• ben bugün lan kadın veya ula karı diye şarkı yapsam bir allahın kulu da çıkıp “abi, eline sağlık” demez. kendim gibi 4 tip daha bulsam, bir grup kursam. arkadaşlar, grubun ismi “kapılar” olacak desem. arkadaşlar da bana “daha iyi bir isim bulamadın mı? istersen "kapıcılar veya apartman görevlileri olsun” grubun ismi. karizma filan kalmasın. deseler. işin aslı farklı arkadaşlar, bu kapılar tavlada aldığınız kapılardan, bir daha geri dönmemek üzere çarptığınız kapılardan, bildiğiniz tüm kapılardan farklı. algının kapıları bunlar. desem. arkadaşlarım konuyu uzatsalar, “abi grubun ismi o zaman niye algının kapıları olmeyo?” da sadece “kapılar” oluyor diye sormuş olsalar. gizem mizem diyerek bir şekilde onları ikna etsem. ikna ettim diyelim. sıra resim çektirmeye geliyor. albüm kapağı için. (sanki albüm yaptık da kapağı kaldı).

    arkadaşlar buyurun gidelim stüdyoya, diyerek davet etsem kankaları. stüdyoya girince, abiler ben üzerime rahat bir şeyler giyeyim diyerek üzerimde ne var ne yok çıkarsam, sadece boynumda skindirik bir kızılderili kolyesi ile deri pantalon kalsa. arkadaşlar siz geri planda durun, ben elimi kolumu uzatarak garip pozlar verirken sizlerden biri karizmatik bir şekilde benim baktığım yöne doksan derece olacak şekilde bakarken diğeriniz sanki fotoğrafçı ananıza sövmüş de sinire kesmiş vaziyette doğrudan kameraya baksın, öteki de sanki karanlık stüdyoda bi skime yarıyomuş gibi güneş gözlüğü takıp gelsin, nereye baktığı hiç belli olmasın. herkes başka bir yöne baksın. sanki herkesin kafası farklıymış gibi. herkes ayrı tripteymiş gibi. saçını uzatmayan da lütfen çekime gelmesin, yarın herkesi papaz gibi görmek istiyorum desem.

    ileride efsane olacağız, ringtone’undan download’una, single’ından longplay’ine, havlusundan bornozuna her üründen kar payı alacağız. bütün bunları yaparken konserlerde sabıkalanmak pahasına kendimi ortaya atıp, ana-avrat emniyet kuvvetlerine saydıracağım, otoriteye ağzıma geleni söyleyeceğim…niye? çünkü biz özgürüz, kimse bizi boyunduruk altına alamaz, yeri geldiğinde tepkimizi koymalıyız…desem.

    sahneye çıktığımızda kimse ne yapacağımı kestiremeyecek, siz dahil ne bok yediğimi merak edeceksiniz, ama bakın şuraya yazıyorum ne yaparsam yapayım, sahnede bira içip seyircinin üzerine de işesem dürüm yiyip seyircinin tepesine de sıçsam “vaooww, yeaaah, cooool” gibi tepkiler alacağız. hatta kafasına pislediğim adamın tepkisi katmerli olumlu olacak bunu size garanti ederim... algının kapılarını pencerelerini öyle bir açacağız ki, sağlı sollu cereyana maruz kalmaktan millet kafayı üşütecek…desem…sanıyorum bir allahın kulu çıkıp bu projeyi desteklemez. ondan sonra da neymiş efendim? türkiye’de sanat niye gelişmiyormuş? niye rock idolü çıkmıyor? metal-iş sendikası neden heavy metalcilere sahip çıkmıyormuş gibi saçma sapan sorulara muhatap olmak zorunda kalıyoruz.
  • daha önce de belirtildiği gibi jim morrison'lu son doors albümü. rock müziğin yarrak gibi bi hale gelmediği dönemlerde yapılan bir albüm olduğu için mükemmeldir. bunu seven alan parsons, jefferson airplane filan yardırsın sıkıntı olmaz.

    jim morrison 70'leri biraz daha yaşasaydı bu kalite bir sürü albüm gelirdi fakat reis öldü gerisi gelemedi. şimdiki dandik rock'çılar 40 yaşına kadar yaşıyor bi bok yapmıyor. dünyada adalet yok maalesef :(
  • 8 dakikalık şahane şarkı.

