibi,ki gerçek olan da budur zaten- gösteren güzel film. filmin kurgusu muazzam ölçüde gerçekçi ve çok akıcı. günümüzde milyonlarca dolar harcanıp da yarısında çıkılacak cinsten filmler yapmayı becerebilenler görsün de öğrensin; kurgu,akıl parayla değil. keza müzik kullanımı, oyunculuklar, her şeyiyle 1937'nin çok ötesinde, artık zamandan bağımsız olmayı başarmış bir film.
  • tünel kazma girişiminde çıkarılan toprakları dışarıya taşıma ve çaktırmadan dökme konusunda "the shawshank redemption" da dahil birçok filme ilham kaynağı olduğu bariz olan film.

    filmin güzel ve de anlamlı sahnelerinden biri:

    --- spoiler ---

    marechal hücrede, günlerce o ışıksız yerde tıkılı kalınca sonunda yaşlı gardiyana patlıyor, alman asker çıkarıp sigara ikram ediyor, dilini bilmediği bu fransızı kendince teselli etmeye çalışıyor, bakıyor ki onun sigarayı umursadığı yok, cebinden mızıkasını çıkarıp veriyor, sonra da hücreden çıkıyor, marechal mızıkayı alıp çalmaya başlarken o kapının ardından onu dinliyor ve seviniyor, iki ayrı cephenin iki farklı insanı bir enstrümandan yayılan melodilerle dostane bir iletişim kurmuş oluyorlar.

    --- spoiler ---

    filmde rol almış olan başlıca oyuncular: jean gabin, pierre fresnay, marcel dalio, erich von stroheim, dita parlo.

    film, atilla dorsay'ın "100 yılın 100 filmi"nden biri olarak kabul ettiği klâsiklerden biri.
  • savaşı dramatikleştirmeden, savaş sahnesi göstermeden, savaşın arka tarafını anlatan, halkın savaş sırasında ki tutumunu gösteren güzel bir film.
  • film hakkında bazı notlar

    *1939 yılında "en iyi film" oscar'ına aday gösterilmişti. bu film aynı zamanda "en iyi yabancı film" dalında değil de "en iyi film" dalında oscar'a aday gösterilen ilk filmdir. zaten çok az yabancı film bu dalda aday gösterilmiştir.

    *filme 1937'da uluslararası venedik film festivali 'nde "en iyi toplu sanat çalışması" ödülü verildi.

    *yine 1939'da "en iyi film" dalında "new york film eleştirmenleri ödülü" jean renoir 'a verildi.

    *1958 brüksel dünya sergisi' nde sinema tarihinin en iyi oniki filmi arasnda beşinci olarak ilan edildi.

    *2.dünya savaşını arifesinde gösterime çıkan film barışsever mesajı ile her politik görüşten övgüler aldı. hatta jean renoir 1937 venedik film festivali'nde mussolini ödülüne de aday gösterilmişti.

    *filmde jean gabin'in üzerindeki üniforma gerçekte yönetmen jean renoir'ın ı. dünya savaşı sırasında giymiş olduğu kendi yedek subay üniformasıymış.

    *2. dünya savaşı çıktığında savaş karşıtı tutumundan dolayı jean renoir'ı bir numaralı toplum düşmanı ilan eden goebbels, fransa işgal edilince ilk el koyulacak şeyin bu filmin kopyaları olması gerektiğini belirtmiş.

    *uzun yıllar filmin bir müttefik hava saldırısında yok olduğu zannedilmişti. fakat o zamanlar paris'te görevli frank hansel isminde arşiv meraklısı bir nazi subayı filmi gizlice berlin'e getirmiş, ruslar 1945 'te berlin'e girince de film moskova'daki arşivlerin yolunu tutmuş. tesadüfen ruslarla yapılan bir arşiv değiş tokuşunda filmin orijinal kopyası toulouse'a gelmiş. ancak bunun orijinal kopya olduğu tam 30 yıl sonra anlaşılmış. bu arada 1960'larda jean renoir kendi filmini restore etmek için geldiğinde bu orijinal kopyadan haberi olmadığı için, filmin sağda solda tek tük bulunan kötü kopyalarından biri üzerinde epeyce bir çalışma yapmış.

    *filmin 1946 ve 1958 yıllarında iki sürümü daha yapıldı ve bunlar ilkinden çok daha fazla yankı uyandırdı. bu da filmin ilk başarısının günün koşullarına bağlı olmadığını ve savaş karşıtı teması ile filmin evrensel bir klasik olduğunu göstermiştir.

    alıntıdır.
  • centilmenliğin savaşın ortasında bile terkedilmediği zamanları anlatan güzîde film. insan izlerken "böylesi centilmence tavırlar ancak filmlerde kaldı azîzim." diyor.
  • yer yer kara mizah tadı veren, genelinde savaş karşıtı bir görüntü çizen daha da önemlisi savaşın insanların günlük yaşantısına olan etkilerini gösteren bir fransız filmi. ayrıca hitler ve mussolini'nin yasakladığı bu film, yönetmen jean renoir'nın bir dönem başını ağrıtmıştır.

    http://www.sinepil.org/…ler-in-sansurledigi-film-la
hesabın var mı? giriş yap