kymophobia

• askerde keten, ipek kimbilir belki de saten karmaşası yaşayan badim. ^**
• (bkz: kimofobi)
• gerçek güzellikleri gören, akıllı ve çok sevdiğim yakınım.^*
• teknoloji konusunda aşmış kişilik
• beni gizli gizli özlüyor biliyorum, ben de onu alenen özlemeye karar verdim. kadıköy'de karşılaşsak, vagona gitsek. sıcak çikolata içsem ben gene.
  durduk yere carrefour'a gidesim gelse, onu da sürüklesem. eskileri ansak yaşlı gibi, sonra o benim kafamı ısırsa.
• hayatım bu adamdan kaçmakla geçti. bu kez başardığımı sanıyordum ki şimdi de sözlükte çıktı karşıma. aslında az konuşsa dünya tatlısı; nesildaştan öte, adaştan ziyade...
• rockistanbul da tanıştığım,ilk günlerde beyaz,daha sonra ise pembe kırmızı ve kan kırmızısı evrelerine tanıklık ettiğim,festivalde buz bulmak için anladığım kadarıyla gitmediği bir alaska kalan insan.
• deviant olduğunu yeni öğrendiğim, ensesindeki thunderbirdü ile barış selamını alıp data partisi yaptığım eski iş arkadaşım^*
  bol bol datalarını sömürdüğüm yüce manga.
  teknoloji, anime ve nevisi kültürleri dışında pattawatomiece de
  bilir^*
  
  memento mori
  mirabile dictu vita brevis
  vale!
• evinde yağmur dolayısıyla^* internette şirket sansürlerine maruz kalan, sohbetinden pek bi keyif aldığım, yazılımcı olmasının yanı sıra her konuda fikri olan^*, kendisiyle vuvuzela ticaretinin türkiyede yaygınlaştırmayı teklif ettiğim^***, girişimci ve bir o kadar yaratıcı kişilik. iyi ki varmış! ^*
• yapma dedim, gel etme gitme dedim; dinlemedi badim. şimdilerde bu hoşsohbet sözlük dostu^* için geliyor; wish you were here. ama rockabye baby! lullaby rendition. ^*(smayli)
  
  (bkz: çabuk dön dedim sana)^*