    well, i just got into town about an hour ago
    took a look around, see which way the wind blow
    where the little girls in their hollywood bungalows

    are you a lucky little lady in the city of light
    or just another lost angel...city of night
    city of night, city of night, city of night, woo, c'mon

    l.a. woman, l.a. woman
    l.a. woman sunday afternoon
    l.a. woman sunday afternoon
    l.a. woman sunday afternoon
    drive thru your suburbs
    into your blues, into your blues, yeah
    into your blue-blue blues
    into your blues, ohh, yeah

    i see your hair is burnin'
    hills are filled with fire
    if they say i never loved you
    you know they are a liar
    drivin' down your freeways
    midnite alleys roam
    cops in cars, the topless bars
    never saw a woman...
    so alone, so alone
    so alone, so alone

    motel money murder madness
    let's change the mood from glad to sadness

    mr. mojo risin', mr. mojo risin'
    mr. mojo risin', mr. mojo risin'
    got to keep on risin'
    mr. mojo risin', mr. mojo risin'
    mojo risin', gotta mojo risin'
    mr. mojo risin', gotta keep on risin'
    risin', risin'
    gone risin', risin'
    i'm gone risin', risin'
    i gotta risin', risin'
    well, risin', risin'
    i gotta, wooo, yeah, risin'
    woah, ohh yeah

    well, i just got into town about an hour ago
    took a look around, see which way the wind blow
    where the little girls in their hollywood bungalows

    are you a lucky little lady in the city of light
    or just another lost angel...city of night
    city of night, city of night, city of night, woah, c'mon

    l.a. woman, l.a. woman
    l.a. woman, your my woman
    little l.a. woman, little l.a. woman
    l.a. l.a. woman woman
    l.a. woman c'mon
  • blues rock ve psychedelic rock'ın mükemmel sentezi olan albümdür.
  • eğer her cümlenizi iştahla dinleyen ve her cümlelerini iştahla dinleyeceğiniz arkadaşlarınızla sarhoş gibi uzun bir yola çıktıysanız ve yol güneşli kadim ege'ye doğru çizilmişse the doors'un bu şarkısı hızınızı tamamlayıcı bir öge olacaktır. biz yaptık, oldu.

    ayrıca, işin ilginç yanı büyük the rolling stones bu şarkının düzeyine pek çıkamamıştır.
  • kimse morrison'ın yerini tutamaz tabi ama gerard butler da güzelce okudu bu şarkıyı, http://www.youtube.com/watch?v=rcwstmq4vwo
  • the doors'un zirvesidir kanımca. güzel bir şarkıda olması gereken her şeye sahip*.

    mr. mojo risin' sözlerinden biraz önceki kısımdan itibaren foreplay ile başlayarak yavaş yavaş hızı arttırıp muhteşem bir orgazm ile biten bir sevişme gibidir. zaten mr. mojo risin' ifadesi de sexual innuendonun ta kendisidir, her ne kadar anagram da olsa.

    ayrıca şarkı boyunca jim'in sesi ile gitar adeta dans etmektedir. bu şarkıyı gitarda çalabilmek de en çok istediğim şeylerden biri ama nereden baksan birkaç yıl var öyle bir seviyeye gelmeme :(

    bunu da buraya koyayım da genç dimağlar nemalansın.
  • the doorsun 6 numarali ve son jim morrisonlu albumunun adi. doors elamanlari bu album icin "ilk albumden sonraki en iyi albumumuz" demektedirler, ki muhtemelen de dogrudur.
  • (bkz: mr mojo risin)
  • özellikle rising'ler itibariyle yükseliş hissiyatı şarkının gidişatı içinde çok güzel algılanabilir.

    herhalde parçanın ortaya çıkışı jim morrison'ın bir anda gözüne çarpmış yalnız ama, çekici bir kadın yolu ile olmuştur; ve l.a. woman de ne güzeldir ki, yıllardır the doors'tan zevkle dinlemekteyiz bu şarkıyı.
hesabın var mı? giriş yap